40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
29 Temmuz 2025 Salı
Elektrikli otomobiller, çevreye duyarlı yapıları ve düşük maliyetli sürüş avantajları ile her geçen gün daha fazla insanın ilgisini çekiyor. Ancak batarya sistemlerine bağlı bazı teknik sorunlar da gündeme gelebiliyor. Hyundai’nin son geri çağırma kararı, batarya sistemi içerisindeki “busbar” adı verilen bağlantı elemanlarının yeterince sıkı olmamasından kaynaklanıyor.
Şirket, bu parçaların elektrik akımını bataryadan araç sistemlerine iletmek için kritik bir görevi olduğunu belirtti. Gevşek bağlantıların zamanla kısa devreye neden olabileceği uyarısını yapan Hyundai, kullanıcıları araçlarını bina yakınlarında ya da diğer araçların yanında park etmemeleri konusunda uyardı.
Geri çağırma işleminden etkilenen az sayıda Ioniq 5 model aracın, bu araçların bir kısmının kullanıcılarına teslim edildiği vurgulandı. Ayrıca, gerçekleştirilen incelemelerde bugüne kadar herhangi bir yangın ya da kazanın yaşanmadığı belirtildi.
Hyundai, gevşek bağlantıların zamanla daha büyük sorunlara neden olabileceğini özellikle vurguladı. Teknik arızanın ilerlemesi durumunda kısa devre riski doğabileceğini, bunun da araçta yangın tehlikesini artırabileceğini ifade etti. Ayrıca, sistemde oluşabilecek gerilim algılama hataları nedeniyle aracın sürüş performansını kısıtlayan “sürünme modu”na geçebileceği de bir diğer endişe kaynağı oldu.
Hyundai, kullanıcı güvenliği için gerekli kontrollerin yetkili servisler tarafından yapılacağını belirterek, geri çağırma kapsamındaki araç sahiplerinden en kısa sürede teknik servislere başvurmalarını önerdi.
Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel ekonomik büyüme beklentilerini bu yıl için yüzde 3 ve gelecek yıl için yüzde 3,1 olarak güncelledi.
IMF, “Küresel Ekonomi: Süregelen Belirsizlik Ortamında Zayıf Dayanıklılık” başlığıyla yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu paylaştı.
Rapora göre, küresel ekonomik büyümenin 2025’te yüzde 3 ve 2026’da yüzde 3,1 olması mümkündür.
Dünya ekonomisinin bu yıla ait büyüme tahmininin Nisan ayındaki tahminlere göre 0,2 puan daha yüksek olduğu, ayrıca 2026 tahmininin de 0,1 puan yukarıda olduğu bildirildi.
IMF’nin Nisan ayında yaptığı tahminlerde, dünya ekonomisinde bu yıl için yüzde 2,8 ve gelecek yıl için yüzde 3 büyüme öngörüldüğü ifade edildi.
Raporda, büyüme tahminlerindeki artışın yüksek gümrük vergisi beklentileriyle daha güçlü hale gelen talepler, ortalama tarife oranlarındaki düşüş, ABD dolarındaki zayıflamanın etkisiyle finansal koşulların iyileşmesi ve bazı büyük ekonomilerde mali genişleme gibi unsurlardan kaynaklandığı belirtildi.
Küresel enflasyonun 2025’te yüzde 4,2’ye, 2026’da ise yüzde 3,6’ya gerilemesinin beklendiği vurgulandı. Bu durumun, Nisan ayındaki tahminlerle paralellik taşıdığı ifade edildi.
Raporda, ABD’de enflasyon hedefinin üzerinde kalmaya devam edeceği, diğer büyük ekonomilerde ise daha ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.
Ekonomik görünümde aşağı yönlü risklerin bulunduğu belirtilirken, artan efektif tarife oranlarının daha zayıf büyümeye yol açabileceği ifade edildi.
Ayrıca yüksek belirsizliklerin, ekonomik faaliyetler üzerinde daha fazla baskı oluşturabileceği kaydedildi.
