İngiliz ekibi Southampton’dan 900 bin euro bedelle transfer edilen ve 2029 yılına kadar sarı-kırmızılılarla sözleşme imzalayan Juan, gol atma hasreti yaşıyor.
Son olarak geçen sezon 26. haftada iç sahada oynanan ve 2-2 berabere biten Samsunspor maçında ağları sarsan 23 yaşındaki forvet, o günden bu yana gol sevinci yaşayamadı.
Geçen sezon lig sonunda yaşadığı sakatlık nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kalan Juan, 2025-2026 sezonunda da gol atma şansını bulamadı. Bu sezon oynanan 4 maçın 3’ünde görev alan Juan Silva, net fırsatlar yakalamasına rağmen bir türlü ağları havalandıramadı. Mücadeleci yapısıyla taraftarın gönlünde taht kuran Brezilyalı futbolcu, 2. hafta Fenerbahçe maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle Fatih Karagümrük deplasmanında yer alamadı.
Son Konyaspor maçında birçok gol pozisyonunu değerlendiremeyen Juan, sevinç yaşayamasa da geleceğe dair umut verici performans sergiledi.
Fransa’daki siyasi karışıklık, yatırımcı güvenini olumsuz etkilerken, ülkenin borç krizi özellikle banka hisseleri üzerinde etkisini göstermeye başladı.
Fransız hükümetinin Eylül ayında düşmesinin ardından yaşanan gelişmeler, ekonomide yeni belirsizlikleri beraberinde getiriyor ve bu durum, Fransa’nın kıtadaki finansal sistemi sarsan bir borç krizine yol açabileceği endişelerini artırıyor.
Birçok Avrupa ülkesinin borç sorunlarıyla karşılaşması, tahvil satışlarını tetiklerken, bu durum aynı zamanda hükümetlerin borç maliyetlerini artırarak bütçe düzenlemelerine katkı sağlamayı zorlaştırıyor.
Fransa’nın kamu maliyesinde yeterli kontrol sağlanamaması, Ukrayna’daki savaş ve gümrük politikalarının etkisiyle birleşince, tahvil piyasalarında olumsuz bir duruma neden oluyor.
Önemli Ekonomik Kaybın İzleri
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen yıl aldığı erken seçim kararı, Fransız bankacılık sektörünü olumsuz etkilemiş durumda. Ülkenin önde gelen bankalarından BNP Paribas, Societe Generale ve Credit Agricole’nin hisselerinde son bir haftada yaklaşık %8’lik bir değer kaybı yaşandı. Bu kayıp, piyasa değerinde 15 milyar euroya denk gelmekte ve CAC 40 endeksindeki düşüşün önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Son bir yıl içinde Fransız Devlet tahvillerinde Almanya’ya karşı risk primi (spread) 40 baz puandan 80 baz puana çıkarak, son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı.
Fransa’nın ekonomik büyümesinin 2025 yılının ikinci çeyreğinde %0,1 seviyesinde kalması beklenirken, bu durum durgunluk eşiğindeki bir ekonominin borç yükü altında daha fazla zorlanmasına neden olmaktadır.
Siyasi Belirsizlik ve Kredi Talebi
Ekonomistler, siyasi belirsizliklerin kredi talebini azaltabileceği ve temerrüt risklerini artırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu görüş, Carrefour’un Üst Yöneticisi Alexandre Bompard tarafından da desteklenmektedir.
Fransa’nın kamu borcu 3,2 trilyon euro seviyesine ulaşırken, bu miktar euro bölgesinin toplam kamu borcunun yaklaşık %20’sine denk gelmektedir.
Ülkede popülarite kazanan sağ partiler, “Brüksel’in uyguladığı tasarruf önlemlerine” karşı çıkarken, iletişim ve siyasi zorluklar nedeniyle gerekli mali disiplinin sağlanması neredeyse imkansız hale gelmektedir.
İşsizlik oranının %7,4 olduğu Fransa’da stagflasyon benzeri bir durum söz konusu. Bu yılın ilk yarısında, ülkenin faiz ödemeleri 52 milyar euroya ulaşarak, eğitim bütçesinin neredeyse yarısına denk gelmektedir.
