Türkiye’de ortalama memur maaşının 57 bin 418 TL civarında olduğu belirtilirken, hükümetin memur ve emeklilere 2026 yılı ilk 6 ayında yüzde 10, ikinci 6 ayında ise yüzde 6’lık zam teklif ettiği duyuruldu. Bu durum, memurlar ve emekliler için büyük bir protesto dalgası başlattı. Türkiye’nin dört bir yanında, sefalet zammına karşı eylemler gerçekleştirildi.
‘ALIN TERİ YOK SAYILDI’
2026’ya yönelik önerilen yüzde 16’lık zamma karşı çıkan emekliler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı binasına yürüdü. Emekli Memur-Sen, bu teklifin adaletle, gerçeklerle ve hakkaniyetle bağdaştığını düşünmemekte ve memurların ay sonu hesabı yapmak zorunda kaldığına dikkat çekmektedir. Daha fazla sabredemeyeceklerini belirten grup, her gün protesto eylemleri düzenleyeceklerini ifade etti.
Sağlık alanındaki çalışanlar da Çalışma Bakanlığı önünde benzer bir eylem gerçekleştirdi. ‘Adil bir teklif olmalı, yetersiz teklife hayır’ yazılı pankartlar taşıyan sağlıkçılar, mevcut teklifin memurun emeğini yok saydığını dile getirdi. Sağlık-Sen üyeleri, geleceğe dair kaygıların devam ettiğini ve iyi bir çözüm beklediklerini vurguladı.
Öğretmenler ve eğitim çalışanları da benzer bir tepki gösterdi. Eğitim Bir-Sen üyeleri, işverenin sunduğu teklifin yaşadıkları sorunları çözmediğini ve hayal kırıklığı yarattığını açıkladı.
Öğretmenlerden Protesto
Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapan Eğitim Bir-Sen üyeleri, 1.5 milyon eğitim çalışanının öneminin göz ardı edildiğini belirtti. Eğitimciler, yanlarında getirdikleri ekmeklerle tepkilerini gösterdi. Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri, öğretmenlerin emekli olmaktan korkar hale geldiğini, maaşlar arasında derin bir uçurum bulunduğunu ifade etti.
İmamlar: Bu Teklifle Pazarlık Yapılamaz
Diyanet’e bağlı din görevlileri de zam teklifine karşı eylem yaptı. Ankara’da Hazine Maliye Bakanlığı önünde gerçekleştirdikleri protestoda, ‘gelirde adalet, ücrette denge’ pankartı açıldı. Diyanet-Sen Genel Başkanı, adil bir teklifle yeniden masaya gelinmesini talep etti ve mevcut teklifin müzakere edilemeyecek kadar yetersiz olduğunu söyledi. Eğer bu durum değişmezse, din görevlileri iş bırakma eylemi yapma kararı aldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım Kredi’nin teknik olarak iflas ettiğini belirtti. Adem, kurumun çiftçiyi korumak yerine borç yükü ve piyasa baskısı altında ezildiğini vurguladı. Tarım Kredi’nin toplam zararı ve 1.5 milyarlık vergi borcunu kapatmak için 4.2 milyar liraya ihtiyacı bulunduğunu ifade etti. Adem, Tarım Kredi’nin çiftçi yararına değil, piyasa oyuncuları ve belli şirket gruplarının lehine çalıştığını söyledi.
Üretici Korunmuyor
Bu yönetim anlayışıyla üreticinin korunamayacağını belirten Adem, mevcut durumun ne üreticiyi ne de gıda fiyatlarını kontrol altına almaya yeterli olduğunu dile getirdi. Kurumun asli görevlerinden uzaklaştığını ve ürünlerin çiftçiden değil, çoğu zaman yandaş firmalardan alındığını ifade etti. Üreticilerin, tefeci ve özel bankaların yüksek faizli kredilerine mahkûm olduğunu, kısa vadeli borçların ise 16.5 milyar liraya ulaştığını belirtti. Adem, bu durumun ‘Teknik iflas’ olduğunu ve mevcut varlıklarla karşılanamadığını vurguladı. Ayrıca, 29 milyar liralık satışa karşı 24.5 milyar lira maliyet oluştuğunu, kurumun zararı ve vergi borcunu kapatmak için 4.2 milyar liraya ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Bunun içinde 2.7 milyar liralık finansman gideri ve 1.5 milyar liralık vergi yükü bulunduğu bilgisini paylaştı.
