DOLAR

41,2933$% 0,36

EURO

48,4205% 0,56

STERLİN

55,9967£% 0,42

GRAM ALTIN

4.849,78%0,46

ONS

3.649,54%0,45

BİST100

10.382,89%-1,92

İmsak Vakti a 13:05
İstanbul HAFİF YAĞMUR 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

12 Eylül 2025 Cuma

DİĞER YAZARLARIMIZ

Merkez‘den tabela indirimi

Merkez‘den tabela indirimi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faiz oranında 250 baz puan indirime giderek politika faizini yüzde 43’ten yüzde 40.5 seviyesine çekti. Banka, ayrıca gecelik borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 43.5’e, gecelik borçlanma faiz oranını ise yüzde 41.5’ten yüzde 39’a düşürdü.

Bu 250 baz puanlık faiz indirimi, bazı ekonomistler tarafından reel ekonomide somut bir değişiklik yaratmayan, yalnızca görünümde bir değişiklik olarak değerlendirilirken, diğerleri tarafından siyasi ve ekonomik denge arasında bir orta yol olarak yorumlandı. Böyle bir karar, 200 baz puanlık indirim yapmanın siyasi belirsizliklere aşırı duyarlılık göstermek olacağını, 300 baz puanlık bir indirimin ise enflasyon ve rezerv kaygılarını görmezden gelmek anlamına gelebileceği düşüncesine dayanarak alındığı ifade ediliyor. PPK’nın karar metninde, enflasyon hedeflerinden önemli sapmalar yaşanması durumunda politika duruşunun sıkılaştırılacağı taahhüt edildi. 2026 sonu için enflasyon hedefi yüzde 16 olarak belirlendi ve bu, açıklanan Orta Vadeli Program’da yer aldı.

Merkez Bankası Faiz İndirimi

Ekonomistler, politika metninde ‘TL’nin reel değerlenmesi’ ifadesinin kaldırılmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Merkez Bankası, önceki metinlerde yer alan bu ifadeyi çıkartarak, talep, döviz ve beklentiler üzerinden enflasyonu düşürme vurgusu yaptı. Uzmanlar, yüksek faiz ortamında TL’deki reel değerlenme stratejisinin, enflasyonu düşürmenin temel dayanağı olmaya devam etmesini bekliyor. Geçtiğimiz yıl, bu strateji Türkiye’nin dünyadaki en kârlı carry trade piyasalarından birisi olmasında etkili oldu.

Faiz indirimi sonrası piyasa tepkisi

Faiz indirim kararının piyasalar üzerindeki etkisi olumsuz yönde oldu. Kamu kontrollü döviz kuru 41.29 lira civarında sabit kalırken, BIST 100 endeksi, açıklamanın ardından yüzde 2’yi aşan bir kayıpla hareket etti. BIST 100, gün boyunca dalgalanmalar gösterdi. Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal talebinin reddedildiğini açıklaması ile BIST 100’de yüzde 1.4’e kadar yükselişler yaşandı. Endeks, günü yüzde 1.92 düşüşle 10.382 puandan tamamladı. TCMB’nin bir sonraki toplantısı 23 Ekim’de gerçekleştirilecek.

İş dünyası açısından durum

Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, bu kritik faiz kararının esnaf, tüccar, sanayici ya da vatandaş için önemli bir değişim yaratmadığını belirtti. Alkin, bu durumun yalnızca Merkez Bankası yönetimi için kritik olduğunu ifade etti ve sıkı para politikasının devam etmesi durumunda faiz indiriminin sadece görüntüyle ilgili bir değişiklik olduğunu söyledi.

Orta yolu tercih etti

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, TCMB’nin 2.5 puanlık indirimle orta yolu seçtiğini belirtti. 2 puan indirimin siyasi belirsizliği önlemenin bir yolu olarak görüldüğünü, 3 puan indirimin ise ekonomik endişeleri görmezden gelmek oluşturacağını vurguladı.

