Jasikevicius’tan EuroBasket 2025 Türkiye değerlendirmesi!
Sarunas Jasikevicius: EuroBasket Değerlendirmesi ve Fenerbahçe’nin Yeniden Yapılanma Süreci
Fenerbahçe Beko başantrenörü Sarunas Jasikevicius, yayınlanan bir söyleşide EuroBasket 2025, takımın transfer çalışmaları ve geçen sezonun şampiyonluklarıyla ilgili görüşlerini paylaştı. Jasikevicius, turnuva performansından kadro planlarına kadar birçok konuda samimi değerlendirmelerde bulundu.
EuroBasket 2025 Yorumu
Jasikevicius, Türkiye millî takımının turnuvada hazır ve net rollerle oynadığını belirterek, oyuncuların form durumunu övdü. Final müsabakasının çok çekişmeli geçtiğini, Almanya’nın kritik anlarda doğru kararlar alıp zor şutlarla skoru etkilediğini söyledi. Buna rağmen Türkiye’nin gösterdiği oyunu yüksek bulduğunu ifade etti. Genel olarak EuroBasket’teki basketbol kalitesinin kendisi için beklenen seviyede olmadığını ve turnuvadan tam anlamıyla keyif alamadığını belirtti; Türkiye-Sırbistan maçını istisna olarak değerlendirdi.
Transfer Sürecinin Zorlukları
Transfer döneminde planların tamamen rayında gitmediğini söyleyen Jasikevicius, bazı oyuncuların takımdan ayrılmasının zorunlu olduğunu aktardı. Özellikle bir oyuncunun NBA fırsatı nedeniyle takımdan ayrılmasının beklenmedik bir gelişme olduğunu ifade etti. Yardımcıları ve sportif yönetimle beraber geçen yazın zor geçtiğini, ancak hızlıca yeni planlar yaparak uyum sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Takıma kazandırılan oyuncuların, özellikle NBA tecrübesi olanların, takıma katkı vereceğini düşündüğünü vurguladı.
Geçmiş Başarılar ve İleriye Dönük Hedefler
Geçen sezon elde edilen şampiyonlukların artık geride kaldığını hatırlatan Jasikevicius, zaferlerin bazen rakiplerin ekstra motive olmasına yol açtığını ifade etti. Sisteme güvenen oyuncuların bulunmasının önemine dikkat çekti ve bunun takım için olumlu bir gösterge olduğunu söyledi. Şimdi önceliklerinin yeniden inşa sürecine odaklanmak, enerji toplamak ve adeta yeni bir başlangıç yapmak olduğunu ekledi.
Jasikevicius, sürecin zorlu ancak umut verici olduğunu belirterek, doğru planlama ve uyumla daha güçlü bir kadro hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Recep Uçar’dan Galatasaray yorumu! ‘Yüzde 100 doğru tahmin ettim!’
Recep Uçar: Bireysel hatalar maçın kaderini belirledi
Süper Lig 6. haftasında Galatasaray’a 3-1 yenilen Konyaspor’da teknik direktör Recep Uçar, karşılaşma sonrası değerlendirmelerde bulundu. Uçar, takımının sahaya koyduğu oyunun planlandığı gibi olduğunu ancak bireysel hataların sonucu etkilediğini ifade etti.
Maçın kırılma noktaları
Uçar, ilk yarıda önemli fırsatlar yakaladıklarını ancak değerlendiremediklerini belirtti. 22. dakikadaki net bir pozisyonu kaçırdıklarını, devamında ise bir aut organizasyonu sonrasında golü yediklerini anlattı. Bu tür anların maçın akışını değiştirdiğini vurgulayan teknik adam, devreye farklı bir skorla girilebilseydi işlerin daha farklı olabileceğini söyledi.
Skor ve oyuna dönüş çabaları
Konyaspor’un Umut Nayir ile bulduğu golün moral verdiğini, ancak Galatasaray kalecisi Uğurcan Çakır’ın önemli kurtarışlarla ev sahibini canlı tuttuğunu aktardı. Bir gol daha bulabilseler rakibi daha fazla zorlayabileceklerini, maçın dengeye gelme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Eleştiriler ve kadro şartları
Uçar, sürekli eleştiri aldıklarını ancak kulübün sınırlı bütçeyle hareket ettiğini ve milyon euroluk transferler yapmanın her zaman mümkün olmadığını dile getirdi. Bu durumun takım performansını etkilemesine karşın oyuncuların gösterdiği mücadeleden memnun olduğunu ifade etti.
Galatasaray değerlendirmesi
Galatasaray için de yorum yapan Uçar, Eintracht Frankfurt mağlubiyetinin takımın gerçek seviyesini yansıtmadığını, bazı pozisyonların maçın seyrini değiştirebileceğini söyledi. Ayrıca maç öncesi Galatasaray’ın ilk 11’ini doğru tahmin ettiğini belirtti.
Erteleme maçları ve fikri
Erteleme maçlarının etkisini küçümsemenin yanlış olduğunu söyleyen Uçar, devamlılık sağlansaydı takımların form yakalayabileceğini ve Türk futbolu adına daha olumlu sonuçlar doğacağını savundu. Arka arkaya oynanan karşılaşmaların takımların ritmine katkı sağlayacağını ekledi.
Güzide Duran’dan Adnan Aksoy’a yeni dava
Güzide Duran, Boşanma Sürecinde Yeni Bir Hamle: Sadece Soyadını Kullanmak İçin Dava Açtı
Uzun süredir devam eden boşanma sürecinde olan Güzide Duran, geçtiğimiz hafta yeni bir hukuki adım attığını açıkladı. Duran, yalnızca kendi soyadını kullanabilmek için mahkemeye başvurduğunu duyurdu.