Şube Sayısı Artmadı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Tarım Kredi Kooperatifi Marketleri’nin şube sayısının artırılacağını söylemesine rağmen, şube sayısının artmadığını ve kurumun zararının katlandığını belirten Adem, üreticilerin de kuruma mal satamadıklarını ve destek göremediklerini sık sık dile getirdi.
İktidar, ‘yoksulluğu sonlandırma’ vaadiyle yola çıktı ancak bu süreçte vatandaşları sosyal yardımlara bağımlı hale getirdi. Türkiye’de her 4 kişiden biri sosyal yardım almak zorunda kalırken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yeni verilerine göre, 14 milyon 148 bin 740 kişi düzenli sosyal yardımlarla yaşamına devam ediyor. Bakanlık, ülkemizde yoksulların yanı sıra ‘aşırı yoksul’ olarak tanımlanan bir grup da olduğunu vurguladı. Bu veriler ışığında, sosyal yardım alan bireylerin 11 milyon 877 bin 932’si ‘aşırı yoksul’ kategorisinde yer alıyor.
Çalışanlar da Yoksul
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın raporuna göre, Aile Destek Programı çerçevesinde aşırı yoksulluk sınırının altında kalan vatandaşlar sosyal yardım sistemine dahil edilerek destekleniyor. Bu program aracılığıyla, çalışan yoksulluğu ve emekli yoksulluğu gibi durumlarla karşılaşan bireyler için hane gelirlerine göre 850-1.250 TL arasında destek sağlanıyor.
Bu durum, çalışanların ve emeklilerin de aşırı yoksullukla mücadele ettiğini göstermektedir. 2024 Aralık ayı itibarıyla Türkiye Aile Destek Programı’ndan 11 milyon 877 bin 932 kişi yararlanmış olup, program yıl sonunda sonlandırılmıştır. Bu yıl düzenli sosyal yardımlardan 14 milyon 148 bin 740 kişi faydalandı, Aile Destek Programı sona ermiş olsa da diğer sosyal yardımlar devam etmektedir.
Elektrik Destekleri Artıyor
Yılın ilk yarısında 13 milyon 845 bin kişinin yaşadığı evlerde elektrik faturaları devlet desteği ile ödenmiştir. 2019 yılında 1 milyon 343 bin 109 hane elektrik yardımı alırken, bu rakam 2020’de 659 bin 448 haneye, 2021’de ise 1 milyon 792 bin 200 haneye kadar düşmüştür. 2022 yılında elektrik yardımı alan hane sayısı 2 milyon 719 bin 745’e yükselmiş, 2023 yılında ise 3 milyon 685 bin hane bu yardımdan faydalanmıştır. 2024 yılsonu itibarıyla 3 milyon 428 bin 491 hane elektrik tüketim desteğinden yararlanmakta, 2025’in ilk 6 ayında bu sayı 3 milyon 461 bin 452 hane olarak kaydedilmiştir.
İnegöl ilçesinde düzenlenen operasyon sırasında, polis ekipleri Kemalpaşa Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı üzerinde şüpheli bir özel halk otobüsünü durdurmak istedi.
KAÇMA GİRİŞİMİ, YAKALANDI
Ekiplerin ‘dur’ çağrısına uymayan otobüs şoförü, kırmızı ışık ihlali yaparak yaklaşık 300 metre ilerideki durakta durdu. İlgili haber kaynaklarına göre; ekipler, aracın yanına gelerek şoförü indirdi ve alkol testi gerçekleştirdi.
Şoförün isminin Erdinç K. (37) olduğu ve 1,49 promil alkollü olduğu tespit edildi. Sürücüye, alkollü araç kullanmaktan 9 bin 267 TL, kırmızı ışık ihlali nedeniyle ise 2 bin 168 TL para cezası kesildi.
Ayrıca, şoförün ehliyetine 6 ay süreyle el konulurken, özel halk otobüsünde bulunan yolcular diğer bir otobüse nakledildi ve araç çekici yardımıyla otoparka götürüldü.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 6.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem sonucunda ağır hasar gören 831 bağımsız bölüm tespit edildi.
Resmi kaynaklardan alınan bilgiye göre, hasar tespit ekipleri depremden etkilenen bölgelerde incelemelerini sürdürmektedir. Şu ana kadar 129 mahallede 20,000’den fazla yapı incelenmiş durumda. Bunlar arasında 675 konut, 70 iş yeri, 86 ahır ve depo yer almakta. Sındırgı’da tespit edilen toplam 831 bağımsız bölümün ağır hasarlı veya yıkık olduğu bildirilmektedir. Çalışmaların yarın tamamlanması ve yeniden inşa sürecine hızla başlanması planlanmaktadır.
*Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir.
02:00
News
