Trans birey evinde boğazı kesilmiş halde ölü bulundu
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bir iş yerinden mesai sonrası çıkan H.İ., trans birey Nida Nazlıer ile birlikte yaşadığı Cebesoy Caddesi’ndeki evine döndü.
BANYODA GERÇEKLEŞEN TRAJEDİ
Eve giren H.İ., Nazlıer’i banyoda boğazı kesilmiş halde kanlar içinde buldu. H.İ., balkona çıkarak komşularından yardım istedi. Çevredeki kişiler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Nazlıer’in boğazına ve yüzüne aldığı bıçak darbeleri sonucunda yaşamını yitirdiğini belirledi ve inceleme başlattı.
SUÇ ALETİ BULUNDU
Polis, evin içinde ve çevresinde yaptığı araştırmada, bahçede bir saksının içinde toprağa gömülü bir bıçak buldu. Bıçak delil torbasına yerleştirilerek incelenmek üzere götürüldü. Nazlıer’i bulan H.İ. ise gözaltına alındı. H.İ., arkadaşlarına “Avukatıma haber verin” şeklinde bağırdı.
POLİSİN İNCELEMELERİ DEVAM EDİYOR
Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çevrede bulunan güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Cumhuriyet Savcısı ve polis, olay yerine yaptığı incelemenin ardından Nazlıer’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
ARKADAŞLARINDAN DERİN ÜZÜNTÜ
Nazlıer’in cenazesinin kaldırılmasının ardından evinin önünde bekleyen arkadaşları gözyaşlarına boğuldu.
Sahte e-imza soruşturması! BTK, YÖK, MEB… Yüzlerce kişi sahte diploma aldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sahte e-imza ve diploma soruşturması kapsamındaki 65 sanıklı iddianame, devlet sistemlerine yönelik kurulan organize yapının detaylarını gün yüzüne çıkardı.
İddianamede, diplomaların fiyatlarının 250 bin TL’den başlayarak 2.5 milyon TL’ye kadar alıcı bulduğuna, bazı ödemelerin kripto para ile yapıldığına ve yazışmalarda “Hocam sistem aktif”, “Mezuniyet sorguda çıkıyor” gibi ifadelerin bulunduğuna dikkat çekildi. Bu davada öne çıkan isimlerden biri de Osmanlı Hanedanı üyesi Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’dur. Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden sahte bir mezuniyet kaydı yapıldığı ortaya çıktı.
YÜZLERCE USULSÜZ ATAMA
İddianameye göre, şüpheliler; BTK Başkanı, YÖK Daire Başkanı ve üniversite yöneticileri adına sahte e-imza üreterek devlet sistemlerine izinsiz erişim sağladı. Bu yöntemle yüzlerce usulsüz akademik atama yapıldı. Şüpheliler hakkında, resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemine izinsiz erişim ve kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi gibi suçlardan 5 ila 50 yıl arasında hapis cezası talep edildi.
MİLYONLARCA LİRALIK DİPLOMA TARİFESİ
Sanıkların iletişim kayıtları, sahte diplomalar için 2.5 milyon TL veya 30 bin dolar gibi yüksek rakamların talep edildiğini ortaya koydu. Ödemelerin bir kısmı kripto para ile gerçekleşmiş, bu şekilde milyonlarca TL haksız kazanç elde edildiği saptandı.
ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMADAN DOÇENT OLDULAR
İddianame, devlet sistemlerinin çökmekte olduğunu gösteren dikkat çekici detaylar da içeriyor. Depremde hayatını kaybeden bazı bireylerin YÖK kayıtları silinerek, boş kalan diplomalar başkalarına aktarıldı. Gerçek kamu personelinin kimlik ve fotoğrafları değiştirilip, sahte e-imzalar üretildi. Mezun olmayan kişilerin doçent yapıldığı ve not yükseltme yoluyla kariyerlerinde hızlı terfiler sağlandığı belirlendi.
