40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
04 Ağustos 2025 Pazartesi
Çorum’un Osmancık ilçesinde düzenlenen bir cenaze namazına katılan bir kişinin park halindeki hafif ticari aracının camları, kimliği belirsiz kişiler tarafından kırıldı.
Olay, Esentepe Mahallesi Fatih Caddesi’ndeki Asri Mezarlık’ta gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, cenaze merasimine katılan Kamil Büğrü’ye ait 19 HH 919 plakalı hafif ticari aracın camları, park halindeyken bilinmeyen şahıslar tarafından kırıldı.
Cenaze namazının ardından aracının camlarının tamamen kırıldığını gören Büğrü, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar sonrası olay yerine Osmancık Emniyet Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Büğrü, aracın içinde kendisine ait olmayan bir kriko ve yerde kırılmış bir ahşap parçası buldu ve bu durumu da rapor etti.
Polis ekipleri, araçta inceleme yaparak saldırganların tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3. Sayfa
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, güncel konulara dair bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
‘Terörsüz Türkiye’ mücadelesi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) oluşturulacak komisyona katılmama kararı alan İYİ Parti’yi hedef alan Bahçeli, “Kendi menfaatlerinden beslenen bağnaz düşünceler ve vesayet özlemi duyan gruplar, gerçek milliyetçilikle ilgisi olmayan bireyler, yalan ve dedikodu yayanlar, uluslararası güçlere hizmet eden işbirlikçiler, Terörsüz Türkiye hedefini yok etmek amacıyla birleşmiştir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu’nun “Biz komisyoncu değiliz” ifadesine değinen Bahçeli, “Gazi Meclis’in işleyişinde kritik bir öneme sahip olan komisyonları, basit bir oyun olarak görenlerin derhal bu komisyonlardan çekilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
“Siyasi faaliyetler özenle yapılmalı ve kamuoyunu yanıltan propagandalar geçerliliğini yitirmelidir. Türk milleti, her türlü zorluğun üstesinden gelme kapasitesine sahiptir. Hangi kara propaganda devreye girerse girsin, Türkiye’nin geleceği açıktır.” dedi.
Terörün tamamen sona erdiği bir Türkiye’nin, ulusal birliği ve kardeşliği güçlendireceğini belirten Bahçeli, “Terörün etkileri geçmişte kaldı. Artık bu durumu değiştirecek bir gücün varlığı dahi söz konusu değildir.” ifadelerini kullandı.
TBMM’deki ‘Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’na katılmayanların eleştirilerine tepki gösteren Bahçeli, “Bu tür tavırlar, ciddiyetten uzak ve anlamsızdır.” dedi. Ayrıca, “Bizim komisyonumuz Türk milletidir” ifadesinin alaycı bir söylem olduğunu vurguladı.
Bahçeli, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saygısızlığını kınayarak, uluslararası kamuoyuna daha aktif ve sert yaptırımlar uygulama çağrısında bulundu.
Türkiye’nin, toplumsal huzurun sağlanması ve terörle mücadelede kararlı adımlar atması gerektiğini belirten Bahçeli, diyalog ve diplomasi yerine çatışmaların önlenmesi yönünde çağrıda bulundu.
Avustralya, Güney Yarım Küre’nin kış mevsimini en yoğun şekilde yaşıyor. Yeni Güney Galler eyaletinde, 1980’lerden bu yana kaydedilen en yoğun kar yağışları yaşanırken, Queensland eyaletinin bazı bölgeleri de 10 yıl aradan sonra karla kaplandı.
Yeni Güney Galler Eyalet Acil Durum Servisi, karla ilgili 1.455’ten fazla olaya müdahale ettiklerini duyurdu. Kar yağışı nedeniyle 100’den fazla aracın mahsur kaldığı, fırtınaların binalara zarar verdiği ve büyük sel uyarılarının yapıldığı belirtildi. Ayrıca, devlet yayın kuruluşu ABC, binlerce evin gece boyunca elektriksiz kaldığını aktardı.
Avustralya Meteoroloji Bürosu’ndan Meteorolog Miriam Bradbury, Yeni Güney Galler’in kuzey bölgelerinde kar kalınlığının 40 santimetreye ulaştığını ve böylece 1980’lerin ortalarından bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktığını ifade etti. Ayrıca, iklim değişikliğinin son yıllarda Avustralya’daki hava koşullarını daha da değişken hale getirdiğini belirtti. Ancak, mevcut verilerin geçmiş kayıtlarda birkaç kez gözlemlendiğine dikkat çekti. Bradbury, “Bu durumu olağandışı kılan, karın miktarı ve kapsadığı alanın genişliği, kuzey yaylalarının büyük bir kısmını kapladığı” dedi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından gerçekleştirilen incelemede, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı adına sahte bir şekilde e-imza çıkarmak suretiyle geçersiz mezuniyet belgelerinin düzenlendiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, sürücü belgesi yazılı ve direksiyon sınav sonuçlarının değiştirilerek “başarılı” duruma getirildiği tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında bir soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan 134 şüpheliden 16’sı tutuklanmış, iddianame mayıs ayında tamamlanmıştır. Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava süreci başlatılmıştır. Şüpheliler hakkında ‘ÖSYM Kanunu’na muhalefet’, ‘Resmi belgede sahtecilik’, ‘Bilişim sistemine girme’, ‘Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçlamaları yöneltilmiş ve 6 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir.
