DOLAR

40,6874$% 0.18

EURO

47,4873% -0.02

STERLİN

54,7466£% 0.03

GRAM ALTIN

4.447,89%0,31

ONS

3.402,14%0,19

BİST100

10.960,32%0,04

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

08 Ağustos 2025 Cuma

DİĞER YAZARLARIMIZ

Ardahan’da durum vahim! 6 hayvanını kaybeden üretici ahırı gösterip isyan etti

Ardahan’da durum vahim! 6 hayvanını kaybeden üretici ahırı gösterip isyan etti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ardahan’ın Göle ilçesinde son üç aydır etkisini sürdüren şap hastalığı, üreticiler üzerinde hem maddi hem de manevi açıdan büyük bir yıkıma sebep oldu. Hayvancılıkla uğraşan Ethem Demir, yaşadığı zorlukları dile getirerek hastalık nedeniyle 6 hayvanını kaybettiğini ve yetkililerin ilgisizliğinden yakındı.

“YETKİLİLERİN DUYARSIZLIĞI”

Demir, Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenerek şu ifadeleri kullandı: “Bu benim 6. hayvanım. İlaç aldım ama hiç fayda görmedim. Çiftçi artık perişan, üreticinin durumu çok kötü, ahırlar boşalmaya başladı. İl Tarım ve İlçe Tarım hiç müdahale etmiyor. Sadece masa başında açıklamalar yapıyorlar. Burada bir hayvan daha ölecek. Çiftçiler çaresizlik içinde ama kimse bu duruma dikkat etmiyor. Bu bir zulümdür. Hayvanseverler nerede? Bu da bir can, bu duruma sessiz kalanların cezasını bulmasını umuyorum.”

“ÜRETİCİ YALNIZ BIRAKILDI”

Yem ve saman fiyatlarının artışına da değinen Demir, üreticilerin tam anlamıyla yalnız bırakıldığını vurguladı: “Yem parası kalmadı, saman parası kalmadı. Banka borçlarımız ödendi, ama nasıl ödeyeceğiz? Tarım Bakanı istifa etmeli. Bunu bu duruma düşüren herkes görevini bırakmalı. Artık vatandaş sokağa dökülecek. Bu bir darbe meselesidir, çiftçinin psikolojisi bozuldu.”

Devamını Oku

Ne altın ne dolar, temmuzun en çok kazandıranı belli oldu

Ne altın ne dolar, temmuzun en çok kazandıranı belli oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye İstatistik Kurumu, temmuz ayının en fazla kazandıran yatırım aracını açıkladı. Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile hesaplandığında %8,75, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile hesaplandığında ise %8,40 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile hesaplandığında; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %3,68, mevduat faizi (brüt) %1,79, Euro %1,47 ve Amerikan Doları %0,17 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağladı. Ancak külçe altın %0,47 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile hesaplandığında ise DİBS %3,34, mevduat faizi (brüt) %1,46 ve Euro %1,15 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağladı; Amerikan Doları %0,16 ve külçe altın %0,79 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

DİBS, üç aylık değerlendirmede Yİ-ÜFE ile hesaplandığında %6,12, TÜFE ile hesaplandığında ise %7,92 oranlarıyla yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Bu süreçte Amerikan Doları, Yİ-ÜFE ile hesaplandığında %1,25 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak öne çıktı. TÜFE ile hesaplandığında ise %0,43 oranında en az reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile hesaplandığında %21,98, TÜFE ile hesaplandığında ise %22,87 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile hesaplandığında %8,92, TÜFE ile hesaplandığında ise %8,26 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak kaydedildi.