SİSTEMLERE YETKİSİZ ERİŞTİLER
Sanıklar arasında e-imza üreticileri, sistem operatörleri ve bağlantı sorumluları bulunmaktadır. Yapının liderleri Y.A., G.K., M.Y., O.G. gibi kişilerin BTK, MEB, Göç İdaresi, ÖSYM ve üniversite sistemlerine yetkisiz erişim sağladığı sonucuna ulaşıldı.
SAHTE E-İMZALARLA SİSTEME SIZDILAR
Sahte e-imzaların, öğrenci işleri daire başkanları, BTK Başkanı ve yardımcıları, YÖK daire başkanı, akademisyenler ve MEB yöneticileri adına düzenlendiği, kimliklerin gerçek fotoğraflarla eşleştirilerek sistemlere sızıldığı tespit edildi. İddianamede; Anadolu, Yıldız Teknik, ÇOMÜ, İnönü, Mersin, Uludağ, Atatürk, Erciyes, Ağrı İbrahim Çeçen, BTK, YÖK’in de aralarında bulunduğu toplamda 14 kurumun yöneticileri adına sahte e-imzalar üretildiği belirtildi.
SİSTEME YERLEŞTİRİLEN SAHTE MEZUNLAR
Organize yapı, yüzlerce kişiyi illegal yollarla kamu sistemlerine yerleştirdi. Sahte mezunlar arasında akademisyenler, mühendisler, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, eczacılar ve hukukçular yer aldı. Bazı usulsüzlükler şu şekilde sıralandı:
- M.G. – Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olarak gösterildi.
- Z.K. – Hem Yıldız Teknik hem de Atatürk Üniversitesi mezunu olarak kaydedildi.
- G.C.G. – İki üniversiteden sahte diploma alarak not yükseltme yaptı.
- M.K. – İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu gibi gösterildi.
- N.D.B. – Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sahte mezuniyet kaydı var.
- N.T. – Tıbbi Dokümantasyon mezunu gibi gösterildi. Öğrenci kaydı yok.
- O.E. – Mersin Üniversitesi İktisat Bölümü’nden sahte mezun.
- Ö.Y. – Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu gibi gösterildi.
- Ö.B. – Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu olarak kaydedildi.
- Ş.A.A. – İlk ve Acil Yardım programı üzerinden sahte mezun oldu.
- İ.C.E. – Çok sayıda kamu görevlisi adına sahte e-imza üretti.
- Z.G. – Not ortalaması 2.53’ten 3.05’e yükseltildi.
- A.A. – Selçuk Üniversitesi ön lisans mezunu iken, Atatürk Üniversitesi inşaat mühendisi olarak gösterildi.
OSMANOĞLU DOSYASI AYRILDI
İddianamede öne çıkan bir başka isim de Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’dur. Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden sahte bir mezuniyet kaydı ile YÖK sistemine yerleştirildiği, ancak YÖK’ün resmi yazısında onun okul kaydı veya mezuniyet belgesine rastlanmadığı belirtilmiştir.
Osmanoğlu’nun e-devlet sistemi üzerinden mezuniyet sorgusu yaptığı da tespit edilmiştir. Soruşturma henüz tamamlanmadığı için ona ait dosya ayrıldı. İddianamede Osmanoğlu ile ilgili olarak; “Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu hakkında soruşturma işlemleri tamamlanmadığından bu kısımda gösterilmemiştir. Soruşturma tamamlandığında, yeterli delile ulaşılması halinde birleştirme talepli kamu davası açılacaktır.” ifadesine yer verilmiştir.
YARGILAMA BAŞLIYOR
Sanıklar; resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemine izinsiz erişim, kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi, ÖSYM Kanunu’na muhalefet, nitelikli dolandırıcılık ve suç örgütü kurma gibi suçlardan Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar.
DİJİTAL DEVLETİN KALKANINA DARBE
Bu soruşturma, sahte e-imza ve diploma suistimalinin bireysel çıkarlar ile sınırlı olmadığını, doğrudan devletin dijital güvenlik alanına yönelik organize bir saldırı olduğunu gözler önüne seriyor. Boşalan diplomalar, not manipülasyonları ve sahte atamalar, sadece bir adalet meselesi değil; aynı zamanda ciddi bir ahlaki ve yapısal çöküşü de gözler önüne seriyor. Elde edilen bulgular, akademik sistemin köklü bir reform gerektirdiğini göstermektedir.
