40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
02 Ağustos 2025 Cumartesi
Portekiz Sağlık Genel Müdürlüğü (DGS), son bir hafta içinde aşırı sıcaklar nedeniyle 264 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
DGS’nin yayımladığı verilere göre, aşırı sıcaklar, özellikle kronik hastalığı olan bireyler ve 75 yaş üzerindeki kişilerde ölüm oranını artırdı. Son bir haftada, çoğunluğu ülkenin kuzey bölgelerinde olmak üzere, 264 kişi aşırı sıcaklara bağlı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi.
DGS, bu aşırı sıcakların, normalde bahsedilen ölüm sayısında yüzde 21,2 oranında bir artışa sebep olduğunu açıkladı.
Öte yandan, Portekiz hükümeti, 3-7 Ağustos tarihleri arasında ülke genelinde beklenen yeni sıcak hava dalgası nedeniyle orman yangını riskinin artması sebebiyle “alarm durumu” ilan etti. İçişleri Bakanı Maria Lucia Amaral, yaptığı basın toplantısında, “Devam eden yüksek sıcaklıklar, düşük nem oranları ve yangın riski nedeniyle önleyici tedbirler alınması gerekliliği bu kararı gündeme getirmiştir. Gelecek hafta zorlu geçecek.” dedi.
Bakan Amaral ayrıca, ormanlık alanlarda ateş yakılmasının, bu alanlara girişlerin ve makine kullanımının yasaklandığını belirtti. Havai fişek veya diğer piroteknik cihazların da kullanımına izin verilmeyeceğini ifade ederek, yangınlarla mücadeledeki tüm birimlerde izinlerin askıya alındığını söyledi.
Portekiz Deniz ve Atmosfer Enstitüsü, yarından itibaren ülke genelinde birçok noktada hava sıcaklıklarının 40 derecenin üzerine çıkacağını bildirdi. Son bir haftada, Portekiz’in özellikle orta ve kuzey bölgelerinde 3 noktada büyük yangınlar çıkmış, 1300 itfaiyeci, 13 uçak ve 100 kadar kara aracı ile müdahalelerle alevler kontrol altına alınmıştır.
Aşırı sıcaklar, Portekiz’in komşusu İspanya’da da etkili oluyor. İspanya Meteoroloji Enstitüsü, 3-7 Ağustos tarihlerinde ülkenin 6 bölgesinde (Endülüs, Kastilya ve Leon, Kastilya-La Mancha, Extremadura, Galiçya, Madrid) sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıkmasının beklendiğini açıkladı.
Bu bölgelerdeki özerk yönetimler de aşırı sıcaklara karşı alarm seviyelerini yükselttiklerini duyurdu. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi verilerine göre, İspanya’da 2025 yılı itibarıyla toplamda 43 bin hektar alan yangınlarla tahrip oldu.
İspanya Ekolojik Geçiş Bakanlığı’nın verilerine göre, Temmuz 2025’te çıkan yangınlarda 26 bin 300 hektardan fazla alan yandı ve bu ay, Mart 2023’ten bu yana en fazla yangının görüldüğü dönem olarak kayıtlara geçti. Şu anda, ülkenin kuzeyindeki Asturias bölgesindeki Ourense kentine bağlı Vilaverdos ilçesinde 400 hektar alanda orman yangını devam ediyor. Çevredeki iki köy, tedbir amaçlı olarak boşaltılmıştır.
Ünlü sanatçı Çağan Şengül, büyük bir trafik kazasından döndü.
Çağan Şengül ve vokal grubunu taşıyan minibüs, Anadolu Otoyolu üzerindeki Kaynaşlı gişeleri yakınlarında bariyerlere çarptı.
Kaza sonucunda, Çağan Şengül dahil olmak üzere 7 kişi yaralandı.
Kazanın ardından olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralıların durumları, sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldılar.
Kanal D Haber Merkezi’nde Seslendirme Uzmanı olarak çalışan gazeteci ve haber spikeri Levent Bitecik (65), uzun zamandır mücadele ettiği hastalık sonucunda hayatını kaybetti. Bitecik, Antalya’da ailesi ve sevenlerinin katılımıyla düzenlenen bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Kanal D Haber Merkezi’nin seslendirme uzmanı olan gazeteci Levent Bitecik, sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi. Cenaze törenine eşi gazeteci Sibel Bitecik, kızı Birce Bitecik, yakın arkadaşları, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, meslektaşları ve çok sayıda seveni katıldı. Kurşunlu Camii’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, Bitecik Kurşunlu Kent Mezarlığı’na defnedildi. Defin sırasında aile üyeleri ve dostları derin bir üzüntü yaşadı.
