Türkiye ve Ukrayna Tenis Federasyonları Arasında Kapsamlı İş Birliği Protokolü

Türkiye ve Ukrayna tenis federasyonları arasında imzalanan mutabakat zaptı, sportif faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak ve ortak gelişimi teşvik etmek amacıyla çok yönlü iş birliklerini hayata geçiriyor.

Protokolün ana hatları

Protokol kapsamında, Ukrayna’daki olağanüstü koşullar nedeniyle uluslararası karşılaşmaların tarafsız sahalarda düzenlenebilmesine destek verilecek; gerekli görülmesi halinde Davis Cup ve benzeri müsabakaların Türkiye’de oynanması sağlanacak. Ayrıca antrenörler arasında metodoloji transferi, sporcu gelişimi stratejileri ve teknik eğitimlerin paylaşılacağı değişim programları uygulanacak.

Sportif ve idari dayanışma

İş birliği yalnızca antrenman ve müsabaka desteğiyle sınırlı kalmayacak. Federasyonlar kriz yönetimi, operasyonel destek, lojistik planlama ve deneyim paylaşımı konularında birlikte hareket ederek karşılıklı dayanışmayı güçlendirecek. Bu kapsamda ortak atölyeler, danışmanlık hizmetleri ve destek ağları kurulması planlanıyor.

Sporcuların fiziksel ve psikososyal desteği

Protokol, sporcuların, antrenörlerin ve destek ekiplerinin psikolojik ve sosyal açıdan güçlendirilmesine yönelik özel programları da içeriyor. Ortak çalıştaylar ve rehberlik hizmetleriyle, zor koşullarla başa çıkma ve adaptasyon süreçleri desteklenecek.

Genç yeteneklere ve altyapıya yatırım

Ukraynalı genç sporcuların Türkiye’nin yüksek standartlı tesislerinden yararlanması sağlanarak, yüksek performanslı çalışma ortamlarına erişimleri kolaylaştırılacak. Uzun vadede ise altyapı iş birlikleri geliştirilmeye açık bir zemin oluşturulacak.

Yetkililer ne söyledi?

Türkiye Tenis Federasyonu temsilcisi, imza töreninde dayanışma ve dostluğun spor aracılığıyla güçlendirileceğini vurguladı; protokolün yalnızca tenis gelişimine değil, ihtiyaç anındaki destek mekanizmalarına da katkı sağlayacağını belirtti.

Ukrayna Tenis Federasyonu yetkilisi ise karşılıklı desteğin bugüne kadar değerini gösterdiğini ifade ederek, anlaşmanın ortaklıkları derinleştirme, gelişim fırsatlarını genişletme ve federasyonlar arasındaki bağları kuvvetlendirme yönünde önemli bir adım olduğunu söyledi.

Altay’ın gol sorunu sürüyor: Yeni sezonda henüz skor üretemedi

TFF 3. Lig 4. Grup’ta mücadele eden Altay, yeni sezona gol atamadan başladı. Ligdeki ilk iki haftada 1 mağlubiyet ve 1 beraberlik alan siyah-beyazlı ekip, aldığı 1 puanla düşme hattına yakın bir konumda bulunuyor. İzmir temsilcisi, ligde henüz gol kaydedemeyen tek takım olarak dikkat çekiyor.

Kupada da yüzleşilen mağlubiyet

Ziraat Türkiye Kupası 1. Tur mücadelesinde Bursa Yıldırımspor ile karşılaşan Altay, deplasmanda 2-0 mağlup oldu. Böylece kulüp, yeni sezonda resmi maçlarda oynadığı 3 karşılaşmada toplamda 4 gol yedi ancak gol atamayarak hücumda aradığı verimi bulamadı.

Ramazan Kurşunlu’nun forvet arayışı

Transfer yasağıyla sınırlı kadroyla sahaya çıkan Altay’da teknik direktör Ramazan Kurşunlu, ideal golcüsünü aramaya devam ediyor. Kupa maçında forvette Murat Uluç’a şans veren Kurşunlu, ligdeki Uşakspor karşılaşmasında da aynı ismi ilk 11’de tercih etti. Bu iki mücadelede skor üretilemeyince forvet hattında değişikliğe gidildi.

