40,7828$% 0,51
47,3347€% 0,57
54,9362£% 0,60
4.381,21%0,14
3.342,70%0,01
10.967,45%-0,64
12 Ağustos 2025 Salı
İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki 4. Levent Emniyet Evleri Mahallesi’nde dün saat 13.00 sularında şüpheli bir ölüm olayı meydana geldi. Bakırköy Florya’da özel bir hastanede Acil Tıp Uzmanı olarak görev yapan 35 yaşındaki doktorun meslektaşları, kendisinden bir süre haber alamayınca endişelendi.
Endişelenen meslektaşları, doktorun yaşadığı rezidansa geldi. Kapı açılmayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdiler. Çilingir yardımıyla eve giren polis ve arkadaşları, onu yatak odasında kolunda serum takılı bir şekilde hareketsiz buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk kontrollerde doktorun hayatını kaybettiği belirlendi.
Ölmeden önce, “Daha önce intihar edecektim. Farklı sebeplerden dolayı intiharımı erteledim” yazdığı bildirilen bir nota ulaşıldı. Notunda kimseyi suçlamadığını belirttiği öğrenildi; intihar notu incelenmesi için kriminal laboratuvara gönderildi.
Bununla birlikte, hayatını kaybeden doktorun bir dönem Türkiye Kadın Basketbol Milli Takımı’nın doktorluğunu yaptığı öğrenildi. Ölüm haberini alan meslektaşları ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Doktorun kesin ölüm nedeni, yapılacak incelemelerin ardından netlik kazanacak.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı, Konya’nın bir deprem şehri olmadığını ifade eden algının yanlış olduğunu belirtti. Kentte birçok aktif fayın bulunduğunu ve bunların deprem açısından ciddi tehditler oluşturduğunu açıkladı.
Aktif fayları yerbilimciler olarak iki kategoriye ayırdıklarını açıklayan Başkan, en önemlisi bölgesel faylar olduğunu vurguladı. Bu fayların, Konya’ya uzanan veya komşu illerden geçen, yüksek potansiyele sahip olduğunu ve büyük ivmeli depremler üretebileceğini aktardı. Özellikle bu fayların 150 kilometre uzaklıktaki Konya’nın ova zemininde büyük etkilere yol açabileceği öngörülüyor.
Konya’yı tehdit eden faylar arasında Afyon Sultandağları ve Akşehir zonlarına kadar uzanan fayların bulunduğunu belirtti. Bu fayların potansiyeli yüksek olup, geçmişte de depremlere neden olduğu biliniyor. Tuz Gölü Fay Zonu da önemli bir tehdit oluşturmakta ve 6.8 büyüklüğünde depremler üretebilecek potansiyele sahip. Bu fayın etkisi, 150 kilometre mesafedeki Konya’da ciddi hissedilmesi muhtemel.
Ecemiş Fay Zonu’nun da Konya’da etkili olduğu ifade edildi. Bu fay zonu, Kayseri bölgesinden Aksaray’a uzanmakta ve yine potansiyeli yüksek olarak değerlendirilmektedir. Konya’nın sınırları içinde yer alan yerel fayların da 4 ile 5 büyüklüğünde depremler üretebileceği ifade edildi.
Son 15 yılda meydana gelen büyük depremlerin aktif faylarla ilişkili olduğunu belirten Başkan, Konya’nın deprem direnci konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Konya’nın ova zemin yapısının, depremler sırasında zarar görme riskini artırdığını ifade etti ve yapılaşma planlamasının deprem dalgalarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Ünlü komedyen Kathy Griffin, estetik ameliyatları hakkında samimi açıklamalarda bulundu. 64 yaşındaki sanatçı, sosyal medya üzerinden paylaştığı bir videoda, üçüncü kez yüz gerdirme ameliyatı geçirdiğini açıkladı. “Bunun gereksiz olduğunu biliyorum. Kimse benim gösterime genç yüzüm için gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Dinleyicilerin şakalarına odaklanması gerektiğini vurgulayan Kathy Griffin, “Görünüşümle ilgili bir kaygınız olmaması gerekiyor” dedi.
