40,7086$% 0.17
47,4348€% -0.19
54,7910£% 0.05
4.436,09%0,26
3.397,30%0,06
10.972,63%0,15
10 Ağustos 2025 Pazar
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, baba evinin bulunduğu ve dünyaca ünlü şelaleye ev sahipliği yapan Ulukaya köyünde Bartın ve Karabük’te görev yapan gazetecilerle bir araya geldi. Bölgeye ve Türkiye’ye yapılan yatırımlar konusunda detaylı bilgiler sunan Bakan Tunç, anayasa değişikliğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Darbe anayasasını ne kadar vesayetçi ruhtan arındırsak da artık yamalı bohçaya dönmüş durumda. Madde sayısı kadar değişiklik var anayasamızda; bu, maddeler arasındaki yeknesaklığı bozmuş ve kurumlar arası anlaşmazlıklara neden olmuştur.” dedi.
Bakan, anayasa değişikliklerinin sadece bir başlangıç olduğunu, Türkiye’nin sivillerin ve milletin temsilcilerinin yazdığı bir anayasa ile yoluna devam etmesi gerektiğini vurguladı. “Bütün seçim beyannamelerinde yeni anayasa vaadimiz var. Tüm partiler de bu konuda hemfikir. Mecliste uzlaşı komisyonları kurularak bugüne kadar birçok madde üzerinde çalışıldı fakat sonuç alamadık. Umarım gelecekte bir uzlaşma zemini oluşturabiliriz.” şeklinde konuştu.
Yılmaz Tunç, Türkiye’nin ‘terörsüz’ bir geleceğe adım attığını ifade ederek, “Bu süreçte teröre zemin hazırlayan tüm unsurları ortadan kaldırdık. Bu konuda hükümetin iradesi ve birlikte hareket eden muhalefet partilerinin çabaları büyük önem taşıdı.” şeklinde ekledi.
Bakan Tunç, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokratikleşme Komisyonu’nun önemine dikkat çekti ve bu çabaların Türkiye’nin terörle mücadelesinde hayati rol oynadığını belirtti. “Bu komisyonun çalışmaları ışığında yürütme de üzerindeki yükümlülüklerini yerine getirecektir.” ifadelerini kullandı.
Tunç, 5 yıllık yargı reformu strateji belgesinin uygulamaya geçirildiğini ve bu belgedeki 264 hedefin gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapıldığını açıkladı. “Güvenilir bir adalet sistemi oluşturmak ve hukukun üstünlüğünü sağlamak için yargı teşkilatımızı güçlendireceğiz.” diyerek yargı süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik adımları duyurdu.
Bakan, aile hukuku sorunlarını çözmek amacıyla yeni bir reform paketi hazırlandığını belirtirken, boşanma davalarının daha hızlı sonuçlanabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. “Bu süreçte aile arabuluculuğu gibi yöntemlerin de uygulanması önemli.” dedi.
Yılmaz Tunç, nafaka davaları hakkında da yeni düzenlemeler yapılacağını belirtirken, her davanın bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Her dosyada bir hayat vardır; bu nedenle hakemler tarafları mağdur etmeyecek şekilde kararlar almalıdır.” ifadeleriyle bu konudaki yaklaşımını ortaya koydu.
Terörsüz Türkiye süreci bağlamında Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı yöndeki iddialara yanıt veren Tunç, “Şehit ailelerini rencide edecek bir adım atmayız.” dedi. Ayrıca, adalet dersinin müfredatta olması gerektiğini ve bu konunun Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışmasıyla gerçekleşeceğini belirtti.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Erdem Aksoy – Politika
Avukat Rezan Epözdemir, bu sabah erken saatlerde “rüşvet”, silahlı terör örgütü “FETÖ/PDY’ye yardım” ile “siyasal ve askeri casusluk” suçlarıyla ilgili iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Epözdemir’in gözaltına alınmasına dair bir açıklama yaparak, “Bazı sosyal medya ve haber platformlarında ‘Avukat Rezan Epözdemir’ ile ilgili haberler üzerine bir basın açıklaması yapılması gereği duyulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımızca iki ayrı soruşturma dosyası çerçevesinde, ‘rüşvet’, ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım’ ve ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçlamaları ile uzun bir süredir hakkında soruşturma yürütülen Rezan Epözdemir, iş yerinde ve ikametinde yapılan eş zamanlı aramalar neticesinde bugün saat 05.45 itibarıyla gözaltına alınmış olup, ilgili soruşturmalar devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Münevver Karabulut, Pınar Gültekin ve son olarak Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti davalarında mağdur ailelerin avukatlığını üstlenen Rezan Epözdemir’in gözaltına alınması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. AK Partili Şamil Tayyar’dan da bu gelişmeyle ilgili dikkat çeken bir yorum geldi.
