DOLAR

40,4343$% 0.24

EURO

47,1614% 0.49

STERLİN

54,2613£% 0.02

GRAM ALTIN

4.344,14%0,72

ONS

3.349,56%0,33

BİST100

10.366,16%-0,04

Sabah Vakti a 03:49
İstanbul AÇIK 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

31 Temmuz 2025 Perşembe

DİĞER YAZARLARIMIZ

Milletvekili Gürer: Türkiye’de üretim planlaması yok

Milletvekili Gürer: Türkiye’de üretim planlaması yok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde yazlık patates üreticilerinin mevcut durumunu yerinde inceledi.

Üreticiler, Gürer’e son iki yıldır yaşadıkları “üretim ve satış zorluğu” sürecinde bu yıl durumun daha da kötüye gittiğini ifade etti. Gürer, “Üreticiler bu yıl da ürettiği patatesten kazanç elde edemedi ve tüm çiftçilerimiz büyük bir üzüntü içinde. Seçkin birinci kalite patates dahi maliyetin altında alıcı buluyor. Üretilenlerin yarısı tarlada kalıyor. Bir çiftçi, ‘5-10 koyun alıp patatesi yem olarak kullanmayı düşünüyorum. Zarar büyük, en azından çöp olmaktan kurtulmuş olur’ dedi” şeklinde konuştu.

“15-20 GÜNE SATTIK SATTIK YOKSA MAL TARLADA KALIR”

Gürer ile konuşan patates üreticisi Recep Derinöz, patateslerin tarlada serili kaldığını ve alıcı çıkmadığını belirtti. Çeşitli alıcıların 3-5 aylık çek ile teklif verdiklerini aktaran Derinöz, sezon sona ermek üzere olmasına rağmen 1 lira bile kazanamadıklarını açıkladı. “Malımızın bir kısmı alındı, geriye kalan tamamen tarlada kaldı. Bu yazlık patatesi kullanmak zorundayız, başka çaremiz yok. Eğer bir hafta içinde sökmezsek, bu ürün depolanamayacak ve kurtlanacak. Kurtlanan patates satılamaz, kimse almak istemez. Eğer alıcı olsaydı, çoktan söküp satardık. Satılamıyor, bizim 15-20 günlük bir süremiz var. Sattık, sattık; satamadıysak, mal tarlada kalır” diye konuştu.

Gürer, üreticiye “Bu yıl patatesin değer kaybetmesini neye bağlıyorsunuz?” diye sordu. Derinöz, bu soruya “İnsanlar 3 dekardan 10 dekara, 10 dekardan 100 dekara kadar ekim yapmaya başladı. Farklı bölgelerde ürün depoladı, şimdi de yüklenip İstanbul’a gidiyor. 15 yıldır patates ekiyorum. Geçen yıl da sorun yaşadık, bu yıl da. Geçen yıl yine ürün para etmedi ama müşteri vardı. En azından 2 veya 3 liraya satabiliyorduk. Bu yıl mal çok ama alıcı yok” yanıtını verdi.

Derinöz, Altunhisar’da herkesin bu işle ilgilendiğini ifade ederek, “Köyüm 200 hanelik, 30 kişi ekim yapmıyor ama geri kalanlar 10 dekardan 100 dekara kadar ekim yapıyor. 200 dekara kadar ekim yapanlar var” bilgilerini paylaştı. Derinöz, hasadın iki saat içinde gerçekleştirilse bile malların tüketilemeyeceğini, “Güneşi gören mal zayi oluyor. Çiftçiler gece yarısı tarlaya girip sabahın erken saatlerinde ürünleri kamyona yüklüyor. Kalanlar ne olacak? Hayvan yemi bile olmuyor. Zaten buraya girecek hayvan da yok. Büyükbaş hayvanlar gelip bunu yiyemez. Küçükbaşlar da şu an dağda, ovaya inemez. Kalanlar toprakla birleşecek. Bu kadar ürün toprakta kalıyor. Vatandaş gelip toplasa da kimse bir şey demez. Ama vatandaş da toplayamıyor. Kimi imkânı yok, kimi yaşı gereği gelemiyor. Burası köy yeri. O yüzden bu burada kaldı” diye ekledi.

