40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşüşünün devam edeceğini belirterek, “Yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminlerimizi koruyoruz. Dezenflasyon süreci için gerekli koşullar büyük ölçüde sağlanmış durumda. Dezenflasyon, öngördüğümüz rota doğrultusunda ilerliyor” ifadelerini kullandı.
Reuters’a konuşan Bakan Şimşek, bu yıl enflasyonun Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın tahmin aralığında, yani yüzde 19-29 arasında tamamlanmasının tahmin edildiğini, 2026’da bu oranın yüzde 20’nin altına 2027’de ise tek haneli seviyelere ineceğini açıkladı. Bakan, ekonomik büyümenin bu yıl, Orta Vadeli Program hedefi olan yüzde 4’ün altında gerçekleşebileceğini de kaydetti.
Şimşek, “Para politikası, talep, kur ve beklenti kanalları aracılığıyla dezenflasyona önemli destek sağlarken, maliye politikasının artan koordinasyonu da bu çabayı destekliyor” dedi. Petrol fiyatları, ek gümrük vergileri ve işlenmemiş gıda fiyatlarının “yukarı yönlü sınırlı risk” oluşturduğunu belirtip, “Olası şoklara karşı gerekli önlemleri alarak dezenflasyonun kesintiye uğramasını önleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Şimşek, ekonomik büyümenin bu yıl, Orta Vadeli Program hedefi olan yüzde 4’ün “bir miktar altında” kalacağına dikkat çekerek, bunun ekonomide sert bir inişten ziyade geçici bir yavaşlama anlamına geldiğini ifade etti. Çıktı açığının ikinci çeyrek itibarıyla negatif bölgede kalacağını da ekledi ve yıl sonunda bu durumun devam edeceğini belirtti. OVP hedeflerinin altında bir cari açıkla yılı kapatacaklarını vurguladı. Ayrıca, bütçe açığının da tahminlerin üzerinde olacağını açıkladı. Şimşek, bütçe gelirlerinin öngörülenin altında kalacağını, ancak harcama tarafında mali disiplinden ödün verilmeyeceğini belirtti.
Kalkınma odaklı projeler için uluslararası finans kuruluşlarından uygun koşullarla sağlanan dış finansmanın 2023 ve 2024 yıllarında toplamda 17.4 milyar dolara ulaşacağını belirten Şimşek, yıl başından bu yana yaklaşık 7 milyar dolar kaynak sağladıklarını da dile getirdi. Şimşek, “Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile orta vadeli iş birliği çerçevemizi oluşturduk. Diğer uluslararası finans kuruluşlarının katkılarıyla önümüzdeki üç yılda toplamda 40 milyar dolardan fazla dış finansman sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Uygulanan reformların etkilerinin giderek daha görünür hale geldiğini ifade eden Şimşek, “Reform ajandamızın merkezinde verimlilik bulunuyor. Sanayide dönüşüm, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm alanlarında somut adımlar atıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu reformların etkilerinin daha belirgin olacağı bir sürece giriyoruz. Amacımız, küresel değer zincirlerinde üst sıralarda yer alan, orta vadede cari fazla veren ve sürdürülebilirliği öncelik yapan güçlü bir ekonomik yapı inşa etmektir” şeklinde konuştu.
Göreve geldiği iki yıl önceki genel seçimlerin ardından ekonomi politikalarını yeniden düzenleyen Şimşek, uygulanan programın dış kırılganlıkları azalttığını ve makro-finansal istikrarı güçlendirdiğini belirtti. Şimşek, “Bu program, çoklu ve ardışık şoklara karşı gerçek bir stres testinden geçerek başarısını kanıtladı. Artık kalıcı ve sürdürülebilir yüksek büyüme için sağlam bir altyapıya sahibiz; Türkiye ekonomisi pozitif bir döngüye girmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Bütçenin gelir tarafında, enflasyon muhasebesi ve büyümedeki yavaşlama nedeniyle Orta Vadeli Program’a göre “aşağı yönlü bir sapma” beklediklerini belirten Şimşek, harcama tarafında ise herhangi bir sapma öngörmediklerini söyledi.
Şimşek, “Bütçenin harcama tarafında mali disiplinden en küçük bir sapmaya dahi izin vermedik, vermeyeceğiz” diye belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “2025 Bütçe Kanunu’nda belirlenmiş olan nominal harcama tavanı bizim için kesin bir sınırdır ve bu sınırın aşılmasına asla müsamaha göstermeyeceğiz. Faiz dışı bütçe harcamalarında geçen yıl olduğu gibi, bütçe tavanının altında kalacağız.”
OVP’de 2025 için bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3.1 olarak öngörüldüğünü hatırlatan Şimşek, “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayımlanan rapora göre, yıl sonunda bu oranın yüzde 3.9 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu artışın ana nedeni vergi gelirlerindeki zayıf performansa dayanıyor. Ayrıca, nominal milli gelirin seyriyle bütçe açığında bu oranın biraz üzerinde bir artış da mümkün olabilir” şeklinde ekledi.
Onur Karael cinayetinde eşi Meryem Karael’den adalet çağrısı