TELE1’e Kayyum Atanmasına Siyasilerden Ortak Tepki: Dayanışma Ziyareti ve Eleştiriler

Bir televizyon kanalına atanan kayyum kararı ve kanal yöneticisinin gözaltına alınması sonrası çok sayıda siyasi isim ve parti temsilcisi, TELE1’in İstanbul’daki merkezine giderek çalışanlarla dayanışma ziyaretinde bulundu. Ziyaret ve yapılan açıklamalar, basın özgürlüğü ve hukuka ilişkin güçlü eleştiriler içerdi.

İddialar ve Kayyum Kararı

İlgili soruşturma kapsamında kanalda görevli bir yöneticinin gözaltına alınmasının ardından, kanalı bünyesinde barındıran şirkete kayyum atanması kararı verildi. Bu gelişme, farklı siyasi çevrelerden tepki ve dayanışma çağrılarını beraberinde getirdi.

Dayanışma Heyeti Kanalda

Ziyarete katılan heyet, çalışanlarla bir araya gelerek kayyum atamasını ve basına yönelik müdahaleleri eleştirdi. Yapılan ortak açıklamalarda, susturma ve baskı politikalarına karşı dayanışma vurgulandı.

Basın Özgürlüğüne Yönelik Uyarılar

Heyette yer alan temsilciler, basın ve ifade özgürlüğünün korunmasının demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Muhalif yayın organlarına yönelik müdahalelerin, toplumun haber alma hakkını zayıflattığına dikkat çekildi.

“Basın yayın organlarının susturulması, yazan ve çizenlerin hedef alınması kabul edilemez.”

Geçmiş Deneyimlere Atıf

Ziyaretçiler, geçmişte benzer baskılara maruz kalan kesimlerin deneyimlerine atıfta bulunarak, bugün yaşananların ne anlama geldiğini iyi bildiklerini dile getirdiler. Bu tür müdahalelerin toplumun bilgiye erişimini engellediği vurgulandı.

Siyasi Tepkiler ve Kınama

Birçok parti lideri ve temsilcisi atamayı sert bir dille kınadı. Yapılan açıklamalarda, iddiaların hukuki dayanaklarının zayıf olduğu, demokratik normlara aykırı uygulamalara karşı hukuki ve toplumsal mücadele verileceği belirtildi.

Tek Tek Mesajlar

Temsilciler, şu noktalara dikkat çekti:

• Muhalif yayın organlarının susturulmasının toplumun çoğulculuğunu zedelediği,
• Sansür ve baskı yöntemlerinin hukuki değil siyasi sebeplerle uygulandığı iddiası,
• Çalışanlarla dayanışmanın ve hukuki yolların birlikte işletilmesinin önemi.

Basın ve Halk İlişkisi

Heyet üyeleri, özgür yayıncılığın izleyiciden ve halktan aldığı güçle ayakta kaldığını belirterek, gerçekleri ulaştırma görevinin engellenemeyeceğini ifade ettiler. Tamamen iktidar yanlısı bir medya ortamının yaratılmaya çalışıldığına yönelik eleştiriler dile getirildi.

Sonuç ve Çağrı

Dayanışma ziyaretinin ardından yapılan açıklamalarda; hukukun üstünlüğü, ifade ve haber alma özgürlüğü konularında hassasiyet çağrısı yinelendi. Katılımcılar, baskılara karşı birlikte hareket edeceklerini ve kanal çalışanlarının yanında olduklarını vurguladı.