DOLAR

41,3390$% 0,35

EURO

48,5981% 0,72

STERLİN

55,7208£% 0,46

GRAM ALTIN

5.018,61%1,16

ONS

3.685,37%1,14

BİST100

11.294,48%2,23

İkindi Vakti a 16:29
İstanbul PARÇALI BULUTLU 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • KulisNet.Com
  • Türkiye
  • CHP’li Gürer: Toplumun geniş kesimleri derin bir yoksulluğa sürükleniyor
Güncellenme - 20 Eylül 2025 13:35
Yayınlanma - 20 Eylül 2025 13:35

CHP’li Gürer: Toplumun geniş kesimleri derin bir yoksulluğa sürükleniyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın geniş kesimlerinin sorunlarına çözüm üretmek yerine sorunları görmezden geldiğini ve emeği de emekliyi de gençleri de yok saydığını söyledi. Gürer, "İşçi, işsiz, çiftçi, emekli, esnaf… Toplumun geniş kesimleri derin bir yoksulluğa sürükleniyor" dedi.

CHP’li milletvekili yaptığı yazılı açıklamada, derin yoksulluğun daralan alım gücü nedeniyle insanların sağlıklı beslenme için gerekli gıdaya erişemediğini, cebindeki paranın raftaki ürünleri almasına yetmediğini söyledi.

Açıklamada, özellikle protein değeri yüksek et ve süt ürünleri ile bu yıl bazı mevsim meyvelerinin bile tüketilemediği bir döneme girildiği vurgulandı.

Emekliler ağır darbeden payını alıyor

Her kesimin yoksullaştığı bir ekonomik tablonun ortaya çıktığı belirtilerek, gelirlerdeki azalışın yaşam dengelerini bozduğu ifade edildi. Emeklilerin enflasyon karşısında ezildiği, birçok emeklinin günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı ve bütçeyi ancak kıt kanaat tutturabildiği kaydedildi.

Emeklilerin örgütsüzlüğün getirdiği yalnızlık ve çaresizlik yaşadığı; toruna harçlık verme yerine eve ekmek götürmenin endişesinin öne çıktığı aktarıldı. 2008 sonrası emekli maaşı katsayısındaki gerilemenin bugünkü düşük maaşların temel sebeplerinden biri olduğu, emeklilerin seyyanen zam ve asgari ücret düzeyinde emekli maaşı talep ettiği belirtildi.

Taşeron uygulamaları güvencesizliği derinleştiriyor

Yıl sonuna doğru taşeron çalışanların süreleriyle oynandığı, bazı işçilerin işsiz bırakıldığı ve taşeron sisteminin modern anlamda güvencesizliğe yol açtığı ifade edildi. 696 sayılı KHK ile bir kısmının kurum şirketlerine alındığı, ancak KİT ve belediyelerde taşeron uygulamasının sürdüğü vurgulandı.

Talepler arasında bütün taşeron işçilere, 4 Aralık mağdurlarına ve binlerce sağlık, ulaştırma, güvenlik, tarım ve eğitim çalışanına kadro verilmesi yer aldı. Taşeron çalışmanın düşük ücret ve sosyal güvencesizlik anlamına geldiği, bunun emek sömürüsü olduğu belirtildi.

Ayrıca stajyer ve çırak olarak işe başlayan gençlerin sigorta kartı almasına rağmen emekliliğe esas sigortalarının 18 yaş dolmadan başlatılmadığı, bunun büyük bir haksızlık olduğu; primin işe başlama gününden itibaren yatırılması gerektiği ve bu mağduriyetin Meclis gündemine alınması gerektiği ifade edildi.

Çiftçi ve esnaf maliyet baskısı altında

Çiftçi ve esnafın da prim ödeme ve emekliliğe erişimde zorluk yaşadığı, birçok üreticinin girdi maliyetleri nedeniyle ürününü maliyetine dahi satamadığı belirtildi. Aracıların fiyatlara eklediği payın dar gelirli tüketicilerin raflardan ürün almasını zorlaştırdığı vurgulandı.

BAĞ-KUR prim gün sayısının seçim öncesi 9000’den 7200’e düşürüldüğü hatırlatılarak, aradan geçen sürede kanuni düzenlemenin yapılmadığı, prim sorununa acil çözüm talep edildi.

Toplumun geniş kesimlerinin —işçi, işsiz, çiftçi, emekli, esnaf— derin yoksulluğa doğru sürüklendiği ifade edildi.

Eğitim döneminin başlamasıyla okul giderlerinin arttığı, öğrencilerin aile bütçelerindeki daralma nedeniyle öğün sayısını azalttığı ve okul dışı çalışmak zorunda kalan öğrenci sayısının yükseldiği, bunun eğitimin verimliliği üzerinde olumsuz etkileri olacağına dikkat çekildi. Yurt, kitap ve sosyal etkinliklere erişimde yaşanan zorlukların gençleri etkilediği, icra ve borçların arttığı, geçim sıkıntısının yaygınlaştığı kaydedildi.

Çözüm olarak yönetim değişikliğinin ve seçim yoluyla yeni bir dönemin, mevcut sorunlara kalıcı çözümler getirebileceği ifade edildi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İmamoğlu için siyasi yasak istenen ‘ahmak davası’nda ceza onandı, dosya Yargıtay’a gidiyor: ‘Siyasi mühendislik’

HIZLI YORUM YAP