2022’den Sonra Satış Sonrası Verilere Göre İkinci Eldeki En Sorunsuz Otomobiller

2022’den itibaren toplanan satış sonrası veriler incelendiğinde, Türkiye ikinci el pazarında arıza ve servis ihtiyacı açısından öne çıkan modeller belirlendi. Değerlendirmede müşteri geri bildirimleri, servis sıklığı ve mekanik dayanıklılık esas alındı.

Genel olarak en güvenilir modeller

Yüksek satış hacmine sahip araçlar içinde, uzun vadede düşük arıza oranı gösteren modeller dikkat çekiyor. Bu araçlar hem daha az bakım gerektiriyor hem de servis maliyetleri açısından kullanıcıya avantaj sağlıyor.

• Toyota Corolla
• Honda Civic
• Hyundai i20
• Fiat Egea

Neden tercih ediliyorlar?

Bu modellerin öne çıkmasının başlıca nedenleri arasında düzenli bakım maliyetlerinin düşük olması, yedek parça erişiminin kolay olması ve kullanıcı memnuniyetinin yüksek olması yer alıyor. Sonuç olarak uzun vadede daha az masraf çıkarma eğilimindeler.

Kompakt sınıfta öne çıkanlar

Daha küçük boyutlu ve şehir içi kullanıma uygun otomobiller de sorunsuzluk açısından listede yer aldı. Kompakt sınıftaki modeller özellikle düşük yakıt tüketimi ve dayanıklılıklarıyla biliniyor.

• Seat Arona
• Toyota Yaris
• Nissan Micra
• Citroen C3 Aircross
• Hyundai Bayon

İkinci el alırken dikkat edilmesi gerekenler

Bu liste, güvenilir ve masrafı az araç arayanlar için yol gösterici niteliğinde. İkinci el alırken aşağıdaki noktalara dikkat etmek faydalı olacaktır:

• Detaylı servis geçmişi ve ekspertiz raporu incelemesi
• Periyodik bakımların düzenli yapılıp yapılmadığının kontrolü
• Kullanım koşullarına uygun parça ve bakım geçmişi araştırması

Sonuç olarak, güvenilir markaların sık tercih edildiği Türkiye ikinci el pazarında doğru model seçimi, uzun ömürlü ve düşük maliyetli bir kullanım sağlar.

Ünlü Yatırımcıların Son Portföy Hamleleri ve Nedenleri

Piyasa devlerinin hangi hisselere yöneldiğini takip etmek, yatırım eğilimlerini ve ekonomik beklentileri anlamak için faydalı bir göstergedir. Son dönemde açıklanan portföy hareketleri, bazı efsanevi yatırımcıların hangi sektörleri tercih ettiğine dair önemli sinyaller veriyor.

Warren Buffett — Krizden güçlenen ve döngüsel sanayiye yöneliş

Berkshire Hathaway’in son çeyrekteki alımları arasında sağlık sigortacısı UnitedHealth Group ve çelik üreticisi Nucor dikkat çekiyor. UnitedHealth hamlesi, şirketin karşılaştığı soruşturmalar sonrası oluşan fiyat baskısını değerlendirme yaklaşımını yansıtıyor; Buffett genellikle değer fırsatlarını belirsizlik dönemlerinde değerlendiriyor.

Nucor yatırımı ise döngüsel bir sektörde, fiyatlar düştüğünde yapılan stratejik bir pozisyon alma örneği. Ayrıca çeliğin veri merkezi ve altyapı projeleri gibi yeni taleplerle buluşma potansiyeli, bu tür üreticileri uzun vadede çekici kılabiliyor.

Bill Ackman — Odaklı betlerle teknoloji liderlerine güven

Pershing Square yöneticisi Bill Ackman, portföyünde sınırlı sayıda fakat yüksek ağırlıklı pozisyon tutma eğiliminde. Bu yaklaşım çerçevesinde Amazon ve Alphabet gibi ölçek avantajı ve teknoloji yenilikleriyle öne çıkan şirketlere yatırım yaptı. Her iki şirket de bulut hizmetleri, veri ve yapay zekâ uygulamaları sayesinde büyüme potansiyeli taşıyor.

Stanley Druckenmiller — Hem büyük platformlara hem de onların tedarik zincirine yatırım

Stanley Druckenmiller, portföyünü hem doğrudan teknoloji devleri hem de bu alanı destekleyen tedarikçilere dağıtarak riskleri çeşitlendiriyor. Microsoft gibi bulut ve üretkenlik çözümlerinde güçlü oyunculara yatırım yapmanın yanı sıra, yarı iletken üretimi için kritik malzeme sağlayan Entegris gibi şirketler de tercihleri arasında yer aldı. Bu bileşim, hem talep odaklı büyümeye hem de altyapı eksenindeki fırsatlara pozisyon almayı sağlıyor.

Kapanış ve Uyarı

Bu hamleler, deneyimli yatırımcıların piyasa ve sektör okumalarına dair ipuçları sunuyor; ancak bireysel yatırım kararları için tek başına yeterli olmamalıdır. Herhangi bir yatırım yapmadan önce kişisel hedeflerinizi, risk toleransınızı ve güncel araştırmalarınızı göz önünde bulundurarak karar verin.

