40,7776$% 0,51
47,3164€% 0,58
54,9088£% 0,61
4.379,81%0,11
3.343,02%0,02
10.961,01%-0,70
12 Ağustos 2025 Salı
İş insanı Halit Yukay, 4 Ağustos günü saat 15.10’da Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek üzere “Graywolf” isimli teknesiyle denize açıldı. Aynı gün kendisine ulaşılamaması üzerine, yakınları durumu yetkililere bildirdi. Sahil Güvenlik ekipleri, arama kurtarma çalışmalarına başladı. 5 Ağustos saat 14.30 sıralarında Balıkesir’in Erdek ilçesi Kapıdağ Yarımadası Turanköy açıklarında, seyir halindeki bir ticari gemiden deniz yüzeyinde yarı batık durumdaki tekne parçalarını gördükleri ihbarı geldi.
Sahil Güvenlik Güney Marmara Grup Komutanlığı, verilen koordinata ulaşarak arama çalışmalarına başladı. Bu süreçte bir helikopter, bir dalış timi ve yüzer unsurlardan oluşan ekipler görevlendirildi. Dalış timi, yarı batık tekne için dalış yaptı fakat olumlu bir sonuç elde edilemedi. Ekiplerin yaptığı detaylı incelemelerde, parçalanmış teknenin motor seri numarasının Halit Yukay’ın teknesiyle eşleştiği tespit edildi. Dalgıçların yaptığı su altı görüntülemede, teknenin parçalandığı gözlemlendi.
Yalova’nın Altınova ilçesinde yat tersanesi bulunan ve mühendislik hizmetleri sunan Halit Yukay’ın, Yalova’dan Bozcaada’ya hareket ettiği anlar kaydedildi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Ekinlik Adası’na çekilen ve vinçle karaya çıkarılan “Graywolf” isimli teknede kazanın sebebini belirlemek amacıyla bilirkişi incelemesi başlatıldı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ile Çanakkale ve Samsun Emniyet Müdürlüklerine bağlı ekipler, arama çalışmalarının altıncı gününde, Paşalimanı Adası’nın kuzeyinde kayalıklara vurmuş tekne parçalarını buldu. Bu parçaların, Yukay’ın “Graywolf”una ait olduğu değerlendirildi ve bilirkişi incelemesine gönderildi.
Yukay’ın teknelerine çarptığı iddia edilen “Arel 7” isimli kuru yük gemisinin kaptanı, Yalova’da gözaltına alındı. Gözaltı sürecinin ardından yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılan kaptan, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı sonucu İstanbul’da yeniden tutuklandı.
Halit Yukay’ın teknesine çarptığı iddia edilen geminin radar hareketleri incelendi. Sahil Güvenlik ekipleri, kuru yük gemisinin ön kısımında sürtme izleri olduğunu tespit etti. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, geminin bölgedeki trafiğini araştırmaya devam ederken, geminin üzerindeki izleri gösteren fotoğraflar da soruşturma dosyasına eklendi. Kazadan bir gün önce, çekilen fotoğraflarda ön kısımda herhangi bir iz yoktu; ancak kazadan sonra çekilen görüntülerde belirgin izler dikkat çekti.
Geminin kaptanı, mahkemede verdiği ifadesinde seyir halindeyken bir sarsıntı hissettiğini belirtip, “Bir sarsıntı hissettim, ne olduğunu anlayamadım. İleride iki tahta parçası gördüm ve içim rahat etmediği için geri döndüm. O an can simidini gördüm ve düşündüm ki görünen parçalarla bir ilgim yok.” şeklinde konuştu.
Halit Yukay için arama çalışmaları, 8. gününde fırtına nedeniyle durduruldu. Bursa, Samsun ve İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin arama kurtarma çalışmalarına uygun hava şartlarının oluşması bekleniyor. Deniz polisi, kazanın olduğu bölgede yapılan deniz tabanı aramalarında herhangi bir iz bulamadı.
Denizin 300 metre derinliğine kadar görüntüleme yapabilen ROV, su altında tespit edilen materyalleri deniz yüzeyine çıkarabilme yeteneğine sahiptir.
İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki 4. Levent Emniyet Evleri Mahallesi’nde dün saat 13.00 sularında şüpheli bir ölüm olayı meydana geldi. Bakırköy Florya’da özel bir hastanede Acil Tıp Uzmanı olarak görev yapan 35 yaşındaki doktorun meslektaşları, kendisinden bir süre haber alamayınca endişelendi.
Endişelenen meslektaşları, doktorun yaşadığı rezidansa geldi. Kapı açılmayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdiler. Çilingir yardımıyla eve giren polis ve arkadaşları, onu yatak odasında kolunda serum takılı bir şekilde hareketsiz buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk kontrollerde doktorun hayatını kaybettiği belirlendi.
Ölmeden önce, “Daha önce intihar edecektim. Farklı sebeplerden dolayı intiharımı erteledim” yazdığı bildirilen bir nota ulaşıldı. Notunda kimseyi suçlamadığını belirttiği öğrenildi; intihar notu incelenmesi için kriminal laboratuvara gönderildi.
Bununla birlikte, hayatını kaybeden doktorun bir dönem Türkiye Kadın Basketbol Milli Takımı’nın doktorluğunu yaptığı öğrenildi. Ölüm haberini alan meslektaşları ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Doktorun kesin ölüm nedeni, yapılacak incelemelerin ardından netlik kazanacak.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı, Konya’nın bir deprem şehri olmadığını ifade eden algının yanlış olduğunu belirtti. Kentte birçok aktif fayın bulunduğunu ve bunların deprem açısından ciddi tehditler oluşturduğunu açıkladı.
