Türkiye’nin uzun yıllardır içinde bulunduğu ekonomik kriz, birçok firmayı zor durumda bırakmaya devam ediyor. Ülkenin tanınmış giyim markalarından biri olan Defacto, küçülme gerekçesiyle büyük ölçekli işten çıkarmalar gerçekleştirdi. Geçtiğimiz aylarda mağazalarında 200’den fazla çalışanıyla yollarını ayıran firma, şimdi de genel merkez ve depolarda toplamda yaklaşık 450 işçiyi işten çıkardı. Şirket, haziran ayının başında çalışanlarına üç gün ofis zorunluluğu getirirken, Eylül ayının başında bu sürenin beş güne çıkarılacağı bildirildi. Çalışanlar, yeni düzene göre okul, ev ve bakıcı planları yaptıklarını dile getirirken, bir akşam gelen telefonla işten çıkarıldıklarını öğrendiklerini belirttiler.
SENDİKA ENGELİ
Şirkette uzun yıllardır muhasebe uzmanı olarak görev yapan bir çalışan, böyle bir kararın önceden bildirilmiş olmasını istemiş; “Eğer böyle bir plan varsa, bir ay önceden haber verilseydi herkes kendini ona göre ayarlardı. Şimdi okullar açılmışken, yapmamız gereken harcamaları yaptıktan sonra, aniden işten çıkartıldık” şeklinde konuştu.
Tespitlere göre, işten çıkarma işlemleri sırasında şirkete gelen işçilerin örgütlenmelerini engellemek için, o gün bahçede üç kişiden fazla bir araya gelmelerine izin verilmedi. Şirketin güvenlik ekibine ek olarak dışardan güvenlik hizmeti alındığı ve çalışanların ofis katlarına çıkmalarına müsaade edilmediği belirtildi. İş sözleşmelerinde sendikal faaliyet yürütmenin, tek taraflı fesih sebebi olarak yer aldığı anlaşıldı. Ancak işten çıkarılan çalışanlar, Whatsapp gruplarında bir araya gelerek örgütlenmeye başladı. İşçiler, toplu işe iade davası açmayı planlıyor.
Şirketin işten çıkarma işlemleri sırasında binaya dışarıdan güvenlik getirildiği ve çalışanların yan yana durmalarının engellendiği iddiaları gündeme geldi.
Engelli Çalışanlar da Etkilendi
İşten çıkarılan çalışanların başvurduğu bir avukat, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ekonomik daralma ve teknolojik yatırımları bahane ederek bir işçi kıyımı gerçekleştirdiler. Çalışanlara bu çıkışlarla ilgili bir gün önceden e-posta yoluyla bilgi verildi. Engelli kadrosuyla çalışanlar bile bu şekilde işten çıkartıldı. Üst yönetimden tanıdık kişiler ise işten çıkarılmadı. Bütün bu durumu araştırıp yargı sürecini başlatacağız. Uzun yıllar çalışanların yerine, yeni işe alınanlar bırakılarak kıdemli kişiler işten çıkarıldı.”
Önümüzdeki 4 yıl boyunca yüksek rayiç bedeli nedeniyle aşırı Emlak Vergisi ödemeleri yapılması bekleniyor. Yeni bir formül sayesinde rayiç bedellerin aşırı yüksek kısımları mahkemeler tarafından düzenlenecek, geriye kalan makul tutar ise yeni rayiç bedeli olarak belirlenecek.
MAHKEME BELİRLEYECEK
Emlak Vergisi, belediyeler tarafından toplanmaktadır; ancak rayiç bedeller, belediyelerden bağımsız takdir komisyonları tarafından belirlenmektedir. Rayiç bedelleri dört yılda bir güncellenmektedir ve geçmiş enflasyonların etkisiyle yüksek fiyatlar oluşabilmektedir. Vatandaşlar rayiç bedellere itiraz davaları açma hakkına sahiptir ve bu davalar için 30 günleri bulunmaktadır. Ancak burada bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Mahkemeler, itirazları ya reddetmekte ya da kabul ederek rayiç bedelini iptal etmektedir. Bu da kaybeden taraf için yüksek dava masrafları doğurabilmektedir.
Bir avukat, vergi mahkemelerinin rayiç bedel davalarında bu yıl yeni bir yöntem deneyeceğini açıklamıştır. Bu yeni uygulamada, mahkemeler rayiç bedel ile ilgili davalarda bilirkişilere başvuracak. Bilirkişiden gelen rayiç bedel komisyonu, mahkeme tarafından belirlenen yeni bir tutarı esas alacak ve yalnızca aradaki fark iptal edilecektir.
