FETÖ’nün mahrem yapılanmasında önemli bir pozisyonda bulunan Hakan Kahraman, hakkında verilen mahkumiyet kararı ve arama kaydı ile yurtdışına kaçma girişiminde bulundu. Ancak, MİT’in gerçekleştirdiği operasyonla yakalanarak adalet önüne çıkarıldı.
MİT’ten FETÖ’ye Karşı Yeni Operasyon
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), FETÖ’ye karşı yürüttüğü kararlı mücadeleye bir yenisini daha ekledi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Manisa Emniyet Müdürlüğü’nün iş birliği ile düzenlenen ortak operasyonda, FETÖ’nün kendisine ait olan üst düzey yöneticilerinden birisi olan Hakan Kahraman, yurt dışına kaçmayı denerken Manisa’da yakalandı. Ayrıca, yakalanan Kahraman’ın daha önce mahkumiyet kararı olduğu da belirtildi.
Asım Can Gündüz, evinde geçirdiği kalp krizi sonrası 24 Haziran 2016’da hayata veda etti. Müzisyenin oğlu Evrencan Gündüz, babasının ikinci eşi Tülay Bilben ile miras hakkı nedeniyle mahkemede karşı karşıya geldi. Evrencan Gündüz, Instagram hesabından yaptığı videolu paylaşımda, “Bu uzun zamandır içimde tuttuğum bir meseleydi. Utanarak anlattığım bu durum artık sadece benim değil, Asım Can’ı seven herkesin meselesi. Tek başıma mücadele etmekten yoruldum” şeklinde ifadelerde bulundu.
Evrencan Gündüz, videoda şunları belirtti: “Merhaba sevgili dostlar, çocuklar, hayvanlar, ağaçlar, kuşlar ve tüm gezegenler. Sizlere anlatacağım şey, benim de uzaylı olsam da dertlerim olduğu… Anlatacağım bu konu, sizlerin de ilgisini çekiyor. Bu nedenle bu videoyu hazırladım. Bu kez doğaçlama yapmayıp bir metin okuyacağım. İzninizle başlıyorum. Yaklaşık 7 yıldır, sevgili babam Asım Can Gündüz’ün sahip olduğu mal varlığına açılan davaları kazansam da bu eşyalara erişemedim. Sessiz kaldım çünkü asıl mirasın sevgi ve bu sevgiyi çoğaltan müzikte olduğunun bilincindim. Harika bir yolculuk yapmaya devam ediyoruz ve mutluyum. Ancak bu konunun artık sizleri de ilgilendirdiğini düşündüm. Asım Can Gündüz’ün mirası, yalnızca ailesinin değil, onu seven herkesin de hakkıdır. Babamın son dönemlerinde, hayat arkadaşı olan bir kadınla olan davamızda, 7 yıl sonra yasal varisin ben olduğumu ve o kadının eşyalar üzerinde hiçbir hakkı olmadığını ortaya koyduk. Bu davadan önce kendisi benimle dostane bir şekilde iletişime geçti ve babamın ölüm yıl dönümünün 7’inci yılında bu davayı karşılıklı olarak sonlandırmak istediğini bildirdi. Ancak ne yazık ki bu helalleşmenin beklediğimiz gibi olmadığını kısa bir süre içinde fark ettik. Durum, kaldığı yerden devam etti. 7 yıl boyunca babama ait eşyalar bir odada kapalı kaldı. Oda, aslında mühürlü değilmiş gibi açıldı ve haciz kararı sonrası tüm eşyaların kaybolduğunu gördük. Satıldı mı ya da kiralandı mı? Eve gittiğimizde hiçbir eşya kalmamıştı. Babama ait olan her şey orada yoktu. Şimdi burada bir evlat var ve onun tınılarıyla dolu gitarlar var. Onun sahnede giydiği kıyafetler var. Bunlar anılar. 7 senedir bir odada bekletilip çürümekte, enerjisini kaybetmektedir. Bu anıların yaşatılma hakkı olduğuna inanıyorum. Elimden geldiğince ifade etmeye çalıştım. Lütfen Marmaris’teki devam eden bu dava ile ilgili Asım Can Gündüz’ü sevenlerden yardım bekliyorum. Ne yapılması gerekiyorsa, yardımcı olabilecek biri varsa bu süreci hızlandırmak adına, hakkım olan gönül mirasını alabilmem için yardım talep ediyorum.
Evrencan Gündüz ve annesi Sevda Ertuğrul.
Evrencan Gündüz, 15 Ağustos 1955’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Doğduğunda parmakları perdeli olduğu için “ördek” olarak adlandırılan Gündüz, bir şişeyi kırarak perdeleri kesti. Okul başlamadan önce 14 ameliyat geçiren Gündüz, ailesinin işi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı. 11 yaşında bir aile dostunun hediye ettiği gitar sayesinde müziğe ilgi duymaya başladı ve The Monkees ile The Ventures gibi sanatçıların parçalarını arkadaşlarına çalmaya başladı.