Döviz rejiminde değişiklik beklenmiyor

BBVA Stratejisti Tufan Cömert, Merkez Bankası’nın döviz kurunu enflasyonla savaşta önemli bir araç olarak korumaya devam ettiğini açıkladı. TL’deki reel değerlenme ifadesinin metinden çıkarılmasının, para biriminin günlük yönetiminde ufak bir değişiklik anlamına gelebileceğini, ancak mevcut döviz rejiminde büyük bir değişiklik beklemediğini ifade etti.

Devamını Oku

Son 5 yılın iflas rekoru

Son 5 yılın iflas rekoru
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ekonomik krizin derinleşmesi, iktidarın yürüttüğü politikalarla birleşince iş dünyasının üzerindeki baskıyı artırdı. Nakit akışındaki sıkıntı ve finansmana erişim sorunları, birçok şirketin faaliyetlerini yürütmesini zorlaştırarak iflasların artmasına neden oldu. 2025, iflasların yoğunlaştığı bir yıl olarak kayıtlara geçmeye başladı. Sadece 2023 yılının ilk 8 ayında verilen iflas ve konkordatoda geçici mühlet kararı sayısı, son beş yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Son olarak, Malatya’da 1982’de kurulan Solakoğlu Tarım da konkordato sürecine giren firmalar arasına katıldı ve bu firmaya 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildi.

GEÇİCİ MÜHLETTE ARTIŞ

Şirketlerin karşılaştığı zorluklar, konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan elde ettiği verilere göre ortaya çıkıyor. 2018 yılında mahkemeler tarafından iflas kararı verilen dosya sayısı sadece 13’ken, 2019’da bu sayı 91’e, 2020’de 121’e, 2021’de 116’ya, 2022’de 69’a ve 2023’de 65’e düştü. Ancak 2024 yılında bu sayı 132’ye yükseldi. 2023 yılının ilk 8 ayında ise toplam 141 iflas kararı verildi. Böylelikle, 2025’in ilk 8 ayında iflas kararı verilen dosya sayısı 2018 yılına göre yüzde 984 oranında bir artış gösterdi. Ayrıca, geçici mühlet kararı verilen konkordato dosyalarında da dikkat çekici bir yükseliş görüldü. 2018 yılında mahkemelerin geçici mühlet kararı verdiği dosya sayısı 1.384’tü ve 2024 yılında zirveye ulaşarak 1.723’e çıktı. 2025’in ilk 8 ayında ise 1.833 geçici mühlet kararı verilerek son beş yılın en yüksek seviyesine ulaşıldı.

Mahkemeler, 2018 yılında 100 dosya için konkordatoda kesin mühlet kararı verirken, bu rakam 2025’in ilk 8 ayında 1.040’a ulaştı. Geçtiğimiz yıl bu sayı 827 olarak bildirilmişti.

Ekonominin Sert Etkileri: Konkordatolar

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in görevde olduğu Haziran 2023’te, mahkemelerin konkordatoda geçici mühlet kararı verdiği dosya sayısı 30, kesin mühlet kararı ise 12 olarak kaydedilmişti. 2023 yılı sonuna gelindiğinde, kesin mühlet kararları 353’e, geçici mühlet kararları 519’a, iflas kararları ise 65’e yükseldi. Haziran 2023’ten 2025’in ilk 8 ayına kadar olan süreçte, geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 4.075, kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 2.220 ve iflas kararı verilen dosya sayısı 338 oldu. Böylece kesin mühlet kararları yüzde 528, geçici mühlet kararları yüzde 665, iflas kararları ise yüzde 420 oranında artış gösterdi.