MAĞDURİYETLER GİDERECEK
Vatandaşların yükselen tepkileri arasında, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, 2026 yılında uygulanacak emlak vergilerinin gerçek piyasa koşullarını yansıtmayacak şekilde artmasına izin vermeyeceklerini belirtmiştir. Mağduriyetlerin önüne geçileceği ifade edilmiştir ve bu konuda atılacak adımlar merakla beklenmektedir.
ABD Başkanı, tarifeler ile ilgili olarak Yüksek Mahkeme’ye başvurmayı planladıklarını belirtti ve mahkemeden hızlı bir karar talep edeceklerini ifade etti.
Bir basın toplantısında, ABD Federal Temyiz Mahkemesi’nin tarifelerin çoğunu yasa dışı bulmasına dair açıklamalarda bulundu.
Yarın Yüksek Mahkeme’ye başvuracaklarını belirten başkan, bu konuda erken bir karar almalarının gerektiğini vurguladı.
Hızlandırılmış bir karar talebinde bulunan başkan, “Bugün borsa bu nedenle düşüşte, çünkü piyasa tarifeleri istiyor.” şeklinde konuştu.
Tarifelerin olmaması durumunda ciddi sorunlarla yüzleşeceklerini dile getiren başkan, yaklaşık 17 trilyon dolarlık yatırım aldıklarını ve bunun büyük bir kısmının tarifeler sayesinde gerçekleştiğini kaydetti.
Gümrük vergileri olmasaydı, ABD’ye gelen yatırımları koruyamayacaklarını söyleyen başkan, “Gümrük vergilerini kaldırırsanız, üçüncü dünya ülkesi haline gelebiliriz. Bu nedenle hızlı bir karar istiyoruz.” dedi.
Eğer karar aleyhlerine çıkarsa, ABD’nin yüz milyarlarca dolar gümrük vergisini geri ödemek zorunda kalabileceklerine dikkat çekti ve bunun yasal olarak gerçekleşmesini hayal edemediğini belirtti.
AŞILAN YETKİLER HAKKINDA
New York’taki ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, mayıs ayında başkanın diğer ülkelere uyguladığı tarifelerde yasal yetkisini aştığına hükmederek, bu tarifelerin uygulanmasını durdurma kararı almıştı.
Kararda, Anayasa’nın ticareti düzenleme ve vergi koyma yetkisini yalnızca Kongre’ye verdiği belirtilmişti.
ABD yönetimi karara itiraz etmiş, temyiz sürecinde kararın uygulanması geçici olarak durdurulmuştu.
Geçen hafta da ABD Federal Temyiz Mahkemesi, başkanın küresel gümrük vergilerinin çoğunu yasa dışı bulmuştu.
Ancak mahkeme, bu kararın gümrük vergilerini derhal iptal eden kısmını reddederek, olası bir temyizi göz önünde bulundurmuş ve gümrük vergilerinin 14 Ekim’e kadar yürürlükte kalmasına izin vermişti.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin lideri, alınan kararın hukuki olarak geçersiz olduğunu vurgulayarak, “CHP İstanbul İl Kongresi için verilen tedbir kararının hukuki bir temeli yoktur. Kongrelere itiraz etmenin ve yargı yoluyla çözüm aramanın yöntemleri bellidir” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, partinin halkın iradesine olan bağlılığını pekiştirerek, “Cumhuriyet Halk Partisi, adında bile halkı taşır ve bu irade asla göz ardı edilemez. Çünkü bu irade, kararlılıkla savaş meydanlarında şekillenmiştir” şeklinde konuştu.
Partinin demokrasi mücadelesinin süreceğini belirten lider, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, demokrasiyi savunmaya, seçilmişlerin haklarını korumaya ve halkın iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsunspor, Fransa’nın Montpellier takımında forma giyen Tanguy Coulibaly’yi kadrosuna kattı.
Kırmızı-beyazlı kulüp tarafından yapılan açıklamada, 24 yaşındaki kanat oyuncusu ile 3 yıllık bir sözleşme imzalandığı bilgisi verildi.
Ayrıca, kulüp, sosyal medya platformu üzerinden yapılan paylaşımda Belçikalı futbolcu Landry Dimata ile yolların ayrıldığını duyurdu. Açıklamada, “Kulübümüze geldiğin günden beri enerjin, neşen ve güler yüzünle unutulmaz izler bıraktın. Atatürklü armaya gösterdiğin saygı, sahadaki çaban ve Avrupa Ligi serüvenindeki katkıların bu tarihi sezon için çok kıymetliydi. Her şey gönlünce olsun.” ifadelerine yer verildi.
13:09
News