CHP’li Gürer, üreticilerin yaşadığı sorunların temelinde tarımda üretim planlamasının eksik olduğuna dikkat çekerek, “Patates üreticisinin birinci kalite ürünü bile geçen yılki fiyatın altında satılmıyor. Diğer ürünler de tarlada kalıyor. Tarladaki ürünler çöp durumuna geliyor. Türkiye’de üretim planlaması yok. Örneğin, patatesin en iyi yetiştiği yer Niğde’dir. Ancak bunu her bölgede yaygın şekilde ekmeye çalışırsanız problemler ortaya çıkar” dedi.

“BU YIL DAHA DÜŞÜK REKOLTE ÖNGÖRÜLÜYOR”

Bölgesel planlamanın şart olduğunu vurgulayan Gürer, “Genel görüş, patates üretiminin arttığı yönünde. Ancak bu yıl geçen yıldan daha düşük rekolte bekleniyor. Geçen yıl ‘Rekor üretim var’ denilmişti. 6,5 milyon ton üretim oldu. Niğde bir milyon ton ile ilk sıradaydı. 1999 yılında patates üretimi 6,5 milyon tondu. O dönemde nüfus 30 milyon azdı. Tüketim alışkanlıkları da değişti. Artık her evde haftada üç gün patates yemeği yapılmıyor; kumpir, kızartma gibi kullanımlar arttı. Dolayısıyla tarlada iki kilo patates fiyatına satılıyor” diye ifade etti.

ÇİFTÇİ KAZANMAZSA İŞÇİ YEVMİYESİNİ KESİYOR

Gürer, Kayseri, Yozgat, Sivas, Aksaray, Nevşehir, Yozgat ve Niğde bölgelerinde yazlık patates ekiminin devam ettiğini ancak sahadaki durumun pek iç açıcı olmadığını belirtip, şunları ekledi:

“Tarladaki patatese göz attığımızda ürünün yarısından fazlası tarlada kalmış durumdayken, bunlar toplanmıyor. İşçilerimiz sabah erken gelip topladıkları ürünü, çiftçi girdi maliyetlerinin altında bir fiyata satıyor. Çiftçi de doğal olarak kazanç elde edemediği için isyan ediyor. Çiftçi kazanç elde edemeyince tarım işçisinin yevmiyesini de kısıtlamak zorunda kalıyor. İşçi işsiz kalmamak için geçen yılki yevmiye ile çalışmayı kabul ediyor ama bu da sıkıntı yaratıyor.”

Devamını Oku

Bankalardan faizsiz kredi hamlesi: İşte yeni limitler

Bankalardan faizsiz kredi hamlesi: İşte yeni limitler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz oranlarını indirmesi, bankaların kredi seçeneklerini de etkiledi.

Düşen faiz oranları sayesinde, bankalar artık müşterilerine faizsiz kredi imkanları sunmaya başladı. Bu durum, tüketicilerin acil nakit ihtiyaçlarını faiz yükü olmadan karşılamalarına olanak tanıyor.

Merkez Bankası’nın faiz indirimleri, bankaların kredi verme stratejilerini de yeniden gözden geçirmesine yol açtı.

Birçok banka, düşük faiz oranlı ve faizsiz kredi kampanyaları ile öne çıkıyor. QNB, Enpara, Garanti BBVA, İş Bankası, Denizbank, TEB, Kuveyt Türk, AlBaraka ve Akbank gibi önemli finans kuruluşları, faizsiz kredi limitlerini artırarak rekabeti yükseltti.

