40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
02 Ağustos 2025 Cumartesi
600 bin kamu çalışanını ilgilendiren zamla ilgili önemli bir gelişme meydana geldi. HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ, işveren tarafıyla birlikte bugün imza atacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vedat Işıkhan, TÜRKİŞ ve HAK-İŞ heyetlerinin katılımıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda düzenlenecek Kamu Çerçeve Protokolü İmza Töreni’ne katılacaktır” denildi.
SÖZCÜ muhabiri Erdoğan Süzer, anlaşmanın sağlandığını ve imzaların bugün atılacağını duyurduğu haberinde anlaşmadan bazı detayları da paylaşmıştı:
3 Ocak 2026 tarihinde açıklanacak olan 6 aylık (Temmuz-Aralık dönemi) TÜFE yüzdelik artışı yüzde 11’i aşıyorsa, aşan kısmın tamamı enflasyon farkı olarak ödenecek. 2026 yılının ilk 6 ayında yüzde 10, ikinci 6 ayında ise yüzde 6 oransal zam yapılacak. Bu dönemlerde TÜFE artışı zam oranlarını aşarsa, aşan kısmın tamamı fark olarak verilecek. Ayrıca iş gücüne göre nitelikli işçilere yüzde 7, diğer işçilere yüzde 3 oranında ek prim zammı sağlanacak. Sözleşmesi Ocak, Şubat ve Mart aylarında başlamış olanların sözleşmeden doğan farkları için yüzde 3.68’e varan oranlarda zam yapılacak.
Tesla Türkiye, sosyal medya platformundaki X üzerinden yaptığı duyuruda, ÖTV düzenlemesi sonrasında Model Y satışlarının başlangıç tarihini açıkladı. Yeni fiyat listeleriyle birlikte satış takvimi belirlendi.
Geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren ÖTV güncellemesiyle birlikte Tesla Model Y fiyatlarında önemli bir artış oldu; bu nedenle mevcut envanter geçici olarak satıştan kaldırılmıştı.
Yapılan açıklamaya göre, Model Y’nin yeni envanter listeleri 6 ve 7 Ağustos tarihlerinde saat 18.30’da duyurulacak. Aynı tarihlerde Tesla’nın Türkiye’deki çevrimiçi mağazasından araç siparişleri tekrar alınmaya başlanacak.
Model Y SR (Standard Range) RWD: 2 milyon 241 bin TL
Model Y LR (Long Range) RWD: 3 milyon 225 bin 240 TL
Model Y LR AWD (All-Wheel Drive): 3 milyon 998 bin 400 TL
Bu fiyatlar, araçların başlangıç donanım seviyeleri için geçerli olup; opsiyonel donanım, jant ve renk seçeneklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
ÖTV artışının ardından fiyatları güncelleyerek Model Y’yi tekrar satışa sunan Tesla, kullanıcıların 6-7 Ağustos tarihlerinde açılacak yeni sipariş ekranıyla birlikte güncel fiyatlarla Tesla Model Y satın alabilmelerini sağlayacak.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin konusundaki tutumunu eleştirmesine sert bir dille yanıt verdi.
Ömer Çelik, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti sorgulaması, Filistin davasını destekleyenlerin bile ciddiye almayacağı bir davranıştır. Özgür Özel’in Cumhurbaşkanımızın Filistin konusundaki hassasiyetine yönelik eleştirileri, Filistin’in herhangi bir yerinde duyulduğu takdirde “İsrail propagandası”nın bir parçası olarak değerlendirilecektir.”
Özgür Özel, Türkiye’yi yurt dışı güçlere şikayet eden bir profil sergilemekte. Başka odaklara hizmet eden Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanımızın cesaretini sorgulaması, siyasi bir akılla bağdaşmayan bir durumdur.