İlişki ve Boşanma Süreci
Duran’ın özel hayatına dair yaşananlar, boşanma sürecini daha da karmaşık hale getirmişti. Bir süredir ayrı bir ilişki yaşadığı yönündeki haberlerin ardından sürecin duygusal boyutu ve çocuklarla ilgili yaşanan zorluklar gündemde yer aldı. Duran, bu dönemde yaşadığı sıkıntıları kamuoyuna zaman zaman aktarmıştı.
Çocuklarıyla İlgili Paylaşımlar
Paylaşımlarında çocuklarına olan sevgisini vurgulayan Duran, sosyal medyada sık sık aile fotoğrafları yayımlıyor. Bu paylaşımlarda çocuklarına duyduğu bağlılığı ve onların yaşamındaki önemi sıkça dile getiriyor.
Soyadı Hakkında Açtığı Dava
Duran, açtığı davayı hem kişisel kimliğini koruma hem de istemediği bir evlilikten çıkma hakkını sağlama amacıyla başlattığını belirtti. Konuyla ilgili açıklamasında, önce soyadını özgürce kullanma hakkını, ardından mevcut evlilik bağından ayrılma hakkını elde etmek istediğini ifade etti.
“Geçen hafta sadece kendi soyadımı kullanmak için dava açtım. Önce kendi soyadımı kullanma özgürlüğüme, sonra da istemediğim bir evlilikten çıkma hakkıma kavuşacağıma inanıyorum.”
Hukuki süreç ilerledikçe, Duran’ın atacağı adımlar ve mahkeme kararları gündemde yer almaya devam edecek.
Son dakika… Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar
Erdoğan: Gazze’deki İnsanlık Dramı ve Filistin Devletini Tanıma Hamlesi Tarihi Bir Adım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşanan ağır bilanço ve uluslararası alandaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında hem insani kayıplara dikkat çekti hem de Filistin devletini tanıyan ülkelere ilişkin gelişmeleri önemli ve tarihsel bir adım olarak nitelendirdi.
Erdoğan’ın Öne Çıkan Açıklamaları
- Fransa ve Suudi Arabistan’a teşekkürlerini iletti; Filistin devletini tanıyan ülkelere tebriklerini sundu.
- Gazze’deki saldırılarda 65 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, bölgedeki insanlık dramının sürdüğünü vurguladı.
- Yaşananları vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edemeyeceğini; böyle bir vahşete sessiz kalınamayacağını ifade etti.
- Netanyahu yönetiminin politikalarının Filistin devletinin kurulmasını zorlaştırmayı ve Filistin halkını göçe zorlamayı amaçladığını iddia etti.
- Bu olumsuz koşulların içinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin Filistin’i tanıma kararının son derece önemli ve tarihi bir adım olduğunu belirtti.
İnsani ve Siyasi Boyut
Cumhurbaşkanı’nın değerlendirmeleri, bölgedeki insani yıkımın yanı sıra diplomatik adımların önemine dikkat çekiyor. Hem insani yardım talepleri hem de siyasi tanıma süreçleri, gelecek dönemin bölgesel dinamiklerini şekillendirebilecek unsurlar olarak öne çıkıyor.
Erdoğan, uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini savunarak, barışçıl çözümler ve sivillerin korunmasının önemini bir kez daha dile getirdi.
Fransa, Filistin’i devlet olarak resmen tanıdı
Fransa, BM Genel Kurulu’nda Filistin’i devlet olarak tanıdığını açıkladı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan Fransa Cumhurbaşkanı, ülkesinin Filistin’i resmi olarak devlet olarak tanıdığını duyurdu. Karar, uluslararası platformda geniş yankı uyandırdı.
Macron’dan Gazze için acil çağrı
Konuşmasında Gazze’deki çatışmalara dikkat çeken Cumhurbaşkanı, savaşın durdurulmasının artık ertelenemeyeceğini vurguladı. Bölgede kalıcı ve adil bir barışın inşa edilmesinin tüm uluslararası aktörlerin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.
İnsani endişeler ve esirlerin serbest bırakılması
Hamas’ın elindeki kişilerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısını yineleyen lider, çatışmanın sürdürülmesini haklı gösterecek hiçbir gerekçe bulunmadığını ifade etti. Hemen şimdi, hatta daha erken süre içinde çatışmanın sonlandırılması gerektiğini söyledi.
Tanınmanın amaçları ve bölgesel güvenlik
Fransa’nın tanıma kararının, Filistin halkının meşru haklarının tanınması anlamına geldiğini ve bunun İsrail’in güvenliğine zarar vermeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı, kararın bölgenin istikrarına hizmet edeceğini savundu.
Diplomasi ve reform çağrısı
Önceki temaslarına atıfta bulunarak Filistin liderliğiyle yapılan görüşmelerden söz eden Cumhurbaşkanı, tanımanın bir barış planı çerçevesinde atıldığını ve Filistin yönetiminde gerekli reformların uygulanmasının önemini tekrar etti. Fransa’nın bu süreçte Filistin makamlarına destek vermeye devam edeceğini söyledi.
Uluslararası boyut: Tanıma sayısında artış
Filistin’in 1988’deki ilanından bu yana, birçok ülke Filistin Devleti’ni tanıdığını bildirdi. Bu gelişmeyle birlikte tanıyan ülke sayısının 150’lerin üzerine çıktığı belirtiliyor; Vatikan da üye olmamakla birlikte tanıyanlar arasında yer alıyor.