Orta Vadeli Program çerçevesinde Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES), Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) dönüştürülmesi hedefleniyor. Çalışanlar ve işverenler tarafından yapılacak kesintilerle yürütülecek olan bu sistem, emeklilere ek gelir sağlamayı amaçlıyor.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi, emekli aylıklarının düşme eğiliminde olduğunu ifade ederek, “Emeklilerin yaşam standartlarının korunması, sosyal güvenlik sistemindeki değişiklikler sebebiyle yalnızca emekli aylıklarıyla mümkün olmayabiliyor. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, mevcut emeklilik sistemini destekleyen bir tasarruf programı olarak işlev görecek” şeklinde açıklama yaptı.
KADINLAR İÇİN 58, ERKEKLER İÇİN 60 YAŞ
Yeni sistemde, katılımın zorunlu olacağı ve çalışanların ödedikleri primleri kullanabilmeleri için en az 10 yıl boyunca sistemde kalmaları gerekecek. Emeklilik yaşı ise kadınlar için 58, erkekler için 60 olarak belirlenecek.
DEVLET KATKISI YÜZDE 30 OLACAK
Çalışanlar ve işverenler tarafından yapılacak kesintilere yüzde 30 oranında devlet katkısı da eklenecek. Daha önceki programda yüzde 3 olarak öngörülen kesinti oranı için ise yeni düzenlemede henüz net bir rakam açıklanmadı.
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ 2026’DA UYGULANACAK
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin 2026 yılının ikinci çeyreğinde hayata geçirilmesi planlanıyor.
Türkiye’nin hazır giyim sektörü, artan maliyetler ve Uzakdoğu ile bazı segmentlerde yaşanan fiyat farklılıkları nedeniyle global pazarda önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Son örneklerden biri, ABD merkezli VF Corporation’ın ünlü markası The North Face ile ilgili. Şirket, uzun yıllar boyunca tedarikçisi olan Gelişim Tekstil’den alımlarını büyük bir oranda azaltma kararı aldı. The North Face’in dünya genelindeki en büyük üreticisi konumundaki Gelişim Tekstil, artık markadan yalnızca 4-5 milyon Euro’luk sipariş alabilecek.
Gelişim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı, şirketin geçmiş performansı ve gelecek hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu. “En büyük müşterimiz VF Corporation’dı. The North Face, Vans, Timberland ve diğer tanınmış markalara üretim yapıyoruz. Ancak geçtiğimiz yıl aldıkları karar ile Bangladeş ve Vietnam’a yöneliyorlar. Yaklaşık 30 milyon Euro olan üretimimizin büyük kısmı gidecek, geriye kalan 4 milyon adet ürünün sadece 400-500 bin adedi bize kalacak,” dedi.
Çorlu’ya Yapılan Bağış
Gelişim Tekstil Yönetim Kurulu yetkilileri, şirketin süreçleri ve sektörün mevcut durumu hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Türkiye’de Maliyetler Üst Düzeyde
Şirket, İstanbul, Adıyaman ve Çorlu’daki tesisleri ile modern üretim yapısına sahip. İplikten kumaş ve hazır giyime kadar tüm süreçleri entegre bir şekilde yürütmekte. 2022’de 90 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini vurgulayan Akçay, 2023 ve 2024 yıllarında cironun 50-60 milyon dolara gerilemesini beklediklerini açıkladı. Bunun başlıca nedenleri arasında artan maliyetler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar yer alıyor.
Şirketin Geleceği Belirsiz
Gelecekte iş gücü kayıpları yaşanabileceğine dikkati çeken Akçay, mevcut çalışan sayısının yarı yarıya düşebileceğini ifade etti. Şirket, son yıllarda önemli yatırımlar yapmış olsa da, mevcut şartlar altında gelecekte daha fazla üretim kaybı olabileceğini öngörüyor.
Afrika’dan Gelen Rekabet
Mustafa Akçay, Uzakdoğu’nun yanı sıra Afrika’nın da pazara ciddi bir rakip olarak girdiğini belirtti. “Kenya’da 2,8 dolara üretilen bir ürün, bizim 5,10 Euro olarak fiyatlandırdığımız bir ürünle rekabet edemiyor,” dedi.
