41,0350$% 0,80
48,0868€% 0,92
55,5962£% 1,03
4.459,80%0,94
3.371,96%1,00
11.372,33%0,52
24 Ağustos 2025 Pazar
Milli voleybol takımı, Nakhon Ratchasima kentindeki Korat Chatchai Spor Salonu’nda antrenmana çıktı. İlk 30 dakikası basına açık olan çalışmaya, ısınma hareketleriyle başlandı. Antrenman sırasında oyuncular, gruplara ayrılarak topla ısınma çalışmaları gerçekleştirdi. İdmanın kapalı bölümünde ise Bulgaristan maçı için taktik çalışmasının yapıldığı bilgisi edinildi.
İspanya maçında forma giyen oyuncular ise yenileme çalışmaları gerçekleştirdi. Yarın TSİ 15.30’da başlayacak olan müsabaka, TRT 1 ekranlarından naklen yayınlanacak.
Federal İş Ajansı’nın verilerine göre, 2023 yılında 570 bin pozisyon doldurulamadı. Temmuz 2025 itibarıyla açık iş ilanlarının sayısı 628 bine ulaştı. Köln merkezli Alman Ekonomi Enstitüsü’ne göre, yalnızca 2024 yılında 49 milyar euro değerinde üretim kaybı yaşanması bekleniyor. 2027’de bu kaybın 74 milyar euroya çıkacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, doldurulamayan pozisyonların üretimi azaltmanın yanı sıra yenilikçilik, dijital dönüşüm ve ihracat kapasitesini de sınırladığını belirtiyor. Özellikle mühendislik, bilişim teknolojileri, sağlık ve bakım sektörleri bu durumdan en çok etkilenen alanlar arasında yer alıyor.
1950’ler ve 1960’larda doğan “babyboomer” kuşağının emekli olmasıyla birlikte, yeni kuşağın emekli olanların yerini tamamen dolduramaması, nitelikli iş gücü sorununun önümüzdeki yıllarda daha da derinleşeceği öngörülüyor.
Federal İş Ajansı, 2035 yılına kadar Almanya’da iş gücü açığının yaklaşık 7 milyon kişiye ulaşabileceğini tahmin ediyor. Politika yapıcıları, bu açığın kapatılmasında kontrollü göçün etkili yollarından biri olduğunu vurguluyor. 2023’te yürürlüğe giren “Uzman Göç Yasası” ile birlikte AB dışından gelen nitelikli işçilere daha kolay oturum ve çalışma izni verilmesi sağlanmaya başlandı. Ancak iş dünyası, bürokratik engellerin hâlâ yüksek olduğunu belirtmektedir. Özellikle sağlık ve bakım sektöründe, yurt dışından gelen personelin diploma denklik süreçlerinin uzun sürmesi, şirketleri zor durumda bırakıyor. Almanya, Endonezya, Filipinler ve Latin Amerika ülkeleriyle sağlık çalışanı alımı için anlaşmalar yapmış olmasına rağmen, sayıların ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu ifade ediliyor.
Uzmanlar, göçten ziyade eğitim sisteminde yapılacak reformlarla da iş gücü açığının kapatılabileceğini savunuyor. Mesleki eğitimin cazibesinin artırılması, gençlerin teknik mesleklere yönlendirilmesi ve dijitalleşme yatırımlarının hızlandırılması önerilen yaklaşımlar arasında. Almanya’daki işveren birlikleri ise hükümetten daha hızlı kararlar bekliyor. Sanayi temsilcileri, yüksek enerji fiyatlarının rekabet gücünü tehdit ettiğine ve iş gücü açığının yanı sıra maliyet baskılarının da arttığına dikkat çekiyor. Bu nedenle birçok şirket, üretimlerini yurt dışına kaydırmayı değerlendiriyor.
Ankara Üniversitesi, 1 Mayıs tarihinde gözaltına alınan öğrenciler hakkında bir soruşturma başlattı.
Öğrencilere iletilen soruşturma belgelerinde şu ifadeler yer aldı:
“Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği’nin 1 Ağustos 2025 tarihli yazısına göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün 29 Haziran 2025 tarihli yazısında, hakkınızda ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet’ suçlaması ile işlem yapıldığı belirtilmektedir. Bu nedenle rektörlükçe idari tahkikat yapılmasına karar verilmiş olup, söz konusu olayla ilgili savunmanızı yapmanız rica olunur.”
