40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
28 Temmuz 2025 Pazartesi
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında başlatılan ve siyasi gündemde önemli bir yere sahip olan “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili DEM Parti’den dikkat çekici bir açıklama geldi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, sürecin isimlendirilmesine karşı sert eleştirilerde bulundu.
Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koçyiğit, “Bu sürecin bu ismiyle anılmasına şiddetle karşı çıkıyoruz” diyerek, “Eğer bu ülkede Kürt meselesinin demokratik bir çözümünü sağlayacaksak, terör ve güvenlik odaklı bir dil yerine gerçekten barışı ve demokratik toplumu önceliklendiren bir isimlendirme yapılmasının daha doğru olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Terörsüz Türkiye” sürecinin ismi ve söylem gücü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından oluşturulmuştur.
Özetle, bu sürecin adı ve kamuoyuna sunumu, hükümete yakın kaynaklara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından gerçekleştirilmiş olup, “Terörsüz Türkiye” ismiyle anılmıştır.
Bursa’nın Harmancık ilçesine bağlı Kışmanlar köyünde çıkan orman yangınıyla ilgili olarak gözaltına alınan şüpheliyle ilgili ilginç detaylar gün yüzüne çıktı. Yangının çıkmasında sorumlu tutulan ve FETÖ üyeliği nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen 30 yaşındaki Ufuk Aytekin’in, yangın öncesinde bir benzin istasyonundan plastik şişelerle benzin aldığı anlara ait güvenlik kameraları görüntüleri ortaya çıktı.
Güvenlik kamerası görüntülerinde, 03 HK 184 plakalı kamyonetiyle benzin istasyonuna gelen Aytekin’in, marketten satın aldığı 5 litrelik su şişelerindeki suyu çiçek saksılarına döktüğü ve ardından pompadan bu şişelere benzin doldurduğu görülüyor. Şüphelinin benzinleri aracının kasasına yerleştirdiği ve istasyon çevresinde sık sık telefonla görüştüğü de kameralarca kaydedildi.
Yangının çıktığı esnada ormanlık alanda şüpheli hareketler sergilediği belirtilen Ufuk Aytekin, 03 HK 184 plakalı kamyonetiyle olay yerinden hızla uzaklaştı. Kamyonetin kasasında bulunan benzin bidonları nedeniyle Aytekin, Harmancık İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından Kışmanlar köyünde gözaltına alındı.
Alınan bilgilere göre; Ufuk Aytekin’in 2015 yılında Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olduğu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda astsubay olarak görev yaptığı ancak 2019 yılında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla hakkında işlemler başlatıldığı öğrenildi. Yargılama sonucunda 5 yıl hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı çıkarılan Aytekin, 2021 yılında 375 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilmiştir.
Kaynak: Haberler.com / Olgun Kızıltepe – 3.Sayfa
Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, emeklileri doğrudan etkileyen önemli bir konuyu gündeme taşıdı. Geçim sıkıntısı çeken emekli vatandaşların, maaşlarını kaybetmeden çalışma hayatına nasıl döneceklerini detaylarıyla ele aldı. Özellikle Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) uygulaması üzerinden ek gelir elde etmenin mümkün olduğuna dikkat çekti.
Karakaş’a göre, düşük emekli maaşları ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle pek çok emekli yeniden çalışmak zorunda kalıyor. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) düzenlemeleri gereği, bazı durumlarda emekli maaşları iş hayatına dönüldüğünde kesilebiliyor. Burada SGDP, emeklilere ek gelir sağlama ve maaş kesintisi sorununu aşma imkanı sunan yasal bir düzenleme olarak ön plana çıkıyor.
Karakaş’ın açıklamalarına göre, 2008 yılı Ekim ayı öncesinde sigortalı olup emekli olanlar, SGDP ödeyerek maaşları kesilmeden çalışabiliyor. Bu sistemde, emekli birey işverene “Sigortalı Tercih Bildirim Formu” sunarak SGDP’ye tabi çalışmayı tercih edebilir. Böylelikle hem emekli aylığı devam eder hem de çalıştığı işten maaş alır.
Emeklinin brüt maaşı üzerinden SGDP kesintisi yapılmakta olup, bu kesintinin büyük kısmı işveren tarafından karşılanmaktadır. Örneğin, brüt maaşı 60.000 TL olan bir emekli, yalnızca %7,5 oranında (4.500 TL) kesinti yaparken, kalan %22,5 oranındaki yükümlülük işverene aittir.