X hesabı üzerinden bir açıklama yapan Tayyar, “Rezan Epözdemir, son yılların en popüler, en çok kazanan ve TV ekranlarının yanı sıra bazı etkili makamlar ve derin mahfillerce tanınan bir avukattır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınmış durumda. İddialar ise oldukça ciddi. FETÖ’ye yardım ve siyasal, askeri casusluk gibi suçlamalarla karşı karşıya. Dosyayla ilgili özel bir bilgim olmadığı için suçlamalara dair yorum yapamam,” dedi.
Ayrıca, “Ancak bildiğim bir şey var. Çok derin bağlantılara sahip bu avukata işlem yapabilmek için savcılığın elinde ciddi deliller olmalı. Aksi takdirde böyle bir süre içinde içeride tutamazlar. Baskı hemen başlamıştır, ummadığınız alanlardan da. Çok cesurca bir işlem, tebrikler,” ifadelerini kullandı.
Erdem Aksoy – Haberler.com – Politika
Emma Thompson, ABD Başkanı Donald Trump’ın bir zamanlar kendisinin peşinde olduğunu ifade etti. 2025 Locarno Film Festivali’nde gerçekleştirilen bir soru-cevap etkinliğine katılan 66 yaşındaki ünlü sanatçı, Kenneth Branagh ile boşandıktan sonra 1990’larda Trump’ın sürekli kendisini takip ettiğini anlattı.
1998 yapımı ‘Primary Colors’ filminin çekimlerini hatırlayan Emma Thompson, bir gün karavanında otururken telefonunun çaldığını ve arayanın Donald Trump olduğunu söyledi.
Emma Thompson, Trump’ın kendisine “Merhaba, ben Donald Trump” dediğini duyduğunda bunun bir şaka olduğunu düşündüğünü ve “Size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorduğunu aktardı. Düşündüğüne göre, belki Trump bir yol tarifi istiyordu.
Ünlü oyuncu, Trump’ın sesini taklit ederek devam etti: “Güzel evlerimden birinde kalmanı çok isterim. Belki akşam yemeği yiyebiliriz.”
Emma Thompson, “Bu çok tatlı. Çok teşekkür ederim. Sana geri döneceğim” yanıtını verdiğini belirtirken, başlangıçta Trump’ın kendisini neden aradığı veya karavan telefonunun numarasını nasıl bulduğuna dair bir fikri olmadığını, ancak bir süre sonra olayların bağlantısını kurduğunu söyledi.
Ünlü aktör o gün boşanma kararının çıktığını fark ettiğini dile getirerek, Donald Trump hakkında “Eminim ki ideal eş adaylarını arayan adamları vardır. Güzel bir boşanmış kadın, işte aradığı buydu. Ve karavanımdan beni buldu. Bu kesinlikle bir takip etme biçimidir.” dedi.
Emma Thompson, 1989 – 1995 yılları arasında Kenneth Branagh ile evliydi. O dönemde Donald Trump da ikinci eşi Marla Maples’tan ayrılmıştı.
Emma Thompson, “Donald Trump ile bir randevuya çıkabilirdim ve bu, benim için unutulmaz bir hikâye olabilirdi. Amerikan tarihinin akışını değiştirebilirdim” şeklinde ekledi.
Elon Musk’ın geliştirdiği yapay zeka modeli Grok’un video oluşturma aracı Grok Imagine, ünlü ABD’li şarkıcı Taylor Swift’in çıplak videolarını hazırlamakla itham ediliyor.
Grok Imagine, kullanıcıların isteği olmaksızın açığa çıkmamış içeriklere, Taylor Swift’in üstsüz videolarına erişim sağlıyor.
Uzmanlar ve Grok’un kullanıcıları, bu tür içeriklerin sunulmasının açıkça kadın düşmanlığını yansıttığı üzerinde durarak şirkete tepkilerini dile getiriyor.
