Beşiktaş, UEFA Konferans Ligi play-off turunda oynadığı ilk maçın rövanşında İsviçre ekibi Lausanne ile sahasında 1-1 berabere kaldıktan sonra, dün akşam oynanan maçta etkisiz bir performansla 1-0 mağlup oldu ve Avrupa kupalarına veda etti.
Maç sonrasında, olağanüstü yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirildi ve teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’in sözleşmesi sonlandırıldı.
Edinilen bilgilere göre; Norveçli teknik adamın görevinden ayrılmasının ardından Beşiktaş, teknik direktörlük pozisyonu için Sergen Yalçın ile anlaşmaya vardı.
Deneyimli teknik direktör, siyah-beyazlı ekibin başında ilk antrenmanına bugünden itibaren başlayacak.
Beşiktaş’ın Sergen Yalçın ile 2 yıl süreli bir sözleşme imzalaması bekleniyor.
BEŞİKTAŞ’IN SON ŞAMPİYONLUĞU
Beşiktaş, Süper Lig’deki son şampiyonluğunu 2020-2021 sezonunda Sergen Yalçın yönetiminde elde etmişti. Siyah-beyazlılar o sezon Türkiye Kupası’nı da kazanarak başarılarına bir yenisini eklemişti.
Ocak 2020’den Aralık 2021’e kadar Beşiktaş’ın teknik direktörlüğünü yapan Sergen Yalçın, toplamda 79 resmi maça çıktı. Bu süreçte takım, 45 galibiyet, 10 beraberlik ve 24 mağlubiyet elde etti. Yalçın yönetiminde Beşiktaş, maç başına ortalama 1.84 puan almayı başardı.
Emeklilerin maaş artışını etkileyen dengesiz zam sistemi, ülke yönetiminde bulunanlar için cazip avantajlar sağlamaktadır. Yoksulluk ve geçim sıkıntısı çeken 16 milyondan fazla emekli ve çalışan, yeni yılın getireceği zamla bir nebze olsun rahatlama umudunu taşıyor. Ancak, yılbaşı zammı düşük gelirli işçiye ve emekliye değil, yüksek maaşlı yöneticilere yarayacak. Yeni yılda en düşük emeklinin 1.857 lira alacağı zam, Cumhurbaşkanına 40 katı, bakanlara 36 katı ve milletvekillerine 35 katı olarak geri dönecek. Ülkeyi yönetenler, yüksek aldıkları maaşlar sayesinde bu artışın önemli bir kısmını alacak, dar gelirli işçi, memur ve emekliler ise bu durumdan yeterince fayda sağlayamayacak.
Öngörülen enflasyonda büyük bir sapma olmazsa, Ocak 2026’da 14.2 milyon işçi, esnaf ve çiftçi emeklisine %11 zam yapılacak. Ancak emeklilere bu zammı veren yöneticiler, kendi maaşlarına %18 zam yapacak. Yüksek maaşlar nedeniyle 7 puanlık oran farkının etkisi de daha belirgin olacak. Örneğin yılbaşında en düşük işçi emeklisine 1.857 lira zam yapılırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan (makam ve emekli aylığıyla birlikte) 70.532 lira, Hazine ve Maliye Bakanı ve Çalışma Bakanı ise 67.637 lira zam alacak. Ayrıca, bakan yardımcıları 40.765 lira, milletvekilleri (aynı zamanda emekli olanlar) ise 66.622 lira zam alacak.
En düşük memur maaşı 9.175 lira, en düşük memur emeklisi ise 4.870 lira ile sınırlı kalacak.
Yönetim Kademesindeki Zam Artışları
Emekliler ile yönetim kademesindekiler arasındaki zam farkı giderek daha belirgin hale geliyor. En düşük emekli, ilk altı ayda toplamda 11.141 lira ek gelir elde edecek. Ocak-Haziran 2026 dönemi boyunca zammın artmasıyla bu gelirin daha da yükselebileceği öngörülüyor. Öte yandan, bakanlar (aynı zamanda emekli) ilk altı ayda toplamda 406.000 liralık significant bir ek zam geliri elde ederken, Cumhurbaşkanının geliri de yaklaşık 446.000 lira artış gösterecek. Milletvekillerinin de cebine ek olarak 400.000 lira girecek.