Gazetecilik kariyerine 1980’li yıllarda TRT FM’de spiker olarak başlayan Levent Bitecik, sonrasında Star TV ve Kanal D gibi televizyonlarda haber spikerliği görevini üstlendi. Bitecik ayrıca uzun yıllar belgesel ve dizi seslendirmeleri de gerçekleştirmiştir.
Şişli Fulya’da 25 yıl önce yaşamını yitiren lise öğrencisi Çağla Tuğaltay cinayetinin çözümü için polis çalışmalarını sürdürüyor. Olay yerinde bulunan 3 parmak izi ve genç kızın tırnakları arasında yer alan DNA örnekleri, İnterpol arşivinde taranarak araştırılacak. Elde edilen örnekler, 196 ülkedeki verilerle kıyaslanarak katilin kimliği üzerinde durulacak.
Kamuoyunda uzun yıllardır tartışılan ve hâlâ gizemini koruyan Çağla Tuğaltay cinayeti yeniden gündeme geldi. 5 Haziran 2000 tarihinde, okul dönüşü saat 16.40 sıralarında Fulya’da eve dönerken, lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, henüz okul formasını bile çıkarmadan katil ya da katilleri tarafından boğazı kesilerek acımasızca öldürüldü.
Cinayet sonrası başlatılan soruşturmada, mutfakta bir yabancı kişiye ait olduğu belirlenen 3 parmak izi tespit edilmişti. Fakat yapılan incelemelerde bu parmak izleriyle ilgili hiç bir eşleşme sağlanamamıştı. Ayrıca, Çağla Tuğaltay’ın tırnaklarında erkeğe ait DNA örnekleri de bulunmuştu ama bu DNA bulguları ve binanın girişindeki kan lekesinden alınan örneklerle ilgili de bir eşleşme günümüze kadar ortaya çıkmamıştı.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, aydınlatılamayan Çağla Tuğaltay cinayeti üzerine bu yıl kapsamlı bir çalışma başlattı. İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın talimatıyla yürütülen bu çalışmalarda, elde edilen örneklerin İnterpol’deki verilerle karşılaştırılmasına karar verildi. Asayiş Şube Müdürlüğü’nün talebi doğrultusunda Cumhuriyet Savcılığı, parmak izi ve DNA bulgularının İnterpol arşivinden taranmasına onay verdi. Bu bulguların İnterpol’e üye 196 ülkenin kayıtlarıyla karşılaştırılacağı belirtiliyor.
Demokrat Parti Ankara İl Örgütü, TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın Kongre Merkezi’nde düzenlediği “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” programına Demokrat Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan katıldı. Bakırhan, İBB operasyonlarına göndermede bulunarak CHP’yi dikkat çeken sözlerle eleştirdi.
Bakırhan, şu ifadeleri kullandı: “Direkt ‘Gençlerin tabutları gelsin’ denilmiyor ama 33 yıldır cezaevlerinde yatan insanlar neden serbest bırakılıyor? Adalet ve hukuk sistemi böyle bir ceza vermiş. 33 yıl kolay bir süre değil. 3 ayda yıkılanlar bunu söylüyor. 3 gün içeride kalsa itirafçı olacak, salya sümük ağlayacak, ‘Beni kurtarın’ diyecek olan kişiler; 33 yıl yatan insanlar için ‘Neden serbest bırakılıyor?’ diyorlar.”
Anlamakta insan gerçek anlamda zorlanıyor. Dünyada en utanç verici şey nedir diye sorarsanız, barışa karşı çıkmak derim. Barışa karşı çıkmaktan daha utanç verici bir şey olabilir mi? İktidar medyasını da eleştirdim; zaten yeni bir şey anlatmadıkları için biz de onları anlamaya çalışıyoruz.
Aynı dil, hiçbir değişim yok, hiçbir çaba yok. Barış sanki sadece Kürtlerin sorunuymuş gibi bir algı var. Bizim dışımızda sahada çalışan yok, kafa yoran yok. Haksızlık yapmak istemiyorum, dostlarım bu durumun dışındalar. Onlar da ekranlarda savaş seviciliği yapıyorlar. Suriye’de Süveyda’da yaşanan olaylar sebebiyle, buradaki gelişmelerin Kürtlerin haklarına etki etme potansiyeli var. Garip bir ülkede yaşıyoruz; mesele sadece Kürtlerin elde edeceği haklar ve statü meselesi olmuş durumda.
Kaynak: ANKA / Turan Yiğittekin – 3. Sayfa