Can Holding soruşturmasında ikinci dalga: 11 şüpheli için tutuklama talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding Yönetimine yönelik yürütülen soruşturmada yeni bir operasyona ilişkin adımlar attı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden bazıları için tutuklama, bazılarının ise adli kontrol uygulanması talep edildi.

Gözaltına alınanlar ve tutuklama talebi

Savcılık ifadesi tamamlanan şüpheliler arasında Mehmet Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ, Mehmet Sıddık Kaya, Emin Şahin, Nuh Zafer Metin, Serap Özgür, Abdulselam Yıldız, Tuncay Şahin, Adnan Yıldız, Nurettin Paksoy ve Mustafa Şahin bulunuyor. Bu 11 kişi hakkında, “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olma” ile “suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama” suçlarından tutuklama talep edildi.

Adli kontrol tedbiri uygulanan şüpheliler

Savcılık, Şenol Akan, Cengiz Bingöl, Arafat Bingöl, Müslüm Çogaç, Betül Can, Zuhal Can, Akın Makaracı, İsmail Kavak, Hakan Kalkan, Mithat Muharremoğlu, Kıyas Mustafaoğulları, Cesur Salık, Barış Karayel ve Berkan Baycan hakkında adli kontrol uygulanmasını istedi.

Soruşturmanın kapsamı ve iddialar

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Can Holding bünyesindeki şirketlerin suç işlemek amacıyla örgütlenme aracılığıyla kullanıldığı iddia edildi. MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ile mali denetim birimlerinin raporları doğrultusunda başlatılan incelemede; nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı, kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına aktarılması ve kara para aklama gibi eylemlere ilişkin bulgular olduğu öne sürüldü.

İddialara göre, yüksek tutarlı kaynağı belirsiz para girişleri şirketler arasında aktarılarak izleri gizlenmeye çalışıldı; faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi yükümlülükleri azaltıldı. Holding yapılanması içinde çok sayıda şirket kurularak denetim mekanizmaları zorlaştırıldı, yönetim sorumlulukları dağıtılarak hukuki yaptırımlardan kaçınma amaçlandığı iddia edildi.

Ayrıca ticari faaliyeti sınırlı veya olmayan şirketlerde nakit sermaye artırımına gidildiği, bu artışların ortaklara borç gösterildiği ve söz konusu tutarların “Varlık Barışı” kapsamında sisteme sokularak suç gelirlerinin aklanmasına yönelik kullanıldığı iddiaları da soruşturma dosyasında yer aldı.

Kayyum atamaları ve el koyulan varlıklar

Soruşturma kapsamında 121 şirkete ilişkin mal varlığına el konuldu ve TMSF kayyum olarak atandı. Ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dosya kapsamında Can Holding’e ait ek şirketlere de kayyum atanmasına karar verdi. Kayyum atanan şirketler farklı aşamalarda genişletildi ve toplamda birçok medya, enerji, eğitim ve ticari şirket hakkındaki kayyum kararları soruşturmanın önemli bir ayağını oluşturdu.

Adli süreçte bazı şüpheliler tutuklanırken, bazıları adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakıldı. Önceki işlemler sırasında aralarında yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu isimler gözaltına alınmış, ifadeler sonrası çeşitli cezai ve idari tedbirler uygulanmıştı.

İlişkili şirketler ve ek kayyum kararları

İncelemeler, Can Holding ile başka grup şirketleri arasında mali ve ticari bağlantılar bulunduğuna işaret etti. Bu bağlantıların, şüpheli işlemler aracılığıyla suç gelirlerinin aklanmasına hizmet etmiş olabileceği değerlendirilerek ek kayyum atamaları gerçekleştirildi. Kayyum atanan şirketler arasında medya kuruluşları, enerji ve ticaret şirketleri ile eğitim ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketler yer aldı.

Soruşturmanın diğer yönleri

Soruşturma dosyasında, pay devirleri, hisse alım-satımları ve şirketler arası finansal hareketlerin suç gelirleriyle bağının araştırılması da bulunuyor. Yurt dışıyla bağlantılı işlemler ve bazı şüphelilerin yurt dışı konumları nedeniyle ek hukukî adımlar gündeme geldi; hakkında yakalama kararı çıkarılan kişiler ve kurumsal hesap hareketlerinin detaylı incelenmesi sürüyor.

Soruşturma ve adli süreç ilerledikçe savcılık ve mahkemelerin alacağı kararlar doğrultusunda ek gözaltı, tutuklama veya adli kontrol kararlarının gelmesi bekleniyor.