41,2975$% 0,26
48,3429€% 0,45
55,9033£% 0,32
4.838,97%0,60
3.645,88%0,54
10.533,73%0,45
10 Eylül 2025 Çarşamba
Trabzonspor, kaleci kadrosunu güçlendirmek adına önemli bir adım atıyor. Bordo-Mavili takım, İngiliz Premier Lig ekibi Manchester United’ın Kamerunlu kalecisi André Onana’nın kiralık transferi konusunda büyük ölçüde anlaşmaya vardı.
Görüşmeler sonucunda taraflar anlaşma sağladı ve transfer işlemlerinde son aşamaya geçildi. Edinilen bilgilere göre, André Onana’nın Perşembe günü Türkiye’ye gelerek Trabzonspor için sağlık kontrolünden geçmesi bekleniyor. Sağlık kontrollerinin ardından, deneyimli kaleciyle sezon sonuna kadar geçerli resmi sözleşmenin imzalanması planlanıyor. Trabzonspor yönetimi, Fenerbahçe ile oynanacak olan kritik derbi öncesinde Onana’nın lisans işlemlerini tamamlamayı hedefliyor.
LİSANS YETİŞİYOR
29 yaşındaki tecrübeli kalecinin sahada yer alması halinde, bu transfer Trabzonspor için sezonun en dikkat çekici adımlarından biri olacak. Onana’nın tecrübesi ve büyük maçlardaki performansları, takımın kalede önemli bir güvenceye sahip olacağına dair yorumların yapılmasına sebep oluyor. Bordo-Mavililer, bu hamle ile şampiyonluk yarışındaki iddialarını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu, temmuz ayına ait enflasyon rakamlarını açıkladı. Bu verilere göre sanayi üretimi, temmuzda aylık bazda %1,8 azalmışken, yıllık bazda %5 artış göstermiştir.
Sanayinin alt sektörleri (2021=100 referans yılı) incelendiğinde, 2025 yılı Temmuz ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektöründeki endeks, bir önceki yılın aynı ayına göre %0,5 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi %5,5 artış göstermiştir. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ile dağıtımı sektöründeki endeks ise %5,8 oranında artmıştır.
Alt sektörlerine göz atıldığında, 2025 yılı Temmuz ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün endeksi bir önceki aya göre %1,5 azalmıştır. İmalat sanayi sektörü endeksi ise %2,3 azalma göstermiştir. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ile dağıtımı sektöründeki endeks ise %4,5 artış yaşamıştır.
Ekonomik gelişmelere ve yurt dışına çıkış harcına yapılan zamma dair değerlendirmelerde bulunuldu. Zammın oranının artırılmasıyla birlikte, mevcut durumun yetersiz olduğu ifade edildi.
Harçların yüzde yüz oranında arttığına dikkat çekilerek, bu artışın yeterli olmayacağı vurgulandı. Özellikle köprülerin ve yolların satışa çıkarılması gibi durumların da bu yetersizliğe katkıda bulunduğu belirtildi.
Geçim sıkıntısı çeken esnafın durumu ele alınarak, mevcut yönetim tarafından bu kesime yönelik çeşitli etkenlerin oluşturduğu olumsuz etkiler dile getirildi. Olayların devamında, yaşanan bu israf düzeninin halk üzerindeki olumsuz etkileri ortaya konuldu. Genel olarak bu tür yönetim anlayışının topluma hiçbir faydasının olmadığı ifade edildi.
Düşük yakıt tüketimi ve uygun fiyat yapısıyla uzun yıllar Türkiye’de sürücülerin ilk tercih ettiği dizel motorlu otomobiller, artık eskisi kadar ilgi görmüyor. Artan motorin ve benzin fiyatlarının neredeyse eşitlenmesi, çevrebilimsel politikaların sıkılaşması ve üreticilerin odak noktasını elektrikli araçlara kaydırması, dizel motorların cazibesini önemli ölçüde azalttı.
Dizel otomobillerin Türkiye’deki en büyük avantajı yakıt ekonomisi idi. Ancak, motorin ve benzin fiyatlarının yakınsaması, bu avantajı geçersiz hale getirdi.