Asgari Ücret, Emeklilik ve Kıdemde Beklenen Değişiklikler: 2026 Beklentileri

Türkiye’de milyonlarca çalışan ve emekli adayı, 2026’da yapılacak asgari ücret düzenlemesi ile emeklilik kriterlerindeki olası değişiklikleri yakından takip ediyor. Uzman değerlendirmeleri ve güncel beklentiler ışığında öne çıkan düzenlemeler ve tarihler şöyle:

Asgari Ücrette Tahmini Artış Seviyesi

Mevcut asgari ücretin enflasyon karşısında yetersiz kaldığı vurgulanıyor. Yapılan öngörüler, yeni asgari ücretin en az 27.000 TL ile 28.000 TL aralığında olabileceğine işaret ediyor. Bu artışın, düşük gelirliler üzerindeki alım gücünü koruma amacını taşıdığı belirtiliyor.

Emeklilik İçin En Avantajlı Zamanlama

2025 ve 2026 döneminde emekli olmayı planlayanlar için bazı finansal etkiler öne çıkıyor. Asgari ücret seviyesindeki yükselişin kıdem tazminatı üzerinde doğrudan etkisi olacağı; özellikle düşük ücretlilerde kıdem tazminatında 5.000–6.000 TL civarında fark oluşabileceği öngörülüyor. Yüksek maaşlı çalışanlarda ise tavan artışının yüzde 16–17 civarında olması bekleniyor.

Erken Emeklilik Başvuruları İçin Son Tarihler

Erken emeklilik hakkından yararlanmak isteyen özel sektör ve kamu çalışanlarının başvurularını yıl sonuna kadar tamamlaması gerektiği belirtiliyor. Genel tabloya göre çoğu grup için son başvuru tarihi 31 Aralık olarak öne çıkarken, bazı özel grupların başvuru süresi 14 Ocak’a kadar uzayabiliyor. Bu tarihler geçtikten sonra yapılan başvuruların ilgili dönemin erken emeklilik düzenlemelerinden yararlanamayacağı uyarısı yapılıyor.

Ev Hanımları İçin Kolaylaştırılmış Emeklilik Düzenlemesi

Ev hanımlarına yönelik düzenlemeler kapsamında, belirli şartları yerine getiren kadınlara daha kısa prim gün sayısıyla emeklilik hakkı tanınması planlanıyor. Buna göre, örnek uygulamalarda 9.000 gün prim şartı yerine 7.200 gün primle emeklilik imkanı getirilmesi ve 10 yıl gibi belirli prim ödeme sürelerinin dikkate alınması değerlendiriliyor. Bu tür değişikliklerin SGK dengesi üzerinde olumlu etkileri olabileceği ifade ediliyor.

Esnaf ve Diğer Düzenlemeler

Esnafa yönelik sosyal güvenlik düzenlemelerinin de takvime bağlandığı, uygulamaların 2028’e kalmasının istenmediği, ilgili yetkililerin konuya öncelik verdiği belirtiliyor. Ancak ekonomik koşullar ve enflasyon baskısı nedeniyle uygulama takviminde bazı gecikmeler yaşanabileceği vurgulanıyor.

Öne Çıkan Notlar

• Yeni asgari ücretin 27.000–28.000 TL bandında olacağı yönünde beklentiler bulunuyor.
• Kıdem tazminatında asgari ücret artışına paralel olarak belirgin farklar oluşabilir.
• Erken emeklilik başvuruları için 31 Aralık ve bazı gruplar için 14 Ocak son tarihlerine dikkat edilmesi gerekiyor.
• Ev hanımlarına ve esnafa yönelik kolaylaştırıcı düzenlemeler gündemde; uygulanma takvimi ekonomik koşullara bağlı olarak değişebilir.

Planlanan düzenlemeler kesinleştiğinde, bireylerin hak ve yükümlülüklerini doğru değerlendirebilmeleri için ilgili kurum duyurularını ve resmi açıklamaları takip etmeleri önem taşıyor.

CHP İstanbul İl Kongresinde Gerginlik: Mahkeme Durdurma Talebi Gönderdi, YSK Kongrenin Sürmesine Karar Verdi

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul İl Yönetimi’ne kayyum atanmasının ardından bugün yapılan olağanüstü il kongresinin durdurulması için talepte bulundu. Mahkeme yazısını, YSK’nın “Başlayan kongreler durdurulamaz” kararına itiraz ederek Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na iletti. Bu süreçte, kayyum atama sürecinde rolü bulunan Özlem Erkan’ın avukatı Cevahir Kılıç’ın, icra memurlarıyla birlikte kongreyi engellemeye çalıştığı bildirildi.

YSK Kongrenin Devamına Karar Verdi

Yüksek Seçim Kurulu olağanüstü toplanarak CHP İstanbul İl Kongresi’nin devam etmesine hükmetti. YSK Başkanı Ahmet Yener, kurulun toplantı sonucunda başlamış olan kongrenin sürdürüleceğine karar verdiğini açıkladı.

İcra Heyeti Kararı Dinleyip Salonu Terketti

Kongre salonuna kararı tebliğ etmek üzere gelen icra heyetine, YSK’nın açıklaması dinletildi. YSK kararının iletilmesinin ardından icra heyeti hızla alandan ayrıldı; salon içinde ise “Hak, hukuk, adalet” sloganları yükseldi.

Kararın ardından konuşan CHP avukatı Çağlar Çağlayan, icra dairesinin tebligat yapma girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek, yapılan çabaların hukuken bir netice doğurmayacağını ve sürecin sonunda hukuk ile demokrasinin galip geleceğini ifade etti.