SHOW TV’nin popüler programı ‘Güldür Güldür Show’un oyuncularından Rüştü Onur Atilla, 10 Haziran 2024 tarihinde iki çocuğunun annesi Sinem Ayyıldız ile yollarını ayırdı.
Boşanmasının ardından yalnızca 20 gün sonra, Atilla’nın şarkıcı Nez ile bir ilişkiye başladığı öğrenildi. Ancak bu ilişki, beklenildiği kadar uzun sürmedi.
Sinem Ayyıldız ve Rüştü Onur Atilla’nın barıştığına dair iddialar gündeme geldi. İkilinin, Bodrum’da tatil yaptığı ve Akyarlar’da satılık ev arayışında olduğu söylentileri dolaşıyor.
Rüştü Onur Atilla, bu iddiaların asılsız olduğunu öne sürdü. Habertürk’e verdiği demeçte; “Barışmadık, çocuklarımla tatildeyiz,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, “Kesinlikle ihanet yok,” dedi. “Sandığınız gibi değil,” diyerek konunun detaylarına açıklık getirdi.
Çin ve Tayland kökenli bazı bebek ürünlerine karşı dampinge ilişkin kesin önleme uygulamak amacıyla nihai bir gözden geçirme soruşturması başlatılacağı duyuruldu.
Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan “İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ”, Resmi Gazete’de resmi olarak yürürlüğe girdi.
Tebliğ, yerli üretici Burda Bebek Ürünleri AŞ tarafından gerçekleştirilmiş olan ve Özeda Plastik Kauçuk Ltd. Şti, Mamajoo Sağlık Ürünleri AŞ, Aldo Bebek Ürünleri Ltd. Şti ve CLKA Bebek Ürünleri AŞ firmaları tarafından desteklenen bir başvuruyu kapsamaktadır.
Yapılan incelemeler sonucunda, dampinge karşı önlemlerin kaldırılması durumunda, bu durumun dampingin ve zararın devam etmesine veya yeniden oluşmasına yol açabileceği ve nihai bir gözden geçirme soruşturması açılmasını gerektiren bilgi, belge ve bulguların bulunduğu tespit edilmiştir.
Bu bağlamda, Çin ve Tayland menşeli “yalnızca plastikten mamul emzik, biberon ve diğer bebek beslenme, emzirme ve bakım ürünleri (mama kabı, çatal-kaşık seti, mama kaşığı, meyve süzgeci, süt saklama poşeti, alıştırma bardağı -pipetli olanlar dahil-, süt saklama kabı, diş kaşıyıcı, halkası, emzik askısı ve tutacı, manuel burun aspiratörü, burun temizleyici, göğüs koruyucu, manuel göğüs pompası, tirle, emzik saklama kabı ile kutusu, çatal ve kaşık saklama kabı, biberon emziği ve başlığı, biberon şişesi, alıştırma bardağı ucu, burun aspiratörü ucu, manuel göğüs pompası süt sağma şişesi)” ithalatıyla ilgili nihai bir gözden geçirme soruşturması başlatılacağı kararlaştırılmıştır.
Yaz mevsiminde otomobil kullanmak güzel bir deneyim olsa da dikkat gerektiğini unutmamak gerekir. Birçok sürücü, sıcak havalarda yaptıkları birkaç basit hatanın hem yakıt tüketimini arttırdığını hem de aracın mekanik sağlığını olumsuz etkilediğini fark etmiyor. Özellikle şehir içindeki trafikte yaşanan kısa duraklamalar, klima kullanımı ve motoru rölantide bırakma alışkanlıkları, farkında olmadan ay sonunda cebinizi etkileyebilir. Uzmanların sıkça vurguladığı “10 Dakika Kuralı”, burada sürücülere hem ekonomik hem de teknik bir çözüm sunuyor.
YAKIT TÜKETİMİ ARTIYOR
Sıcak havalarda kısa duraklamalarda motoru açık bırakmak, çoğu kişinin düşündüğünün aksine yakıt tasarrufu sağlamaz. Aksine, motorun rölantide çalışması, özellikle klima açıkken, aracın tükettiği yakıtı önemli ölçüde artırır. Otomobil uzmanları, “Eğer 10 dakikadan fazla bekleyecekseniz motoru kapatın” şeklinde uyarıda bulunuyor.
