Dünya turnesi kapsamında İstanbul’dan başlayan konser serisi sonrasında Kazakistan’a geçen ünlü şarkıcı, Almatı’daki performansında sahnede beklenmedik bir durumla karşılaştı. Elbisesinin içine giren büyük bir cırcır böceği ile başa çıkan sanatçı, bu zor anı soğukkanlılıkla atlattı.
Konser sırasında cırcır böceği, önce sanatçının boynunda dolaştı, ardından elbisesine girdi. Şarkıcı, aniden gelişen bu duruma panik yapmadan müdahale ederek, böceği eline alıp sahnenin diğer tarafına fırlattı.
Böcek ile mücadelesinin ardından, “Beni gıdıklıyordu” diyerek hayranlarına durumu eğlenceli bir dille aktaran sanatçının bu tavrı, izleyicilerden büyük bir beğeni topladı.
Sahnedeki bu beklenmedik olay, sosyal medyada geniş yankı buldu. Hayranları, sanatçının olay anındaki profesyonelliğini ve sakinliğini övgüyle karşıladı. Bazı yorumcular, yakın zamanda çıkacak olan müzikal filme göndermelerde bulunarak, “Sahnede ve gerçekte Örümcek Kadının Öpücüğü için provalara başladı” ifadesini kullandı.
Şarkıcının 5 Ağustos’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği konser, büyük bir ilgiyle karşılanmıştı. Ayrıca, 25 Temmuz’da Varşova’daki konserinde giydiği simli eteğinin sahnede açılması da dikkat çekmişti; ancak o zor anları da başarıyla yönetmeyi başardı.
Yüzlerce trilyon görsele ilham verdiği ifade edilen bu olay, eğlenceli anları ve sanatçının sahne performansını bir kez daha gözler önüne serdi.
Nevşehir Kültür Yolu Festivali’nin 8. günü, Ebru Yaşar’ın muhteşem konseriyle taçlandı.
Ünlü şarkıcı, dinleyicileriyle zaman zaman sohbet ederek yeni şarkıları “Affet” ve “Sanmadan Git”i seslendirdi. Bunun yanı sıra; “Cumartesi”, “Havadan Sudan”, “Seni Anan Benim için Doğurmuş” gibi en sevilen parçalarını Nevşehirlilerle birlikte söyledi.
Ebru Yaşar’ın davul performansı eşliğinde sunduğu hareketli türküler, hayranlarını coşturdu. Sanatçı, farklı ülkeler ve şehirlerden gelen hayranlarına, “Ben de sizler için nereden olsa gelirim. Burada olduğunuz için çok teşekkür ediyorum” diyerek teşekkürlerini iletti.
Türkiye her yaz aynı kabusu yaşıyor. İklim krizi nedeniyle artan orman yangınları, sadece ağaçları değil; anıları, evleri ve geleceğimizi de tehdit ediyor.
2023 yılında önemli bir gelişme yaşandı. Dünya Bankası, Türkiye’nin yangınlarla mücadele kapasitesini artırmak için 400 milyon dolarlık bir destek paketi onayladı. Bu destek, alevlerle mücadelede umut verici bir adım oldu. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bu kaynağın neye dönüştüğü hala belirsiz.
Bu miktar sayesinde dünyanın en etkili yangın söndürme uçaklarından yüzlercesinin filoya katılması mümkün olabilirdi.
Dünya Bankası’nın sağladığı 400 milyon dolar ile en az 195, en fazla 444 adet AT-802 FireBoss amfibik yangın söndürme uçağı satın alınabilirdi. Ancak kayıtlara göre, 2025 yılı için sadece 20 uçağın alımı sürüyor. Potansiyel yüzlerce uçağın varken neden bu kadar az alım yapılıyor? Üstelik mevcut filonun büyük kısmı hala kiralık durumda.
Yetkililer, bütçenin uçağın alımının yanı sıra pilot eğitimi, bakım ve altyapıya da dağıtıldığını ifade ediyor. Orman Mühendisleri Odası Başkanı’nın “Sezonluk hava filosu yeterli” açıklaması ise tartışmaları alevlendirdi. Tüm bu verilere rağmen, Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, “Sadece yangın sezonunda kullanılacak bir hava filosu yapmaya gerek yok” diyerek ormanlarımızın yanmasına ‘sezonluk’ bir yaklaşım sergiledi.
Oysa iklim değişikliği nedeniyle artık ‘yangın sezonu’ kavramı geçerliliğini yitirmiş durumda. Bu tür bir yaklaşım, bilimsel temellerden yoksun bir söylem olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, sorunun yalnızca havada olmadığını vurguluyor. Yetersiz eğitim ve eksik donanım ile yangınlara müdahale eden orman işçileri, yangınla mücadelede bütünsel bir strateji eksikliği olduğunu gösteriyor.
