Açılım Komisyonu’nun İmralı Oylaması Yarın: Siyasette Gerilim Tırmanıyor

Açılım komisyonunun yarın, İmralı Adası’na bir heyet gönderilip gönderilmeyeceğini oylayacağı karar toplantısı öncesi Ankara’da tansiyon yükseldi. Komisyonun vereceği karar, sadece bir ziyaret meselesi olmaktan çıkıp ittifak dinamikleri ve partiler arası dengeler açısından belirleyici bir noktaya dönüştü.

Komisyon oylaması hangi koşullarda geçerli?

Komisyonun toplam üye sayısı 51. İmralı ziyareti için nitelikli çoğunluk, yani en az 31 oy gerekiyor. Sandalye dağılımı aritmetik olarak Cumhur İttifakı ile bazı diğer grupların toplamının yeterli olabileceğini gösteriyor; ancak nihai sonuç, özellikle AKP içindeki tavrın ne olacağına bağlı.

AKP içinde taban kaygısı ve kritik toplantı

AKP kulislerinde tabanın tepkisinden çekinildiği, özellikle yerel seçim kaybının ardından yeni bir oy kaybı riskinin gözetildiği belirtiliyor. Bu nedenle parti içinde İmralı’ya gidilmesine mesafeli yaklaşan milletvekilleri olduğu aktarılıyor. Parti grubu bugün bir değerlendirme toplantısı yaparak son kararın çerçevesini çizecek. Ancak son sözün Cumhurbaşkanı’na ait olduğu değerlendirmesi sürüyor.

Bahçeli’nin çıkışı: İttifak açısından uyarı mı rest mi?

MHP liderinin “Gerekirse ben giderim” söylemi, komisyonun “gitmez” kararı alması durumunda devreye girebilecek siyasi bir hamle olarak yorumlanıyor. Bu açıklama, MHP içinde sürece karşı olduğunu ifade eden az sayıdaki milletvekilinin disiplin korkusuyla sessiz kalmasına rağmen partinin kararlılığını gösteren bir işaret kabul ediliyor. Siyaset kulislerinde, komisyon kararına göre ittifakın geleceğinin de test edileceği konuşuluyor.

Oylamanın kaderini belirleyecek unsurlar

Oylama sonucunu etkileyen başlıca faktörler özetle şöyle:

• AKP grubunun vereceği yöndeki oylar ve parti tabanının tepkisine ilişkin değerlendirmeler,
• MHP’nin iç disiplin ve liderin tutumu,
• Diğer küçük grupların ve bağımsızların kararları.

Muhalefetin tepkisi ve meydan okumalar

Muhalefet cephesinde İYİ Parti gibi bazı partiler, heyetin İmralı’ya gitmesi halinde güçlü sivil tepki ve mitingler düzenleneceğini ifade ediyor. Bu durum, oylamanın salt parlamento içi bir karar olmaktan çıkarak sokak siyasetini de etkileyebileceğini gösteriyor.

Sonuç: Oylama sadece bir ziyaret kararı olmayacak

Yarın verilecek karar, yalnızca İmralı’ya heyet gönderilip gönderilmeyeceğini belirlemeyecek; aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın dayanıklılığı, muhalefetin stratejileri ve Türkiye siyasetinin kısa dönem yönelimi bakımından da belirleyici bir kırılma noktası olma potansiyeli taşıyor.