Daha sonra farklı müzik grupları kuran Gündüz, Jimi Hendrix’in hayatını anlatan müzikalde ünlü gitaristi canlandırdı ve Frank Zappa gibi isimlerle tanıştı. 1980’lerin başında Türkiye’ye döndü ve Ambülans grubu ile 21 Ekim 1981’de TRT’de dört İngilizce parça seslendirdi. Asım Can Gündüz, yıllar içinde radyo ve televizyon programları düzenledi. Energy FM, Power FM ve Kiss FM gibi radyoların kurucu üyeleri arasında yer aldı. Zuhal Müzik’in ortaklarından biri olarak burada gitar dersi vermekteydi. 1994 yılında Kanal 6’da Zeyno Günenç ile “Müzikalite” programını hazırladı. 1997’de Baba Blues Band grubunu kurdu ve televizyon ile sahnelerde blues müziği yorumladı.
1998 yılında “Bir Sevgi Eseri” adlı bir albüm çıkararak, sevilen sanatçılara Türkçe sözler yazdı. “Romantik Blues” adı altında sunduğu bu albümde Gary Moore, Eric Clapton ve George Michael gibi ünlü sanatçıların şarkılarına telif ödemesi yaparak yorumlar getirdi. 2000 yılında “Dansöz” filminde rol aldı. ABD’ye geri dönme kararı alsa da bir yıl sonra Marmaris’e yerleşerek, Türkiye içinde ve dışında çeşitli konserler verdi. 2011’de “Nazar Değdi” ve “Yavrum” adlı şarkılarını yayınladı. 2013 yılında Mc Dandik filminde yer aldı. Evinde geçirdiği kalp krizi sonrası eşi Tülay Bilben tarafından hastaneye kaldırıldı, ancak tüm çabalara rağmen 24 Haziran 2016’da yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul’a getirildi ve Kanlıca Mezarlığı’na annesinin yanına defnedildi.
Niğde’de sosyal medya üzerinden halkta korku ve panik yaratan bir kişi, jandarma ekipleri tarafından yakalanarak tutuklandı. Valilik, dijital suçlarla mücadelenin 7/24 sürdüğünü aktardı.
YAYINLADIĞI VİDEO İLE TEHDİT ETTİ
Niğde’de sosyal medyada paylaştığı videolarla insanları korkutmaya çalışan şahıs, Niğde İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin çalışmaları sonucunda yakalandı.
“BENDEN KORUNAMAZSINIZ”
Halk arasında korku yaydığı belirlenen şüpheliye yönelik Siber Suçlarla Mücadele ve İstihbarat birimleri devreye girdi. Videoda, “Sizi benden koruyacak bir güvenlik unsuru yok. Polis, yargı, savcı, hakim hep bir kenarda. Bu sesi evinizde duyarsanız, Allah diye feryat edeceksiniz. Her yer karanlık olacak.” ifadelerini kullandı.
HAPSE GÖNDERİLDİ
Koordineli çalışmalar sonucunda kimliği belirlenen şahıs, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüpheli, mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Niğde Valiliği, dijital ortamda işlenen suçların ciddiyetle ele alındığını belirtti ve kamu düzenine yönelik tehditlere kesinlikle tolerans gösterilmeyeceğini vurguladı. Ayrıca, vatandaşların huzurunu sağlamak ve dijital güvenliği temin etmek için güvenlik birimlerinin sanal ortamda 7/24 görevde olduğu hatırlatıldı.
Balıkesir’in Marmara Adası açıklarında parçalanmış olarak keşfedilen teknedeki iş insanı Halit Yukay’ın arama çalışmaları 3. güne girdi.
TANKER İHTİMALİ
Arama çalışmaları devam ederken, Yukay’ın teknesine ağır tonajlı bir tankerin çarpmış olabileceği konusu gündeme geldi. Denizciler, tekneden elde edilen parçaların tanker trafiğine açık bir alandan bulunduğunu belirterek, yatın parçalanmasının sadece ağır tonajlı bir tankerin çarpmasıyla mümkün olabileceğini savundu.
KURU YÜK GEMİSİ KAPTANI GÖZALTINDA
Bu iddiaların ardından, yürütülen soruşturma kapsamında bir kuru yük gemisi kaptanı olan C.T., ‘taksirle ölüme neden olma’ suçlamasıyla Yalova’da gözaltına alındı. C.T.’nin, kaza alanından geçen yük gemisinin kaptanı olduğu öğrenildi.