Sayın Cumhurbaşkanımız, tüm siyasi faaliyetlerimizin temel ilkesinin “Hakk’ın rızası ve halkın duası” olması gerektiğini sürekli vurgular. Cumhurbaşkanımız, kararlarını alırken yeryüzündeki hiçbir siyasi güçten korkmadığını ve çekinmediğini milletimiz ve dünya biliyor. İsrail’in yaptıklarına karşı cesurca tavır alan Cumhurbaşkanımız, bu duruşunu BM Genel Kurulu’nda birçok kez takdirle karşılanmıştır.
Cumhurbaşkanımız, 15 Temmuz gecesinde FETÖ’cü hainlerin tehditleri altında bile asla geri adım atmamıştır. Onun siyasi hayatı, her yönüyle cesaretle dolu bir mücadeledir. Bu nedenle, dünya genelinde Cumhurbaşkanımız ve “siyasi irade” kavramları yan yana anılmaktadır. Cumhurbaşkanımızın iradesine yönelen eleştirilerin sadece kendi siyasi acizliğini gösterdiğini birçok kez gördük.
Özgür Özel, Hamas’ı “terör örgütü” olarak nitelendirmeye çalışmış, ardından eleştiriler üzerine “terör eylemleri yapıyor dedim” ifadesini kullanmıştır. Bu yaklaşım, sadece İsrail’in saldırgan politikalarını destekleyenlerin kullandığı bir dildir. Özgür Özel’in bu yanlış anlamayı düzeltmesi ve Filistin davasıyla ilgili özür dilemesi gerekirken, konuyu çarpık merceklerden değerlendirmesi oldukça trajik bir durumdur. Cumhurbaşkanımız, siyasi yasaklı olduğu dönemde bile Hamas hakkında “Onlara terörist denmesi asla doğru değildir, Onlar vatanlarını İsrail işgaline karşı savunan vatanseverlerdir” demiştir.
Özgür Özel’in merhum Bülent Ecevit’in Filistin konusundaki duruşunu bugünkü CHP politikasına referans yaparak meşrulaştırma çabası, temellere dayanmaz. Ecevit’in DSP’yi kurarak CHP ile arasına koyduğu sınır bellidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru “Mavi Vatan” tezine karşı çıkan ve Yunanistan’ın tezine destek verenler, Özgür Özel’in ekibindedir. Milli güvenlik adına Suriye’ye yapılan meşru askeri harekatları eleştirenler CHP yönetimindedir. Libya’da Türkiye dostu hükümete karşı silah çeken unsurları savunanlar CHP’li siyasetçilerdir. Türkiye’nin Azerbaycan’ın Karabağ mücadelesine verdiği destekle ilgili asılsız açıklamalar da CHP içinden gelmiştir.
Özgür Özel’in Cumhurbaşkanımıza, Ak Partimize ve Cumhur İttifakımıza yönelttiği her eleştiri, CHP’nin içinde bulunduğu siyasi çalkantıları ve skandalları örtmeye yönelik bir gayrettir. Özgür Özel, yaptığı hatalar hakkında konuşmak yerine CHP’yi daha düzgün bir çizgiye çekmeye kafa yormalıdır.
Cumhurbaşkanımızı eleştirdiği her durumda tarihsel hatalar da yapmaya devam eden Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanımızdan ders alması ve doğru yolu bulması önemlidir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Erdoğan, ben senin Filistin sevgini sorgulamıyorum çünkü ortada olmayan bir şey sorgulanamaz. Senin Filistin hassasiyetin değil, Trump korkun var” ifadelerini kullanmıştı.
Son dönemlerde Batılı ülkelerden gelen “Filistin’i tanıyoruz” açıklamaları, uluslararası kamuoyunda dikkat çekici bir etki yarattı. Bu açıklamaların arkasında yatan gerçek niyet ise tartışmalara yol açıyor. Avrupa gibi birçok ülke, yıllardır İsrail işgali altında zor durumda kalan Filistinlilere destek mesajları vermeye başladı. Fakat bu ani duyarlılığın samimiyeti üzerine sorgulamalar da dile getirilmeye başladı.