Jeopolitik gerilimlerin, küresel tedarik zincirlerini olumsuz etkilemesi ve emtia fiyatlarını artırması yönünde uyarılar yapıldı. Büyüyen bütçe açıklarının veya artan riskten kaçınma eğiliminin uzun vadeli faiz oranlarını yükseltebileceği ve küresel finansal koşulları sıkılaştırabileceği belirtildi.
Raporda, olumlu senaryoda ticaret müzakerelerinin öngörülebilir bir çerçeveye oturması ve tarife indirimleri ile küresel büyümenin hız kazanabileceği ifade edildi.
Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl için büyüme tahminleri yukarı yönlü olarak revize edildi. Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 3,3 büyümesi bekleniyor.
IMF’nin Nisan ayındaki tahminlerinde, Türkiye’nin bu yıl için yüzde 2,7, gelecek yıl için ise yüzde 3,2 büyümesi öngörülmüştü.
Raporda, ABD ekonomisi için büyüme tahmininin 2025 yılı için yüzde 1,8’den 1,9’a çıkarıldığı, gelecek yıl için de 1,7’den yüzde 2’ye yükseltildiği bildirildi.
Avro Bölgesi ekonomisinin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,8’den 1’e çıkarıldığı, 2026 yılı için ise 1,2’de sabit kaldığı ifade edildi.
Almanya’nın bu yılki büyüme tahmini ise yüzde 0’dan 0,1’e yükseltilirken, gelecek yıl için 0,9 düzeyinde tutulmuştur. Fransa’nın büyüme tahminleri bu yıl için yüzde 0,6 ve gelecek yıl için yüzde 1 olarak korunmuştur.
İtalya ekonomisinin bu yılki büyüme tahmini yüzde 0,4’ten 0,5’e, gelecek yıl için yüzde 0,8’de sabit kalmıştır. İspanya’nın büyüme tahminleri de bu yıl için yüzde 2,5 ve gelecek yıl için yüzde 1,8 olarak bırakılmıştır.
IMF raporunda, İngiltere ekonomisinin bu yılki büyüme beklentisi yüzde 1,1’den 1,2’ye, gelecek yıl için ise yüzde 1,4’te tutulmuştur.
Japonya’nın büyüme tahmini bu yıl için yüzde 0,6’dan 0,7’ye çıkarılırken, gelecek yıl için ise yüzde 0,6’dan 0,5’e indirildiği bildirilmiştir.
Raporda, yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri içinde Çin için büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 4’ten 4,8’e, gelecek yıl içinse yüzde 4’ten 4,2’ye çıkarıldığı ifade edilmiştir.
Hindistan ekonomisi için bu yıla ait büyüme tahmini yüzde 6,2’den 6,4’e, gelecek yıl içinse yüzde 6,3’ten 6,4’e çıkarılmıştır. Rusya ekonomisine dair ise bu yılki büyüme tahmini yüzde 1,5’ten 0,9’a indirilmiş, gelecek yıl için ise yüzde 0,9’dan 1’e yükseltilmiştir.
ABD Ticaret Bakanlığı, mal ticareti dengesi, toptan eşya ve perakende stoklarına dair haziran ayı verilerini duyurdu.
Buna göre, “öncü dış ticaret açığı” olarak adlandırılan mal ticareti açığı, haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 10,8 oranında azalarak 86 milyar dolara geriledi.
Bu dönemde 98,3 milyar dolar olan piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen mal ticareti açığı, mayıs ayında 96,4 milyar dolar seviyesindeydi.
Haziran ayında mal ihracatı, 1,1 milyar dolarlık bir düşüşle 178,2 milyar dolara gerilerken, mal ithalatı 11,5 milyar dolar azalarak 264,2 milyar dolara düştü.
Söz konusu dönemde toptan eşya stokları, aylık bazda yüzde 0,2 artış göstererek 907,7 milyar dolara ulaştı. Perakende stokları ise yüzde 0,3’lük bir artışla 808,7 milyar dolara yükseldi.
