41,0890$% 0,57
47,7722€% 0,64
55,3404£% 0,67
4.445,74%0,22
3.372,40%0,20
11.477,80%0,93
26 Ağustos 2025 Salı
Yeni Galata Köprüsü’nde gerçekleştirilen bakım çalışmaları nedeniyle köprüye giden tüm erişim yolları güvenlik bariyerleriyle kapatıldı.
Yapılan düzenlemeler doğrultusunda köprüde onarım işlemleri gerçekleştirildi.
Bakım işlemlerinin tamamlanmasının ardından köprü, saat 04:30 itibarıyla hem araç hem de yaya trafiğine açıldı.
Olay, gece saatlerinde Yenişehir ilçesinde meydana geldi. İki grup arasında daha önce yaşanan husumet nedeniyle cadde üzerinde karşılaşan bireyler, araçlarından inerek birbirlerine tabancalarla ateş etmeye başladı.
Silah sesleri çevrede büyük bir panik yarattı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Çatışmada kurşunların isabet ettiği 7 kişi yaralandı. Yaralılar, sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından yakındaki hastanelere kaldırıldı.
Hastaneye kaldırılan ve durumu ağır olan yaralılardan iki kişi, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.
Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, çok sayıda boş mermi kovanı topladı. Çatışmaya karışan taraflara ait araçların da çok sayıda kurşun isabet ettiği tespit edildi. Olaya karışanların yakalanması için geniş çaplı bir çalışma başlatıldı.
Türkiye İş Bankası’nın 101’inci yılını kutladığını belirten Genel Müdür, bankanın Türkiye’nin en büyük özel bankası olma konumunu koruyarak ikinci yüzyıla “çok sağlam bir başlangıç” yaptığını ifade etti. Ardından, ekonomik görünüm ile ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Beklentilerine göre, enflasyonun yıl sonunda yüzde 28.5 ile yüzde 29.5 arasında olabileceğini öngördüğünü belirtti.
“SANAYİ DARALIYOR”
Merkez Bankası’nın yıl sonuna kadar 8 puanlık bir faiz indirimi yapabileceğini düşündüğünü aktaran Müdür, politika faizinin yıl sonunda yüzde 35 seviyesine kadar inmesini beklediğini, bu durumun da gelecek yıla 6 puanlık bir reel faizle giriş yapılması anlamına geldiğini vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın şahin duruşunun sürdüğünü, rezervlerdeki artışa ve sanayideki daralmaya dikkat çekti. KOBİ ve ticari kredilerdeki büyümenin, Merkez Bankası’nın politikalarıyla uyumlu olduğunu ekledi.
Sektör temsilcileri, memur atamaları, üniversite tercihleri ve düğün sezonu ile birlikte kiralarda artış beklediklerini dile getirdi. Bu durum, öğrencilerin yaşadığı kiralık konut sorununun daha da derinleşmesine neden olabilir. Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Kurucu Başkanı, bu dönemde kiralık konutta talep patlaması olduğunu belirterek, “Bu nedenle fiyatlar da etkileniyor. Kiralarda bölgesel artışlar öngörüyoruz. Kira artışlarının ekim ayına kadar yüzde 30’u bulabileceğini” ifade etti.
‘Yüzde 40’a kadar artabilir’
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde kiralarda artış yaşanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “İstanbul’da öğrencilerin yoğun olduğu semtlerde kiralar hareketleniyor. Beşiktaş, Sarıyer ve Mecidiyeköy gibi bölgelerde kiralarda artışlar bekleniyor” şeklinde konuştu. İstanbul Ticaret Odası üyesi bir diğer uzman ise, İstanbul’da ocak ayından eylüle kadar kiralarda yaşanan artışın yüzde 40’ı bulabileceğini vurguladı. “Kira artışlarını, tayinler ve öğrencilerin yarattığı talep etkiliyor” ifadesinde bulundu.
İstanbul’daki kira ve satılık konut fiyatlarındaki farklar, gelir dağılımındaki adaletsizliği tekrar gözler önüne serdi. Kentte en düşük kira 3.500 TL ile Bağcılar’da, en yüksek kira 2.25 milyon TL ile Beşiktaş’ta görüldü. Ayrıca, en ucuz satılık evin 270 bin TL ile Küçükçekmece’de yer aldığı, en pahalı konutun ise 6 milyar TL ile Bebek’te bulunduğu belirtiliyor.
Enflasyondaki kontrolsüz artış devam ederken, özellikle dar gelirli kesimlerin büyük kısmını harcamalarına ayırdığı gıda fiyatları fahiş seviyelere ulaştı. Sosyal medyada paylaşılan 10 yıl öncesine ait bir alışveriş fişi dikkat çekti. Bu fişte bir vatandaşın 12 kalem alışverişinin toplam maliyeti 100,63 TL olarak kaydedildi. Aynı alışveriş günümüzde 1.935 TL gibi bir maliyet çıkarmaktadır. Ayrıca, bazı ürünlerin gramajlarının da azaldığı görülüyor.
Ekonomik Zorluklar
Ekonomi yönetimi, ülkeyi sürekli olarak 30 yıl öncesi ile kıyaslarken, vatandaşlar 5-10 yıl önceki gıda harcamalarını hatırlamakta dahi zorluk çekiyor. 5-10 yıl önceki alışverişler artık neredeyse kredi çekmeyi gerektirecek miktarlara ulaştı. Sosyal medyada paylaşılan bir alışveriş fişi, 24 Ağustos 2015 tarihine ait olup, et, tavuk, içecek, makyaj malzemeleri, peynir ve yoğurt gibi ürünlerin alındığı ödemeyi 100,63 TL olarak gösteriyor. Bugün benzer ürünlerin fiyatlarına bakıldığında, bazı paketli ürünlerin içeriğinin azaltılmasına rağmen fiyatlarının %1.835 artışla 1.935 TL’ye satıldığı dikkat çekiyor.
Bu fişe göre hesaplanan gıda enflasyonunun son 10 yılda %1.835 oranında arttığı gözlemleniyor. Merkez Bankası’nın enflasyon hesaplama sistemi ile yapılan hesaplamada ise, geçmişte 100 TL’ye yapılan alışveriş için günümüzde 1.225 TL gerektiği belirtiliyor.
2015 yılında en büyük banknot olan 200 TL ile bu alışverişi iki kez gerçekleştirebilirken, günümüzde aynı alışveriş için tam 10 tane 200 TL banknot taşımanız gerekecek.
Merkez Bankası, yıl sonu için enflasyon hedefini %24 olarak sabit tutarken, 2026 yılı için enflasyonun %13-19 aralığında olacağı tahmininde bulunuyor, ancak bu beklentileri hanehalkı üzerinde ikna edici olamıyor. BETAM’ın Hanehalkı Enflasyon Beklentileri Araştırması’na göre, bir yıl sonrasına ilişkin ortalama enflasyon beklentisi %57.8 olarak ortaya çıktı. Önümüzdeki bir yıl içinde enflasyonun mevcut %33.5 seviyesinin altına düşeceği tahmin edenlerin oranı, geçen aya göre 5.1 puan azalarak %24.9’a geriledi. En düşük beklenti %55.2 ile 35-44 yaş grubunda ölçülürken, en yüksek beklenti ise %61.5 ile 65 yaş ve üzeri grubunda meydana geldi.