Ali Can POLAT
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) yapılan değişiklik yetkisini hızla kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in temmuz ayında otomotiv sektöründeki ÖTV artışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündemine geldi. Erdoğan, burada indirim yetkisini kullanmadı; aksine elektrikli araçlarda artırıma gitti. ÖTV’deki değişikliklerle birlikte araç fiyatları yükselmeye devam ederken, Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu adımların ‘cari açığı azaltma’ amacı taşıdığını belirtti. Ancak, ithal tekneler ve yatlarda hem ÖTV hem de KDV’nin sıfır olması, en ucuz yerli otomobillerin yüzde 116’dan başlayan vergi yükü ile karşılaşması, ‘Bakanlık cari açığın yükünü dar gelirli ve orta sınıfın üzerine yıkarken, zenginler yine korunuyor’ eleştirilerine yol açtı.
VERGİLER AZALMALI
Dün Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile bazı modellerde ÖTV oranları 5-10 puan azaltılırken, diğerlerinde 10-20 puan artırıldı. Elektrikli araçlarda matrah limitleri de yükselmiş ve ÖTV oranları 15’er puan artırılmıştır. Bu düzenlemeler bazı modellerde yüzde 2.5-5.5 arasında indirim getirirken, diğerlerinde yüzde 5.5-11 arasında artışa neden oldu.
Sosyal medyada, fiyatların bu denli hızlı değişim göstermesi yoğun tepki topladı. Araç almayı planlayan birçok vatandaşın hesapları altüst oldu. Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, ikinci el otomobil piyasasında fiyat artışları yaşanacağını öngördü. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, ‘Otomobile erişimi kolaylaştıran ve vergi yükünü azaltan yenilikçi bir vergi sistemi öneriyoruz’ diyerek dikkat çekti.
Bu yatı Türkiye’den satın alanlar yüzde 20 KDV ve yüzde 0 ÖTV öderken, yurt dışından getirtenler, hem KDV hem de ÖTV’den muaf kalmaktadır.
Zengini görmeyip yoksullara yükleniyorlar
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ÖTV düzenlemelerinin cari açığı azaltmak için yapıldığı yönündeki açıklamalarına gelen tepkiler sürerken, zenginler söz konusu olduğunda cari açık göz ardı ediliyor. Türkiye’de satılan en ucuz otomobilin fiyatı 493 bin 838 TL, ancak bu araç üzerinden yüzde 80 ÖTV ve yüzde 20 KDV alınması sonucu toplam maliyet 1 milyon 66 bin TL’ye yükseliyor. Bununla birlikte, 6 milyon Euro (286 milyon TL) değerinde bir yat almak isteyen zenginler, Türkiye’de üretilen bir yat aldıklarında yalnızca yüzde 20 KDV ödeyerek, ÖTV’den muaf kalıyor. Eğer bu yatı yurt dışından getirirlerse ne KDV ne de ÖTV ödemiyorlar.
Bu arabayı satın alanlar yüzde 80 ÖTV ve yüzde 20 KDV ödemek durumundalar.
Yüzde 27’den aldılar 220’ye çıkardılar
Yatlar ve tekneler üzerinden alınmayan vergiler otomobil sahiplerinden toplanıyor. Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün verilerine göre, otomotivde AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında vergi oranları yüzde 27’den başlarken, günümüzde bu oranlar yüzde 70’ten başlayıp yüzde 220’ye kadar çıkabiliyor. Bingöl, ‘Lüks tüketimi vergilendirmenin amacı nedir, bu neden yat ve teknelere uygulanmıyor?’ diye sordu. Diğer yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, yılın ilk altı ayında motorlu taşıtlardan 315.3 milyar lira ÖTV toplanırken, araç sahipleri 54.5 milyar lira MTV ödemiştir. Tolga UĞUR/SÖZCÜ
03:49
News