Kathy Griffin’in estetik operasyonları yalnızca yüz gerdirme ile sınırlı kalmadı. Komedyen, gözlerinin köşelerinde yapılan kedi gözü estetiği ile birlikte üst göz ameliyatı ve çene estetiği de geçirdiğini aktardı.
İyileşme sürecinin oldukça zorlu geçtiğini de dile getiren Griffin, “Açık olmak gerekirse, çok acı verici bir süreç” dedi. Diş dolgusu yaptırmanın akıllarında yarattığı algıyı eleştirerek, “O tür acı fena değil!” diyerek durumu mizahi bir dille açıkladı. Ayrıca, tedavi sürecinde “zengin kadınların gittiği bir yere” başvurduğunu belirten komedyen, operasyondan sonraki ilk günleri “berbat” olarak tanımladı.
Kathy Griffin’in estetik sonrası yaptığı paylaşımlar dikkat çekmeye devam ediyor.
Milyonlarca memur ve memur emeklisini doğrudan etkileyen önemli bir çağrı yapıldı. Hükümete, “Memurları ve emeklileri açlığa ve yokluğa mahkum etmeyin” mesajı verildi.
Yaklaşık 4 milyon memur ile 2 milyon emekli için sözleşme görüşmeleri başladı ve bu görüşmelerin ay sonuna kadar sonuçlanması bekleniyor. Bu süreç, toplamda 6 milyon kamu çalışanını ilgilendiriyor.
Görüşmeler devam ederken, memurlar için grev yasağının olması dikkat çekiyor. Eğer bir uzlaşmaya varılamazsa, anlaşmazlık hakem kuruluna taşınacak. Bu hakem kurulu genellikle devlet memurlarından oluştuğu için sendikaların taleplerinin karşılanması zor gözüküyor.
Ayrıca, memurlar ve emekliler için yoksulluk sınırının altında kalan bir ekonomik durum söz konusu. Geçtiğimiz günlerde altı yüz bin kamu işçisini kapsayan sözleşme süreci tamamlandı ve bu işçiler yoksulluk sınırının altında zam aldıkları için tepkili.
Türkiye’de 8 milyon asgari ücretli işçi bulunuyor ve bunların hepsi yoksulluk veya açlık sınırının altında bir yaşam sürdürmekte. Ayrıca, yaklaşık 42 milyon insan Türkiye’de borçlu durumda yaşıyor.
Türkiye, en uzun çalışma sürelerine sahip ikinci ülke konumundadır. Yoksulluk sınırı 86 bin lira, açlık sınırı ise 26 bin lira olarak belirlenmiştir. Tek bir işçinin yaşayabileceği en düşük miktar ise 33 bin lira olarak öngörülüyor. Bu durumda insanlar nasıl geçinecekler?
Hükümetin emekçilerden aldığı payı rant çevrelerine aktardığı karşıt görüşler arasında yer alıyor. Ayrıca, kamu sektöründe grev yasağı olduğu için memurların protesto yapması mümkün değil. Bu nedenle hükümetin sunduğuna rıza göstermeleri bekleniyor. Ancak emekçiler, bu duruma itiraz edeceklerini ve mücadelenin devam edeceğini vurguluyor.
Rekabet Kurumu, ilaç sektörü odaklı teşebbüsler hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde yürütülen soruşturmada sözlü savunma aşamasına geçildiğini duyurdu.
Kurumun açıklamasına göre, sözlü savunma toplantısı 2-3 Eylül 2025 tarihlerinde saat 10.30’da yapılacak.
Toplantıya söz almak amacıyla katılmak isteyen şikayetçi ve üçüncü kişilerin, “Rekabet Kurulu Nezdinde Yapılan Sözlü Savunma Toplantıları Hakkında Tebliğ” çerçevesinde, toplantı konusu ile ilgili menfaat ilişkilerini belirten bilgi ve belgeleri içeren dilekçeleri 26 Ağustos 2025 mesai bitimine kadar Rekabet Kurumuna iletmeleri gerekecek.
Toplantıya dinleyici olarak katılmak isteyenler, etkinliği çevrimiçi olarak takip edebilecek. Bu kişiler, Rekabet Kurumu’nun web sitesindeki yönlendirmelere uygun olarak en geç toplantı saatinden yarım saat önceye kadar katılım formunu doldurmak zorunda.