40,9157$% 0,77
47,9224€% 1,05
55,5534£% 1,01
4.410,52%0,05
3.335,74%0,03
10.870,57%0,43
17 Ağustos 2025 Pazar
Bursa’nın İnegöl ilçesindeki Orhaniye Mahallesi Bircanlar Sokak’ta, dün akşam saat 20.00 sularında trajik bir ölüm olayı meydana geldi.
Mısır uyruklu Said Hassan Maghawry Ali (55), bir süre haber alamayan arkadaşı tarafından evinde bulundu. Arkadaşı, kapıyı açamayınca 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, çilingir yardımıyla içeri girdi. Yerde hareketsiz bulunan kişinin, yapılan kontrolde hayatını kaybettiği tespit edildi.
Hayatını kaybeden kişinin, Mısır’a seyahat etmek üzere uçak bileti satın aldığı belirlendi. Ali’nin cenazesi, savcılık incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin tahkiki için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olayla ilgili olarak polis soruşturma başlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde, Selahattin Yılmaz liderliğindeki bir silahlı suç örgütüne yönelik kapsamlı bir operasyon gerçekleştirildi.
İstanbul’un yanı sıra Ankara, Antalya, Muğla ve Samsun’da düzenlenen eş zamanlı operasyonlar sonucunda Yılmaz da dahil olmak üzere toplam 13 zanlı gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar arasında lüks yaşam tarzı ve sosyal medya paylaşımları ile adından söz ettiren bir avukatın da olduğu öğrenildi.
Bir gazetecinin haberine göre, gözaltına alınan avukat, daha önce cezaevinde bir tutukluyla görüşme esnasında meydana gelen bir trafik kazasında hayatını kaybeden bir avukat davasıyla da ilişkili. Söz konusu dava, “iş kazası” iddiasıyla mahkemeye taşınmıştı. Ancak avukat, kendisinin sorumluluğu reddetmiş ve bu suçlamayı kabul etmemiştir.
Dava dosyasındaki tanıklara ve ailenin beyanlarına göre, hayatını kaybeden avukatın son aylık maaşının ödenmediği ortaya çıkmıştır. Kendisi, kazadan kısa bir süre önce işten ayrılma isteğini dile getirmişti. Neyse ki bu talebin ardından, bir araç kazasında hem avukat hem de onun bir akrabası hayatını kaybetmiştir.
Adalet ve hukuk gibi kavramlar üzerine sürekli vurgular yapan birinin bu çok ağır olayda sorumluluğu reddetmesi, sözleriyle eylemleri arasındaki çelişkiyi gözler önüne sermektedir.
İstanbul’un Kağıthane ilçesinde kuyumculuk yapan bir iş yeri, sadece bir gün arayla kasklı saldırganlar tarafından kurşunlandı. İlk olay 15 Temmuz Salı günü meydana geldi. Kasklı bir şüpheli, kuyumcunun önüne gelerek iş yerine tabancayla ateş etti ve olay yerinden kaçtı.
Ertesi gün, kuyumcu dükkanına yaya olarak gelen bir kişi, motosiklete binen iş yeri sahibi ve yanında bulunan bir kadına ateş açtı. Bu saldırıda kadın yaralanırken, iş yeri sahibi şans eseri kurtuldu. Saldırı anı, çevredeki güvenlik kameralarına kaydedildi.
Saldırılar üzerine Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin ikamet ettiği yer tespit edildi. Polis operasyon düzenleyerek M.K. ve A.D. isimli 14 yaşındaki iki çocuğu yakaladı. Evde yapılan aramalarda uyuşturucu ve ruhsatsız silah ele geçirildi.
Gözaltına alınan şüphelilerle birlikte ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değerinin yaklaşık 3 milyon lira olduğu öğrenildi. İki şüpheli, “Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma”, “Mala zarar verme” ve “Kasten yaralama” suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilere, adli kontrol hükümleri uygulanarak ev hapsi cezası verildi.
Saldırıya uğrayan kuyumcu dükkanının önceki aylarda da birkaç kez kurşunlandığı, şüphelilerin tutulduğu iddia edilen tetikçilerin daha önce de benzer olaylar gerçekleştirdikleri belirtildi. Yapılan araştırmalarda, saldırıların, iş yerinin sahibinin boşanmak istediği eşinin talimatıyla yapıldığı ileri sürüldü.