Trump’tan Fed Başkanı Powell’a çok sert sözler: Çok aptal
ABD’nin eski başkanı Donald Trump, Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizini sabit tutma kararının ardından Fed Başkanı Jerome Powell’ı ağır sözlerle eleştirdi. Trump, bu kararın ülkeye trilyonlarca dolara mal olduğunu savundu.
Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Fed’in faiz oranını sabit tutma kararını eleştirerek Powell hakkında sert ifadeler kullandı.
“FED BAŞKANI OLMAK İÇİN APTAL”
Trump, Powell’ın Fed başkanı olması için “geç kalmış, sinirli, aptal ve aşırı siyasi” olduğunu ifade ederek, “Bize trilyonlarca dolara mal oluyor ve en beceriksiz inşaat renovasyonlarından birine imza atıyor. Başka bir deyişle, ‘çok geç’ tam anlamıyla bir büyük başarısızlık ve bunun bedelini ülkemiz ödüyor.” şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Fed, geçtiğimiz günlerde politika faizini beklentilere uygun olarak yüzde 4,25-4,50 arasında sabit tutma kararı aldı. Yönetim, enflasyonun hâlâ yüksek seyrettiğine dikkat çekti.
Yapılan açıklamada, FOMC üyelerinden Michelle Bowman ve Christopher Waller’ın faiz oranının sabit tutulmasına karşı oldukları ve oranların 25 baz puan düşürülmesi yönünde oy kullandıkları belirtildi. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz oranlarının sabit tutulmasının ardından yaptığı açıklamada ise eylül ayında faiz indirimi yapılıp yapılmayacağını söylemek için henüz erken olduğunu kaydetti.
*Kaynak: AA / Dilara Zengin Okay – Güncel*
Metro merdivenlerinde gasp dehşeti!
Taksim’de 67 yaşındaki M.Y., yürüyen merdivenlerde boğazını sıkan iki kişi tarafından gasp edildi.
DHA’nın haberine göre, cep telefonunu ve banka kartını çalan 17 yaşındaki iki şüpheli, Beyoğlu Güven Timleri tarafından yakalandı. Olay anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, 27 Temmuz sabahı saat 05.30 sularında Beyoğlu Kuloğlu Mahallesi’nde meydana geldi. Metroya giden 67 yaşındaki M.Y.’nin yanına yaklaşan şüpheliler, önce cep telefonuyla parasını talep etti. M.Y. gaspçılara direnmeye çalışırken, önünü kesen şüpheliler, adamın boğazını sıkarak cep telefonu ve banka kartlarını aldı. Olayın ardından, mağdurun şikayetiyle İstanbul Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.
GÜVEN TİMLERİ ŞÜPHELİLERİ YAKALADI
Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekipler, şüphelilerin M.C.A. (24) ve A.H. (17) olduğunu belirledi. İki şüpheli, aynı alt geçitte yakalanarak gözaltına alındı. Gasp suçundan adliyeye sevk edilen şüphelilerin yargılanması bekleniyor.
Fatih Altaylı 3 Ekim’de hakim karşısına çıkacak
Gazeteci Fatih Altaylı, 3 Ekim tarihinde mahkeme önüne çıkacak.
Fatih Altaylı hakkında, YouTube kanalındaki yorumları nedeniyle “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla bir iddianame hazırlandığı bildirildi. Altaylı’nın, bu suçtan en az 5 yıl hapis cezası ile yargılanması talep ediliyor.
Hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edilirken, Altaylı’nın tutukluluğa itirazı da reddedildi.
Duruşma, 3 Ekim günü Marmara Cezaevi Kampüsü’nde bulunan 2 nolu salonda gerçekleştirilecek.
Altaylı, ekim ayı içinde ilk kez mahkeme karşısına çıkarak savunmasını yapacak.
03:49
News