Bankalar, müşterilerine sundukları faizsiz kredi limitlerini şu şekilde açıkladı:

Akbank: 90 bin TL

AlBaraka: 85 bin TL

Kuveyt Türk (0% finansman oranı): 80 bin TL

TEB: 75 bin TL

DenizBank: 50 bin TL

İş Bankası: 55 bin TL

Garanti BBVA: 75 bin TL

Enpara: 60 bin TL

QNB: 85 bin TL

Bankaların sunduğu bu faiziz kredi seçenekleri, çeşitli finansal ihtiyaçları olan tüketiciler tarafından oldukça ilgiyle karşılanmaktadır. Özellikle düşük gelirli veya acil nakit ihtiyacı yaşayan bireyler, bu fırsatları değerlendirmeye başladı.

Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ardından, bankaların faizsiz kredi limitlerinde yaptığı değişiklikler, finansal hareketliliği artırabilir.

Tüketiciler, ihtiyaç duydukları finansmanı faiz yükü olmadan elde edebilecekleri bu fırsatları kaçırmamak için bankaları araştırmaya koyuldular.

Ancak, her bankanın kredi limitleri ve başvuru şartları farklılık gösterdiğinden, kredi başvurusunda bulunmadan önce gereklilikleri dikkatle incelemek oldukça önemlidir.

Devamını Oku

Kişisel verileriniz tehlikede! "Tazminat kazandıracağız" deyip sizi böyle dolandırıyorlar

Kişisel verileriniz tehlikede! "Tazminat kazandıracağız" deyip sizi böyle dolandırıyorlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trafik kazaları sonrasında mağdurlara ulaşarak kendilerini “hasar danışmanlık şirketi” ya da “hukuk bürosu çalışanı” olarak tanıtan bazı kişiler, yüksek tazminat kazanma vaadiyle kazazedelerden vekalet alıp dolandırıcılık yapabiliyor.

Mağdurların iletişim bilgilerine ulaşan aracı firmalar ya da kendisini hukuk bürosu çalışanı olarak tanıtan kişiler, sigorta şirketlerinden değer kaybı tazminatı almak için vekalet istemekte ve sıkça bu konuda arama yapmaktadır. Bu durum, kazazedelerin şikayet etmelerine yol açmaktadır.

Uzmanlar, vekaletnamelerde kişiye özgü bilgilerin bulunduğunu ve tüketicileri vekalet isteyenler hakkında uyarıyor. Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, “Son dönemlerde trafik kazasına karışanlarla bazı firmalar veya kişiler iletişime geçiyor. Avukatlar tarafından yapılması gereken işlemler yasa dışı olarak bu şirketler tarafından devralınmak isteniyor; kişilerden vekaletname gibi belgeler talep edilerek hukuki sürecin yönetilmesi isteniyor.” şeklinde konuştu.

Ergün, söz konusu firmaların kişisel verilere ulaşımının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) aykırı olduğunu belirtiyor. Kişisel bilgileri elde ettikten sonra kazazedelere bu bilgileri vererek güven telkin ettiklerini ifade etti.

VATANDAŞIN BİLGİSİ OLMADAN İŞLEMLER YAPILIYOR

Ergün, bu durumun sonucunda vekaletname alındığını belirterek, “Vekaletnamelerde kişiye özgü bazı bilgiler bulunmakta. Bu bilgiler genellikle bu kişiler tarafından ele geçirilerek, çoğu zaman vatandaşın bilgisi dışında birçok işlem gerçekleştirilebiliyor, para tahsilatları yapılabiliyor ve vatandaşlar bu konu hakkında bilgilendirilmiyor. Böyle mağduriyetler ortaya çıkıyor. Bu kişiler hukukçu değil, avukat değil. Hangi iş ve işlemleri hangi kurallar çerçevesinde yürütmeleri gerektiğini bilmeleri önemlidir. Ne yazık ki durum böyle değil. Bu sebeple yaptıkları işlemler, birçok kişinin mağduriyetine yol açabiliyor.” dedi.

