2016 yılında reklamcı Emre Yetkin ile hayatını birleştiren Burcu Biricik, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Luna isimli kızıyla ilk kez anne olmanın mutluluğunu yaşadı.
Habertürk’ün haberine göre; Burcu Biricik ve Emre Yetkin, kızı Luna ile birlikte Marmaris’te tatil yapıyorlar.
Burcu Biricik ve Emre Yetkin, Bozburun’da bir plajda kızlarıyla görüntülenerek keyifli anlar yaşadılar.
Bebeğini denizle buluşturan Burcu Biricik, bir yaşındaki kızıyla oyun oynayarak suda eğlenceli vakit geçirdi.
Burcu Biricik, kızıyla olan keyifli anlarını öpmekten de geri kalmadı. Anne ve kızın mutluluk dolu anları kameralarla ölümsüzleşti.
Temmuz ayında ekonomik güven endeksi aylık bazda %0,4 azalarak 96,3 seviyesine geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ait ekonomik güven endeksi verilerini yayımladı.
Buna göre, endeks haziran ayında 96,7 iken temmuzda %0,4’lük bir düşüşle 96,3 değerine düştü. Tüketici güven endeksi ise temmuzda aylık bazda %1,38 azalışla 83,5 seviyesine indi.
Bu dönemde reel kesim güven endeksi %0,5 artış göstererek 98,9 olarak kaydedildi.
Hizmet sektörü güven endeksi ise %0,8 azalarak 110 değerini aldı.
Perakende ticaret sektörü güven endeksi %0,5 düşüşle 107,9 seviyesine inerken, inşaat sektörü güven endeksi %2,2 artışla 88,8’e yükseldi.
Ekonomik güven endeksinin son beş yıl içindeki aylık verileri şu şekildedir:
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde incir fiyatları dikkat çekiyor. Bir adet incir 25 liradan satılırken, kilosu 250 lira olarak belirlenmiş. İncir satıcısı İbrahim Cinli, “Kilosu 250 liradan incir satıyorum, ancak alıcı bulmakta zorlanıyorum. Vatandaş tek bir incir istiyor ve o şekilde satmak zorunda kalıyorum.” diyerek durumu özetliyor.
Alım gücü düşük olan pek çok vatandaş, yüksek fiyatlardan dolayı yalnızca bir adet incir satın alabiliyor. İncir almaya gelen bir müşteri, “Bu fiyatlar iki ekmek parası. Yiyemem, sadece bir tane alacağım.” diyerek yaşadığı zorluğu ifade ediyor.
Kilosu 250 TL
İbrahim Cinli, seyyar tablada incir sattığını ve fiyatların yüksek olduğunu belirtiyor. “Ben Kadirli’de seyyar satıcıyım. Kilosu 250 liradan incir satıyorum ama alıcı bulamıyorum. 1 kilo baklava 600 lira, 1 kilo incir ise 250 lira. İnsanlar birer birer almak zorunda kalıyor.” diyerek pazardaki durumun zor olduğunu dile getiriyor.
Bir başka müşteri ise durumu şöyle aktarıyor: “Yiyen de pişman, yemeyen de pişman. Fiyatlar çok yüksek, ben sadece bir tane alacağım. Geçenlerde üç tane şeftali aldım, 75 lira ödedim ve çocuklarla paylaştım.” Başka bir vatandaş ise, “Fiyatlar biraz pahalı, eğer 200 lira civarında olsaydı daha makul olurdu. Bir tanesi 25 liraya geliyor.” şeklinde konuşuyor.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Altunhisar ilçe pazarının ardından Bor ilçesinde bulunan Bor Salı Pazarı’nda bir araya gelerek esnaf ve vatandaşların sorunlarına kulak verdi. Bir esnaf, alım gücünün önemli ölçüde düştüğünü vurgulayarak şöyle konuştu:
“Vatandaş fiyatları soruyor ancak alım yapmıyor. Alanlar bile genellikle yarım kilo alıyor. Eğer hep kâr etsek ne olacak? Artık esnafın adını bile unuttu insanlar. Bulgurun kilosu 40 lirayı geçti. Müşteri geliyor ve ‘yarım kilo bulgur ver’ diye istekte bulunuyor. Gerçekten utanıyorum, bu yüzden biraz daha fazla vermek zorunda kalıyorum.”