İddianamede şüphelilerin, TÜRKTRUST ve E-İMZATR isimli elektronik sertifika sağlayıcıları aracılığıyla Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sistemlerine giriş yaptığı, burada sahte mezuniyet kaydı oluşturduğu ve sınav sonuçlarını değiştirerek başarısız adaylar üzerinde sahte belgelerle 400 bin liraya kadar para talep ettiği belirtilmiştir. Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı, iddianamede müşteki olarak yer almıştır.
Soruşturmanın ikinci aşamasında, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile çeşitli üniversitelerde görevli kişilere ait e-imzaların kopyalandığı anlaşılmıştır. 65 şüpheli hakkında ikinci bir iddianame hazırlanmış ve aynı mahkemede dava açılmıştır. Bu şüpheliler hakkında da 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir. İddianamede, şüphelilerin 39 sahte üniversite diploması hazırlayarak sisteme eklediği ve 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden avukatların diplomalarının yerini sahte kayıtlarla doldurdukları belirtilmiştir.
İddianamede belirtilene göre Zeynep Karacan, olayın başından itibaren organizatör konumunda bulunmuş, kamu kurumlarına ait üniversite sistemlerine usulsüz erişim sağlamış ve veri değişiklikleri yapmıştır. Karacan, Atatürk Üniversitesi’nden yasadışı mezuniyet kaydı eklediği saptanmıştır. Ayrıca, Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin sistemlerine izinsiz girişler yaparak mezuniyet kayıtları oluşturmuş ve verileri değiştirmiştir.
Nursel Tanju’nun 2023 yılında sosyal medyada sahte belgelerin verildiği yönünde reklamlar gördüğü ve buradan irtibat kurduğu tespit edilmiştir. Tanju, ‘Fatma’ isimli bir kişiyle WhatsApp üzerinden görüşerek, gerekli belgeleri temin etmek için kendisinden 70 ila 80 bin TL aralığında para talep edildiğini belirtmiştir. Tanju, bu parayı Zeynep Karacan’a gönderdiğini ve sonrasında çeşitli eğitimler ve sınav linkleri aldığı ifade edilmiştir.
İddianamede İbrahim Bolat’ın Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı adına sahte elektronik imza oluşturduğu ve bu imzayı kullanarak sisteme hukuka aykırı giriş yaptığı belirtilmiştir. Bu şekilde veri değişiklikleri yaparak başkalarına mezuniyet hakkı sağladığı ifade edilmiştir. Aynı şekilde Abdullah Doğan ve Enver Yılmaz’ın da sahte imzalarla yasadışı mezuniyet kayıtları oluşturduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan, şüphelilerin Altındağ’da faaliyet gösteren Özel TUZEM Online Akademi Eğitim Limited Şirketi’ni kapattığı ancak internet sitelerinin hala aktif olduğu görülmüştür.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dini nikah yoluyla birlikte yaşadığı Siyabend Şeker (20) tarafından tabanca ile vurularak hayatını kaybeden 3 aylık hamile Helin Eren’in (19) kına gecesine ait görüntüleri ortaya çıktı.
Olay, 24 Temmuz’da gece saatlerinde Sur ilçesi Çift kapı mevkisinde gerçekleşti. Kuzeniyle birlikte yürüyen 3 aylık hamile Helin Eren, dini nikahla birlikte yaşayıp ayrıldığı Siyabend Şeker’in silahlı saldırısına maruz kaldı. Vücuduna 9 kurşun isabet eden Eren, hastaneye kaldırıldığında hayatını kaybetti. Siyabend Şeker kaçarken, Helin Eren’in cenazesi Çiftehavuzlar Mezarlığı’na defnedildi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanan Siyabend Şeker, mahkemece tutuklandı. Helin Eren’in 7 ay önce kaçarak dini nikah kıydığı, sürekli şiddet gördüğü ve öldürülmeden 25 gün önce babasının evine döndüğü öğrenildi.
Öte yandan, Yenişehir ilçesinde 15 Temmuz’da İlayda Alkaş’ı öldüren Cemal Alpaslan ile Siyabend Şeker’in yakın arkadaş olduğu öğrenildi. Cemal Alpaslan ve Siyabend Şeker’in sosyal medyada etkileşimde bulundukları, silahlı pozlar paylaştıkları görüldü.
Siyabend Şeker’in Cemal Alpaslan’a “ağabey” diye hitap ettiği, ayrıca Helin Eren’in, İlayda Alkaş’ın öldürüldüğü 15 Temmuz’da annesine “İlayda cinayetinden dolayı Siyabend de gözaltına alındı. İfade verdi” dediği bilgisi elde edildi.
Arkadaşları, öldürülen Helin Eren’in kına gecesi görüntülerini sosyal medya üzerinden paylaştı. Bir arkadaşı, “Kınanı ben yaktım. Benimkini de sen yakacaktın. Neredesin Helin’im? Ben senin gelin olduğun hali ve o gelinliğinin sana kefen olmuş halini gördüm. Hani neredesin yoldaşım, sırdaşım, kardeşim? Bağrıma oturan ve cayır cayır yanan bir ateş var Helin’im. Sen öldün, benim çocukluğum, her şeyim seninle öldü.” notunu paylaşarak duygularını ifade etti. Görüntülerde Helin Eren’in gülümsediği ve eğlendiği anlar yer aldı.