SGDP kapsamında çalışan emekliler iş kazası veya meslek hastalığına uğramaları durumunda, bu kapsamda sigorta haklarından faydalanabiliyor. Ancak bu primler mevcut emekli maaşını artırmamaktadır veya ikinci bir emeklilik hakkı sağlamamaktadır.
Karakaş, kamu kurumlarında çalışmak isteyen emeklileri de uyararak, genel bütçeli idareler, belediyeler ve sosyal güvenlik kurumları gibi yerlerde görev alacak emeklilerin emekli maaşlarının kesilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. Bu kişiler SGDP’den yararlanamamaktadır ve tam sigorta primi ödeyerek çalışmaları gerekmektedir.
Kendi adlarına iş yeri açan, şirket ortağı olan veya bağımsız çalışan emekliler ise farklı bir statüde değerlendirilmektedir. Bu kişiler Bağ-Kur (4/1-b) kapsamında sayılmakta ve herhangi bir SGDP kesintisi uygulanmamaktadır. Ancak bu çalışmalardan dolayı mevcut emekli maaşına ek bir kazanç veya ikinci bir emeklilik hakları oluşmamaktadır.
SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın değerlendirmeleri, geçim sıkıntısı yaşayan ve yeniden çalışma arayışında olan milyonlarca emekliye yol göstermektedir.
Sosyal Güvenlik Destek Primi uygulaması, maaş kesintisi olmaksızın yasal çalışma imkanı sağlarken; kamu ve özel sektördeki kurallar arasındaki farkların iyi anlaşılması büyük bir önem taşımaktadır.
Not: Bu haber, İsa Karakaş’ın Türkiye Gazetesi’ndeki köşe yazısında yer alan açıklamalardan derlenmiştir.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, dolandırıcılık suçu işleyen ve elindeki bozuk 1000 lirayı tamamlamak isteyen sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis ve 740 lira adli para cezasını onayladı.
Karara göre, 2014 yılında Tekirdağ’da bir markete giren sanık, çok sayıda bozuk para olduğunu belirterek market çalışanına 1000 lira istedi. Sanık, “simit fırınından paranı al” diyerek fırsatını bulup uzaklaştı. Market çalışanı simit fırınından olumsuz yanıt alınca dolandırıldığını anladı.
Olayın ardından başlatılan soruşturmada, kimliği tespit edilen sanık hakkında “dolandırıcılık” suçlamasıyla dava açıldı. Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı 2 yıl 6 ay hapis ve 740 lira adli para cezasına mahkum etti.
Sanığın temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını onaylama kararı aldı.
Kararda, yargılama sürecinde gerçekleştirilen işlemlerin kanuna uygun olduğu ve sanığın eyleminin ispatlandığı belirtildi.
Yargıtay, Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararındaki temyiz sebepleri bakımından herhangi bir hukuka aykırılık tespit etmedi ve oy birliğiyle hükmün onanmasına karar verdi.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında yer alan Özünteks İlaç İtriyat Medikal Ticaret Limited Şirketi için, üç aylık geçici mühlet uygulanmasına karar verilmiştir.
Geçici mühlet boyunca, şirkete karşı yeni bir icra takibi başlatılamayacak. Daha önce başlatılmış olan icra süreçleri durdurulacak ve ihtiyati haciz kararları uygulanmayacaktır. Rehinli alacaklara ilişkin devam eden takipler sürdürülebilirken, rehinli malların satışı yapılamayacaktır. Ayrıca, bankaya sunulan ve karşılıksız çıkan çeklerde ‘karşılıksızdır’ ifadesi yerine ‘konkordato tedbiri’ ibaresi yer alacaktır.
Mahkeme, konkordatonun başarılı olup olmayacağını değerlendirmek ve şirketin işleyişini izlemek üzere geçici bir komiser heyeti atamıştır. Bu heyette mali müşavir Emre Kaman, işletmeci Halime Yuva ve hukukçu Haluk Durdak görev almıştır.
Şirketin tüm mali ve hukuki işlemleri, bu komiser heyetinin onayıyla geçerlilik taşıyacaktır.
Mahkeme, konkordato talebinin nihai değerlendirmesi için duruşma tarihini 22 Ekim 2025 saat 14.00 olarak belirlemiştir. Alacaklılar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde konkordato kararına itiraz edebilecektir.