Kritik Borç Faiz Oranı Beklentisi
2026 yılı itibarıyla, Fransa’nın sadece borç faizine ödeyeceği rakamın 120 milyar euroya çıkması bekleniyor ve bu oran ülkenin toplam vergi gelirlerinin %15’ine yakın bir orana tekabül ediyor. Ülkede faiz yükü hızla artış göstermekte.
Uzmanlar, Fransız bankalarının değeri düşük olmasına rağmen, siyasi belirsizliğin yatırımcı güvenini azalttığı görüşündeler. Son iki yıl içinde yaşanan beş başbakan değişikliğinin ve parlamentonun yasama sürecindeki zorlukların piyasalarda uzun vadeli belirsizlikler yarattığı görülüyor.
Fransa’nın bütçe açığı %5,5 seviyesindeyken, Avrupa Birliği kurallarına göre bu oran en fazla %3 olmalıdır.
Almanya’da yaşayan Abidin Bostancı’nın babası, 1980’li yıllarda çalıştığı yerden alacaklarına karşı Fiat lisanslı Zastava 1100 model otomobili satın aldı. Dönemin Yugoslavya’sında polis aracı olarak kullanılan bu araç, 1981 yılında memleketi Yenice ilçesine bağlı Şirinköy köyüne getirildi ve birkaç kez kullanıldıktan sonra garaja çekildi.
ZAMANA MEYDAN OKUYOR
Branda ile kapatılan araç, yaklaşık 50 yıldır kapalı garajda özenle korunuyor. Sadece 23 bin kilometrede olan bu Zastava 1100, yıllar içinde hiçbir modifikasyona uğramadan tamamen orijinal haliyle günümüze ulaşmayı başardı. Boyası, döşemeleri, motoru ve iç aksamı ilk günkü gibi, adeta zamana meydan okuyor.
TÜRKİYE’DE TEK, AVRUPA’DA YOK
Uzun süreli koruma sayesinde çürümeye, paslanmaya ve deformasyona uğramayan araç, 15 bin euro bedelle yeni sahibine satıldı. Aracın Türkiye’ye 1981 yılında geldiği belirtiliyor. “Almanya’dan geldiği gibi garaja girdi. Burada 1-2 defa kullanıldı, ondan sonra hep garajda kaldı. 44 yıldır garajda duruyor ama tertemiz duruyor. Çok sağlamdır” şeklinde görüş bildirildi. Araç, Türkiye’de tek ve Avrupa’da bulunmadığı ifade ediliyor.
Yugoslav arabası olan Zastava 1100’ün o dönemlerde polis aracı olarak kullanıldığını belirten yeni sahibi, aracı babasının çalıştığı fabrikadan alacaklarına karşılık satın aldığını aktardı.
ALMAK İÇİN YILLARCA UĞRAŞTI
Aracın yeni sahibi, 4 yıldır bu aracı almak için girişimlerde bulunduğunu ve 15 bin euro bedelle satın aldığını söyledi. Zastava 1100’ün hem yurtiçi hem de yurtdışı fuarlarında sergileneceği belirtiliyor. “Şu an görünen masraf en az 5 bin Euro. Ondan sonra iki-üç fuar için söz aldık. İnşallah muayeneye gittikten sonra İstanbul’daki fuara girecek. Hedefimiz aracı yurt dışındaki fuarlara çıkarmak” dedi.
‘TAMAMEN ORJİNAL’
Yeni sahip, “Araç beklediğimiz gibi, bozulmamış. Bu kadar orijinal olduğunu ben de düşünmüyordum. Tamamen orijinal. Kromları hiç bozulmamış, hiçbir yıpranma yok” şeklinde düşüncelerini paylaştı. Araç, önce İstanbul Esenyurt’taki Fiat bayisine gidecek, orada tamir edilecek. Sonra Kapaklı’daki firmaya geçecek ve orada korunacak. Ardından da fuarlara götürülecek.
ATV’de yayınlanan bir programa katılan bir anne, 13 yaşındaki kızının para karşılığı evlendirildiğini açıkladı. Bu itiraf, İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihbar kabul edildi ve İnegöl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği ekipleri derhal harekete geçti.
Olayla bağlantılı olarak, 13 yaşındaki çocukla evlenen Kamil K. ve damadın ailesinden Emrah ile Elvan K. gözaltına alındı. Şahıslar, sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edildi.