Dünyada çevre politikalarının sertleştirilmesi, dizel motorların kullanımını azaltan faktörlerden biridir. Araştırmalar, dizel araçların partikül emisyonları ile hava kirliliğine önemli bir katkı sağladığını ortaya koyuyor. Bu durum, birçok Avrupa ülkesini dizel motorlara kısıtlamalar getirmeye ve bazı şehirlerde bu motorların tamamen yasaklanmasını gündeme getirmeye itiyor.
Otomobil üreticileri de bu değişim karşısında sessiz kalmadı. Birçok marka, dizel motor geliştirme projelerini sonlandırarak hibrit ve elektrikli modellere yönelmeyi tercih etti. Bu da dizelin geleceğini belirsiz kılıyor.
Avrupa’da dizel araç sahiplerine yönelik ek vergilerin gündeme gelmesi, Türkiye’de de benzer düzenlemelerin olabileceği kaygısını uyandırıyor. Bu tür endişeler, ikinci el piyasasında dizel araç satışlarını artırdı. Araç sahipleri, değer kaybı yaşamamak için araçlarını daha hızlı bir şekilde satma kararı alıyor.
Küresel petrol piyasalarındaki dinamikleri göz önünde bulunduran enerji raporları, bu yıl için fiyat tahminlerini yukarı yönde güncellerken, gelecek yıla dair öngörülerde değişiklik yapmamaktadır.
Son günlerdeki veriler, dünya çapında petrol stoklarının artış göstermesine rağmen, fiyatların kayda değer bir düşüş yaşamadığını ortaya koymaktadır. Bu üretim fazlasının bir kısmı, Çin gibi ülkelerin stratejik rezervlerine veya iç tüketim stoklarına eklenmiştir. Ayrıca, OECD ülkelerindeki stoklar da yakın zamanda mevsimsel ortalama seviyenin üzerine çıkmıştır. Yaz aylarındaki yüksek talep sonrası, stokların 2026 sonuna kadar 5 yıllık ortalamanın üst bandına ulaşması beklenmektedir.
Belirli bir rapora göre, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 67,80 dolar seviyesine çıkması öngörülmektedir. Önceki raporda bu değer 67,22 dolar olarak tahmin edilmişti.
Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatı ise 64,16 dolar olarak tahmin edilmektedir. Geçen ay yapılan tahminde bu rakam 63,58 dolardı.
Yaz döneminin talep azalması ve küresel arzın artmasıyla fiyatların yılın son çeyreğinde 59 dolara gerilemesi beklenmektedir. İlkbaharda ise fiyatların 49 dolara düşebileceği öngörülmektedir.
Düşük fiyatların OPEC+ ve diğer ülkelerde arzın azaltılmasına yol açabileceği, bu durumun ise 2026’nın ilerleyen dönemlerinde stok artışlarını yavaşlatacağı ifade edilmektedir.
Gelecek yıl için Brent petrolün ortalama varil fiyatının 51,43 dolar, WTI türü ham petrolün varil fiyatının ise 47,77 dolar olacağı tahmin edilmektedir.
Fiyat tahminlerindeki belirsizlikler de raporda vurgulanmaktadır. Rusya-Ukrayna gerilimi, yeni yaptırımlar ve ticaret müzakereleri arz ve talep üzerinde çeşitli riskler oluşturmaktadır. Ayrıca, yılın ilerleyen dönemlerinde beklenen arz fazlası, OPEC+ grubunun üretim planlarını yeniden gözden geçirmesine yol açabilir.
ABD’de günlük ortalama ham petrol üretiminin bu yıl 13 milyon 440 bin varil olması beklenmektedir. Bu rakam, geçen yıl 13 milyon 230 bin varil olarak kayıtlara geçirilmiştir.
Üretimin gelecek yıl ise günlük ortalama 13 milyon 300 bin varil olacağı tahmin edilmektedir.
Bu yıl küresel petrol arzının günlük ortalama 105 milyon 540 bin varil, küresel tüketimin ise 103 milyon 810 bin varil seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
2026 yılında ise küresel arzın günlük ortalama 106 milyon 640 bin varile, tüketimin ise 105 milyon 90 bin varile ulaşması öngörülmektedir.