Birleşmiş Milletler üyeleri arasındaki 193 ülkeden 147’si, Filistin’i resmi olarak tanımış durumda. Son günlerde İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler, Filistin’i tanımak için sinyaller vermeye başladı. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkeden 11’i şu anda Filistin’i tanırken, 9 ülke daha bu konuda adım atmaya hazırlanıyor. Bu gelişmeler, “Neden yıllarca sessiz kalanlar şimdi konuşuyor?” sorusunu akıllara getiriyor.
Batılı siyasetçilerin Filistin meselesinde genellikle sessiz kaldığı vurgulanırken, son açıklamalara halk baskısının etkisi olduğu düşünülüyor. Avrupa’nın pek çok şehrinde on binlerce insan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı sokaklara dökülerek tepki gösterdi. Bu durum, siyasetçilerin “seçmen baskısı” altında kaldıkları şeklinde yorumlanıyor. Özellikle genç neslin Filistin konusundaki duyarlılığı, Batılı liderlerin politikalarını gözden geçirmelerine neden olmuş olabilir. “İnsan hakları” ve “evrensel değerler” vurgusu, Müslüman topluluklar söz konusu olduğunda çoğu zaman geçersiz sayılıyor ve bu da Batı kamuoyunun vicdanını zorlayan bir eleştiri konusu haline geliyor.
Filistin’i tanıma sinyali veren ülkeler arasında bulunan Fransa, hala Gazze’ye destek gösterilerine polis müdahalesi gerçekleştiriyor. Bu durum, Batı’nın attığı adımların samimiyeti konusunda kamuoyunda soru işaretlerine yol açıyor. “Zulmün karşısındayız” mesajını verirken bir yandan da kendi içindeki protestolara müdahale etmesi, eleştirilerin artmasına neden oluyor.
Avrupalı siyasetçilerin son zamanlarda attığı adımlar, geçmişte yaşanan zulümlerin telafisi anlamına mı geliyor yoksa uluslararası baskıya karşı alınan zorunlu bir tavır mı? Her iki yorum kamuoyunda tartışılmakta. Ancak ortak görüş şu ki; Batı, Filistin meselesinde “tarafsız kalma” lüksünü kaybetti. Bu gelişmelerin sadece diplomatik ifadelerle sınırlı kalıp kalmayacağı, ilerleyen süreçte somut adımlarla netleşecektir.
Olgun Kızıltepe – Haberler.com
Türkiye ile Suriye arasında yeni bir doğal gaz hattı bugün törenle açıldı. Açılışta söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bu hattın devreye girmesiyle Suriye’deki 1.6 milyon hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak.” açıklamasında bulundu.
Kilis’ten Halep’e uzanan doğal gaz boru hattı, mayıs ayında tamamlanmıştı. Bugün gerçekleşen teknik düzenlemeler sonrası, hattın ilk gaz akışı sağlandı. Türkiye, bu süreçte Azerbaycan ve Katar ile işbirliği yaparak bölgeye Azerbaycan gazı gönderecek. Ayrıca, boru hattının bazı finansmanları Katar tarafından karşılandı.
Türkiye, Suriye’nin enerji şebekesini yenileme sürecinde önemli bir rol üstleniyor. Bu yeni doğal gaz hattı sayesinde, Suriye’de günlük yalnızca 3-4 saat olan elektrik arzının, 10 saate kadar çıkarılması planlanıyor. Türkiye şu anda Suriye’nin kuzeyine elektrik ihraç etmekte ve bu ihracatın artırılması hedefleniyor. Ayrıca, geçmişte kullanılan 500 megavat kapasiteli Birecik-Halep hattının yeniden devreye alınması için çalışmalar devam ediyor. Bu hattın da faaliyete geçmesiyle, toplamda 900 megawata yakın elektrik Suriye’ye ulaşacak ve 1.6 milyon hanenin ihtiyacı karşılanabilecektir. Planlanan 6 milyon metreküp gaz ile ise 1200 megawatlık ek elektrik üretimi sağlanabilecek.