Aktif fayları yerbilimciler olarak iki kategoriye ayırdıklarını açıklayan Başkan, en önemlisi bölgesel faylar olduğunu vurguladı. Bu fayların, Konya’ya uzanan veya komşu illerden geçen, yüksek potansiyele sahip olduğunu ve büyük ivmeli depremler üretebileceğini aktardı. Özellikle bu fayların 150 kilometre uzaklıktaki Konya’nın ova zemininde büyük etkilere yol açabileceği öngörülüyor.
Konya’yı tehdit eden faylar arasında Afyon Sultandağları ve Akşehir zonlarına kadar uzanan fayların bulunduğunu belirtti. Bu fayların potansiyeli yüksek olup, geçmişte de depremlere neden olduğu biliniyor. Tuz Gölü Fay Zonu da önemli bir tehdit oluşturmakta ve 6.8 büyüklüğünde depremler üretebilecek potansiyele sahip. Bu fayın etkisi, 150 kilometre mesafedeki Konya’da ciddi hissedilmesi muhtemel.
Ecemiş Fay Zonu’nun da Konya’da etkili olduğu ifade edildi. Bu fay zonu, Kayseri bölgesinden Aksaray’a uzanmakta ve yine potansiyeli yüksek olarak değerlendirilmektedir. Konya’nın sınırları içinde yer alan yerel fayların da 4 ile 5 büyüklüğünde depremler üretebileceği ifade edildi.
Son 15 yılda meydana gelen büyük depremlerin aktif faylarla ilişkili olduğunu belirten Başkan, Konya’nın deprem direnci konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Konya’nın ova zemin yapısının, depremler sırasında zarar görme riskini artırdığını ifade etti ve yapılaşma planlamasının deprem dalgalarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Ünlü komedyen Kathy Griffin, estetik ameliyatları hakkında samimi açıklamalarda bulundu. 64 yaşındaki sanatçı, sosyal medya üzerinden paylaştığı bir videoda, üçüncü kez yüz gerdirme ameliyatı geçirdiğini açıkladı. “Bunun gereksiz olduğunu biliyorum. Kimse benim gösterime genç yüzüm için gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Dinleyicilerin şakalarına odaklanması gerektiğini vurgulayan Kathy Griffin, “Görünüşümle ilgili bir kaygınız olmaması gerekiyor” dedi.
Kathy Griffin’in estetik operasyonları yalnızca yüz gerdirme ile sınırlı kalmadı. Komedyen, gözlerinin köşelerinde yapılan kedi gözü estetiği ile birlikte üst göz ameliyatı ve çene estetiği de geçirdiğini aktardı.
İyileşme sürecinin oldukça zorlu geçtiğini de dile getiren Griffin, “Açık olmak gerekirse, çok acı verici bir süreç” dedi. Diş dolgusu yaptırmanın akıllarında yarattığı algıyı eleştirerek, “O tür acı fena değil!” diyerek durumu mizahi bir dille açıkladı. Ayrıca, tedavi sürecinde “zengin kadınların gittiği bir yere” başvurduğunu belirten komedyen, operasyondan sonraki ilk günleri “berbat” olarak tanımladı.
Kathy Griffin’in estetik sonrası yaptığı paylaşımlar dikkat çekmeye devam ediyor.
Milyonlarca memur ve memur emeklisini doğrudan etkileyen önemli bir çağrı yapıldı. Hükümete, “Memurları ve emeklileri açlığa ve yokluğa mahkum etmeyin” mesajı verildi.
Yaklaşık 4 milyon memur ile 2 milyon emekli için sözleşme görüşmeleri başladı ve bu görüşmelerin ay sonuna kadar sonuçlanması bekleniyor. Bu süreç, toplamda 6 milyon kamu çalışanını ilgilendiriyor.
Görüşmeler devam ederken, memurlar için grev yasağının olması dikkat çekiyor. Eğer bir uzlaşmaya varılamazsa, anlaşmazlık hakem kuruluna taşınacak. Bu hakem kurulu genellikle devlet memurlarından oluştuğu için sendikaların taleplerinin karşılanması zor gözüküyor.
Ayrıca, memurlar ve emekliler için yoksulluk sınırının altında kalan bir ekonomik durum söz konusu. Geçtiğimiz günlerde altı yüz bin kamu işçisini kapsayan sözleşme süreci tamamlandı ve bu işçiler yoksulluk sınırının altında zam aldıkları için tepkili.
Türkiye’de 8 milyon asgari ücretli işçi bulunuyor ve bunların hepsi yoksulluk veya açlık sınırının altında bir yaşam sürdürmekte. Ayrıca, yaklaşık 42 milyon insan Türkiye’de borçlu durumda yaşıyor.
Türkiye, en uzun çalışma sürelerine sahip ikinci ülke konumundadır. Yoksulluk sınırı 86 bin lira, açlık sınırı ise 26 bin lira olarak belirlenmiştir. Tek bir işçinin yaşayabileceği en düşük miktar ise 33 bin lira olarak öngörülüyor. Bu durumda insanlar nasıl geçinecekler?
Hükümetin emekçilerden aldığı payı rant çevrelerine aktardığı karşıt görüşler arasında yer alıyor. Ayrıca, kamu sektöründe grev yasağı olduğu için memurların protesto yapması mümkün değil. Bu nedenle hükümetin sunduğuna rıza göstermeleri bekleniyor. Ancak emekçiler, bu duruma itiraz edeceklerini ve mücadelenin devam edeceğini vurguluyor.