Ergün, dolandırıcılık amacıyla internet sitelerinin oluşturulduğunu ve bu sayfalarda kişilere ait bilgilerin alındığını belirtti. Kendilerine ait verileri verdikten sonra dolandırıcıların iletişime geçip, birçok bilgiyi bu kişilerden alarak dolandırıcılık mağduru yaptıklarını sözlerine ekledi. Derneğe bu konuyla ilgili birçok başvuru geldiği bilgisini paylaştı.

Ergün, trafik kazasına karışanların araçlarının değer kaybını tazmin etmek istediklerinde mutlaka hukuk bürolarına müracaat etmeleri gerektiğini vurguladı.

ARACILAR TAZMİNAT VAADİYLE KANDIRIYOR

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili İbrahim Güllü, bazı aracıların, kaza tutanakları bilgilerini ele geçirip kendilerini hukuk bürosu ya da hasar danışmanlık şirketi olarak tanıttıklarını ifade ederek, “Aracılar, kaza sonucu ölenlerin yakınlarını, yaralıları veya maddi hasar görenleri arayarak tazminat vaatleriyle kandırarak vekalet almaktadırlar. Alınan veriler kişilerin özel verileridir ve izinleri olmadan üçüncü şahıslara verilmesi kesinlikle yasaktır.” dedi.

Aracı kişilerin taraflara ulaşarak, “tazminat hakkınızı en yüksek oranda alabiliriz” dedikleri bilgisini paylaşan Güllü, “Böylelikle dava açma konusunda ikna etmeye çalışıyorlar. Hatta bazen vekalet ve noter masrafını dahi kendileri karşılıyorlar. Dava sonunda örneğin, ‘100 bin lira tazminatın 75 bin lirası senin, 25 bin lirası benim’ diyebiliyorlar.” şeklinde konuştu.

Güllü, kazazede ve yakınlarının bunu çoğu zaman kontrol etmediğini veya etme imkanlarının bulunmadığını belirterek, hak aramak için maddi imkanı olmayan ve ikna edilen mağdurların tazminatlarını tam alamadıklarını, böylece bir kez daha mağduriyet yaşadıklarını dile getirdi.

Gizli ve kişisel verileri içeren kaza tutanaklarının bu kişilerin eline nasıl geçtiğinin sorgulanması gerektiğini belirten Güllü, “Kazadan hemen sonra onlarca hasar danışmanlık adı altında firma kaza mağduru insanlara ulaşabiliyor. Bu durum açıklanabilir değil. Bunun için ya sistemin hacklenmesi ya da içeriden birisinin bilgileri sızdırması gerekir.” dedi.

DOĞRUDAN SİGORTA ŞİRKETLERİNE BAŞVURU

Güllü, tanımadıkları ve konuşmadıkları kişilere vekalet veren kazazedelerin mağdur olunabileceğini vurgulayarak, “Mağduriyet yaşamamaları için bu kişilere itibar etmemeleri gerekiyor. Mağdur vatandaşlarımız ya bildiği, güvendiği bir avukat aracılığıyla ya da kendisi hakkını arayarak haklarını alsın. Mağdurlar doğrudan sigorta şirketlerine başvuruda bulunabilirler. Uzlaşamadıkları durumlarda aracıya ihtiyaç duymadan Sigorta Tahkim Komisyonu ya da mahkemeye başvurabilirler. Kazazedeler, rızaları dışında arandıkları firmalar hakkında suç duyurusunda bulunur ve konuyu takip ederlerse, kolay para kazanmak isteyen kişiler için bu caydırıcı olacaktır. Ayrıca, bu firmalara vekalet vermemeleri önemlidir. Avukat olarak tanıtan kişilerle ilgili baroya şikayette bulunabilirler.” dedi.

