40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates, yazılım alanındaki başarılarının ardından enerji sektöründe de devrim yaratma hedefinde. Gates’in desteklediği TerraPower şirketi, geleneksel nükleer santrallerin güvenlik ve maliyet sorunlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘Natrium’ adını verdiği yeni nesil bir reaktör geliştiriyor. Bu teknoloji, sıvı sodyum ile soğutuluyor ve nükleer enerji alanındaki kalıpları alt üst etme potansiyelini taşıyor.
Natrium, soğutma için su yerine sıvı sodyum kullanarak birçok önemli avantaj sunuyor. Sodyum, sudan sekiz kat daha fazla ısı emebilme kapasitesine sahip. Bu özellik, reaktörün verimliliği ve enerji üretimini önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca, Dünya kabuğunda bol miktarda bulunan ve ucuz bir şekilde çıkarılabilen bir element olması maliyetleri de düşürüyor.
Natrium’un en önemli özelliklerinden biri, güvenlik. Sıvı sodyum, daha düşük basınç altında çalıştığı için radyoaktif sızıntı riskini büyük ölçüde azaltıyor. Ayrıca, erimiş tuz depolama sistemi sayesinde fazla elektrik saatlerce depolanabiliyor. Bu özellik, rüzgar ve güneş gibi kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının sağladığı boşluğu doldurarak şebekeye sürekli ve güvenilir enerji sağlıyor.
Projenin somut ilk adımı, ABD’nin Wyoming eyaletinde inşaatı devam eden Natrium enerji santrali. 2030 yılında faaliyete geçmesi planlanan bu santral, 345 megavat kapasitesiyle yaklaşık 400.000 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak. TerraPower’ın nihai amacı ise teknolojiyi geliştirerek 500 MW üzeri kapasiteye ulaşmak.
Gates, Natrium’un en dikkat çekici özelliğinin maliyet yapısı olduğunu söylüyor. Geleneksel bir nükleer reaktörün kurulum maliyeti yaklaşık 25 milyar dolarken, Natrium’un maliyeti sadece 1 milyar dolara mal olması bekleniyor. Bu büyük fark, reaktörün daha basit ve güvenli tasarımının bir sonucu. Gates, Natrium’u “dünyanın en gelişmiş nükleer enerjisi” olarak tanımlıyor ve bu teknolojiyle nükleer enerjinin karşılaştığı maliyet ve güvenlik engellerini aşmayı umuyor.
Natrium’un vaatleri büyük olsa da projenin önünde bazı zorluklar bulunuyor. Çernobil ve Fukuşima gibi felaketlerin toplumda yarattığı endişe, nükleer enerjiye yönelik korkulara neden olmuş durumda. TerraPower’ın, Natrium’un güvenlik avantajlarını kamuoyuna açık bir şekilde anlatması ve yerel halk ile çevre örgütleriyle iş birliği yaparak güveni kazanması önem taşıyor. Teknolojinin uzun vadeli güvenilirliğinin ise sıkı testler ve sürekli izleme ile sağlanması gerekecek.
Eğer Natrium bu zorlukların üstesinden gelmeyi başarabilirse, sadece nükleer endüstrisi için değil, tüm dünya için büyük bir ilerleme olabilir. Fosil yakıtlara oranla daha temiz, geleneksel reaktörlere göre daha güvenli ve uygun maliyetli bir alternatif sunarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynaması mümkün.
Emekliye çift maaş yolu açıldı: SGK uzmanı formülü açıkladı