Yahşihan Belediyesi’ndeki “irtikap” soruşturmasında başkan ve çok sayıda şüpheli adliyeye sevk edildi
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “icbar yoluyla irtikap (rüşvet alma)” soruşturması kapsamında gözaltına alınan Yahşihan Belediye Başkanı ile belediye yöneticileri ve çalışanlarının işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından adliyeye gönderildi.
Gözaltına alınanlar ve adliyeye sevk
Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan kişiler arasında belediye başkanı Ahmet Sungur, belediye başkan yardımcısı C.Y., eski başkan yardımcısı O.U., imar müdürü S.A., belediye personelleri Y.N.Y. ve M.S., eski dönem imar müdürü ve iş insanı U.B. ile S.G.Ç. bulunuyor. Emniyetteki işlemleri biten şüpheliler, sabah saatlerinde Kırıkkale Adliyesi’ne götürüldü.
Soruşturmanın seyrine dair geçmiş gelişmeler
19 Eylül’de başlatılan soruşturma kapsamında ilk dalgada Sungur ile birlikte C.Y., O.U., S.A., Y.N.Y., M.S. ve U.B. gözaltına alınmış; S.G.Ç. ise daha sonra Ankara’da yakalanmıştı. Ayrıca soruşturma kapsamında önceden yapılan operasyonlarda da çok sayıda isim hakkında işlem yapılmıştı.
Siyasi ve idari adımlar
Parti içi süreçlerde de gelişmeler yaşandı; ilgili kurullar, belediye başkanı hakkında disiplin sürecinin başlatılması yönünde karar aldı ve dosya yetkili organlara sevk edildi.
Daha önceki operasyon
Soruşturma kapsamında 27 Mayıs’ta yürütülen başka bir operasyonda eski Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz ile birlikte 12 şüpheli gözaltına alınmış, aralarında Türkyılmaz’ın da olduğu bazı kişiler tutuklanmıştı.
Belediye Başkanı Ahmet Sungur’un geçmişi
1971 doğumlu Ahmet Sungur, Kırıkkale Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Otomasyon Bölümü mezunu. 1989’da Yahşihan Belediyesi’nde memur olarak göreve başlayan Sungur, elektrik teknikerliği yaptıktan sonra siyasi kariyerine devam etti. 2009, 2014 ve 2024 yerel seçimlerinde aynı ilçede belediye başkanı seçildi; 2024 seçimlerinde oy oranı %41,58 olarak kaydedildi.
Yaklaşan duruşma ve soruşturmanın ilerleyişine ilişkin gelişmeler geldikçe adli süreç devam edecek ve yetkili makamların incelemeleri sürecek.
Ahmed Şara New York’ta: BM 80. Genel Kurulu’nda Tarihi Temsil
23-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu için New York’ta bulunan Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, ülkesi adına dikkat çeken bir ziyarette bulundu. Şara’ya Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani eşlik ediyor; ziyaret, Şara’nın BM’de yapacağı konuşmanın sembolik önemini artırıyor.
Çalkantılı Geçmiş ve Siyasi Dönüşüm
Gençlik yıllarında Irak’ta çatışmalara katıldığı, ardından esir düştüğü ve daha sonra Suriye’ye yöneldiği bilinen Şara, uzun yıllar boyunca muhalif hareketlerin içinde yer aldı. Ülkesine dönüşü ve 2023’teki siyasi hamleleri, ülke içindeki uzun süreli çatışma dönemini sona erdirme sürecinde belirleyici oldu. Bu süreçte hakkında çıkarılan ödül ve aramalara rağmen ulusal düzeyde yeniden sahneye çıkması dikkat çekti.
Genel Kurul Öncesi Yeni Pozisyonlar
BM kürsüsünde yapacağı konuşma öncesinde Şara ile Dışişleri Bakanı Şeybani birlikte görüntülendi. Gözlemciler bu kareleri, Suriye yönetiminin uluslararası meşruiyet arayışının bir parçası olarak değerlendiriyor.
