Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) blog sayfasında yayımlanan bir analizde, 2021 Ocak-2025 Mayıs dönemindeki döviz akımına dair gelişmelerin firmaların döviz gelirlerini biriktirme eğiliminde zayıflama olduğunu gösterdiği ifade edildi.
Bazı uzmanlar tarafından hazırlanan bu analizde, firmaların döviz talebinin çeşitli nedenlerle şekillendiği vurgulandı. İthalat ödemeleri, finansal yükümlülükler ve kur dalgalanmalarına karşı korunma isteği gibi faktörlerin, firmaların döviz talebini etkilediği belirtildi. Bu talebi etkileyen unsurların belirlenmesi, finansal istikrar ve para politikası açısından kritik öneme sahip.
Yabancı para (YP) mevduatları, döviz talebine dair önemli göstergelerden biri olarak değerlendiriliyor. 2023 yılı Haziran ayında YP mevduat oranı yüzde 60,7 iken, bu oranın 2025 yılı Haziran ayında yüzde 35’e düşeceği öngörülüyor. Bu da firmaların döviz biriktirme eğiliminde bir azalma olduğunu ortaya koyuyor.
Reel sektörün döviz talebi, akım verileri ile daha belirgin bir şekilde gözlemleniyor. Analizde, firmaların spot ve vadeli piyasalardaki döviz işlemleri, dış ticaret kaynaklı net döviz gelirleri ve YP cinsi kredi kullanımı gibi unsurların göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi.
Döviz akımının pozitif olması, bir firmanın döviz biriktirdiğini gösterirken, negatif olması mevcut döviz stokunun azaldığını belirtmektedir. 2021 Ocak-2025 Mayıs döneminde döviz akımındaki gelişmeler incelendiğinde, firmaların döviz gelirlerini biriktirme isteğindeki zayıflama dikkat çekiyor.
Döviz akımındaki zayıflamanın, net ihracatçı firmalar kaynaklı olduğu analizde ortaya kondu. İhracatın artmasına rağmen döviz akımının azalmasının, net ihracatçı firmaların döviz satışlarını artırdığına işaret ettiği vurgulandı. Net ithalatçı firmaların döviz akımının ise aynı dönemde negatif kalması dikkat çekici bir nokta.
Reel sektör, son bir yılda döviz talebini azaltırken, net döviz alıcıları konumuna geldi. Mart ayından sonraki dönemde kur oynaklığına rağmen firmaların nette döviz satıcısı olmaya devam ettiği belirlendi. Net ithalatçı firmaların döviz alımlarındaki artışlar, ortalama yüzde 57 civarında seyreden paylarının parasal sıkılaşma ile birlikte yüzde 65 seviyesine yükselmesiyle birlikte gözlemlendi.
Sonuç olarak, parasal sıkılaşma döneminde firmaların döviz talebinde önemli değişiklikler meydana geldiği ve net ihracatçı firmaların döviz arzına katkısının sürdüğü vurgulandı. Bu durum, reel sektörün döviz alımında belirleyici faktörlerin ithalat kaynaklı ihtiyaçlar olduğunu gösteriyor.
6,5 milyon memur ve memur emeklisini etkileyen 8’inci Toplu Sözleşme görüşmeleri sona erdi. 1 Ağustos’ta başlayan görüşmelerde Kamu İşveren Heyeti ile Memur-Sen arasında bir uzlaşma sağlanamadı.
MEMUR-SEN HAKEME GİDİYOR
Yasa gereği uzlaşma için tanınan sürenin sona ermesinin ardından, uzlaşmazlık tutanağını imzalayan Memur-Sen, zam teklifini Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na götürme kararı aldı.
YENİ TEKLİF GELMEDİ
Hükümet, son teklifinde 2026’nın ilk yarısı için yüzde 11, ikinci yarısı için yüzde 7; 2027’nin ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci yarısı için ise yine yüzde 4 zam önermişti. Teklif içerisinde ayrıca taban aylıklarının bin lira iyileştirilmesi önerisi de bulunuyordu. Sendikaların, zam oranlarında bir düzenleme bekleniyordu ancak gece yarısına kadar yeni bir teklif sunulmadı.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Taraflar, 3 gün içerisinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuruda bulunabilir.
Başvuruyu hem sendikalar hem de işveren tarafı gerçekleştirebilir.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, “oransal zam” konusunu görüşmek üzere toplanacaktır.
Kurul, 11 üyesiyle kararını oy çokluğuyla alacaktır.
Yasal olarak, kurul 31 Ağustos’a kadar memur ve memur emeklilerinin 2026 ve 2027 zam oranlarını belirleyecektir.
Memur-Sen Genel Başkanı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kamuda ücret dengesi alt üst oldu. Dengeyi sağlayacak bir teklifle gelinmedi. Sorunu herkes görüyor. Gelen teklifler ise tatmin edici değil. Toplu Sözleşmeyi imzalayarak, sebebi olmadığımız bir sorunun sahibi olamayız. Hizmet Kolu Sözleşmelerinde yetki ve söz sendikalarda. Masada süre dolmuş olabilir, ama bu sorunu çözmek için zaman henüz geç değil.” ifadelerini kullandı.