İktidar, kentsel dönüşümde kullanılacak olan ‘rezerv alan’ yöntemini rant odaklı bir şekilde kullanma çabalarını sürdürüyor. Son zamanlarda bu yöntemle değersiz alanlar, farklı şehirlerdeki değerli arazilerle takas ediliyordu.
Malatya Şire Pazarı’ndaki 187 dükkan, İzmir Çeşme ve Alaçatı gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki değerli arazilerle takas edilmişti. Bu ‘şekerli takas’ iptal edildi.
SORUMLULAR NEREDE?
Malatya’da İş-Kaya isimli firmaya ait 187 dükkan, rezerv alan olarak ilan edildi ve bunun için 1.8 milyar TL ödenecekti. Bu taşınmazlar, toplamda 324 bin metrekarelik 15 değerli arsa ile takas edilecekti. Bu durum büyük kamu zararına yol açtığı gerekçesiyle tartışmalara neden oldu ve ilgili milletvekilleri suç duyurusunda bulundu. Şire Pazarındaki esnafa yapılan duyuru ile dükkanların ‘rezerv alan’ statüsünün kaldırıldığı bildirildi. Bunun yanı sıra mevcut takas işlemi de iptal edilmiş oldu. Yanlış bir adım atıldığından dönüldüğünü söyleyen bir milletvekili, artık sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Süreç boyunca ilgili bakanların ve kurumların sessiz kalarak sorumluluk almadıklarını ifade eden vekil, takası teklif edenler ve onay verenler hakkında soruşturma açılmasını ve görevi kötüye kullananların yargılanmasını talep etti. “Milletin malı üzerinden yapılan bu tür takaslara kim göz yumuyor?” diye sordu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yaptığı açıklamalarda önemli değerlendirmelerde bulundu. İsrail’in güvenlik kılıfı altında daha fazla toprak elde etmek istediğini belirten Fidan, “İsrail’in geldiğimiz aşamada aslında hedefinin hiçbir zaman kendi güvenliği olmadığı, güvenlik örtüsü altında daha fazla toprak edinme amacı taşıdığı artık dünyaca kabul ediliyor” dedi.
Fidan, TGRT Haber’de yaptığı konuşmada, “Bütün bunlar gün yüzüne çıktıkça İsrail’in geleneksel dostlarının da onunla daha fazla yan yana görünme şansı kalmıyor. Herkes gün sonunda kendi kamuoyuna hesap vermek zorunda. Filistin meselesinin boyutu değişiyor; artık İslam coğrafyasının daha büyük bir problemi, jeostratejik bir sorun haline geliyor. Bölge ülkeleri olarak bunu iyi analiz etmeli ve ciddi tedbirler almalıyız” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’DEKİ AÇLIĞI ACİLEN DURDURMALIYIZ”
Gazze’deki açlığın acilen sona erdirilmesi gerektiğini dile getiren Fidan, “Acil konu: Gazze’deki açlığı bir an önce durdurmalıyız. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor. Bugün Rubio ile yaptığımız görüşmede de bu konu gündeme geldi. İsrail’in burada temel politikası, Filistin’in değil, başka herhangi bir insanın, herhangi bir canlının yaşamasını engellemektir.” şeklinde konuştu.
“SURİYE’DE EŞİT TEMSİLİN ÖNEMİ”
Suriye’deki duruma da değinen Fidan, YPG’nin Şam ile uzlaşı sağlamasını önemli bulduğunu belirtti. “Yeni Suriye’yi herkesin birlikte kurması ve burada tek bir silahlı güç olması gerekiyor. Aynı zamanda grupların kendi kimliklerini ve dillerini koruyacak tedbirlerin alınması ve yönetimde eşit şekilde yer bulması son derece önemlidir.” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama gerek kalmaz” ifadesini değerlendiren Fidan, “Biz köklü bir devlet geleneğinden geliyoruz. Bu medeniyetin zenginliği ve kültürün köklülüğü, bir arada bulunmayacak çok şeydir. Ancak biz bu ikisinin de mirasçısıyız. Bu topraklarda zor zamanlar geçirdik, zor anlar yaşadık; ama bu çeşit sıkıntılar da oluyor.” dedi.
