40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
29 Temmuz 2025 Salı
ORC Araştırma tarafından gerçekleştirilen 23–27 Temmuz 2025 tarihli son anket, İstanbul ve Ankara’daki siyasi durumu yeni bir şekilde ortaya koyuyor. CHP her iki şehirde de önde giderken, AK Parti ile arasındaki fark dikkat çekici seviyelerde seyrediyor.
İstanbul’da yapılan ankete 1980 katılımcı dahil edildi. CHP, %32 ile birinci sıraya yerleşirken, AK Parti %30,9 ile onu takip ediyor. Dem Parti’nin oy oranı %7,2 olarak belirlenirken, MHP %5,1, İYİ Parti %4,6 ve Zafer Partisi %4,3 ile yarışta öne çıkan diğer partiler arasında yer aldı.
Ankara’daki ankete ise 1570 kişi katıldı. CHP, başkentte %33,2 ile birinci sırayı alırken, AK Parti %30,5 ile ikinci sırada yer aldı. MHP’nin oy oranı %8,2 olarak belirlenirken, İYİ Parti %5,9, Zafer Partisi %4,5 ve DEM Parti ise %3,4 ile dikkat çeken diğer partiler oldu.
Anket sonuçları, büyükşehirlerde CHP ile AK Parti arasındaki rekabetin devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca, seçmenin küçük partilere olan ilgisi artış gösteriyor. Uzmanlara göre İstanbul ve Ankara’daki seçimler, ittifak dengeleri ve kararsız seçmenlerin son tercihleriyle belirlenecek.
Konya Şeker’in işlettiği Soma Termik Santrali’nde, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından ödenmeyen 18 milyar liralık borç nedeniyle üretim tamamen durdu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katılımıyla yapılan toplantıda gergin anlar yaşandı.
Tarımdan Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadettin İnan’ın aktardığına göre; Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, toplantıda santralin anahtarını bırakacaklarını ve işçileri işten çıkaracaklarını ifade etti. Bu çıkışa sinirlenen Bayraktar, “Ramazan Bey, santrali ne zaman kapatacağımızı biz size söyleriz!” diyerek sert bir yanıt verdi. Ardından, Bayraktar’ın yardımcısına, “Bir daha bu adamla toplantı ayarlamayın” şeklinde talimat verdiği öne sürüldü. Yaşanan bu gelişmelerin ardından, temmuz ayında Soma Termik Santrali ile ilgili yapılan toplantıya Erkoyuncu’nun davet edilmemesi dikkat çekti.
Geçtiğimiz haftalarda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Konya Şeker arasında düzenlenen toplantıda da tansiyonun yükseldiği bildirildi. Konya Şeker heyetinin, “Eğer TKİ kömür vermeyi kesseydi, borç bu kadar büyümezdi” şeklindeki açıklaması Bakan Bayraktar’ı sinirlendirerek, heyetin toplantıdan çıkarılmasına neden olduğu iddia edildi.
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde kaydedilen görüntüler, uyuşturucu kullanımındaki ciddi yaygınlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Boş bir arazide toplanan bir grup genç, halk arasında “kova” olarak bilinen bir düzenek kullanarak uyuşturucu madde tüketti. O anlar cep telefonlarıyla kaydedildi.
Uyuşturucu kullanımının yapıldığı alanın çevresinde yaşayan vatandaşlar, bu duruma sert tepkiler gösterdi. Özellikle çocuk parklarına ve okullara yakın bölgelerde uyuşturucu kullanımının artmasından kaygı duyan mahalleli, bu konuyla ilgili defalarca yetkililere ihbarda bulunduklarını dile getirdi.
Görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı ve “Uyuşturucuya bu kadar kolay erişim nasıl mümkün oluyor?” gibi yorumlar dikkat çekti. Kayıtlarda, gençlerin esrar maddeyi ‘kova’ düzenekleriyle dönüşümlü olarak kullandıkları, bazı kişilerin dağınık ve bilinçsiz halleri net bir şekilde gözlemleniyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal medya fenomeni Mükremin Gezgin hakkında, erkek çocuklara “Ben kadınım değil mi?” diye sorduğu görüntüleri paylaştığı için ‘Hayasızca hareketler’ ve ‘Müstehcenlik’ suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürecinde, Gezgin Ankara’da gözaltına alındı ve nisan ayında çıkarıldığı mahkeme tarafından ‘Müstehcenlik’ suçundan ev hapsi cezası aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine yapılan incelemede, Gezgin’in sosyal medya platformu Instagram’daki ‘@mukremingezgin’ adlı hesabından yayınladığı bir video nedeniyle akıbetinin değerlendirildiği belirtildi. Videonun içeriğinde müstehcen hareketler sergilendiği ve bu görüntülerin sosyal medyada yayılmasının çocuklar üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği ifade edildi. İddianamede, videoda Gezgin’in bel hizasından bağladığı yeleğinin alt kısmını yukarı çekerek kalça bölgesini görünür hale getirdiği ve kalçasını sallayarak yürüdüğü görüldü. Bu esnada çevresindekilere bazı ifadelerde bulunduğu ve çocuklara ‘Canım sakin olun’ diyerek omuzlarına elini attığı belirtildi.
Gezgin, iddianamede savunmasında, takipçilerinin sürekli ‘Kadın mısın?’ sorusunu sorduğunu, bu yüzden ‘Ben kadın mıyım?’ diye videolar çektiğini belirtti. Olay günü giydiği kıyafet nedeniyle kalça bölgesinin istemsizce sallandığını ifade eden Gezgin, video öncesinde yeleğini çocuklarla karşılaşmadan önce bağladığını ve içeriklerin herhangi bir cinsel ima taşımadığını savundu. Videonun müstehcen bir kastla çekilmediğini belirten Gezgin, ileride çocuklar ile ilgili içeriklerde daha dikkatli olacağını söyledi. Ancak, görüntülerinin sosyal medya üzerinden planlı şekilde paylaşıldığı ifade edildi. Bu nedenle, ‘Müstehcen yayınların yayınlanmasına aracılık etmek’ suçundan kamu davası açılması için yeterli delilin bulunduğu kaydedildi ve Gezgin’in üç yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Ankara 42’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasında sanık Mükremin Gezgin ve avukatı Elif Narin Dursun hazır bulundu. Avukat Dursun, müvekkilinin video çekerken çocukların tesadüfen olaya dahil olduğunu, video çekiminin genel ahlaka aykırı olmayan ve cinsel içerik barındırmayan bir durumda gerçekleştiğini savundu. Ayrıca, eylemlerinin sanatsal bir nitelik taşıdığını ve ironi yapıldığını ifade etti. Bu bağlamda, beraat talebinde bulundu.
Savcı, mütalaasında suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat istedi. Mükremin Gezgin ise, “Mütalaayı kabul ediyorum. Kendimi kadın olarak hissediyorum ve bunu ifade ettiğimde mutluluk duyuyorum. Olay günü özel olarak çekilmiş bir video yok. Üzerimdeki kıyafet her zaman giydiğim giyim tarzıdır. Beraatimi talep ediyorum,” dedi. Mahkeme, söz konusu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Mükremin Gezgin’in beraatine karar verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, yumurta israfını azaltma amacıyla sofralık yumurtalar üzerinde önemli bir değişiklik gerçekleştirdi. Resmî Gazete’de yayımlanan yeni tebliğ ile yumurta etiketlerinde “Son Tüketim Tarihi” ifadesi kaldırıldı. Tüketiciler artık “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” bilgisiyle karşılaşacaklar.
Yeni düzenleme ile sofralık yumurtaların, üretim sonrası market raflarında kalabileceği süre 21 günden 28 güne uzatıldı. Ancak bu sürenin sonunda yumurtalar, yalnızca endüstriyel yumurta ürünlerinin üretiminde kullanılmak üzere değerlendirilebilecek.
Tebliğ ayrıca “ekstra taze” olarak sınıflandırılacak yumurtalar için özel şartlar getirdi. Bu kapsamdaki yumurtaların, yumurtlandığı tarihten itibaren en geç 4 gün içinde sınıflandırılması, etiketlenmesi ve paketlenmesi zorunlu hale getirildi.
Son tüketim tarihi ifadesinin kaldırılmasıyla birlikte, yumurtanın tazeliği konusunda vatandaşlar pratik yöntemler aramaya başladı. Su testi, evde kolayca uygulanabilen basit bir yöntemdir.
Bu basit yöntem sayesinde yumurtanın tazeliğini kırmadan kontrol edebilirsiniz.