Ahmed Şara New York’ta: BM 80. Genel Kurulu’nda Tarihi Temsil
23-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu için New York’ta bulunan Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, ülkesi adına dikkat çeken bir ziyarette bulundu. Şara’ya Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani eşlik ediyor; ziyaret, Şara’nın BM’de yapacağı konuşmanın sembolik önemini artırıyor.
Çalkantılı Geçmiş ve Siyasi Dönüşüm
Gençlik yıllarında Irak’ta çatışmalara katıldığı, ardından esir düştüğü ve daha sonra Suriye’ye yöneldiği bilinen Şara, uzun yıllar boyunca muhalif hareketlerin içinde yer aldı. Ülkesine dönüşü ve 2023’teki siyasi hamleleri, ülke içindeki uzun süreli çatışma dönemini sona erdirme sürecinde belirleyici oldu. Bu süreçte hakkında çıkarılan ödül ve aramalara rağmen ulusal düzeyde yeniden sahneye çıkması dikkat çekti.

Genel Kurul Öncesi Yeni Pozisyonlar
BM kürsüsünde yapacağı konuşma öncesinde Şara ile Dışişleri Bakanı Şeybani birlikte görüntülendi. Gözlemciler bu kareleri, Suriye yönetiminin uluslararası meşruiyet arayışının bir parçası olarak değerlendiriyor.
New York’ta Toplumsal Buluşma
Genel Kurul takvimi kapsamında Şara, New York’ta yaşayan Suriyeli topluluklarla bir araya geldi. Toplantıda hem kutlama hem de beklenti havası vardı; katılımcılar liderlerine destek mesajları iletti.

58 Yıl Aradan Sonra Bir İlk
Şara’nın Genel Kurul’a katılımı, uzun yıllar sonra ülke liderinin BM sahnesine dönmesi bakımından sembolik bir boyut taşıyor. Topluluk içinde yükselen sevinç gösterileri ve duygusal tepkiler, ziyaretin yerel kamuoyunda yarattığı yankıyı gösterdi.
Birlik ve Yeniden İnşa Mesajları
Toplantılarda birlik çağrısı yapan Şara, farklı görüşlerin olabileceğini ancak ülkenin yeniden inşası için bütünlük gerektiğini vurguladı. Ülkenin ağır hasarlara uğradığını, buna karşın ekonomik ve insani kaynakları bakımından potansiyeli olduğunu belirtti; bunun için sağlam bir plan ve ortak irade gerektiğini ifade etti.

ABD İle Görüşme Planı
Şara, katıldığı medya röportajlarında ABD Başkanı ile görüşme niyetinde olduğunu belirtti ve Suriye’ye yönelik uygulanan yaptırımların hafifletilmesi konusunu gündeme getirebileceğini söyledi. Bu yaklaşım, ziyaretin diplomatik boyutunu ön plana çıkarıyor.