Mahkeme, 3 kişiyi adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Amerika Açık Tenis Şampiyonası, bu yıl New York’un Queens bölgesinde, dünyaca ünlü Arthur Ashe Stadyumu’nda gerçekleştiriliyor. Sert kortta oynanan ve dört Grand Slam organizasyonu arasında dördüncü ve son turnuva olan Amerika Açık, tenis dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. 1881 yılında ilk kez “ABD Ulusal Şampiyonası” adıyla düzenlenen bu turnuva, tenis tarihinin en köklü organizasyonları arasında yer alıyor. Bu yıl için belirlenen toplam ödül 31.620.000 $ olarak dikkat çekmektedir.
Sezonun son Grand Slam tenis turnuvası Amerika Açık’ta kadınlar teklerinde müthiş bir mücadele yaşanıyor. 1 numaralı seri başı ve son şampiyon Aryna Sabalenka, Jessica Pegula’yı 4-6, 6-3 ve 6-4’lük setlerle mağlup ederek, üst üste üçüncü kez finale yükselmiş durumda. Ayrıca Amanda Anisimova da Naomi Osaka’yı 6-7, 7-6 ve 6-3’lük setlerle yenerek, bu sezon Wimbledon’ın ardından ikinci Grand Slam finalini elde etti.
2018 yılında Wuhan’da ilk kez duyulan Belaruslu profesyonel tenisçi Aryna Sabalenka, son yıllarda dikkat çeken başarılara imza attı. Güçlü vuruşları ve kararlı oyunuyla akıllarda kalan Sabalenka, 2023 ve 2024 Avustralya Açık ile 2024 Amerika Açık’ta büyük zaferler kazandı. Ek olarak, 2019 Amerika Açık ve 2021 Avustralya Açık’taki çiftlerdeki Grand Slam şampiyonluğu da önemli birer başarı oldu.
Amanda Anisimova, kadın tenisinde parlayan genç yeteneklerden biri olarak dikkat çekiyor. 14 Temmuz 2025’te kariyerinin en yüksek tekler sıralamasına ulaşarak dünya 7 numarası oldu. Aynı yıl Wimbledon’da Grand Slam finalisti olmasının yanı sıra, Fransa Açık’ta yarı finale ve Amerika Açık’ta finale çıkarak istikrarlı bir performans sergiledi. Anisimova, toplamda üç WTA Turu kupası kazandı ve, 2025 sezonunda Wimbledon finali ile kariyerinde parlak bir dönem geçiriyor.
Amerika Açık tarihine bakıldığında, iki efsane raket öne çıkıyor: Serena Williams ve Chris Evert. Her ikisi de altışar kez kadınlar tekler şampiyonluğu kazanarak bu turnuvanın en başarılı oyuncuları olma başarısını gösterdi. Williams, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında üst üste üç kez şampiyon olurken, Evert de 1975-1978 yılları arasında dört yıl üst üste şampiyonluk yaşadı.
Beklenen finalde bahis severler için oranlar yüksek. Sabalenka’nın kazanma oranı 1.24 yerine 1.28 olarak, Anisimova’nın oranı ise 2.41 yerine 2.50 olarak belirlenmiş durumda.
Tüm oyunlarda şampiyon oranlarının bulunduğu karşılaşmada dikkat çeken bazı oranlar şunlardır:
Maç Sonucu 1 ve 21.5 Alt – 2.26
Maç Sonucu 2 ve 21.5 Alt – 5.74
İlk Set Sonucu/Maç Sonucu 1/1 – 1.45
İlk Set Sonucu/Maç Sonucu 1/2 – 10.10
İlk Set Sonucu/Maç Sonucu 2/2 – 3.05
İlk Set Sonucu/Maç Sonucu 2/1 – 6.48
** Belirtilen oranlar zamanla değişiklik gösterebilir.
Yenilikleri takip eden Misli üyeleri, 1500 TL değerinde yeni sezon açılış bonusu kazanma şansı yakalıyor. Siz de kampanyaya katılıp 1500 TL kazanma fırsatını değerlendirin. Şampiyon oranlarının yer aldığı Misli’de maç heyecanını daha fazla yaşayın! Kampanya detayları için Misli’yi ziyaret edin.
13:08
News