Son dakika haberleri arasında yerini alan ekonomik gelişmeler, yatırımcıları ve piyasaları yakından ilgilendiriyor. Ekonomi alanındaki uzmanlar, bu gelişmelerin ulusal ve uluslararası piyasalara olan etkilerini mercek altına alıyor. Yatırım stratejilerini bu doğrultuda belirlemek isteyenler için önemli veriler sunuluyor.
Gün içerisinde açıklanan verilere göre, ekonomideki genel gidişat ve enflasyon oranları yatırımcıların kararlarını etkileyecek. Özellikle borsa ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ekonomik trendlerin izlenmesi açısından kritik bir öneme sahip. Uzmanlar, piyasaların yönü hakkında öngörülerde bulunuyor.
Hükümetin alacağı yeni ekonomik tedbirler ve bu doğrultuda yapılacak adımlar, piyasalarda yeni fırsatlar doğurabilir. Ekonomik iyileşme sinyalleri veren sistemler, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için önemli fırsatlar sunmakta. Bu süreçte atılacak doğru adımlar, ekonomik büyümeyi destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlayabilir.
Önümüzdeki günlerde daha fazla ayrıntı açıklanacak ve bu bilgiler, yatırım kararlarını etkileyen unsurlar arasında yer alacak. Ekonomi dünyasındaki bu gelişmeleri takip etmek, yatırım yapmayı düşünenler için hayati önem taşımaktadır.
Takipte kalın! Abdullah Karlıdağ Haberler.com – Ekonomi
Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında orman yangınlarıyla mücadelede hayatını kaybeden işçilere Allah’tan rahmet diledi. Türkiye’nin ormanlarının ülke yüzölçümünün üçte birini kapsadığına dikkat çeken Aslan, “Ormanlarımızı korumak zorundayız. Aksi takdirde, doğayı tahrip edersek hem oksijenden faydalanamayız hem de bunun bedelini ağır öderiz.” ifadelerini kullandı.
Aslan, yangınlara müdahale konusunda Orman Genel Müdürlüğü’nün yeterli teknik altyapıya sahip olduğunu vurgulayarak, “105 helikopter, 27 uçak, 1776 arazöz ve 831 ağır iş makinesi ile 2000’e yakın ilk müdahale aracı, 1700’ün üzerinde gözetleme kulesi ve termal kameralarla yangınlara müdahale ediliyor.” dedi.
Yangın söndürme çalışmalarında en etkili unsurun yer ekipleri olduğunu belirten Settar Aslan, “İstiyoruz ki yer ekiplerini güçlendirelim. Hazine ve Maliye Bakanı’nın, Orman Genel Müdürlüğü’nün talebine uygun olarak 15 bin işçi kadrosunu tahsis etmesi gerekiyor.” dedi.
Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan Toplu İş Sözleşmesi süreci hakkında TÜRK-İŞ Konfederasyonu’nun grev kararı aldığını hatırlatan Aslan, “Öz Orman-İş Sendikası olarak 15-20 gün içinde sürelerimizi tamamlayacağız. Eğer bu süre içerisinde bir sonuca ulaşamazsak grev kararı almak zorundayız.” açıklamasında bulundu. “Yangınlar sırasında grev kararı alınabilir mi?” sorusuna ise Aslan, “Eğer grev kararı almazsak yetkimiz düşer. Toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin acilen sonlandırılması gerekiyor.” yanıtını verdi.
Kamuda toplu iş sözleşmeleri en az bir yıl, en fazla üç yıl süresince geçerlidir. Bu yıl şubat ayında başlayan kamu toplu iş sözleşmeleri müzakereleri üzerinden beş ay geçmesine rağmen henüz bir uzlaşı sağlanamamıştır. Hükümet, 600 bin kamu işçisine 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 16, sonraki altı aylık dönemler için ise yüzde 8 zam teklif etmişti. İşçi tarafı bu teklifi reddetti. Teklif daha sonra ilk altı ay için yüzde 24, sonraki altı aylık dönemler için enflasyon oranında zam şeklinde güncellenmişti. Ancak hükümet, enflasyon oranında zam teklifini geri çekerek yerine yüzde 10 zam önermiştir.