New York’ta Toplumsal Buluşma
Genel Kurul takvimi kapsamında Şara, New York’ta yaşayan Suriyeli topluluklarla bir araya geldi. Toplantıda hem kutlama hem de beklenti havası vardı; katılımcılar liderlerine destek mesajları iletti.
58 Yıl Aradan Sonra Bir İlk
Şara’nın Genel Kurul’a katılımı, uzun yıllar sonra ülke liderinin BM sahnesine dönmesi bakımından sembolik bir boyut taşıyor. Topluluk içinde yükselen sevinç gösterileri ve duygusal tepkiler, ziyaretin yerel kamuoyunda yarattığı yankıyı gösterdi.
Birlik ve Yeniden İnşa Mesajları
Toplantılarda birlik çağrısı yapan Şara, farklı görüşlerin olabileceğini ancak ülkenin yeniden inşası için bütünlük gerektiğini vurguladı. Ülkenin ağır hasarlara uğradığını, buna karşın ekonomik ve insani kaynakları bakımından potansiyeli olduğunu belirtti; bunun için sağlam bir plan ve ortak irade gerektiğini ifade etti.
ABD İle Görüşme Planı
Şara, katıldığı medya röportajlarında ABD Başkanı ile görüşme niyetinde olduğunu belirtti ve Suriye’ye yönelik uygulanan yaptırımların hafifletilmesi konusunu gündeme getirebileceğini söyledi. Bu yaklaşım, ziyaretin diplomatik boyutunu ön plana çıkarıyor.
Çankaya’da Araçta Tartışma Kanlı Bitti: İş İnsanına Şoförü Ateş Etti
Olay, sabah saatlerinde Çankaya ilçesindeki Cevizlidere Caddesi’nde gerçekleşti. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren iş insanı ile yanındaki şoför arasında cip içinde başlayan tartışma kısa sürede büyüdü ve şoför yanında taşıdığı silahla iş insanına ateş etti.
Çevredeki kişilerin ihbarı üzerine kısa sürede olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bacağından yaralanan iş insanına ilk müdahale olay yerinde yapıldıktan sonra ambulansla yakın hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri olayın yaşandığı aracı güvenlik şeridine alıp inceleme başlattı.
Çalışmaların ardından tabloyu terk eden şüpheli kısa sürede, olayda kullanıldığı belirtilen silahla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. İlk ifadesinde, iş insanıyla aralarındaki tartışmanın şirket ve maddi konular nedeniyle çıktığını; şirketin zarar etmesi ve borçların ödenmemesinin anlaşmazlığın nedeni olduğunu öne sürdü.
Soruşturma Sürüyor
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı. Güvenlik güçleri olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çalışmalarını sürdürüyor.
Umut Davası’nın 13. Duruşması Yapıldı: Mehmet Ağar SEGBİS ile Katıldı, Duruşma 9 Şubat’a Ertelendi
Ankara’da Uğur Mumcu suikastı ve 22 faili meçhul cinayeti kapsayan “Umut Davası”nın 13. duruşması bugün görüldü. Mahkeme, duruşmayı 9 Şubat tarihine erteledi.
Mehmet Ağar’a İlk Resmi Tebligat Ulaşıp SEGBİS ile Katılım Sağlandı
Dava sürecinde eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a ilk kez resmi tebligat gönderildi. Ağar, bugünkü duruşmaya bulunduğu yerden SEGBİS (ses ve görüntü bilişim sistemi) üzerinden bağlandı ve mahkemede soruları yanıtladı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Mumcu ailesinin talebi doğrultusunda Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine karar vermişti; daha önceki duruşmalarda tebligat ulaştırılamadığı belirtilmişti.
Sistemde kayıtlı adreslere tekrar gönderilen tebligatlardan biri bu kez ulaştı. Tebligatta Ağar’ın 22 Eylül’deki duruşmada hazır olması istendi; Ankara’ya gelememesi halinde ise bulunduğu ildeki adliyeden SEGBİS ile katılması talep edildi.