Grok, daha önceki bir güncelleme sonrasında takipçilerine hakaret içeren yanıtlar vermişti. Bu durum, birçok kullanıcı tarafından eleştirildi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Grok hakkında çeşitli kullanıcıların maruz kaldığı hakaret içerikli cevaplarla ilgili bir soruşturma başlattı.
Grok, yaptığı hata nedeniyle özür diledi fakat uygulama hâlâ benzer tutumlar sergilemeye devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu yurt dışında bulunan temsilciliklerden almak, Türkiye’deki başvurulardan çok daha uygun bir maliyetle gerçekleştiriliyor.
2016 yılında yurt dışında pasaport almak için talep edilen harç bedelinin yarıya düşürülmesi, Türkiye’de yapılan pasaport başvurularının maliyetini artırmıştı. Son 9 yıl içerisinde bu fark çok daha belirgin hale geldi. Günümüzde Türkiye’deki vatandaşlar için kendi ülkelerindeki pasaport almak, yurt dışı temsilciliklerinden almakla kıyaslandığında neredeyse 3 kat daha pahalı.
Türkiye’de İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla alınan pasaport randevularında, güncel defter bedeli olarak 1.135 TL’lik bir ödeme yapılması gerekiyor. Harç bedelleri ise pasaport sürelerine göre değişiklik gösteriyor. 6 aylık bir pasaport için 3.494 TL, 2 yıllık için 6.766 TL ve 3 yıldan uzun süreli pasaportlar için 12.409 TL talep ediliyor.
Buna karşın, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu yurt dışındaki temsilciliklerden almak oldukça uygun bir seçenek. Türkiye’de yaşayan vatandaşlar da yurt dışındaki temsilciliklerde pasaport başvurusu yapabilir. Örneğin, yurt dışında yaşayan Türklerin en yoğun bulunduğu ülkelerden biri olan ABD’de, Türkiye temsilciliklerinden pasaport almak, Türkiye’de ödenen bedelin neredeyse üçte biriyle mümkün oluyor.
BirGün’den Okan Yücel’in haberine göre, Washington Büyükelçiliği ve ABD’deki konsolosluklarda defter bedeli yalnızca 32,2 dolar (yaklaşık 1.310 TL) olarak belirlenmiş. 6 aylık pasaport için harç ise 16,93 dolar (688 TL), 3 yıla kadar geçerli pasaportlar için ise 57,4 dolar (2.336 TL) talep ediliyor.
Pasaport süresi uzadıkça, ödenecek tutar da artıyor. ABD’de 3 yıldan fazla geçerliliğe sahip bir Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun toplam maliyeti 118 dolar (4.805 TL). Türkiye’de alınan pasaportlardan 7.604 TL (187 dolar) daha uygun bir seçenek sunuluyor.
Yine Türkiye’den göçün yoğun olduğu Kanada’da, 3+ yıl süreli bir pasaport için toplam maliyet 171 Kanada Doları (5.058 TL) olarak belirlenmiştir. Kanada’da pasaport almak, Türkiye’de almaktan 7.351 TL daha uygun bir seçenek sunmaktadır.
İtalya, Almanya, Fransa, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde 3+ yıllık Türkiye Cumhuriyeti pasaportları için harç bedeli 17 euro, 3+ yıllık pasaportlar için ise 78 euro olarak belirlenmiştir. Bu ülkelerde 3 yıldan uzun süre için pasaport almanın toplam maliyeti 113 euro (5.358 TL) olacaktır. Dolayısıyla, Türkiye’deki maliyetlere göre 7.051 TL (150 euro) daha uygun bir seçenek bulunmaktadır.
Bu aşırı farkın nedeni, Ocak 2016’da yürürlüğe giren yeni bir düzenlemeye dayanmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın aldığı karar ile yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının pasaport harçları yarı yarıya düşürülmüştür. O dönemde 10 yıl süreli pasaport harcı 217 euro’dan 104 euro’ya indirilmiştir.
2016’da yurt dışında yaşayanlar için pasaport yenileme maliyetini düşürmek ve süreçleri kolaylaştırmak amacıyla yapılan düzenlemenin etkisi zamanla belirginleşmiştir. 9 yıl içerisinde döviz kurlarındaki artışla birlikte, 2016 yılında iki ücret arasında yaklaşık 62 euro fark varken, günümüzde bu fark 150 euro’ya (yaklaşık 7.050 TL) ulaşmıştır.