Başka bir esnaf ise karşılaştıkları zorlukları şu şekilde ifade etti:
“Pazarda bile artık kredi kartı soruluyor. Müşteriler ‘kartın var mı?’ diye soruyor. Ben de ‘yok’ diyorum ama herkesin cebinden kart çıkıyor. Mecbur kalıyorlar. Kartla alışveriş yapıldığı doğru ama borçların nasıl ödeneceği konusunda kimse bir şey bilmiyor.”
Gürer, esnafın sorunlarını dinledikten sonra şunları belirtti:
“Ekonomi, saraylardan değil, halkın pazardan eve ne alabileceğiyle değerlendirilmeli. Pazarcı feryat ediyor, ancak vatandaş sadece izlemekle yetiniyor. Gıda enflasyonu insanları zorluyor ve esnafı sıkıntıya sokuyor. Artık insanlar yarım kilo alıyor ve onu da kredi kartıyla satın almaya çalışıyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Zirai don olayı nedeniyle bu yıl dalda meyve yok. Diğer illerden gelen ürünlerin fiyatları, nakliye ve diğer masraflarla birlikte artıyor. Hem esnafın hem de vatandaşın yüzü gülmüyor. Kıt kanaat bir yaşam sürdürülüyor.”
20 yaş ve daha büyük araç sahibi olan vatandaşlar için dikkat çekici bir düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, 20 yaşındaki ve üzerindeki araç sahiplerinin, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödemeden yerli üretim sıfır araç alabilmelerini sağlayan bir kanun teklifini meclise iletti.
ÇEVRESEL VE EKONOMİK YARARLAR
Milletvekili Şevkin, sunulan teklifin amacının çevreye zarar veren eski araçların trafikten çekilmesi olduğunu ifade etti. Mevcut teklife göre, 20 yaş ve üzerindeki araçlarını hurdaya ayıran vatandaşlara, yerli üretim yeni bir araç alırken ÖTV muafiyeti sağlanacak. Bu düzenlemenin, çevre dostu araç kullanımını teşvik etmesi ve yerli otomotiv sanayisini desteklemesi hedefleniyor.
Ayrıca, eski araçların geri dönüştürülmesiyle, atık malzemelerin yeniden değerlendirilmesi ve yeni iş fırsatlarının ortaya çıkması bekleniyor. Bu yönüyle teklif, çevreci politikaların yanı sıra ekonomik sürdürülebilirliğe de katkıda bulunmayı amaçlıyor.
KOMİSYON GÖRÜŞMELERİ BAŞLAYACAK
Teklifin TBMM komisyonlarında görüşülmesi planlanıyor. Eğer düzenleme onaylanırsa, yüz binlerce araç sahibine ÖTV’siz yerli araç alım imkanı doğmuş olacak. Bu yasa teklifi, Türkiye’nin döngüsel ekonomi hedefleri ile de uyumlu bir adım olarak öne çıkıyor.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, 20 yaş ve üzerindeki araç sahiplerine yeni yerli araç almalarında ÖTV muafiyeti sağlayan yasa teklifiyle ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Sunduğumuz kanun teklifi, çevreye ve ekonomiye zarar veren eski araçların kullanımını azaltmayı, çevre dostu yeni yerli araçların temin edilmesini hedefliyor. 20 yaş ve üstü araç sahiplerine yeni yerli araç alımında ÖTV muafiyeti sağlanması, eski ve yüksek emisyonlu araçların trafikten çekilmesine, çevre kirliliğinin azaltılmasına, trafik güvenliğinin artırılmasına ve yerli araç üretiminin teşvik edilmesine katkı sunacaktır.”
Geri dönüşüm uygulamalarının teşvik edilmesi, atık malzemelerin ekonomiye kazandırılması, ekonomik kaynakların daha verimli kullanılmasına ve yeni iş alanlarının oluşturulmasına olanak tanıyacaktır. Sunmuş olduğumuz yasa teklifi ile döngüsel ekonomi modelinin gelişimine katkıda bulunmak, atıkların yeniden değerlendirilmesini sağlamak ve ekonomik döngünün sürekliliğini garantilemek amaçlanmaktadır. Türkiye’de çevresel ve ekonomik açıdan önemli faydalar sağlayacak bir düzenleme yapılması ve bu düzenlemenin etkili bir biçimde uygulanması, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşma hedeflerimize önemli katkılar sunacaktır.
03:49
News