Şüpheliler, ifadelerinde, kendilerine “Evinizi beyaz eşya alarak düzeltip, sizi yurt dışına çıkaracağım” dediği aktarıldı. Kuyumcunun iş yerinin çok sayıda kurşun isabet etmesi dikkat çekti.
Madonna, İtalya’nın Toskana bölgesindeki ünlü Palio di Siena yarışlarını çocuklarıyla birlikte izledi.
67 yaşındaki pop ikonu, aile gezisinde at yarışını seyrederken oldukça neşeliydi.
Siena şehrindeki bu geleneksel yarışların resmi olarak başlama tarihi 1633 yılına dayanıyor. Madonna, Orta Çağ geleneği olan yarışı çocuklarıyla beraber balkondan takip etti.
Altı çocuk annesi Madonna’ya, Carlos Leon’dan olan kızı Lourdes, Guy Richie’den olan oğlu Rocco ve 2017 yılında evlat edindiği Malawi doğumlu ikiz kızları Stella ve Estere eşlik etti.
Madonna ve çocukları, kendilerine selam veren hayranlarına balkondan cevap verirken, bir ara telefonlarıyla yarışı ve kalabalığı fotoğrafladılar.
Ayrıca Madonna, 19 yaşındaki Chifundo ‘Mercy’ James Kambewa Ciccone’nin de annesidir. 2007 yılında Mercy’yi evlat edindiğinde, o, sıtma hastası bir yetimdi. Madonna, daha önceki evliliklerinden dolayı yaşadığı hukuki zorluklarla birlikte Mercy’yi evlat edinebilmek için üç yıl mücadelesini sürdürdü.
2006 yılında Malavi’deki bir yetimhaneye maddi destek sağlarken henüz 13 aylık olan oğlu David Banda’yı da evlat edinen Madonna, bu aile gezisine katılmadı.
Madonna’nın 28 yaşındaki sevgilisi Akeem Morris de tatil boyunca ona ve ailesine eşlik etti.
Toplulaştırma, Türkiye’nin tarımında önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Parçalanmış araziler, verimli üretimin önündeki en büyük engellerden biri. Bu durum, pek çok köyde şikayetlere yol açarken, toplulaştırma çalışmalarının etkili bir şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor.
1960 yılında başlayan toplulaştırma çalışmaları, daha sonra yapılan düzenlemelerle hızlandırılmaya çalışılsa da, halen birçok sorunla karşılaşılıyor. Mahkemelere yapılan başvurular ve itirazlar, bu süreçteki aksaklıkları gözler önüne seriyor.
Toplulaştırma, verimli üretim için kaçınılmaz bir ihtiyaç. Miras yoluyla bölünen arazilerde ekim yapmakta zorlanan çiftçiler, sınırlı verimlilikle karşı karşıya kalıyor. Alet ve ekipmanlar, daha fazla parçalı iş yapmak zorunda kalıyor ve bu da gelir kaybına yol açıyor. Toplulaştırma, tarımsal verimliliği artırmak için elzem bir adım olarak görülüyor.
2020-2024 yılları arasında toplulaştırma çalışmalarında zarar gören çiftçilere tazminat ödendi. Ödemelerin yapılması, uygulamada yaşanan ciddi sorunların bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. 2024 yılına ait arazi toplulaştırması için açılan dava sayısı oldukça yüksek; sadece 561 dava açılmış durumda ve 2,822 dava da devam ediyor. Bu sorunların bir an önce çözülmesi gerekmekte.
Çiftçiler, sulak arazilerinin başkalarına verildiğini ve bu durumun hak kaybına yol açtığını belirtiyor. Açılan davalar, bu durumun ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Ayrıca, toplulaştırma yöntemlerinin diğer ülkelerde de kullanıldığı, ancak Türkiye’de 2014 yılında yapılan düzenlemelere rağmen eksikliklerin olduğu dikkat çekiyor.
Doğru bir şekilde uygulanan toplulaştırmanın, tarımsal verimliliği artırmanın yanı sıra, alt yapı sorunlarını da ortadan kaldıracağı belirtiliyor. Bu nedenle, siyasi otoritelerin toplulaştırma ve kadastro süreçleriyle ilgili yaşanan şikayetleri ciddiyetle ele alması gerekmektedir. Kırsala dönüş, bu sorunların çözülmesiyle olanaklı hale gelecektir.