EN DÜŞÜK MEMUR VE MEMUR EMEKLİSİ MAAŞI NE KADAR?
Temmuz ayından itibaren memur ve memur emeklilerinin tüm aylık ve ücretlerinde yüzde 5 artış sağlandı. Bu yılın ilk altı aylık döneminde enflasyon oranı yüzde 16,67 olarak kaydedildi. Bu enflasyon oranı dolayısıyla ek olarak yüzde 10,57 artış ile birlikte memur ve memur emeklilerinin maaşlarında toplamda yüzde 15,57 artış yapılmıştı.
Temmuz 2025 itibarıyla aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 43 bin 726 liradan 50 bin 503 liraya, en düşük memur emeklisi aylığı ise 19 bin 617 liradan 22 bin 671 liraya yükselmiştir.
Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi, Van’ın inanç turizmi açısından önemli yapılarından biridir. Mimar Sinan tarafından inşa edilen bu yapı, kıyafet ve davranışları nedeniyle tartışmalara neden olmuştur.
Ziyaretçilerin Pozları Eleştirildi
1567 yılında inşa edilen Osmanlı mimarisinin önemli bir örneği olan camiyi ziyarete gelen bazı kişilerin, şort gibi kıyafetlerle dolaştıkları, yüksek sesle konuşarak rahatsızlık verdikleri ve uygunsuz pozlar verdikleri bildirildi. Bu durum, sosyal medyada da büyük tepkilere yol açtı.
Uyarılara Dikkat Edilmedi
Caminin avlusuna yerleştirilen Türkçe, İngilizce, Arapça ve Kürtçe dillerindeki tabelalarda, “İslam dininde caminin avlusu caminin içi gibi kabul edilir” uyarısı yapılmasına rağmen, turistlerin bu kurallara riayet etmedikleri ifade edildi.
19 Ağustos 2025 Salı günü saat 22.45’te Eymir Gölü çevresinde otluk alanda bir yangın meydana geldi. Çalılık bölgede yaşanan yangında herhangi bir can kaybı yaşanmadığı ve yangının saat 23.27’de kontrol altına alındığı bildirildi.
“YANGININ NEDENİ: HAVAİ FİŞEK”
Yangının, havai fişek kullanımı nedeniyle çıktığı düşünülüyor. Olayla ilgili iki kişi yakalandı ve soruşturma başlatıldı.
Geçtiğimiz ay Coldplay’in Boston konserinde dikkat çeken bir olay yaşandı. Konserdeki ‘kiss cam’ adlı dev ekran, sarmaş dolaş oturan bir çifte odaklanınca, bu durum büyük bir tartışma yarattı. İki çalışanın aynı şirkette CEO ve insan kaynakları müdürü olarak görev yaptığı öğrenildi ve bu skandal nedeniyle işlerinden ayrılmak zorunda kaldılar.
Coldplay’in solisti Chris Martin, konserlerde kullandıkları seyirci kamerasıyla ilgili düşüncelerini paylaşarak, Boston konserindeki olaya rağmen bu uygulamanın devam edeceğini açıkladı.
Chris Martin, İngiltere’deki bir konser sırasında, uzun süredir dev ekranı kullandıklarını vurguladı ve yaşanan olaydan sonra “Hayat size limonlar fırlatır, limonata yapmalısınız. Bu yüzden bunu sürdürmeye devam edeceğiz, çünkü bazılarıyla tanışacağız” dedi.
‘Hayat size limon verdiğinde limonata yapın’ ifadesi, zorluklar karşısında pozitif kalmayı ve olumlu bir tutum sergilemeyi teşvik eden bir deyim olarak bilinir.
Boston konserinde yaşanan skandal sonrası Chris Martin, bu olaya tanık olan bir seyirciyle etkileşimde bulunarak “O fiyaskodan sonra tekrar geldiğiniz için teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
OLAYIN KONTEXTİ
Temmuz ayında Boston’da gerçekleştirilen Coldplay konserinde ‘kiss cam’ adlı kamera, seyirciler arasında sarmaş dolaş oturan bir çifti görüntüleyince, Chris Martin durumu esprili bir dille yorumladı. “Bu ikiliye bir bakın!” diyerek seyirciyi bilgilendirirken, çiftin panikleyip kameradan kaçmaları dikkat çekti.
Chris Martin, olayla ilgili iki olasılık sundu: “Ya aralarında bir yasak aşk var ya da sadece çok utangaçlar.” Sonuç olarak, ilk seçenek gerçeğe dönüştü.
Sosyal medyaya yayılan görüntülerdeki kişilerin Astronomer CEO’su ve insan kaynakları müdürü olduğu ortaya çıktı. Her ikisinin de evli olduğu bilgisi de hızla yayıldı.
Skandal sonrasında, CEO görevini yürüten kişi ve insan kaynakları müdürü, görevlerinden ayrılmak zorunda kaldı.
13:13
News
