40,7951$% 0,51
47,3367€% 0,57
54,9650£% 0,60
4.394,23%-0,14
3.346,55%0,12
10.962,23%-0,69
12 Ağustos 2025 Salı
Ünlü oyuncular Jennifer Aniston ve Gwyneth Paltrow’un meslektaş olmalarının yanı sıra ortak bir geçmişi daha bulunuyor. Bu, ikisi de Brad Pitt ile olan ilişkileridir.
Jennifer Aniston, Brad Pitt ile 2000 yılında evlenip 2005 yılında boşanmıştır.
Gwyneth Paltrow, Brad Pitt ile 1994 yılında başlayan bir ilişki yaşamış ve 1996 yılında evlilik kararı almış, ancak kısa bir süre içinde bu ilişki sona ermiştir.
Jennifer Aniston, bir röportajda Gwyneth Paltrow ile yakın arkadaş olduklarını ve sık sık birbirlerine tavsiyelerde bulunduklarını belirtti. Aniston, eski eşi Brad Pitt ile Gwyneth Paltrow’un nişan partisine katıldığını ifade etti ve “Birbirimize sürekli tavsiyelerde bulunuyoruz” dedi.
Aniston, “Brad Pitt hakkında konuşuyor musunuz?” sorusuna yanıt verirken, “Aşka açık olmak ama onu aramamak lazım. Bu durumda herhangi bir baskı olmaz ve eğer kendiliğinden gerçekleşirse harika olur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
8’inci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde memurlar ve memur emeklilerini ilgilendiren hükümetin ilk zam teklifi açıklandı. Bu teklife göre, hükümet ilk 6 ay için %10, ikinci 6 ay için %6 zam öngörüyor. 2027’nin ilk 6 ayı için %4, ikinci 6 ayı için de %4 zam planlanıyor.
Memur-Sen, 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi için talep ettiği düzenlemeleri temmuz ayının son gününde duyurdu. Sendika, 2026 yılı için 10 bin lira taban aylığına zam yapılmasını, %10 refah payı ile ilk 6 ay için %25 zam talep etti.
2027 yılı içinse 7 bin 500 lira taban aylığa zam yapılmasını ve ilk 6 ay için %20, ikinci 6 ay için %15 zam istedi. Bu taleplerle birlikte 2026 için %88, 2027 için %47 oranında zam talep edildi. Ayrıca, enflasyon farkının, dönemsellik artışını geçtiği aydan itibaren ve 2 puan artırımlı olarak ödenmesi talep edildi.
Memur-Sen Genel Başkanı, hükümetin önerisine tepki gösterdi. Görüşmelerin üzerinden geçen sürede bu teklifi beklediklerini belirtti. Belirtilen rakamların kiralardaki artışlarla ve güncel yaşam koşullarıyla örtüşmediğini vurguladı.
Başkan, bu teklifin ücret adaletsizliğini gidermediğini ifade ederek, kamu çalışanları arasında belirlenen ücret adaleti kriterlerinin bu teklif ile sağlanıp sağlanamayacağını sorguladı.
Memurların ve emeklilerin kaybedecek bir yılı daha olmadığını hatırlatarak, teklifin Türkiye’ye yakışmayan ve gerçekçi olmayan rakamlar olduğunu belirtti. Ayrıca, sendikalar olarak işverenden daha ciddi ve adil öneriler beklediklerini, sürecin uygun bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
Beklentileri karşılayan, kamu çalışanları arasında ücret adaletini gözeten bir teklif talep ettiklerini ve bu konuda Cumhurbaşkanı’nın belirlediği kriterlerin dikkate alınarak adil bir öneri sunulmasını arzuladıklarını belirtti.
İş insanı Halit Yukay, 4 Ağustos günü saat 15.10’da Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek üzere “Graywolf” isimli teknesiyle denize açıldı. Aynı gün kendisine ulaşılamaması üzerine, yakınları durumu yetkililere bildirdi. Sahil Güvenlik ekipleri, arama kurtarma çalışmalarına başladı. 5 Ağustos saat 14.30 sıralarında Balıkesir’in Erdek ilçesi Kapıdağ Yarımadası Turanköy açıklarında, seyir halindeki bir ticari gemiden deniz yüzeyinde yarı batık durumdaki tekne parçalarını gördükleri ihbarı geldi.
Sahil Güvenlik Güney Marmara Grup Komutanlığı, verilen koordinata ulaşarak arama çalışmalarına başladı. Bu süreçte bir helikopter, bir dalış timi ve yüzer unsurlardan oluşan ekipler görevlendirildi. Dalış timi, yarı batık tekne için dalış yaptı fakat olumlu bir sonuç elde edilemedi. Ekiplerin yaptığı detaylı incelemelerde, parçalanmış teknenin motor seri numarasının Halit Yukay’ın teknesiyle eşleştiği tespit edildi. Dalgıçların yaptığı su altı görüntülemede, teknenin parçalandığı gözlemlendi.
Yalova’nın Altınova ilçesinde yat tersanesi bulunan ve mühendislik hizmetleri sunan Halit Yukay’ın, Yalova’dan Bozcaada’ya hareket ettiği anlar kaydedildi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Ekinlik Adası’na çekilen ve vinçle karaya çıkarılan “Graywolf” isimli teknede kazanın sebebini belirlemek amacıyla bilirkişi incelemesi başlatıldı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ile Çanakkale ve Samsun Emniyet Müdürlüklerine bağlı ekipler, arama çalışmalarının altıncı gününde, Paşalimanı Adası’nın kuzeyinde kayalıklara vurmuş tekne parçalarını buldu. Bu parçaların, Yukay’ın “Graywolf”una ait olduğu değerlendirildi ve bilirkişi incelemesine gönderildi.
