Otomotiv Sektöründen AB’nin Çelik Koruma Planına Tepki: Fiyat ve Tedarik Endişesi
AB Komisyonu’nun çelik sektörünü korumaya yönelik planını değerlendiren otomotiv üreticileri, açıklanan düzenlemelerin Avrupa içindeki fiyatlar ve tedarik zinciri üzerinde olumsuz etkiler yaratacağından endişe duyduklarını belirtti. Sektördeki doğrudan çelik alımlarının büyük bölümü AB içinden sağlanıyor ve bu durum yeni kısıtlamaların maliyetleri yükseltebileceği kaygısını gündeme getiriyor.
Koruma Tedbirlerinin Piyasa Etkileri
Üreticiler, mevcut koruma mekanizmasının değiştirilmesinin beklenen faydayı sağlamayabileceğini ifade ediyor. İthalat kotalarının daraltılması ve kota dışı tarifelerin yüzde 50’ye çıkarılması gibi adımların, ithalat kaynaklı baskıyı belirgin şekilde azaltacağı; bunun ise arz, fiyatlar ve endüstri içi dengeler üzerinde zincirleme etkiler doğurabileceği değerlendiriliyor.
Ayrıca “eritip dökme” ilkesine dayanan yeni bir menşe kuralının getirilmesinin, çelik ithalatını daha sıkı kontrol altına alacağı ve ithal ürünleri kullanan firmalara önemli idari yükler getireceği belirtiliyor. Bu tür kuralların uygulanması, tedarik süreçlerinde belirsizlik ve ek maliyet anlamına gelebilir.
Özel İhtiyaç Duyan Sektörlerin Durumu
Otomotiv gibi belirli miktar ve kalitede çeliğe düzenli olarak ihtiyaç duyan sektörlerin durumu, politika yapıcılar tarafından ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği vurgulanıyor. Bu sektörlerin üretim planları ve uzun vadeli tedarik anlaşmaları, ani düzenleme değişikliklerine karşı hassasiyet taşıyor.
Türkiye’ye Dolaylı Etkiler
Avrupa pazarındaki üretim yavaşlaması, AB’ye araç ve yedek parça ihracatında önemli paya sahip olan Türkiye’yi dolaylı olarak etkileyebilir. Azalan üretim, Türk tedarikçilere yönelik talebi zayıflatabilir; yeni menşe kuralları ve artan idari gereklilikler ise ihracat süreçlerini zorlaştırabilir.
Sektörün Beklentileri
Sektör temsilcileri, Avrupa’nın çelik kısıtlamalarının maliyet artışına ve dış pazarlardaki rekabet gücünde zayıflamaya yol açabilecek zincirleme sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Karar alma sürecinde, tedarik zincirinin bütüncül etkileri ve ihracata bağlı üreticilerin özel koşulları dikkate alınması talep ediliyor.