Devamını Oku

Turizm gelirinde rekor! Bakan Ersoy son verileri açıkladı

Turizm gelirinde rekor! Bakan Ersoy son verileri açıkladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2025 yılının ilk altı ayına ait turizm verilerini açıkladı. Bakan Ersoy, bu dönemde turizm gelirinin 25.8 milyar dolar ile rekor kırdığını belirtti.

TURİZMDE YENİ REKOR

Bakan Ersoy, açıklamalarında “2018’de iki önemli strateji değişikliğine gittik. Amacımız, bulunduğumuz jeopolitik ortamı göz önünde bulundurarak sektörü dayanıklı hale getirmek. Önceden olumsuz durumlarla karşılaştığımızda sezonu kaybettik diyorduk; şimdi ise yoğun kampanyalar ve ürün çeşitliliği ile hızlıca kendimizi toparlayabiliyoruz. Bu olumlu verileri ilk altı ayda görmekteyiz.” dedi.

Ortalama kalış süresinin beklentilerden daha iyi olduğunu vurgulayan Ersoy, “Yıl sonu beklentimiz 10.3 gün üzerinde bir ortalama kalış süresi ile bu yılı kapatacağız gibi görünüyor. 2025 yılı hedefimiz 64 milyar dolardı ve yüzde 4.7’lik bir gelir artışı bekliyoruz. İlk altı ayda 25.8 milyar dolarlık rekor gelir elde ettik ve yüzde 7.6’lık bir artışla bu dönemi tamamlamış olduk.” şeklinde konuştu.

%8.4’LÜK GELİR ARTISI

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı ikinci çeyreğine ait Turizm İstatistikleri’ni duyurdu. Açıklamaya göre, nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsayan dönemde turizm geliri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %8.4 artış göstererek 16 milyar 284 milyon 322 bin dolar oldu. Ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirinin 16 milyar 95 milyon 247 bin dolarını, transfer yolculardan elde edilen gelir ise 189 milyon 75 bin dolar olarak kaydedildi. Yurt dışı ikametli vatandaşlar, turizm gelirinin %16.5’ini oluşturdu.

Ziyaretçiler, seyahatlerini genellikle kişisel veya paket tur ile gerçekleştirdi. Bu çeyrek içinde ziyaretçilerin yaptığı harcamaların 11 milyar 100 milyon 829 bin doları kişisel harcamalar, 4 milyar 994 milyon 418 bin doları ise paket tur harcamaları oldu.

ZİYARETÇİ SAYISINDA %2 ARTIŞ

2025 yılı ikinci çeyreğinde, ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2 artarak 16 milyon 412 bin 168 kişi oldu. Ziyaretçilerin %16.3’ünü, yani 2 milyon 678 bin 105 kişiyi yurt dışında yaşayan vatandaşlar oluşturdu.

Bu çeyrek içerisinde ülkede konaklayan ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 110 dolar olurken, yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalaması ise 73 dolar olarak belirtildi.

Bu dönemde, ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirinde paket tur harcamalarının payı %31, yeme içme harcamalarının payı %19.4, uluslararası ulaşım harcamalarının payı ise %12.8 olarak kaydedildi. Önceki yıl ile kıyaslandığında, uluslararası ulaşım harcamaları %13.8, yeme içme harcamaları %13.7 ve tur hizmetleri harcamalarında %12.5 artış gözlemlendi.

Ziyaretçilerin %71.1’i en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla geldi. İkinci sırada %16.8 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise %5.6 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışında ikamet eden vatandaşlar, Türkiye’ye %60.7 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldiler.

TURİZM GİDERİNDE %41.1 ARTIŞ

Turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre %41.1 artarak 2 milyar 759 milyon 918 bin dolar seviyesine ulaştı. Bu tutarın 1 milyar 850 milyon 866 bin doları kişisel harcamalardan, 909 milyon 52 bin doları ise paket tur harcamalarından oluştu.

Yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında %0.5 azaldı. Bu çeyrekte yurt dışı seyahat eden vatandaş sayısı 2 milyon 947 bin 929 kişi oldu ve bu kişilerin ortalama harcaması 936 dolar olarak gerçekleşti.

Devamını Oku

Açlıktan ölen Gazzeli çocukların ahı çıkıyor! İsrail’e şok üstüne şok

Açlıktan ölen Gazzeli çocukların ahı çıkıyor! İsrail’e şok üstüne şok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye uyguladığı yoğun saldırılar ve abluka, bölgede insani krizin derinleşmesine yol açmaya devam ediyor. Gıda, su, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle özellikle çocuklar en büyük zarar gören kesim olmaktadır. Gazze’de açlıktan hayatını kaybeden çocukların sayısının giderek arttığı bildiriliyor. Bu bağlamda, Muhammed Zekeriya Eyyub el-Matuk isimli çocuğun neredeyse bir deri bir kemik kaldığı fotoğraflar, tüm dünyada büyük yankı buldu.

SİLAH SATIŞINA YÜKSEK TEPKİLER

Bölgeden gelen yürek parçalayan görüntüler eşliğinde, ABD Senatosu’nda İsrail’e silah satışını engellemeyi hedefleyen iki ayrı tasarı için yapılan oylamada çok sayıda Demokrat senatör “evet” oyu verdi. Bu gelişme, Washington yönetimi içinde İsrail’in Gazze politikalarına karşı daha eleştirel bir yaklaşımın yükseldiğini göstermektedir.

Açlıktan ölen Gazzeli çocukların ahı çıkıyor! İsrail'e şok üstüne şok

KANADA’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA

Kritik bir duyuru da Kanada’dan geldi. Başbakan Mark Carney, Eylül 2025’te düzenlenecek Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu’nda Filistin’i resmi olarak tanıyacaklarını açıkladı. Carney, basın toplantısında “Filistin yönetimi, uzun süredir ihtiyaç duyduğu reformlara liderlik etme taahhüdünde bulundu. İsrail’in Gazze’deki uygulamaları durumu oldukça kötüleştirmiştir. On binlerce Filistinli hayatını kaybetmiş, binlercesi ise açlık tehlikesi ile karşı karşıyadır” şeklinde konuştu.

Açlıktan ölen Gazzeli çocukların ahı çıkıyor! İsrail'e şok üstüne şok

“İSRAİL İÇİN KALICI BARIŞIN YOLU…”

İki devletli çözüm fikrinin artık sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Carney, “İsrail için kalıcı barışın yolu, yaşayabilir bir Filistin devleti tanımaktan geçiyor” dedi.

Açlıktan ölen Gazzeli çocukların ahı çıkıyor! İsrail'e şok üstüne şok

FİLİSTİN’E YENİ YARDIM TAAAHHÜDÜ

Kanada Başbakanı, Filistin’e 30 milyon dolar ek insani yardımın yanı sıra Batı Şeria’nın istikrarı için 10 milyon dolarlık destek sözü verdiklerini de duyurdu. Carney, ayrıca Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 2026’da seçim yapma taahhütünü olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

15 ÜLKE İSRAİL’İN KARŞISINDA

Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya dışişleri bakanları, İsrail-Filistin meselesine dair “New York Çağrısı” adını verdikleri ortak bir açıklama yaptı. Filistin Devleti’nin tanınmasını, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinde “temel bir adım” olarak değerlendiren ülkeler, açıklamalarında şunları ifade etti:

“İki devletli çözüm yönünde atılması gereken temel bir adım olarak, Filistin Devleti’ni tanımış olan ya da tanımaya yönelik niyetlerini veya olumlu değerlendirmelerini bildiren ülkeler, bu çağrıya katılmamış olan tüm devletleri katılmaya davet etmektedir.”

Devamını Oku