Şanlıurfa’da 16 Yaşındaki Kızın Eli Salça Makinesine Sıkıştı
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde ailesine yardım ettiği sırada 16 yaşındaki Ayşenur K.’nin eli bir salça makinesine kapıldı. Olayın ardından sağlık ekipleri hızla müdahale ederek genç kızı hastaneye sevk etti.
Çabuk Müdahaleyle Uzuv Kaybı Önledi
Acil serviste yapılan ilk müdahalelerin ardından cerrahî ekip tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucu uzuv kaybı riski ortadan kaldırıldı.
Kopan Parmaklar Üç Saatlik Operasyonla Yeniden Birleştirildi
Ezilme nedeniyle damarları hasar gören parmaklar, yaklaşık üç saat süren cerrahi girişimle dikildi ve yeniden işlev kazanmaları hedeflendi.
Göztepe’nin Genç Forveti İbrahim Sabra Beşiktaş Karşısında Göz Kamaştırdı
Göztepe, genç yetenekleri sahaya çıkarma politikasını sürdürüyor. Yaz transfer döneminde Romulo ve Emersonn gibi isimleri yüksek bedellerle elden çıkaran İzmir ekibi, 2005 doğumlu Ürdünlü forvet İbrahim Sabra’yı kısa sürede dikkat çeken isimlerden biri haline getirdi.
İbrahim Sabra, Beşiktaş maçında röveşata golüyle öne çıktı.
Maçta Etkili Giriş
Genç oyuncu, sezonun ilk haftalarında ilk 11’de yer almazken maçlarda sonradan oyuna girerek süre buldu. Beşiktaş karşılaşmasında 84. dakikada oyuna dahil olan Sabra, kısa süre içinde golünü atarak takımının skor katkısı yapan isimleri arasına girdi. Rakip savunmayı şaşırtan hareketi ve hızlı bitirişi medyanın ilgisini çekti.
Transfer ve Maliyet
Sabra, Ürdün’ün Al Wehdat kulübünden transfer edildi ve bonservis bedeli olarak yaklaşık 150 bin Euro ödendi. Göztepe, düşük maliyetli transferlerle oyuncuları geliştirip ilerleyen dönemlerde iyi bir gelir elde etme stratejisini sürdürüyor.
Teknik Heyet ve Taraftarın Beklentisi
Bulgar teknik direktörün genç oyuncuya daha fazla süre verebileceği belirtiliyor. Sabra’nın maç içindeki coşkusu ve mücadeleci tavrı, hem teknik ekibin hem de taraftarların olumlu tepkisini aldı; bu durum ilerleyen haftalarda forma şansını artırabilir.
Gelecek Planları
Kulüp, Sabra’nın gelişimini yakından takip ederek birkaç sezon içinde değerini yükseltmeyi ve doğru zamanda bonservisle satış yapmayı hedefliyor. İbrahim Sabra’nın kısa süre içinde gösterdiği performans, bu planların hızlanmasına katkı sağlayabilir.
Mehmet Dinçerler ile Selver Mira Atagül Bebek’te Birlikte Görüntülendi
İş insanı Mehmet Dinçerler ile model Selver Mira Atagül, Bebek sahilinde el ele yürürken kameralara takıldı. Rahat görünümleri ve samimi halleri, çiftle ilgili dikkatleri yeniden üzerine çekti.
Görüntüler İlişki İddialarını Güçlendirdi
Çekilen karelerde iki ismin sohbet ederek yürüdüğü ve zaman zaman gülümsedikleri görüldü. Bu görüntüler, ikilinin yakın ilişki yaşadığı yönündeki iddiaları güçlendirdi.
Dinçerler’in Geçmiş Evliliğine Kısa Bir Bakış
Mehmet Dinçerler’in 2022’de evlendiği ve kısa süreli süren bir evliliği olduğu biliniyor. Yeni görüntüler, kamuoyunun Dinçerler’in özel yaşamına yeniden ilgi göstermesine neden oldu.