Yukay’ın teknelerine çarptığı iddia edilen “Arel 7” isimli kuru yük gemisinin kaptanı, Yalova’da gözaltına alındı. Gözaltı sürecinin ardından yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılan kaptan, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı sonucu İstanbul’da yeniden tutuklandı.
Halit Yukay’ın teknesine çarptığı iddia edilen geminin radar hareketleri incelendi. Sahil Güvenlik ekipleri, kuru yük gemisinin ön kısımında sürtme izleri olduğunu tespit etti. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, geminin bölgedeki trafiğini araştırmaya devam ederken, geminin üzerindeki izleri gösteren fotoğraflar da soruşturma dosyasına eklendi. Kazadan bir gün önce, çekilen fotoğraflarda ön kısımda herhangi bir iz yoktu; ancak kazadan sonra çekilen görüntülerde belirgin izler dikkat çekti.
Geminin kaptanı, mahkemede verdiği ifadesinde seyir halindeyken bir sarsıntı hissettiğini belirtip, “Bir sarsıntı hissettim, ne olduğunu anlayamadım. İleride iki tahta parçası gördüm ve içim rahat etmediği için geri döndüm. O an can simidini gördüm ve düşündüm ki görünen parçalarla bir ilgim yok.” şeklinde konuştu.
Halit Yukay için arama çalışmaları, 8. gününde fırtına nedeniyle durduruldu. Bursa, Samsun ve İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin arama kurtarma çalışmalarına uygun hava şartlarının oluşması bekleniyor. Deniz polisi, kazanın olduğu bölgede yapılan deniz tabanı aramalarında herhangi bir iz bulamadı.
Denizin 300 metre derinliğine kadar görüntüleme yapabilen ROV, su altında tespit edilen materyalleri deniz yüzeyine çıkarabilme yeteneğine sahiptir.
İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki 4. Levent Emniyet Evleri Mahallesi’nde dün saat 13.00 sularında şüpheli bir ölüm olayı meydana geldi. Bakırköy Florya’da özel bir hastanede Acil Tıp Uzmanı olarak görev yapan 35 yaşındaki doktorun meslektaşları, kendisinden bir süre haber alamayınca endişelendi.
Endişelenen meslektaşları, doktorun yaşadığı rezidansa geldi. Kapı açılmayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdiler. Çilingir yardımıyla eve giren polis ve arkadaşları, onu yatak odasında kolunda serum takılı bir şekilde hareketsiz buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk kontrollerde doktorun hayatını kaybettiği belirlendi.
Ölmeden önce, “Daha önce intihar edecektim. Farklı sebeplerden dolayı intiharımı erteledim” yazdığı bildirilen bir nota ulaşıldı. Notunda kimseyi suçlamadığını belirttiği öğrenildi; intihar notu incelenmesi için kriminal laboratuvara gönderildi.
Bununla birlikte, hayatını kaybeden doktorun bir dönem Türkiye Kadın Basketbol Milli Takımı’nın doktorluğunu yaptığı öğrenildi. Ölüm haberini alan meslektaşları ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Doktorun kesin ölüm nedeni, yapılacak incelemelerin ardından netlik kazanacak.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı, Konya’nın bir deprem şehri olmadığını ifade eden algının yanlış olduğunu belirtti. Kentte birçok aktif fayın bulunduğunu ve bunların deprem açısından ciddi tehditler oluşturduğunu açıkladı.
Aktif fayları yerbilimciler olarak iki kategoriye ayırdıklarını açıklayan Başkan, en önemlisi bölgesel faylar olduğunu vurguladı. Bu fayların, Konya’ya uzanan veya komşu illerden geçen, yüksek potansiyele sahip olduğunu ve büyük ivmeli depremler üretebileceğini aktardı. Özellikle bu fayların 150 kilometre uzaklıktaki Konya’nın ova zemininde büyük etkilere yol açabileceği öngörülüyor.
Konya’yı tehdit eden faylar arasında Afyon Sultandağları ve Akşehir zonlarına kadar uzanan fayların bulunduğunu belirtti. Bu fayların potansiyeli yüksek olup, geçmişte de depremlere neden olduğu biliniyor. Tuz Gölü Fay Zonu da önemli bir tehdit oluşturmakta ve 6.8 büyüklüğünde depremler üretebilecek potansiyele sahip. Bu fayın etkisi, 150 kilometre mesafedeki Konya’da ciddi hissedilmesi muhtemel.
Ecemiş Fay Zonu’nun da Konya’da etkili olduğu ifade edildi. Bu fay zonu, Kayseri bölgesinden Aksaray’a uzanmakta ve yine potansiyeli yüksek olarak değerlendirilmektedir. Konya’nın sınırları içinde yer alan yerel fayların da 4 ile 5 büyüklüğünde depremler üretebileceği ifade edildi.
Son 15 yılda meydana gelen büyük depremlerin aktif faylarla ilişkili olduğunu belirten Başkan, Konya’nın deprem direnci konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Konya’nın ova zemin yapısının, depremler sırasında zarar görme riskini artırdığını ifade etti ve yapılaşma planlamasının deprem dalgalarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.