Mahkemeye Sunulan Dilekçe ve Çağrılmasına Neden Olan Diyalog
Mumcu ailesinin mahkemeye sunduğu dilekçede, Uğur Mumcu suikastı sonrası aileyi ziyaret eden Mehmet Ağar ile aile arasında geçtiği belirtilen tarihi nitelikteki konuşma aktarıldı. Mahkeme bu talebi kabul ederek Ağar’ın duruşmaya çağrılmasına karar verdi.
Güldal Mumcu: Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki.
Mehmet Ağar: Evet bir duvar örülüyor.
Güldal Mumcu: O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın.
Mehmet Ağar: Çekemem.
Güldal Mumcu: Tuğlayı çekin kenara çekilin.
Mehmet Ağar: Yapamam, onu da yapamam.
Güldal Mumcu: Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki.
Mehmet Ağar: Kusura bakma yapamam.
Ağar’ın Mahkemedeki İfadesi
Mahkemede o diyalog sorulan Mehmet Ağar, ifadesinde söz konusu anlatımın yanlış anlaşıldığını belirtti. Ağar, dile getirilen bazı ifadelerin kendisine atfedildiğini ancak öyle bir söz söylemediğini ifade etti. Ayrıca, cinayetlerin aydınlatılması konusunda görevlerinin yasal çerçevede yapıldığını ve olayların çözülmesine dönük bir yaklaşımı savundu.
Duruşma, soruşturmaya ilişkin diğer hususların ele alınması üzere 9 Şubat’a ertelendi.
Ankara’daki Uğur Mumcu Davası: Firari Sanığın Yargılaması Sürüyor
24 Ocak 1993’te evinin önünde aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden gazeteciye yönelik soruşturmada firari sanık Oğuz Demir’in Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması devam etti. Duruşmaya merhumun kızı ve avukatı katıldı.
Tanık İfadesi: Eski Yetkili Uzaktan Bağlandı
Eski bir emniyet müdürü, duruşmaya ses ve görüntü sistemiyle bağlanarak tanıklık yaptı. İfade sırasında, yıllar önce gündeme gelen ve konuşulmasına yol açan “duvar” ifadesinin yanlış anlaşıldığını belirtti. Merhumla arasında dönemsel temaslar olduğunu, ölümünden üzüntü duyduğunu ve kendisine koruma ekibi tahsis ettiğini söyledi. Ülkenin bağımsızlığı, terörle mücadele ve hukuk devleti ilkelerinde aynı görüşlerde olduklarını vurguladı.
Açıklamalar ve Tartışılan Konular
Tanık, kendisinin korkak olmadığını ve devletin sürekliliğinin esas olduğunu belirterek, cinayetin çözülmesinin kolluk kuvvetlerinin öncelikli hedeflerinden biri olduğunu ifade etti. Devlet mekanizmalarında kasıtlı bir engellemeye tanık olmadığını, aksine çözüm için çaba harcandığını söyledi.
Bir başka tartışmaya konu olan iddiaya ilişkin olarak, somut delil olmadan değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını, aksi halde devleti zor durumda bırakabileceğini kaydetti. İstihbari bilgiler ve analizlere dair soruları yanıtlarken, geçmişte farklı varsayımların olduğunu ancak resmi kayıtların yapıldığına işaret etti ve GLADYO benzeri iddiaları kendileriyle ilişkilendirmeyi reddetti.
Soruşturma ve Duruşma İşlemleri
Mahkeme heyeti, sanığın ve yakınlarının Avustralya’da bulunduğuna dair iddiaları araştırmak üzere Dışişleri Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verdi. Ayrıca Emniyet, İstihbarat, MİT ve Jandarma İstihbaratı birimlerine, sanığın yerinin tespiti amacıyla müzekkere gönderilmesi kararlaştırıldı.
Duruşma, soruşturma süreçlerinin yürütülmesi ve müzekkerelerin cevaplarının alınabilmesi için 9 Şubat 2026 tarihine ertelendi.