ABD Ticaret Bakanlığı, haziran ayına dair kişisel gelir ve tüketim harcamaları ile ilgili verileri yayımladı.
Verilere göre, kişisel gelirler haziran ayında bir önceki aya göre %0,3 oranında artış gösterdi. Bu dönemde Amerikalıların kişisel gelirlerinde %0,2’lik bir artış bekleniyordu. Ülkede kişisel gelirler mayıs ayında %0,4 oranında düşüş yaşamıştı.
Ayrıca, kişisel tüketim harcamaları da haziran ayında aylık bazda %0,3’lük bir artış sağladı. Bu veriler ışığında, %0,4’lük bir artış öngörülüyordu ve mayıs ayında tüketim harcamaları yatay bir seyir izlemişti.
Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, haziran ayı itibarıyla aylık %0,3 ve yıllık %2,6 oranında yükseliş kaydetti.
Aylık olarak gerçekleşen bu endeksin yıllık bazda %2,5’lik bir artış göstermesi bekleniyordu. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, mayıs ayında aylık %0,2 ve yıllık %2,4 oranında artmıştı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji harcamalarının dışında tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık bazda %0,3, yıllık bazda ise %2,8 oranında artış gösterdi.
Bu dönemde çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin aylık bazda beklentilere uygun bir seyir izlemesi ve yıllık bazda %2,7 oranında artması öngörülüyordu. Endeks, mayıs ayında aylık %0,2 ve yıllık %2,8 oranında artmıştı.
10 yıllık ABD Hazine bonosu getirisi, haftanın başındaki dalgalı hareketlerin ardından Perşembe günü %4,36 civarında seyretti ve bu süreçte istikrar sağladı. Fed, faiz oranlarını beklenildiği gibi sabit tutarken, Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimlerini değerlendirmek için henüz çok erken olduğunu yineledi ve bu indirimlerin başlanacağına dair pek fazla yönlendirme sunmadı.
Buna rağmen, piyasalarda bu yıl için faiz indirimi beklentileri azaldı ve Aralık ayına kadar yalnızca 35 baz puanlık bir indirim fiyatlandı. Yatırımcılar, güçlü ikinci çeyrek GSYİH büyümesi ve pozitif özel istihdam verileri gibi beklenenden daha iyi ekonomik göstergeleri göz önünde bulundurdu.
Şu anda odak noktası, bugün açıklanacak PCE enflasyonu ve işsizlik başvuruları verilerine, ardından Cuma günü kamuoyuna sunulacak Temmuz ayı istihdam raporuna kaydı. Öte yandan, Hazine tahvil ve bono ihraç hacimleri korunurken, uzun vadeli nominal geri alımların hacminin artırılması ve daha fazla TIPS geri alımının sağlanacağına dair öngörüler mevcut; bu durum, daha uzun vadeli enstrüman arzını sınırlayabilir.
ABD merkezli biyoteknoloji firması Moderna, koronavirüs aşısı taleplerinin düşmesi nedeniyle maliyetlerini azaltma çabalarını hızlandırıyor ve yıl sonuna kadar dünya genelindeki iş gücünün yaklaşık %10’unu işten çıkaracağını duyurdu.
Şirket, çalışan sayısının yıl sonunda 5,000’in altına düşmesini bekliyor.
Moderna CEO’su Stephane Bancel, daha önceki bir iletişiminde, firmanın faaliyet giderlerini 2027 yılına kadar 1.5 milyar dolar azaltmayı hedeflediğini ifade etmişti.
Hazine Bakanı Scott Bessent, Trump yönetiminin Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona erecek olması nedeniyle yeni bir başkan belirlemek için “resmi bir süreç” başlattığını duyurdu. Bessent, “Zaten başlayan resmi bir süreç var… Federal Rezerv’in içinde ve dışında birçok iyi aday mevcut” şeklinde konuştu.
Beyaz Saray’ın Powell’la İlgili Endişeleri Artıyor
Beyaz Saray, Powell’ın para politikaları konusunda, özellikle Başkan Donald Trump’ın genişleme çağrılarına rağmen faiz oranlarını düşürmeyi reddettiği için artan rahatsızlığını vurguluyor. Bunun sonucunda, Powell’ın görevden alınıp alınmayacağı konusundaki tartışmalar da gündeme geliyor.
İki Önemli Aday Geçmişte Gündemdeydi
Bessent, eski Fed Guvernörü Kevin Warsh ve Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett’in isimlerinin adaylar arasında geçtiği iddialarını doğruladı.
Yıl Sonuna Kadar Bir Sonuç Bekleniyor
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, CNBC’ye yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yeni başkanının belirlenmesi için hazırlanan aday listesinin, ABD Başkanı Donald Trump’a sunulacağını ve yıl sonuna kadar kimin atanacağına dair bilgilendirme yapılacağını duyurdu.
Fransa, Kanada, İngiltere ve Malta’nın ardından, Avrupa Birliği’ne ait bir diğer ülke de Filistin’i tanıma sürecine girecek. Portekiz hükümeti, Filistin Devleti’nin tanınması konusunu resmi olarak ele alacaklarını duyurdu.
PORTEKİZ FİLİSTİN DEVLETİ’NI TANIMA YOLUNDA
Portekiz Başbakanı Luis Montenegro, ülkesinin ekim ayında Filistin’i resmen tanıyacağını açıkladı. Bu duyuru, Almanya Dışişleri Bakanı’nın Filistin tanıma sürecinin “artık başlatılması gerektiğini” ifade etmesinin ardından geldi. Portekiz, Almanya, Fransa, İngiltere ve Kanada ile birlikte ABD-İsrail politikalarına karşı cephe almış bulunuyor.
BM ÜLKELERİNİN ÇOĞU FİLİSTİN’İ TANIDI
Birleşmiş Milletler’in 193 üyesinden 148’i Filistin’i bir devlet olarak tanıdı. Portekiz’in bu adımı, Batı ülkeleri arasında Filistin’in uluslararası alanda kabul görmesini hızlandırabilir. Filistin Devleti’nin tanınması, İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözüm çabalarını güçlendiren önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
FİLİSTİN DEVLETİ’NI TANIMA ÇAĞRISI YAPAN 15 ÜLKE
Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya’nın dışişleri bakanları, İsrail-Filistin meselesiyle ilgili olarak ‘New York Çağrısı’ adıyla ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Filistin Devleti’nin tanınmasını iki devletli çözümün gerçekleştirilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiren ülkeler, “İki devletli çözüm yönünde atılması gereken temel bir adım olarak, Filistin Devleti’ni tanımış veya tanımaya yönelik irade beyanında bulunmuş ülkeleri, henüz bu yönde bir adım atmamış olan tüm devletleri çağrıya katılmaya teşvik etmektedir” ifadelerini kullandı.
03:49
News
