Ali Babacan: Gazze Planı kalıcı barış sağlamaktan uzak, sadece geçici bir ateşkes
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ABD yönetiminin açıkladığı “Gazze Planı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Babacan, planı hemen gerçek bir barış anlaşması olarak görmenin doğru olmadığını, daha çok geçici bir ateşkes niteliği taşıdığı uyarısında bulundu.
Ateşkes mi, barış mı?
Babacan, yapılan açıklamaların şu an için kalıcı bir barıştan çok tarafların geçici olarak çatışmayı durdurmasına işaret ettiğini belirtti. Gerçek bir barış sürecine dönüşmesi için daha fazla aşama ve somut güvencelerin gerektiğini vurguladı; hemen umutlanılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Zamanlama ve uluslararası motivasyonlar
ABD yönetiminin bu hamlesinin zamanlaması ve motivasyonları hakkında da değerlendirmede bulunan Babacan, sürecin hızlı ilerlemesinin uluslararası aktörlerin hedefleriyle bağlantılı olabileceğini ifade etti. Bu tür adımların arkasındaki diplomatik hedeflerin izlenmesi gerektiğini söyledi.
Güvence mekanizmalarının yokluğu ve yeniden saldırı riski
Babacan, rehineler, tutuklular veya benzeri takasların ardından ortaya çıkacak durumlarda İsrail’in yeniden saldırıya geçmesini engelleyecek sağlam uluslararası mekanizmalar bulunmadığını belirtti. Sadece sözlerin yeterli olmadığını, somut ve denetlenebilir garanti mekanizmalarının eksikliğinin süreci kırılgan hale getirdiğini ifade etti.
Bölgesel aktörlerin omuzlarına binen sorumluluk
Babacan, planın uygulanmasında bölgesel aktörlere yüklenen sorumluluklara dikkat çekti. Mısır, Katar ve Türkiye gibi ülkelere düşen rollerin ağır olduğunu, bu nedenle iktidarın herhangi bir ülkeye tek taraflı garantörlük gibi taahhütler verirken son derece dikkatli olması gerektiğini belirtti. Yanlış veya geri alınabilir garanti vaatlerinin ileride sorun yaratabileceği uyarısında bulundu.
Kapanış
Babacan’ın değerlendirmesine göre, Gazze Planı şimdilik çatışmayı durdurmaya yönelik bir adım olabilir ancak kalıcı barış ve güven için şeffaf, uluslararası denetime açık ve bağlayıcı mekanizmalara ihtiyaç var. Sürecin sağlıklı ilerlemesi için bölgesel ve küresel aktörlerin sorumluluklarını netleştirmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.