Binlerce hektar orman ve milyonlarca canlının yaşam alanı için var olan kaynakları en etkin şekilde kullanmamak, adeta yangınlara karşı pamukla korunmaya çalışmakla eşdeğer.
Yatırımdan kaçınmak, uzun vadede daha ağır bedellere mal olacaktır.
Türkiye, yangınlarla mücadelede stratejik, kapsamlı ve sürdürülebilir adımlar atmak zorundadır. Aksi takdirde, her yangın sezonunda ağır bedellerle yüzleşmek zorunda kalacağız.
Bu durum sadece bir orman meselesi değil, aynı zamanda ülkenin geleceğiyle ilgili bir meseledir. Tabii ki, o kaynakları maden işletmelerine açmayacaksanız…
ABD Başkanı Donald Trump’ın, alternatif varlıkların 401(k) emeklilik hesaplarında kullanılmasına izin veren bir kararname imzalaması, kripto para piyasalarında devam eden yükselişi destekliyor. Küresel ölçekte jeopolitik risklerin azalması ve Fed’in faiz indirimine gitme olasılığının artması, bu durumu daha da güçlendiriyor.
BİTCOİN REKORA YAKLAŞTI
Haftaya olumlu bir başlangıç yapan kripto paralarda, Bitcoin son 24 saat içinde 122 bin dolar seviyesini test ederken, Ethereum ise 4 bin 350 dolara kadar yükseldi. Piyasanın toplam değeri, yüzde 2,5 artış göstererek 4,13 trilyon dolara ulaşmış durumda.
Geçtiğimiz hafta 112–115 bin dolar bandında işlem gören Bitcoin, cuma gününden itibaren artan alım talepleri ile 115 bin 600 dolarlık kritik direnci aşmayı başardı. Saat 12.36 itibarıyla 121 bin 240 dolardan işlem gören lider kripto para, 14 Temmuz 2025’te gördüğü 123 bin 91 dolarlık rekora yaklaşmış durumda.
ETHEREUM VE RİPPLE’DA YÖN YUKARI
Ethereum 4 bin 50 dolardan toparlanarak 4 bin 353 dolara kadar yükseldi; daha sonra hafif bir düzeltmelere rağmen 12.39’da 4 bin 269 dolardan işlem görmekte.
Ripple (XRP) 3,08 dolardan başladığı yükselişle 3,28 dolara ulaştı; 12.42’deyse 3,28 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Dünya Bankası, İstanbul’un afetlere yönelik acil durum hazırlık ve müdahale kapasitesini artırmak için İstanbul Dirençlilik Projesi’ne 650 milyon dolarlık kredi onayı verdi.
Bankanın açıklamasına göre, İstanbul Dirençlilik Projesi dört ana alana odaklanıyor: “acil durum hazırlıkları ve müdahale yeteneklerinin güçlendirilmesi”, “kamu binalarının dayanıklılığının artırılması”, “teknik destek ve kurumsal geliştirme” ve “şarta bağlı acil durum müdahale planlaması”.
Açıklanan proje kapsamında 650 milyon dolarlık finansmanın yanı sıra, 250 acil sağlık hizmetleri istasyonu, iki arama ve kurtarma merkezi, 19 itfaiye istasyonu ve orman yangını tespit kuleleri gibi kritik acil müdahale altyapılarının inşası finanse edilecek.
Proje doğrultusunda, yurtlar, yaşlı bakım merkezleri ve toplum merkezleri gibi toplamda 50 kamu binası, yüksek deprem ve iklim dayanıklılığı standartlarına uygun şekilde inşa edilecek.
Bu çerçevede, İstanbul il yönetimi ve İstanbul Proje Koordinasyon Birimi’ne (İPKB) kurumsal kapasite oluşturma ve uzun vadeli yatırım planlaması konularında destek verilecek.
“TÜRKİYE, AFET MÜDAHALE KAPASİTESİNİ ARTIRIYOR”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, bu projenin İstanbul ekonomisinin korunmasında kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Lopez, “Türkiye, acil durum hazırlık yeteneklerini geliştirerek ve kamu altyapısını modernize ederek, en stratejik illerinden biri için daha güvenli bir gelecek inşa ediyor. Ülke, afet müdahale kapasitelerini artırırken önemli kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlayacaktır.” dedi.
Proje liderlerinden Salih Buğra Erdurmuş, amaçlarının afet anında kritik kamu hizmetlerinin kesintisiz devam etmesini sağlamak olduğunu belirtti. Erdurmuş, “Bu bağlamda, kritik kamu binalarının afet sonrası topluluklara destek olan dayanıklı güvenlik üsleri işlevi görebilmesi için kendi kendine yeterliliklerini artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde değerlendirdi.
02:00
News