Devamını Oku

Şehir hastaneleri 100 milyar yutacak

Şehir hastaneleri 100 milyar yutacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hükümet, kamu-özel işbirliği projeleri çerçevesinde gerçekleştirilen şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak büyük miktarda ödemeye devam ediyor. CHP Erzincan Milletvekili, şehir hastanelerinin maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek, bu projelerin finansmanının devletin köprü ve otoyollarını satma planlarıyla sağlandığını ifade etti:

“2025 yılının ilk sekiz ayında şehir hastaneleri için yapımcı firmalara toplamda 76 milyar 201 milyon TL ödendi. ‘Milletin cebinden tek kuruş çıkmayacak’ diyen anlayış sadece bu dönemde şehir hastanelerine 76 milyar 201 milyon TL ödeme yaptı. Yıl sonunda bu tutarın 100 milyar TL’nin üzerine çıkması bekleniyor. Satacak bir şey kalmayınca hükümet, devletin köprülerine el atmak istiyor.”

KÖPRÜLER YANDAŞLARA YENİ GELİR KAYNAĞI

Ayrıca, CHP Milletvekili, yaptığı açıklamada köprü ve otoyolların özelleştirilmesinin yalnızca iktidara yakın şirketler için yeni gelir kaynakları yaratma amacı taşıdığını belirtti. “Buradan elde edilecek gelir, yalnızca bir yıl boyunca yap-işlet-devret projelerindeki garantiler nedeniyle şirketlere ödenecektir” dedi.

Öte yandan, satılması planlanan köprü ve otoyolların kârlı olduğunu ifade ederek, “Hükümet, kamuya ait kurumları satışa sunarken zararda olduklarını iddia ediyordu. Oysa köprü ve otoyollardan, her yıl bir önceki yıla göre yüzde 100’ün üzerinde gelir elde ediliyor. 2022 itibarıyla Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz köprüleri geçiş ücretleri çift yönlü alınmaya başlandı. Sadece bu iki köprüden 2023 yılında 988 milyon TL, 2024 yılında 2 milyar 879 milyon TL ve bu yılın ilk altı ayında 2 milyar 697 milyon TL olmak üzere toplamda 2.5 yılda 6 milyar 564 milyon TL Hazine’ye girdi. Son 1.5 yılda 616 milyon aracın geçtiği otoyollardan 19 milyar 125 milyon TL gelir elde edildi. Projelerin işletmesinin özel şirketlere devri durumunda geçiş ücretleri 2-3 kat artabilir.” şeklinde konuştu.

Kış: Stratejik yatırımlar asla pazarlık konusu olamaz

Vatandaşlar ve siyasetçiler, iktidarın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve dokuz otoyolu kapsayan özelleştirme planına karşı tepkilerini sürdürmektedir. CHP Mersin Milletvekili, geçiş yapan yüz binlerce aracın bulunduğu köprülerin, halkın vergileriyle inşa edildiğine dikkat çekerek, “Bugün bu stratejik yatırımları yandaş şirketlere ve yabancı fonlara satmak, halkın geleceğini ipotek altına almak anlamına geliyor. Stratejik yatırımlar asla pazarlık konusu olamaz” dedi.

Devamını Oku

Kurultay davası üzerinden ‘MHP’nin 2016 süreci CHP’ye uygulanır mı?’ tartışması sürüyor: ‘Taban izin vermez, Özgür Özel’in yanındayız’

Kurultay davası üzerinden ‘MHP’nin 2016 süreci CHP’ye uygulanır mı?’ tartışması sürüyor: ‘Taban izin vermez, Özgür Özel’in yanındayız’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP’nin kurultay davası üzerinden tartışmalar devam ederken, partinin il başkanları CHP tabanının herhangi bir bölünmeye izin vermeyeceğine dikkat çekiyor. Başkanlar, “YSK, İstanbul’da kayyuma rağmen delege imzasıyla olağanüstü kongrenin yapılmasına karar verdi. Delegelerin iradesi kimse tarafından engellenemez” diyerek, partinin seçeceği genel başkan Özgür Özel’in yanında olacaklarını vurguluyor.

