YSK, CHP’nin Kurultay İptal Talebini Reddetti

CHP’de 21 Eylül’de yapılması planlanan 22. Olağanüstü Kurultay’ın iptali için yapılan başvuru, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından reddedildi. İlçe seçim kurulunun ret kararının ardından il seçim kuruluna yapılan itirazın da “karar verilmesine yer olmadığı” gerekçesiyle sonuçlanmasının ardından delege, süreci “tam kanunsuzluk” iddiasıyla YSK’ye taşımıştı.

Başvurunun seyri

Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na yapılan iptal talebi reddedilince delege, Ankara İl Seçim Kurulu’na başvurdu. İl seçim kurulunun, ilçe kurulunun kararının kesin olduğuna hükmetmesi üzerine kişi, itirazını YSK’ye iletti. YSK, başvuruyu değerlendirmek üzere toplanarak karara bağladı.

YSK kararı ve açıklama

YSK toplantısının ardından Kurul Başkanı yapılan değerlendirme sonucunda başvurunun reddine karar verildiğini açıkladı. Kurul, sunulan itirazları “tam kanunsuzluk” iddiası açısından inceleyerek talebin uygun bulunmadığına hükmetti.

CHP’den ilk tepki

Parti yönetiminden yapılan açıklamada, uzun süredir gündemde tutulan konunun artık sona erdiği, YSK kararının 21 Eylül’deki olağanüstü kurultayın önünde herhangi bir hukuki engel bulunmadığını teyit ettiği belirtildi. Açıklamada, kurultayların demokratik süreçlerle delegelerin iradesiyle gerçekleştiği vurgulanarak partililer ve delegelere kurultaya sahip çıkma çağrısı yapıldı.

YSK’nin kararıyla birlikte hukuki süreç tamamlanmış olup, 21 Eylül’de yapılacak kurultayın planlandığı şekilde gerçekleştirilmesine engel olmadığı bir kez daha ifade edildi.

İzmir’de “kooperatif” davası duruşması: CHP yöneticileri salonda takip etti

CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Gökçe Gökçen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında açılan “kooperatif” davasının duruşmasını izledi. 65 sanıklı dosyada 11 kişi tutuklu bulunuyor; aralarında önceki dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı’nın da olduğu isimler yer alıyor. Duruşma, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Aliağa cezaevi kampüsünde görülüyor.

Murat Bakan: Soruşturma ve tutuklamalar olağan yöntemlerle açıklanamaz

Murat Bakan, duruşmayı takip edenler arasında yaptığı değerlendirmede soruşturmanın yaklaşık 13 ay sürdüğünü, bu süreçte ifade ve delil toplama işlemlerinin tamamlandığını belirtti. Bakan, iddiaların bir kamu düzenini bozacak boyutta olmadığını savunarak, projelerin ekonomik kriz, deprem ve pandemi gibi nedenlerle geciktiğini ve bunun hukuki bir suç teşkil etmediğini ifade etti.

Bakan, çok sayıda bürokrat ve siyasetçinin tutuklu olmasının kamuoyunda olağanüstü bir algı yarattığını vurguladı. Yargılamanın cezaevi kampüsünde, sıkı güvenlik önlemleri altında yapılmasının duruşma izleyicileri ve basın için erişim zorlukları doğurduğunu, mahkemenin aleniyet ilkesinin zedelendiğini söyledi. Ayrıca dosyada yaşanan hâkim değişikliklerinin soru işareti oluşturduğunu ve bunun siyasi bir baskı algısına yol açabileceğini kaydetti.

Bakan, savunmaların inandırıcı ve güçlü olduğunu, dosyada kaçma ya da delil karartma şüphesinin bulunmadığını düşündüklerini; bu nedenle soruşturma sonucunda tutuksuz yargılamanın esas alınması gerektiğini belirtti.

Gökçe Gökçen: Adil yargılanma hem gerçekleşmeli hem görünür olmalı

Gökçen ise adil yargılanma ilkesinin yalnızca var olmasıyla yetinilemeyeceğini, bunun aynı zamanda kamuoyuna da açık ve şeffaf biçimde görünmesi gerektiğini söyledi. Duruşmanın merkezden uzak bir cezaevi kampüsünde yapılmasının, basın ile sanık yakınlarının erişimini kısıtladığını ve savunma hakkını zedeleyebileceğini belirtti.

Gökçen, tutuklamanın istisnai bir tedbir olması gerektiğini, kaçma ya da delil karartma riski açıkça ispatlanmadıkça tutuksuz yargılamanın esas alınması gerektiğini vurguladı. Bunun sonucunda duruşma sonunda tahliyelerin gelmesini beklediklerini ifade etti.

Duruşma süreci ve beklentiler

Duruşma günler sürecek şekilde planlanmış durumda. Savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme kararını verecek. CHP yöneticileri ve savunma avukatları, dosyanın tüm yönleriyle ve kamuoyu denetimine açık biçimde değerlendirilmesini, usule ilişkin şüphelerin giderilmesini ve tutuklular bakımından tutuksuz yargılamaya geçilmesini talep ediyor.

Tufanpaşa’da 5 Çeyrek Altın Buldu, Sahibini Bulmak İçin Polisi Bilgilendirdi

Tufanpaşa Mahallesi Şıh Efendi Bulvarı’nda pazara giderken 51 yaşındaki Pekşen Baysal, oğluyla birlikte yürürken yerde kuyumcudan verilen küçük bir kutu fark etti. Kutuyu incelediklerinde içinde 5 çeyrek altın bulunduğunu ve toplam değerinin yaklaşık 40 bin lira olduğunu gördüler.

Baysal, oğlunu eve bıraktıktan sonra en yakın polis merkezine giderek buldukları altınları tutanakla teslim etti. Polis yetkilileri durumu kayıt altına aldı ve gerekli işlemleri başlattı.

Dürüstlüğün Gereğini Yaptı

Baysal, vicdanı ve aileden aldığı öğütler doğrultusunda hareket ettiğini belirtti. Amcasından çocukluğunda duyduğu “yolda ne bulursan emniyete teslim et” nasihatini uyguladığını söyleyen Baysal, başkasının hakkına geçmemek için bulduklarını geri verdiğini ifade etti.

Önceki Buluntularını da Teslim Etmiş

Hamallık ve araç yıkama yaparak geçimini sağlayan üç çocuk babası Baysal, daha önce de yolda para ve altın bulduğunu, 2.500 TL, 3.000 TL ve 800 TL gibi miktarları sahiplerine ulaştırmak üzere polise teslim ettiğini anlattı. Karakolda tutanakla teslim edilen eşyaların sahiplerine geri verildiğini söyledi.

Baysal, çocuklarından birinin öğretmen, diğerinin diş hekimliği öğrencisi olduğunu, üçüncü çocuğunun ise yanında bulunduğunu belirterek, helal kazançla çocuklarını yetiştirmenin gururunu yaşadığını ekledi.