41,2958$% 0,26
48,3657€% 0,46
55,8968£% 0,32
4.839,91%0,62
3.642,15%0,44
10.486,09%0,35
10 Eylül 2025 Çarşamba
Alya Şahinler ve Yılmaz Kunt, bir süredir süregelen aşk hayatlarının ortasında beklenmedik bir sorunla karşılaştı. İkili, evdeki yardımcılarının değerli bir saatlerini ve 20 bin lira tutarında nakit paralarını çaldığını ileri sürerek, durumu yetkililere bildirdi. Şahinler ve Kunt, “Olayı polise bildirdik ve şikayetçi olduk. Umarız bu durum en kısa sürede çözüme kavuşur,” şeklinde açıklamada bulundu.
Obezite tedavisinde kullanılan Wegovy ilacıyla tanınan Novo Nordisk, büyük bir yeniden yapılanma sürecine adım atıyor.
Bu süreç kapsamında toplamda 9 bin çalışanın işine son verilecek. Yapılan açıklamaya göre, Danimarka’daki merkezde yaklaşık 5 bin kişi işten çıkarılacak.
Şirketten yapılan resmi açıklamada, işten çıkarmaların maliyetleri azaltmayı hedeflediği belirtildi. Novo Nordisk’in yıllık 8 milyar Danimarka kronu (yaklaşık 1,26 milyar dolar) tasarruf sağlaması bekleniyor. Şirket, dünya genelinde 78 binden fazla kişiyi istihdam etmekte olup, yeniden yapılanma süreci ile verimliliği artırmayı ve uzun vadede büyüme potansiyelini korumayı amaçladığını kaydetti.
Son yıllarda obezite ve diyabet ilaçları alanında elde ettiği büyük başarılar ile tanınan firma, artan üretim maliyetleri ve küresel rekabet koşulları nedeniyle bu kararı almak zorunda kaldı.
ABD merkezli Truth Social sosyal medya platformu üzerinden bir açıklama yapıldı. İki ülke arasındaki ticaret engellerinin kaldırılması için müzakerelerin sürdüğü bildirildi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile önümüzdeki haftalarda bir araya gelmesi bekleniyor. Bu önemli görüşmenin, iki ülkenin de yararına başarılı sonuçlar doğuracağına dair güvence verildi.
Yüzde 25’lik karşılıklı tarife oranının üzerine, Hindistan’ın Rus petrolü alımına bağlı olarak ek gümrük vergisi uygulanması kararı, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinde gerginliği artırmıştı.
Yargıtay Onursal Daire Başkanı; CHP’nin kurultaylarına açılan “mutlak butlan” iddialı davayı değerlendirdi. Davanın sonucunda mevcut parti yönetiminin görevden alınarak, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve dönmesinin hukuken mümkün olmadığını belirtti. Kongre başladığında eski yönetimin görevi/süresi sona erdi. Kongreyi iptal eden seçim kurulunun eski yönetime yeni seçim yapılana kadar görev verme yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda, yeni başkan ve kurullara seçim kurulu ataması yapılması gerekeceği için hukuki sorumluluk gündeme gelecektir.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Yönetimi’ni görevden alıp, kayyum olarak atama yapmasının ardından gözler 15 Eylül’e çevrildi. Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden kurultay davasında mahkemenin karar vermesi bekleniyor.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kayyum kararının ardından, Ankara’daki davadan çıkacak sonuç siyasetin en önemli gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Olasılıklar arasında, mahkemenin “mutlak butlan”ı kabul ederek Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar göreve dönmesi yönünde karar vermesi öne çıkıyor.
CHP’deki son gelişmeleri ve dava sürecini değerlendiren Yargıtay Onursal Daire Başkanı; yargı bağımsızlığının önemine dikkat çekti.
Siyasi Partiler Kanunu’nun, siyasi partilerin kongrelerinin seçim kurulu gözetiminde yapılacağını belirten başkan, usulsüzlük veya kanuna aykırılığın ancak seçimin sonucunu etkileyebileceği durumlarda iptal edilebileceğini ifade etti. Ayrıca, oylamaya hile karıştırılmasının sandık kuruluna yönelik olduğunu ve bu durumun her zaman seçim iptalini gerektirmediğini vurguladı.