“SURİYE’DE YALNIZCA YPG YOK, ÇOK SAYIDA DOST KÜRT PARTİSİ VAR”
Fidan, Türkiye’nin sınır dışındaki kardeş halklara yönelik sorumluluğunu vurguladı. “Sınırlarımız dışında yaşayan ve akrabalık bağı bulunduğumuz halkların hakları tehlikeye düştüğünde, bu halklara yardımcı olmamız tarihi bir görevdir.” ifadelerini kullandı.
“Suriye’de yalnızca YPG yok, pek çok Suriyeli Kürt partisi var ve bu partiler Türkiye’nin dostudur. Geçtiğimiz gün, arkadaşlarımız onlarla görüştü ve ‘Yüzümüzü Ankara’ya dönüyoruz, Ankara gelsin bize yardım etsin’ dediler.” şeklinde konuştu.
ERMENİSTAN VE AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki mutabakata ilişkin Fidan, “İki ülke arası yapılan anlaşmalar ve Azerbaycan ile ABD arasında varılan mutabakat ile bölgede olumlu bir tablo oluşmuştur.” yorumunda bulundu.
RUSYA VE UKRAYNA MÜZAKERELERİ
Fidan, Rusya ile Ukrayna arasındaki barış sürecine ilişkin umutlu olduğunu söyleyerek, İstanbul’daki müzakerelerin birkaç turda geliştiğini ifade etti.
“BİZ SAVAŞIN BİR TARAFI DEĞİLİZ”
Fidan, Rusya ile Ukrayna müzakerelerinde neden yer almadıkları sorusuna “Biz savaşın tarafı değiliz. İstanbul’da müzakere masası kurduk ve orada kalmalıyız.” şeklinde yanıt verdi.
“PROPAGANDA MALZEMESİ OLAN ELEŞTİRİLERİ CİDDİ ALMIYORUM”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eleştirilerine yönelik olarak Fidan, iç politikaya dair eleştirileri dikkate aldığını ancak propaganda amacı taşıyan konularla ilgilenmediğini söyledi. “Bu konular hukukun alanıdır, benim alanım değil. Nitelikli eleştirileri dikkate alırım.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
2023 yılı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için önemli bir dönüm noktası olacak. 4-9 Eylül tarihleri arasında, 1919’da gerçekleştirilen Sivas Kongresi’nin kuruluş yıl dönümü kutlanacak. Bu kutlama etkinlikleri kapsamında, partinin tüm örgütleri 4 Eylül’de illerinde basın açıklamaları düzenleyecek. Ardından 5 Eylül’de, yeni oluşturulan örgüt temsilcileri meclisi üyeleri Ankara’da toplanarak, yeni parti programı için masa çalışmaları yapacak.
CHP, tüzüğüne geçen yıl eklediği bir madde ile her yıl 4 Eylül – 9 Eylül tarihleri arasında bilimsel, sanatsal ve kültürel etkinlikler düzenleyeceğini belirtti. Bu yılki etkinlikler, Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde gerçekleşecek. 4 Eylül’de 81 ilde düzenlenecek ortak basın açıklaması ile milli egemenlik vurgusu yapılacak ve vatanın bölünmez bütünlüğü adına güçlü mesajlar verilecek. Etkinlikler 9 Eylül’e kadar çeşitli konserler, söyleşiler ve spor etkinlikleri ile sürecek. Haftanın son gününde CHP genel merkezinde özel bir konserli kutlama yapılacak.
10 BAŞLIKTA YENİ PROGRAM
Bu süreçte, CHP’nin Halkçılık Programı adı altında hazırladığı yeni parti programının iki günlük masa çalışması 5 Eylül’de başlayacak. Parti Meclisi üyelerinin yanı sıra gençlik kolları üyelerinin de yer aldığı geniş bir temsilci meclisi Ankara’da bir araya gelecek. Türkiye’nin ekonomik, eğitim, sağlık ve adalete dair birçok sorununa çözüm önerileri geliştirmek amacıyla 10 başlık altında çalışacaklar. Yaz döneminde CHP milletvekillerinin yurttaşlarla yaptıkları görüşmelerden elde ettikleri raporlar ve partinin gölge kabinesinin hazırladığı program taslakları, bu çalışmalarla birleştirilecek. Yeni program çalışmasının sonuçları, CHP lideri tarafından 8 veya 9 Eylül’de kamuoyuyla paylaşılacak ve parti programı oylaması, olağan kongre sırasında gerçekleştirilebilecek.
13:10
News