MOTORUNUZ VE CEBİNİZ ZARAR GÖRÜYOR
Yaz aylarında serin kalmak adına klima açık şekilde motoru çalışır bırakmak, hem yakıt hem de motor sağlığı açısından sorun yaratabilir. Klima kompresörü sürekli açık kaldığında, özellikle dur-kalk yapılmayan durumlarda motora ekstra yük bindiriyor. Bu da hem yakıt tüketimini artırıyor hem de motor aşınmasını hızlandırıyor.
CAMLARI AÇIK BIRAKMAYIN
Birçok sürücü, araç içindeki sıcaklığı dengede tutmak için camları az bir miktar açık bırakmayı tercih ediyor. Fakat bu yöntem güvenlik açısından risk oluşturmakta olup, güneş altında kalan araçta buharlaşma nedeniyle yakıt sistemlerinde basınç oluşmasına da yol açabilir.
“10 DAKİKA KURALI” ÖNEM TAŞIYOR
Uzmanlar, eğer bir yerde 10 dakikadan fazla bekleme durumu söz konusuysa aracın motorunu kapatmanın önemine dikkat çekiyor. Bu kural, hem yakıt tasarrufu sağlar hem de motorun aşırı ısınmasını engeller. Bekleme esnasında motorun kapatılması, yaz aylarında aracın genel sağlığı açısından da oldukça faydalıdır.
Yazın araç kullanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu lastik basıncı ve bagajda bulunan ağırlıktır. Düşük lastik basıncı, sürtünmeyi artırarak yakıt tüketimini olumsuz etkilerken, gereksiz yük de motorun daha fazla çalışmasına neden olur. Ayrıca, camları açık seyir halinde bırakmak da aerodinamik direnci artırarak yakıt tüketimini olumsuz şekilde etkiler.
Dünya yazarı Özgür Erdursun, birçok çalışanın yalnızca işveren tarafından işten çıkartıldığı durumlarda kıdem tazminatı alabileceğini düşündüğünü ifade etti. Ancak, Sosyal Güvenlik Kanunu’na göre bazı sigortalıların kendi isteğiyle işten ayrıldıklarında da kıdem tazminatı hakkı elde edebileceklerini vurguladı.
Erdursun, çalışanların yaş şartı aranmaksızın sigortalılık süresi ve prim gün sayısını doldurduklarında Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) alacakları “Kıdem Tazminatına Esas Yazı” ile işten ayrılabilecekleri ve kıdem tazminatı talep edebileceklerini belirtti. Şartları ise şöyle sıraladı:
– 8 Eylül 1999’a kadar sigortalı olanlar:
– En az 3600 prim günü bulunanlar, SGK’dan yazı alarak işten ayrılabilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilirler.
– 9 Eylül 1999 – 30 Nisan 2008 arası sigortalı olanlar:
– 4500 prim günü ve 25 yıllık sigortalılık süresi şartlarını tamamladıklarında kıdem tazminatı hakkı elde ederler.
– Alternatif olarak: 7000 prim günü tamamlayanlar, 25 yılı beklemeden de kıdem tazminatı alabilirler.
– 1 Mayıs 2008 sonrası sigortalı olanlar:
– Kademeli olarak artan prim gün şartlarını yerine getirmelidirler:
– 2008’de başlayanlar: 4600 gün
– 2009: 4700 gün
– 2010: 4800 gün
– 2011: 4900 gün
– 2012: 5000 gün
– 2013: 5100 gün
– 2014: 5200 gün
– 2015: 5300 gün
– 2016 ve sonrası: 5400 gün
Bu şartları tamamlayanlar, SGK’dan yazı alarak noter aracılığıyla işverenlerine bildirip işten ayrılabilirler.
İklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıklar, sel ve fırtına gibi aşırı hava olayları tarım faaliyetlerini olumsuz etkileyerek gıda güvenliğini tehdit ediyor. Avrupa’daki çeşitli araştırma enstitülerinden bilim insanları, temmuz ayında “İklim Aşırılıkları, Gıda Fiyatı Sıçramaları ve Bunların Daha Geniş Toplumsal Riskleri” başlıklı bir çalışmaya imza attılar.
Bu çalışmada, iklim değişikliğinin gıda fiyatları üzerindeki etkileri ele alındı. Bilim insanları, farklı ülkelerdeki iklim aşırılıklarına bağlı gıda fiyatı artışlarını ortaya koyan raporları bir araya getirdiler.
Araştırmaya göre, iklim değişikliğinden etkilenen tarım ürünleri coğrafyaya bağlı olarak farklılık gösteriyor.