YILLIK EN FAZLA GETİRİ ALTINDA

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile hesaplandığında %37,17, TÜFE ile hesaplandığında ise %27,58 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan araç oldu. Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile hesaplandığında mevduat faizi (brüt) %15,46, Euro %6,06 ve DİBS %2,26 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları %1,59 ve BIST 100 endeksi %23,17 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile hesaplandığında ise mevduat faizi (brüt) %7,39 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Euro %1,35, DİBS %4,88, Amerikan Doları %8,47 ve BIST 100 endeksi %28,54 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

 

Devamını Oku

Elektrikli araç yıldırımı mıknatıs gibi çekti: Sakın araçtan çıkmayın uyarısı geldi

Elektrikli araç yıldırımı mıknatıs gibi çekti: Sakın araçtan çıkmayın uyarısı geldi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çin’in Guangxi bölgesinde bulunan Beihai kentinde, 5 Ağustos tarihinde gerçekleşen şiddetli bir fırtına sırasında, hareket halindeki bir elektrikli SUV araca yıldırım düştü. Olay, başka bir sürücünün cep telefonuyla kaydettiği görüntüler sayesinde sosyal medyada hızla yayıldı. Bu görüntüler, elektrikli araçların yıldırım çekme olasılığıyla ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdi.

Yıldırım Çarptı, Araç Durdu

Görgü tanığı Bay Zhang, yerel medyaya olay anını şu şekilde anlattı: “Araç yıldırım çarptıktan sonra durdu. Yaklaşık 5 dakika bekledik, içinden kimse inmedi. Araç stop etmişti ve orada öylece duruyordu. Biz de daha fazla beklemeyip oradan ayrıldık.”

Videolarda, gökyüzünden düşen büyük bir şimşeğin araca çarptığı ve sonrasında etrafa kıvılcımlar saçtığı net bir şekilde görülüyor.

Yıldırım çarpan elektrikli SUV

Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Sosyal medyada geniş yankı uyandıran video, “Elektrikli araçlar yıldırımı daha mı fazla çeker?” sorusunu yeniden gündeme getirdi. Uzmanlara göre bu tür olaylar nadir gerçekleşse de, modern elektrikli araçlar içten yanmalı motorlu araçlar gibi Faraday kafesi prensibi ile yıldırıma karşı korunmaktadır.

Uzmanlar, yıldırım çarpması durumunda sürücülerin ve yolcuların araç içerisinde kalmayı sürdürmeleri gerektiğini, dışarı çıkmanın çok daha fazla risk taşıdığını vurguluyor. Bu nedenle, yıldırım düşen bir araçtan çıkılmaması ve fırtına geçene kadar beklenmesi önerilmektedir.

Devamını Oku

Nüfus 12 milyon artarken buğday ekilen tarım arazileri 1 milyon hektar azaldı

Nüfus 12 milyon artarken buğday ekilen tarım arazileri 1 milyon hektar azaldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de nüfus artarken, buğday ekili tarım arazileri azalma gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2010 yılında 73 milyon 722 bin olan Türkiye nüfusu, son 15 yılda yüzde 16,2 artarak 2024 yılı itibarıyla 85 milyon 664 bine ulaştı.

Buğday ekili alanlar ise 2010 ile 2024 yılları arasında yüzde 13,3 oranında azalmıştır. 2010 yılında 8 milyon 103 bin hektar olan buğday ekim alanları, 2024’e gelindiğinde yaklaşık olarak 1 milyon hektar azalarak 7 milyon 23 bin hektara düşmüştür.

Buğday Üretimi Nüfus Artışının Gerisinde

Türkiye’de buğday üretimi 2010-2024 yılları arasında dalgalı bir seyir izlemiştir. 2010 yılında 19 milyon 674 bin ton olan buğday üretimi, 2015 yılında yüzde 14,9 artışla 22 milyon 600 bin tona yükselmiştir. Ancak bu artış kalıcı olmamış, 2020 yılında üretim tekrar 20,5 milyon tona gerilemiştir. 2024 yılı itibarıyla ise üretim yeniden artarak 20 milyon 800 bin tona ulaşmıştır.

Böylece 2010 ile 2024 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu yüzde 16,2 artarken, buğday üretimindeki artış yalnızca yüzde 5,7 düzeyinde kalmıştır.