Her iki isim de henüz ilişkileri hakkında resmi bir açıklama yapmadı; ancak Bebek’te yakalanan samimi anlar, magazin gündeminde geniş yer buldu.
Palamut Bereketi: Kıyı Balıkçıları Ağları Dolu Döndü
Kıyı balıkçıları 10 metre uzunluğundaki küçük teknelerle açıldıkları denizden palamutla dolu ağlarla limana döndü. Sezonun başlamasından bu yana ilk kez bu denli yoğun bir av yaşandı.
Avın detayları ve satış
1 Eylül’de açılan av sezonunda, ağlara takılan palamutlar balıkçılara yüz güldürdü. Getirilen palamutlar açık artırma usulüyle satışa çıkarıldı ve tezgâhlarda tanesi 400 liradan alıcı buldu.
Kooperatif verileri ve beklenti
Yerel kooperatif kayıtlarına göre, limana yaklaşık 450 kasa palamut getirildi. Yetkililer, deniz suyunun soğumasıyla palamut avcılığının daha da artmasını beklediklerini belirtti.
Öne çıkan noktalar
Tekne tipi: Kıyı balıkçılarının kullandığı 10 metre uzunluğunda küçük tekneler
Av sezonu başlangıcı: 1 Eylül
Getirilen miktar: Yaklaşık 450 kasa
Satış yöntemi: Açık artırma
Tezgâh fiyatı: Tanesi 400 TL
Beklenti: Deniz suyunun soğumasıyla av miktarının artması
Yoğun av sayesinde hem balıkçılar hem de yerel pazar hareketlendi; önümüzdeki günlerde palamut tüketiminde ve satışlarında canlılık sürmesi öngörülüyor.
Sektör verilerine göre, ocak–ağustos döneminde serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı yüzde 0,3 artışla 18,5 milyar dolara ulaştı. Kilogram başına ortalama ihracat fiyatları 8 dolarla tarihi bir seviyeye çıkarken, dolar bazında yüzde 7,7 artan fiyatlar tonajda yüzde 6,9’luk daralmayı dengeledi.
Ağustos ayında kilogram başına ihracat birim fiyatı 8,3 dolarla yılın en yüksek düzeyine gelirken, miktarda yüzde 12,3’lük daralma nedeniyle aylık bazda makine ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 geriledi. Buna karşın son 12 aylık dönemde ihracat 28,3 milyar dolar civarında seyrederek genel anlamda bir gerileme göstermedi.
Başlıca Pazar ve Alt Sektör Performansları
Almanya’ya yapılan makine ihracatı son aylarda toparlanma göstererek ağustosta yüzde 6,6 artışla, ocak–ağustos döneminde 2 milyar doları aştı. ABD pazarında ağustosta yüzde 10,2 düşüş görülse de ocak–ağustos toplamında ABD’ye ihracat yüzde 2 artışla pozitif kaldı.
Romanya, Fas ve Ukrayna gibi geleneksel büyük pazarlar arasında yer almayan alternatif pazarlarda ise iki haneli oranlarda artışlar kaydedildi.
Ağustosta en hızlı yükselen alt sektörler: deri işleme makineleri ve ambalaj makineleri.
Ağustosta en büyük düşüş gösteren alt sektörler: ısıtıcılar ve fırınlar ile yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri.
Ocak–ağustos döneminin en büyük ihracat kalemleri: evsel ve endüstriyel soğutma makineleri (yüzde 1,8 artış) ile içten yanmalı motorlar ve aksamları (yüzde 5,8 artış).
İhracattaki Birim Fiyatlar Tarihi Zirvede
Sektör temsilcileri, ihracat birim fiyatlarındaki artışın fiyat üzerinden büyümeyi desteklediğine dikkat çekiyor. Tarifeler ve ticari mekanizmalardaki karmaşa kısa vadede küresel talep ritmini etkilerken, teknoloji yoğun ürünlerde yeni rekabet koşullarının belirdiği vurgulanıyor.