Ortaya çıkan durumlarda, kongrenin geçersiz olması halinde eski yönetimin devam edip edemeyeceği sorusunu yanıtladı. Kongre başladığında eski yönetimin görevi sona erdiği için bu sorunun yanıtı olumsuzdur. Seçim kurulunun eski yönetime yeni yönetim seçilene kadar görev verme yetkisi bulunmamaktadır.
Kongre iptal edilirse kayyum uygulamasının mahkemeler tarafından hemen değerlendirileceğinin altını çizerek, seçim kurullarının yetkisinin dışında genel mahkemelerin bu konuda karar veremeyeceğini belirtti. Parti üyelerinin olağanüstü kongre talep etmesi durumunda tedbir talep edilebileceği ancak delegelerin bu kapsamda olmadığını vurguladı.
Mahkemenin tedbir kararı vermesinin zor olduğunu belirten başkan, deneyimli bir yargıcın bu yönde karar vermesinin hukuk kurallarına aykırı olabileceğini ifade etti. Eski yönetimin göreve dönmesi mümkün görünmemektedir.
CHP’ye yönelik yargı kararları ve polisin İstanbul’daki müdahalesi, Ankara’da en çok konuşulan gündem maddesi haline geldi. AKP yetkililerinin yaptığı değerlendirmelerde, yaşanan süreç ekonomik açıdan önemli bir risk taşısa da siyasi bir fırsat olarak değerlendiriliyor. AKP kanadında, “yargı kararına uyulması gerektiği” vurgulanırken, bazı yetkililer CHP’nin yaşadığı sürecin “iç kaos” görüntüsü oluşturduğunu, bunun da iktidarın lehine olduğunu ifade ediyor.
Parti içindeki görüşmelerde, “CHP yönetiminin içindeki krizi demokrasi ve hukuk söylemiyle örtbas etmeye çalıştığı” kanaati sıkça dile getiriliyor. Adalet vurgusu yapan bir yetkili, “Bu operasyonlar, CHP’nin bazı bölgelerdeki fiili gücünü ve örgütsel yapısını dengeleme çabasıdır; hukuka uygun bir şekilde uygulanıyor” şeklinde yorumda bulunuyor.
Öte yandan, bazı isimler, yaşananların piyasalarda yarattığı endişelere dikkat çekiyor. AKP’li bir yetkili, “Siyasi gerilim ekonomi üzerindeki etkisini hissettirdiğinde herkes bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyor. Bu nedenle sürecin kontrollü bir şekilde yönetilmesi kritik öneme sahip” şeklinde değerlendirme yapıyor. Bir başka yetkili ise, “CHP’nin içindeki tartışmaların büyümesine izin vermek, iktidar için avantaj oluşturuyor. Ancak, ekonomiyi olumsuz etkileyecek sert görüntülerden kaçınılmalı. Sürecin ekonomik dengeleri bozmadan sürdürülmesi büyük önem taşıyor” ifadesini kullanıyor.
Kulislerde, önümüzdeki günlerde iktidarın “hukuk devleti” vurgusunu daha fazla ön plana çıkaracağı konuşuluyor. AKP içinde yapılan toplantılarda, kamuoyuna verilecek mesajların “hukukun üstünlüğü” ve “düzenin korunması” çerçevesinde şekilleneceği öğrenildi. Bir başka tartışma konusu ise seçim sürecine olası etkileri… AKP yetkilileri, CHP’nin yaşadığı sürecin örgütsel anlamda zafiyet yaratabileceğini ve bunun da sandığa yansıyabileceğini düşünüyor. Ancak aynı kişiler, “ekonomik sarsıntının iktidara zarar verebileceğini” de dile getiriyor. Değerlendirmeler yalnızca CHP’ye yönelik adımlarla sınırlı değil. AKP’nin yeni anayasa hazırlıklarını gündemde tutmak istediği, bu süreçte muhalefetin “kriz içindeki” durumunun iktidarın elini güçlendireceği vurgulanıyor.