Nüfus Artıyor, Üretim Yerinde Sayıyor

Türkiye’nin buğday üretiminde uzun yıllardır kısır bir döngüye sıkışıldığını belirten TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “1950’li yıllarda 7 milyon hektar olan buğday ekim alanları, 1980’lerde 9 milyon hektara kadar çıkmıştır. Ancak 2010’dan sonra bu alanlarda yeniden düşüş yaşanmıştır. Üretim ise uzun süredir 20 milyon ton bandını aşamamaktadır. Verimlilikte kısmi bir artış var ama bu yeterli değil. Kuru tarım alanlarında ciddi verim kayıpları yaşanmakta, bu durum nüfus artsa da üretimin yerinde saymasına sebep olmaktadır.”

Destekler Az, Fiyatlar Maliyeti Karşılamıyor

Üretim maliyetlerinin dövize bağlı olarak sürekli arttığını, buna karşılık alım fiyatlarının düşük kaldığını vurgulayan Suiçmez, tarımda üç yıllık planlı üretim modeline geçildiğini ancak bu uygulamanın karmaşık ve belirsiz olduğunu dile getirdi. Ayrıca, “Buğdaya verilen destekler genelde bir yıl sonra ödeniyor; bir yıl sonra ödenen destek, gerçek bir destek sayılmaz. Önünü göremeyen buğday üreticileri alandan çekiliyor, bu durum buğday üretim alanlarının ve üretiminin azalmasına yol açıyor.” şeklinde ifade etti.

Tarımda Yaşlı Nüfus Uyarısı

Genç nüfusun tarımsal üretime ilgisinin azaldığını dile getiren Suiçmez, “Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması 58 olarak tespit edildi. Gençler, babalarının tarımdan kar edemediklerini gördükleri için bu alandan uzaklaşıyor. Tarımsal altyapı yetersiz; okul yok, sağlık tesisi yok, internet yok. Ekonomik baskılar da eklenince üretim sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.” dedi. Suiçmez, stratejik ürünlerde planlı ve güçlü destek politikalarıyla tarımın yeniden cazip hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Devamını Oku

Doğrudan satışta yeni dönem başladı: 10 milyon TL zorunluluğu getirildi

Doğrudan satışta yeni dönem başladı: 10 milyon TL zorunluluğu getirildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ticaret Bakanlığı, “Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik”i Resmî Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktu. Bu yeni düzenleme, doğrudan satış sistemleri aracılığıyla tüketici haklarını artırmayı, piyasa düzenini sağlamayı ve suistimalleri engellemeyi amaçlıyor.

Yeni yönetmelikle birlikte, doğrudan satış şirketleri için belirlenen asgari sermaye şartı 10 milyon TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalarda en az 3 milyon TL tutarında bloke hesap bulundurma zorunluluğu getirildi. Şirketlerin, faaliyetlerine başlamadan önce Ticaret Bakanlığı’ndan doğrudan satış yetki belgesi alması gerekecek.

KOMİSYON VE PRİM SINIRLAMASI

Yönetmelik, hızlı zenginlik vaatleri ve sisteme katılım için baskı yapılmasını yasakladı. Sistemin, yeni üye kazandırma üzerine değil, mal veya hizmet satışına dayanması gerektiği vurgulanmaktadır.

Doğrudan satış şirketlerinin doğrudan satıcılara sağladığı komisyon, prim ve diğer menfaatlerin, yıllık net satışların yüzde 50’sini geçemeyeceği belirtilmektedir. Yeni üye kazanımına yönelik ödemeler ise toplam menfaatlerin yüzde 30’unu aşamayacaktır.

TÜKETİCİLERİN CAYMA HAKKI

Tüketiciler, doğrudan satış yoluyla edindikleri mal veya hizmetlerden 30 gün içinde koşulsuz cayma hakkına sahip olacaklardır. Şirketler, cayma hakkı kullanılan ürünlerin bedelini 30 gün içinde iade etmekle yükümlü olacaktır.

Ayrıca, mevcut doğrudan satış şirketleri, en geç 30 Ocak 2026 tarihine kadar yeni düzenlemelere uyum sağlayarak yetki belgesi başvurusunda bulunmalıdır.

Devamını Oku