MANASTIR KOYU’UNDA ARAMA ÇALIŞMALARI ARTTIRILDI
43 yaşındaki Halit Yukay’ı bulmak için denizden ve havadan yürütülen arama çalışmaları devam ediyor. Özellikle Kapıdağ Yarımadası’ndaki belirli bölgelerde ve Manastır Koyu’nda arama faaliyetleri yoğunlaştırıldı. Gece geç saatlere kadar süren çalışmalarda Yukay’a ait herhangi bir izle karşılaşılmadı.
DENİZDEN VE HAVADAN ARAMA YÜRÜTÜLÜYOR
Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, arama çalışmalarına dair yaptığı açıklamada, “4 Ağustos 2025’te Marmara Adası açıklarında meydana gelen tekne kazasında kaybolan Halit Yukay’ın aranması için Sahil Güvenlik’e ait 1 uçak, 1 helikopter, 2 dalış timi ve 6 yüzer gemi görevde” ifadelerini kullandı.
DALGIÇLAR ÜÇ DALIŞ YAPTI
Balıkesir Valiliği’nin sosyal medya hesaplarından arama çalışmalarına dair paylaşılan görüntülerde, Sahil Güvenlik ekiplerinin su altındaki arama faaliyetleri yer aldı. Dalgıçların Marmara Adası çevresinde üç farklı dalış gerçekleştirdiği belirtildi.
BALIKÇILAR DESTEK VERİYOR
Bölgedeki balıkçılar da, arama faaliyetlerine destek vermek amacıyla kıyılardaki kayalıklarda arama yapıyor.
YALOVA’DAN AYRILIŞ ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
Ayrıca, Halit Yukay’ın teknesiyle Yalova’dan çıkış yaptığı anlara dair güvenlik kamera görüntüleri de gün yüzüne çıktı. Görüntülerde Yukay’ın limandan ayrılması anları yer aldı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Türkiye’de terörle mücadelede yeni bir toplumsal bilinç oluşturmak ve dayanışma sürecini başlatmak için “Terörsüz Türkiye İçin Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları” etkinlikleri düzenleyeceğini duyurdu. Bu etkinlikler, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin liderliğinde “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temasıyla gerçekleştirilecek.
“9 BÖLGE, 81 İL” İFADESİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR
MHP’nin resmi web sitesi üzerinden yapılan açıklamada, etkinliklerin “9 bölge, 81 il” kavramı çerçevesinde düzenleneceği belirtildi. Bu ifadenin sosyal medyada ilgi çekmesi, kamuoyunda çeşitli yorumlar ve tartışmalar yarattı.
AÇIKLAMA YAPILDI
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “9 bölge” ifadesiyle ilgili detaylı bir açıklama yaparak, bu sayının Türk tarihi ve partinin yapısındaki sembolik önemini vurguladı. Büyükataman, Türk mitolojisinde bazı sayıların kutsal özellik taşıdığını belirterek, “Dokuz sayısı da bunlardan biridir. MHP için docuz sayısı çok anlamlıdır. Kurucu liderimiz Alparslan Türkeş’in tanımladığı milli doktrin 9 Işık’tır. Sayın Bahçeli, bu ilkeler doğrultusunda mücadelesini sürdürmektedir.” ifadelerine yer verdi.
“PARTİMİZİN HEDEF GÖSTERİLMESİ…”
Büyükataman, geçmişte partinin pek çok bölge toplantısını “9 bölge” sistemine göre düzenlediğini hatırlattı. Sosyal medyada bazı çevrelerin “bölgesel ayrıştırma” suçlamalarıyla yönelttiği eleştirileri reddeden Büyükataman, “Dokuz sayısı üzerinden partimizin hedef gösterilmesi ahlaksız bir karalama kampanyasıdır. Emperyalizmin bir aracı haline gelen sosyal medya yazarlarının iddiaları ruh hastalığıdır. Bu kişilerin yazıları cehalet ve hainlikle doludur.” şeklinde konuştu.
Ekim 2024’TE YENİ BİR DÖNEM
MHP lideri Devlet Bahçeli, Ekim 2024’te “Terörsüz Türkiye” süreci için yeni bir siyasi ve toplumsal seferberlik çağrısında bulundu. PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili atılan adımlar ve devlet-millet bütünlüğü çerçevesindeki çağrılar, MHP’nin bu yeni girişimiyle sahaya taşınacak. Türkiye’nin çeşitli illerinde görülen “9 bölge, 81 il” sloganı, partinin milli birlik amacını sahaya yansıtma çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
İşte İsmet Büyükataman’ın o paylaşımı;
9 IŞIK DOKTRİNİ NEDİR?
9 Işık Doktrini, 1965 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin (CKMP) ardından 1969 yılından itibaren Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) programının temelini oluşturur. Türkeş, bu tezini başta kapitalizm, liberalizm ve komünizm olmak üzere yabancı doktrinlere karşı, bağımsız Türk devletini korumak için millî bir görüş etrafında birleşme amacıyla ortaya koymuştur.
03:49
News