Üretim Kayıpları Bekleniyor
Artan maliyetlerin sektörü olumsuz etkilediğini vurgulayan Akçay, “Kur ve enflasyon dengelenmediği sürece sürdürülebilir bir üretim yapılamaz,” ifadesini kullandı.
Yerli Markalarda Zorluklar
Gelişim Tekstil Başkan Yardımcısı, yerli markalar ile uzun süreli iş birliği yapmanın zorlaştığını belirtti. “Vade süreleri çok kısa ve miktarlar düşük. Türkiye’de belirli markalarla üretim yapmaya başladık, fakat vadeler 180 günü buluyor,” şeklinde konuştu.
Hükümetin önümüzdeki üç yıla yön verecek Orta Vadeli Programı açıklandı. Programda enflasyon tahmini %28,5 olarak belirlendi. Bu durum, emekli ve memur maaşlarına yapılacak zam oranlarının hesaplanmaya başlamasına yol açtı.
Özellikle Ocak 2026’da maaşlara yapılacak artış, birçok kişi için merak konusu oldu.
Sosyal Güvenlik Uzmanı, yılbaşında memur ve emeklilerin alacağı zam ile ilgili bir hesaplama yapabildiklerini belirtti.
İLK 6 AYIN ENFLASYON VERİLERİ
2025’in ilk altı ayında %16,67 oranında bir artışın maaşlara yansıdığını hatırlatan uzman, Temmuz ve Ağustos aylarındaki enflasyon ortalamasının %4,14 olduğunu açıkladı. Kalan dört ayın verileri beklenirken, açıklanan Orta Vadeli Program, Ocak 2026 zamları için önemli bir gösterge oluşturuyor.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI NE KADAR OLACAK?
2025 yılı için Merkez Bankası’nın en düşük hedefi %25-29 aralığında belirlenmişken, Orta Vadeli Program’da açıklanan %28,5 oranına göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı %10,14 olarak hesaplanıyor. Bu durumda, en düşük emekli maaşının 16.881 liradan 18.592 liraya yükselebileceği öngörülüyor.
MEMUR VE MEMUR EMEKLİSİ İÇİN HESAPLAMA
Memurlar ve memur emeklilerinin maaş hesaplamasında enflasyon farkının yanı sıra toplu sözleşme zammı da dikkate alınıyor.
Burada, 8. dönem toplu sözleşmesinde 2026’nın ilk döneminde %11 artış ve 1.000 lira taban maaş zammının bulunduğu belirtildi. Ayrıca, 2025’ten gelen %5’lik ek artış da hesaplamalara dahil ediliyor. Enflasyon farkı %28,5 üzerinden değerlendirildiğinde 4,90, %11’lik artışla birlikte toplamda %16,44 olacağı ifade edildi.
Bu hesaplamaya göre, en düşük memur emeklisi maaşının 22.672 liradan 27.399 liraya yükselebileceği bekleniyor. Bekar memurlar için en düşük maaşın 46.709 liradan 55.388 liraya, evli memurlar için ise 50.502 liradan 59.804 liraya çıkması öngörülüyor.
GÖZLER OCAK 2026’DA
Milyonlarca emekli ve memur için kritik tarih Ocak 2026. Orta Vadeli Program’da belirtilen enflasyon hedefi, zam oranlarını şekillendirecek; kesin rakamlar ise yıl sonundaki enflasyon verilerinin ardından netleşecek.
Uzmanlar, Orta Vadeli Program’ın emekli ve memur maaşları için bir kılavuz sunduğunu vurguluyor.
2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) geçtiğimiz günlerde duyuruldu. Programda çalışma hayatına yönelik önemli değişikliklere dair bilgiler paylaşıldı.
OVP kapsamındaki açıklamalarda, “İş-yaşam uyumunun ve çalışan verimliliğinin artırılması amacıyla çalışma günleri ayarlaması için pilot uygulama gerçekleştirilecek” ifadeleri yer aldı.