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Taksim’de kutlamak isteyen 400’den fazla kişi, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet gerekçesiyle gözaltına alınmış ve ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı.
Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili Vahap Seçer, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ile tutuklu belediye başkanlarını Silivri’de ziyaret etti.
Ziyaretinin ardından açıklama yapan Seçer, ziyaret ettiği belediye başkanlarının durumu hakkında bilgi vererek, şu an dışarıda olanların içerideki arkadaşlarının durumu karşısında serbest olduklarını ifade etti.
Seçer, tutuklu belediye başkanlarının acilen iddianamelerin hazırlanmasını beklediğini belirtti.
Seçer, “İktidar, gücünü kullanarak, yargı sistemini devreye sokmak yerine gerçekten hizmetlerimizle yarışarak bizimle mücadele etmelidir. Bu durum demokratik ve hukuk devletine göre kabul edilemez. Umut ediyorum, eylül başı itibariyle adli tatil sona erecek ve arkadaşlarımızın iddianameleri hazırlanıp mahkeme karşısına çıkacaklar,” dedi.
İddianamelerin geciktiğini vurgulayan Seçer, “Bu durum, hukuka aykırıdır ve kamuoyunu yaralamaktadır. Herkesin ortada bir görüş birliği var. Belediye başkanları, suçlamalara maruz kalabilir, yargılanabilir ama tutuksuz yargılanmaları gerekir. Bizler, şehirlerimizi yönetmek için destek alıyoruz. Her dönem birçok belediye başkanı hakkında soruşturma açılabilir,” şeklinde konuştu.
Seçer, “Belediye başkanlarının suçu sabit olmadıkça tutuklu yargılanmalarının mantıklı olmadığını” ifade etti. İktidarın, yıllardır yönetimde olduğunu hatırlatan Seçer, “İktidara mensup belediye başkanları hiçbir zaman tutuklanmamıştır. Bu durum adaletsiz.” dedi.
Seçer, “Bir an önce iddianamelerin hazırlanmasını ve mahkemeye çıkmalarını sağlayarak kendilerini savunmalarını istiyoruz. Böylece şehirlerine dönüp, vatandaşlarına hizmet edebilirler.” açıklamasında bulundu.
Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi’nde fenalık geçiren bir anne, kızıyla yaşadığı bir tartışmanın ardından mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla kızı üzerinde şiddet uyguladı. Kız, çaresizce sokağa çıkarak çevresindekilerden yardım istedi. Olayı gören vatandaşlar, hem çocuğa yardımcı olmaya çalıştı hem de annesini sakinleştirmeye çalıştı.
Anne, tehditlerine devam edince bir kişi, kızı motosiklete bindirerek uzaklaştırmak istedi. Ancak bu sırada anne, kızı E.H.Y.’yi saçından tutarak motosikletten düşürmeye çalıştı. Çevredeki vatandaşlar, küçük kızı kurtararak motosikletten uzaklaşmasını sağladı. O anlar cep telefonuyla kaydedildi.
Olay sonrası bölgeye intikal eden emniyet ekipleri, anneyi gözaltına aldı. Yapılan incelemelerde, anne Ayşegül Y.’nin 9 yıl önce birlikte yaşadığı kişinin onu terk ettiği öğrenildi. E.H.Y.’nin tabletinde babasının fotoğrafını bulundurduğu, anne ve kız arasında bu konu üzerinden tartışıldığı öğrenildi. Ayşegül Y., ifadesinde, “Kızım sokakta oynuyordu ve yanındaki yabancı kişilerden korktum. Eski sevgilimin akrabaları kızımı kaçıracak zannettim,” şeklinde konuştu.
Sağlık kontrolü için adli tıp birimine götürülen Ayşegül Y., gazetecilere, “Hangi anne çocuğuna zarar verir?” ifadelerini kullandı. Ardından adliyeye sevk edilen anne, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Babasının fotoğrafını tabletinde bulundurduğu için kızı E.H.Y.’ye saldırıda bulunan anne, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.