Örneğin, Güney Avrupa’da 2022-2023 yıllarında meydana gelen şiddetli kuraklık, Avrupa Birliği (AB) genelindeki zeytinyağı fiyatlarının Ocak 2024’te bir yıllık süreçte yüzde 50 artmasına neden oldu.
İngiltere’de 2024 yılının başlarında yağışlı havanın etkisiyle patates fiyatları yüzde 22 yükseldi.
Doğu Asya’da 2024’teki sıcak hava dalgaları, Güney Kore ve Japonya’nın geniş bir bölümünde, ayrıca Çin ve Hindistan’ın birçok yerinde aşırı sıcaklıklara sebep oldu. Bu aşırı hava olayları, Kore lahanasının fiyatını Eylül 2024’te, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırdı. Japon pirinci de aynı dönemde yüzde 48 zamlandı. Ayrıca, Çin’de sebze fiyatları da haziran ve ağustosta yüzde 30 yükseldi.
Vietnam’da Şubat 2024’teki sıcak hava dalgasının ardından, robusta kahvesinin fiyatları temmuzda yüzde 100 arttı. Endonezya’da 2023 yılındaki kuraklığın ardından pirinç fiyatları yüzde 16 yükseldi.
Pakistan’da Ağustos 2022’de meydana gelen sellerden hemen sonra, kırsal bölgelerde gıda fiyatları haftalar içinde yüzde 50 artış gösterdi. Hindistan’da ise Mayıs 2024’teki sıcak hava dalgasının etkisiyle yılın ikinci çeyreğinde soğan ve patates fiyatlarında artış oldu. Bu dönemde soğan fiyatları yüzde 89, patates fiyatları yüzde 81 yükseldi.
Mısır Fiyatları Yüzde 36 Arttı
Avustralya’da 2022 yılındaki seller, marul fiyatlarının artmasına yol açtı ve bu dönemde marul fiyatları yüzde 300 oranında yükseldi.
Güney Afrika’da Mart 2024’teki sıcak hava dalgasının ardından nisan ayında mısır fiyatları yüzde 36 arttı. Etiyopya’da 2022 yılındaki kuraklık gıda fiyatlarını olumsuz etkiledi ve Mart 2023 itibarıyla gıda fiyatlarında yüzde 40’lık bir artış görüldü.
ABD’de Sebze Fiyatları Yüzde 80 Arttı
ABD’nin sebze üretiminin yüzde 40’tan fazlasını karşılayan California ve Arizona’da 2022 yılındaki kuraklık, sebze üretimini olumsuz etkiledi ve ABD’de sebze fiyatları Kasım 2022 itibarıyla bir yıl içerisinde yüzde 80 arttı.
Meksika’da 2023 yılındaki kuraklığın ardından, sonraki yılın başında meyve ve sebze fiyatlarında yüzde 20’lik bir artış yaşandı.
Kuraklık Küresel Kahve ve Kakao Fiyatlarını Artırdı
İklim aşırılıkları, sadece yerel değil, aynı zamanda önemli gıda ürünlerinin küresel piyasa fiyatlarında da artışa sebep oldu.
Dünyada en çok kahve üretilen Brezilya’da 2023 yılındaki kuraklık fiyatları yükseltti. Küresel kahve fiyatları Ağustos 2024’te yüzde 55 oranında artış gösterdi.
Dünya kakao üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiren Gana ve Fildişi Sahili’nde Şubat 2024’te görülen aşırı sıcaklık ve uzun süren kuraklık, küresel kakao fiyatlarını etkiledi. Kakao fiyatları Nisan 2024’te bir yıl içinde yaklaşık yüzde 300 artış gösterdi.
Gıda Fiyat Artışlarının Çeşitli Etkileri
İklim kaynaklı gıda fiyatlarındaki artışlar toplumda çeşitli riskler doğurabiliyor.
Artan gıda fiyatları, özellikle düşük gelirli hanehalklarının gıda güvenliğini ciddi şekilde etkiliyor. Bu hanehalkı, yetersiz beslenme nedeniyle hastalıklara karşı dirençsiz hale gelebiliyor. Bu durum, sağlık sistemi üzerinde ek yükler oluşturarak kamu harcamalarını artırıyor.
Ayrıca, gıda fiyatlarındaki yükselmeler genel enflasyonun artmasına sebep oluyor ve gıda fiyatlarının enflasyon içindeki yüksek payı, gelişmekte olan ülkeler için büyük bir risk teşkil ediyor.
03:49
News