Bu açıklama, haftada 4 gün çalışma modelinin gündeme gelebileceği şeklinde değerlendirildi. Uygulamanın 2026 yılına kadar tamamlanması ve başlangıçta belirli kamu ve özel sektördeki kuruluşlarda test edilmesi planlanıyor.
Pilot uygulamanın başarılı olması durumunda, hem kamu hem de özel sektörde genişletilmesi hedefleniyor. Bu programın temel amacı, çalışanların iş ve özel yaşam dengesini koruyarak verimliliği artırmak ve motivasyonu yükseltmektir.
DÜNYA GENELİNDE 4 GÜN ÇALIŞMA MODELİ UYGULANIYOR
Kısa çalışma süreleri dünya genelinde giderek daha fazla benimseniyor. Polonya, 1 Temmuz 2025 itibarıyla haftada dört gün 32 saat çalışan veya beş gün 35 saat çalışan yeni bir modele geçiş yapacak.
İzlanda, Belçika, İspanya ve Japonya gibi ülkelerde farklı şekillerde daha kısa çalışma haftaları uygulanmıştır. Almanya’da, 2024 yılında 45 şirket dört günlük çalışma düzenine geçiş yaptı. Birleşik Krallık’ta ise 2023 yılında yapılan bir pilot uygulamada, dört gün çalışmanın çalışan memnuniyetini artırdığı, verimlilikte ise kayda değer bir düşüş yaşanmadığı gözlemlendi.
İsrail, son 24 saatte beş farklı ülkede gerçekleştirdiği saldırılarla gündemde. Saldırılan ülkeler arasında Suriye, Tunus, Katar, Lübnan ve açık denizler yer aldı.
SURİYE’DE ASKERİ NOKTALAR HEDEF ALINDI
İlk olarak Suriye’ye düzenlenen saldırılarda, Humus’taki hava savunma birliği, Lazkiye’deki füze ve mühimmat depoları ile Palmira’daki radar üniteleri hedef alındı.
TUNUS AÇIKLARINDA FİLOYA İHA SALDIRISI
9 Eylül sabahı, Tunus açıklarında Küresel Sumud Filosu’na ait bir gemi İHA saldırısına uğradı. Filonun lider gemisi ‘Family Boat’ hasar alırken, gemide ilaç, bebek maması ve gıda gibi acil ihtiyaç malzemeleri bulunduğu öğrenildi.
KATAR’DA HÜKÜMET TOPLANTISI HEDEFTE
Aynı gün, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen Hamas liderlerinin katıldığı bir toplantıya yönelik bir saldırı oldu. Saldırıda Hamas yetkililerinin hedef alındığı bildirildi. Ayrıca, El Udeyd Hava Üssü yakınlarındaki Hamas ofisi de saldırıya maruz kaldı.
LÜBNAN’DA HİZBULLAH HEDEF ALINDI
8 Eylül’de, İsrail uçakları Lübnan’ın doğu ve güney bölgelerinde Hizbullah’a bağlı “Rıdvan” yapılanmasını hedef aldı. Bekaa Vadisi’ndeki kamplar ve cephanelikler yoğun bombardımana tutuldu.
İSRAİL’DEN YENİ TEHDİT
Yapılan saldırıların ardından, İsrail Savunma Bakanı, Hamas’ın tüm esirleri serbest bırakmaması ve silahsızlanmayı kabul etmemesi durumunda Gazze kentine ağır saldırılar düzenleneceğini açıkladı.
SALDIRILARDAN SONRA YÜKSEK BİNALARA SALDIRILAR
Tel Aviv yönetimi, Gazze’de yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı yüksek katlı binalara hava saldırıları düzenlemeye başladı. Bu saldırılar sonucu, Gazze kentinde birçok yüksek katlı bina yıkıldı. Filistinli kaynaklara göre, bu saldırılarda 4 binden fazla kişi evsiz kaldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yaptığı saldırılarda en az 64 bin 605 Filistinli yaşamını yitirdi, 163 bin 319 kişi ise yaralandı.
13:06
News