Başkanlar, yarın delegelerin katılımıyla farklı illerde destek yürüyüşleri düzenleyeceklerini duyurdu.

MHP’de ise olağanüstü kurultay çağrısı üzerine tartışmalar alevlendi. Parti muhalifleri, olağanüstü kurultay için gerekli imzaları toplayarak Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye karşı yargı yolunu açmıştı. Mahkeme, 8 Nisan 2016’da olağanüstü kurultayın yapılmasına hükmetti.

MHP’nin 19 Nisan 2016’daki olağanüstü kurultayı için hazırlıklar yapılırken, partinin yönetimi bu durumu temyize taşımıştı. Mahkeme kararının kesinleşmeden kurultayın yapılamayacağını savunan MHP yönetimi, bu süreçteki gelişmelere tepki gösterdi.

TOMA’LI, BARİKATLI BULUŞMA

Muhalefet, kurultayın gerekli olduğu kanaatindeyken, Ankara Valiliği mahkeme kararını gerekçe göstererek kurultayın yapılamayacağını açıkladı. Bunun üzerine bazı muhalif isimler, 15 Mayıs 2016’da alternatif bir buluşma gerçekleştirdi. MHP’nin 1200 delegesinden 748’i de bu buluşmaya katıldı.

Yargıtay, 24 Mayıs 2016’da olağanüstü kurultay kararını onadı ve Bahçeli, partiyi olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı. Ancak muhalifler, bu karara itiraz ederek sürecin devam edeceğini belirtti.

‘DAVA 10 DAKİKADA BİTTİ’

28 Haziran 2016’da Yüksek Seçim Kurulu, MHP’nin kurultaya gidemeyeceğini bildirdi. Meral Akşener’in partiden ihraç kararı üzerine, mahkemeye başvuruda bulunmasıyla birlikte süreç karmaşık bir hal aldı. 20 Haziran 2017’de MHP’li muhaliflerin düzenlediği olağanüstü genel kurul, mahkeme tarafından iptal edildi.

Artık geriye dönülemez bir noktaya gelinmişti. Yaşanan bu sürecin ardından MHP’den ayrılan isimler yeni partiler kurmaya başladı. MHP, 2018’de olağan kurultayını gerçekleştirdi.

CHP’DE BENZER SÜREÇ OLUR MU?

MHP’de yaşanan bu olayların ardından, CHP de benzer bir sürece girebilir mi soruları gündeme geldi. CHP il başkanları, tabanın böyle bir duruma izin vermeyeceğini ifade ediyor. 21 Eylül’de gerçekleşecek olağanüstü kurultay kararına dikkat çeken başkanlar, delegelerin kendi iradesiyle bu süreci yöneteceğini vurguladı.

Yarından itibaren partililer, destek yürüyüşleriyle bu durumu gösterecek. Başkanlar, “Delegelerimizle, farklı şehirlerde yürüyüş yaparak genel başkanımızın yanında olduğumuzu göstereceğiz. Ayrıca Ankara’da da miting düzenleyeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.

Devamını Oku

İstanbul’da otelin elektrik panosunda yangın

İstanbul’da otelin elektrik panosunda yangın
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yangın, gece saatlerinde Tarabya Mahallesi’ndeki bir otelde meydana geldi.

Otelin eksi üçüncü katında yer alan elektrik panosunda, henüz belirlenemeyen bir nedenle alevlerin yükseldiği bildirildi.

Otelde kalan misafirler, güvenlik amacıyla tahliye edildi. Olayın bildirilmesi üzerine, itfaiye, sağlık ve polis ekipleri hızlıca olay yerine ulaştı.

İtfaiye ekiplerinin başarılı müdahalesiyle yangın kısa sürede kontrol altına alındı ve söndürüldü.

Yangının çıkış sebebinin belirlenmesi için araştırma başlatıldı.

Devamını Oku