Bu koşullar altında, üreticilerin ve tedarik zincirlerinin daha düşük riskli pazar arayışına yöneldiği; Türkiye’nin otomasyona ve tesisleşmeye uygun üretim çeşitliliği, hızlı teslimat kapasitesi ve nitelikli servis imkanlarıyla avantaj yakalayabileceği ifade ediliyor. Kısa vadede operasyonel çeviklikle siparişleri konsolide etmek, orta vadede ise pazar çeşitliliği ve teknoloji yoğun ürünlere talebi yükseltmek öncelikler arasında gösteriliyor.
Sektördeki AR-GE altyapısının güçlendiğine de dikkat çekiliyor: 169 AR-GE merkezi ile makine sanayii, teknoloji yatırımlarında artış gösteren bir profil sergiliyor; bu da birim fiyatlardaki yükselişle paralel yorumlanıyor.
Avrupa Teknoloji Yoğun Üretime Dönüyor
Avrupa’da tedarik güvenliği ve teknolojik egemenlik endişeleri nedeniyle üretimde bilgi-yoğun yaklaşımdan teknoloji-yoğun üretime doğru bir kayma gözleniyor. Bu dönüşüm, Türkiye için entegre üretim ve kalite standartları üzerinden stratejik iş birliği fırsatları doğuruyor.
Avrupalı firmaların tedarik zincirlerine ilişkin riskleri azaltma arayışı, Türkiye gibi sanayi altyapısı ve nitelikli iş gücü sunan ülkeleri daha çekici kılıyor. Bu bağlamda yerli kapasitenin artırılması, AR-GE ve üretim verimliliği yatırımlarının sürdürülmesi öncelikli görülüyor.
AB’nin Stratejik Yönelimleri ve İç Dinamikler
Avrupa Birliği’nin enerji bağımlılığını azaltma ve savunma kapasitesini güçlendirme odaklı stratejik hamleleri, bölgesel sanayi politikalarını yeniden şekillendiriyor. Türkiye’nin ihracat ortamında görülen gelişmeler, bu yeni ticari dinamiklerden olumlu etkilenme potansiyeli taşıyor.
Makine sanayine dair makro göstergeler de karışık bir tablo çiziyor: GSYH ikinci çeyrek tahminleri sanayide yüzde 6,1 büyümeyi işaret ederken, kapasite kullanım oranları makine sanayinde yüzde 66,4’e kadar gerilemiş durumda. İmalat sanayinde kapasite kullanımının genel ortalaması yüzde 73,5’e düşmüş bulunuyor. Sabit sermaye yatırımlarında ise yüzde 8,8’lik bir artış gözlemleniyor.
Yılın ilk 7 ayında toplam üretim yüzde 5,6 azaldı ve tüm sanayi kolları içinde en fazla daralma makine imalatında yaşandı. ÜFE’de ise imalat sanayinde ilk 6 ayda aylık ortalama yüzde 2,8 artış gözlenirken, makine sektöründe bu oran yüzde 13,4’e ulaştı.
Bu veriler ışığında, sektörün dayanıklılığını koruyabilmesi için seçici para ve kredi politikalarıyla yerli üretimin sürdürülebilir finansmanına yönelik özel tedbirlerin önem kazandığı belirtiliyor. İç talebin toparlanması ve dış pazarlardaki iyileşme, makine sanayisini yeniden kalıcı büyüme rotasına sokmak için zaman gerektirebilir; bu yüzden ihracat gelirleri ve finansman koşullarına yönelik sektörel destekler acil addediliyor.
Genel değerlendirme: Birim fiyatlardaki artış sektör gelirlerini desteklerken, miktar bazlı daralma dikkatle izlenmeli; pazar çeşitlendirmesi, teknoloji yatırımları ve finansal desteklerle sürdürülebilir büyüme sağlanabilir.