40,9809$% 0,51
47,5073€% 0,57
55,0103£% 0,60
4.394,57%-0,27
3.338,27%-0,30
11.333,47%0,17
22 Ağustos 2025 Cuma
Zirai don, bu yıl özellikle kiraz ağaçlarına büyük zarar verdi. Birçok üretici, bu yıl ürün alamazken, bazı bölgelerde kiraz tamamen tükendi. Pazara ulaşan sınırlı miktardaki kirazın fiyatı ise oldukça yüksek fiyata satılmakta. Türkiye’de kirazın kilosu 1000 liraya kadar çıkmış durumda. Hatta bazı pazarlarda kiraz tezgahlarında bile yer almadığı gözlemlendi. Bu durum, tüketicilerin büyük bir kısmını kirazsız bıraktı.
Türkiye’de fiyatların aniden artması tartışmalara yol açarken, Norveç’teki bir markette Türk kirazı 89 kron (yaklaşık 355 lira) gibi bir fiyatla satışa sunuldu.
Market ayrıca, yüzde 15 indirim uygulayarak fiyatı 300 lira seviyelerine kadar çekti. Bu durum, “Türkiye’de 1000 lira olan kiraz, Norveç’te nasıl 300 liraya satılabiliyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Türkiye, dünya genelinde kiraz ihracatında 4. sırada yer almakta. 2024 yılında toplam 209 milyon dolarlık kiraz ihracatı gerçekleştirildi. En fazla kiraz alan ülkeler arasında Almanya, Rusya ve Norveç öne çıkıyor. Ancak bu yıl yaşanan don olayı nedeniyle hem üretim hem de ihracat rakamlarında kayda değer bir düşüş yaşandı.
Küresel ekonomik zorluklar, artan enerji ve işçilik maliyetleri ile döviz kuru etkisi, birçok sektörde uluslararası rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum, özellikle hazır giyim ve ayakkabı gibi alanlarda kendini göstermektedir.
Son zamanlarda enflasyondaki düşüş eğilimi umut verici olsa da, işletmelerin hala çeşitli zorluklarla karşılaştığı gözlemlenmektedir. Aynı zamanda aileler, çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanma sürecindedir.
Bu durumun dikkate alınması gerektiğini vurgulayan yetkililer, eylül ve ekim ayları boyunca, yani okulların açıldığı dönemde, KDV tatilinin bir an önce başlatılmasını talep etmektedir. Ayrıca, bazı ürün gruplarında KDV oranının geçici olarak yüzde 1’e indirilmesi önerilmektedir.
Benzer uygulamaların geçmişte, özellikle 2008’deki küresel ekonomik kriz döneminde gerçekleştirildiği hatırlatılmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesi, yetkililere KDV oranlarını yüzde 1 seviyesine kadar indirme yetkisi tanımaktadır.
Özellikle giyim, ayakkabı, kırtasiye malzemeleri ve öğrencilere yönelik bilgisayar gibi ürünler için gerçekleştirilecek bu geçici KDV indiriminin ailelere rahat bir nefes aldırması ve işletmeleri desteklemesi beklenmektedir. Aynı zamanda bu indirimin, enflasyonda devam eden düşüşe de katkı sağlaması ön görülmektedir.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 23 yıl süren CHP milletvekilliği ve belediye başkanlığının ardından AK Parti’ye geçmesiyle birlikte kamuoyunda derin tartışmalara yol açtı.
Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçişine karşı olanlar, tepkilerini gösterdikleri her platformda sürdürmekte. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği halk konseri, etkinliğe katılımın düşük olması nedeniyle beklenmedik bir sonuçla karşılaştı.
Yerel haberlerde belirtilene göre; Çeştepe Mahallesi’nde yapılan konser, kısa süre önce CHP’den ayrılarak AK Parti’ye katılan Çerçioğlu’na yönelik tepkileri açığa çıkardı. Konser alanındaki sandalyeler büyük ölçüde boş kaldı.
Çerçioğlu’nun düzenlediği halk konserine katılımın olmaması ve etkinlikten paylaşılan görüntüler, kamuoyunda fazlasıyla ilgi uyandırdı.
Konuyla ilgili olarak bir medya kuruluşuna verdiği demeçte Çerçioğlu, “Vatandaşlarımız konsere Fenerbahçe–Benfica maçı dolayısıyla katılamadı. Aydın halkıyla kimse aramıza giremez.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Türkiye, Mardin’den gelen ardı ardına ölüm haberleri ile sarsıldı. Artuklu ilçesi Saraçoğlu Mahallesi’nde yaşayan iki kardeş, yakınları tarafından evlerinde hareketsiz bulunmuştu. Yapılan araştırmalar neticesinde, kardeşlerin yaklaşık 10 gün önce hayatını kaybettiği öğrenildi.
Birkaç saat sonra, yine Artuklu’ya bağlı bir mahallede 60 yaşındaki Cemile Arslanhan evinde bulunarak hayatını kaybetti. Yapılan incelemeler sonucunda Arslanhan’ın kalp krizi geçirdiği belirlendi.
İlk bulgulara göre bu olayların birbiriyle bağlantılı olmadığı tespit edildi. Üç kadın üzerinde yapılan incelemelerde darp ya da kesici alet izi bulunmadı. Edinilen bilgilere göre;
Kadınların ölümleriyle ilgili kesin sonuç, gerçekleştirilecek otopsilerin ardından netleşecek.
Gazze Şeridi, İsrail’in saldırıları ve sıkı kuşatması sonucu insani bir felaketin eşiğinde. Açlık, su, ilaç, tıbbi malzemeler ve hijyen ürünlerinin yokluğu nedeniyle halk, büyük zorluklar yaşıyor. Çocuklar başta olmak üzere açlık nedeniyle kayıplar artmakta.
Birleşmiş Milletler, Gazze’de ilan edilen kıtlıkta çocuklar da dahil olmak üzere 197 kişinin açlıktan öldüğünü bildirdi. BM, kuruluş tarihinden bu yana sadece dört kez resmi kıtlık ilan etti ve bu durum Orta Doğu’da bir ülke için ilk kez yaşanıyor.
İsrail, bölgede açlık ve susuzluğu bir silah olarak kullanarak, sivil altyapıyı büyük ölçüde tahrip etti. Gazze’nin %88’inin hedef alındığı bu savaşta, 2,3 milyon nüfuslu bölgede yaklaşık 2 milyon kişinin yerinden edildiği ve birçok kişinin defalarca göç etmek zorunda kaldığı bildiriliyor.
Yerinden edilen Filistinliler, temel gıda ve hijyen malzemelerinden yoksun bir şekilde, derme çatma barakalarda veya aşırı kalabalık okullarda yaşam mücadelesi veriyor. İsrail ordusunun düzenlediği günlük saldırılar, bu insanların sığınaklarını yerle bir etmekte.
Gazze’nin Han Yunus kentinde yaşayan 5 aylık bir bebek şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Bebek, hastanede hayata gözlerini yumdu. Ailesi, ablukadan kaynaklı sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ve ağır beslenme yetersizliği nedeniyle bu duruma düştüğünü belirtti.
İsrail Savunma Bakanı, Gazze’ye yönelik işgal planını onaylayarak, “cehennemin kapılarını açacakları” tehdidinde bulundu. Yakında Hamas’a karşı saldırılarına devam edeceklerini vurguladı ve işgalin, belirli şartların kabul edilene kadar süreceğini ifade etti.