İç saha maçında Ayvalıkgücü Belediyespor karşısında en uçta Mehmet Onur Yıldız görev aldı. Ancak bu hamle de aranan gol çözümlerini sunmadı ve Kurşunlu hâlâ hücum hattında ideal ismi belirleyebilmiş değil. Teknik heyet ve taraftarlar, Denizli İdmanyurdu müsabakasında hangi ismin santrafor pozisyonunda yer alacağını merakla bekliyor.

İleriye dönük beklentiler

Altay’ın önünde gelen hafta maçlarında hücum verimliliğini artırmak önemli bir öncelik olacak. Sınırlı kadro ve transfer yasağı koşulları altında teknik ekipten akılcı rotasyon ve taktiksel düzenlemeler bekleniyor. Savunma dengesini korurken gol yollarında daha etkili olabilmek, siyah-beyazlıların puan tablosundaki yerini yükseltmesi için belirleyici olacak.

Sydney Sweeney’nin Göl Tatili: Doğum Günü ve Cesur Atlayışlar

ABD’li oyuncu, 12 Eylül’de 28 yaşına girdiği doğum günü tatilinde göl kıyısında dinlenirken görüntülendi. Tatilin muhtemelen Arizona ya da Utah bölgesinde gerçekleştiği belirtildi.

Kayalardan atlayış ve su sporları

Ekranlarda Euphoria ve White Lotus gibi yapımlarla tanınan Sweeney, göl kenarındaki kayalardan atlamadan önce mayolu pozlar verdi. Ardından yaklaşık 7,5 metre yükseklikten cesur bir atlayış gerçekleştirdi; atlayış esnasında oldukça rahat görünüyordu.

Tatil boyunca arkadaşlarıyla vakit geçiren oyuncu, aynı zamanda su kayağı yaparak günü daha da hareketli hale getirdi.

Paylaşılan fotoğraflarda doğum günü kaçamağını kısa bir notla duyuran Sweeney, paylaşımlarına “Mars’a küçük bir gezi” ifadesini ekledi.

Fed Kararları ve Powell’ın Mesajları Piyasaların Odağında

Federal Reserve’in bu haftaki para politikası hamleleri yatırımcıların gündeminin merkezinde. Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalarda bankanın ekonomiye dair yeni tahminlerine yönelik sinyaller aranıyor.

Son enflasyon verileri ve tarifelerin fiyatlara etkisinin sınırlı kalabileceğine dair işaretler, piyasaların Fed’in gelecekte atacağı adımları daha net şekilde fiyatlamasına yol açtı. Para piyasalarında önümüzdeki toplantıda 25 baz puanlık bir indirim neredeyse kesinleşirken, yıl sonuna kadar toplamda üç indirim olacağı beklentisi ağırlık kazandı. Ayrıca 2026 için de en az üç indirim ihtimali masada duruyor.

50 Baz Puan İndirimi Beklentileri Geri Planda

Güncel makro veriler bazı çevrelerde “Eylülde 50 baz puanlık indirim olabilir mi?” sorusunu gündeme getirse de, genel beklenti 25 baz puanlık bir adım yönünde şekilleniyor. Süregelen enflasyon riskleri nedeniyle daha agresif bir indirim ihtimali zayıf görülüyor.

Capital Economics’in Başekonomisti Jennifer McKeown, yukarı yönlü enflasyon risklerinin 50 baz puan spekülasyonlarını aşırı gösterdiğini belirtiyor. Ona göre, iş gücü piyasasındaki yavaşlama Fed’in 25 baz puanlık indirime uygun hale geldiğine işaret ediyor; ancak FOMC üyelerinin 50 baz puanlık bir karara oy vereceğinden şüphe duyuyor.

McKeown ayrıca, iş gücündeki soğumanın hizmet enflasyonunda yeni bir toparlanmayı Fed’in göz ardı etmesine olanak tanıyabileceğini, buna karşın ekonomik aktivitedeki güçlü seyirlerin enflasyonun hedefin üzerinde kalma riskini canlı tutacağını vurguluyor. Bu nedenle, katılımcıların faiz projeksiyonlarında köklü değişikliklere gitmesine henüz ihtimal vermiyor.

Yıl İçinde Toplam İndirim Beklentileri

ING’in Uluslararası Başekonomisti James Knightley ise enflasyon baskılarının kademeli olarak azalması durumunda yıl içinde toplamda 75 baz puanlık indirimlerin mümkün olabileceğini ifade ediyor. Knightley’e göre, tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisine temkinli yaklaşılması, 25 baz puanın en olası senaryo olduğunu gösteriyor.

Knightley, tüketici talebindeki zayıflama ve iş piyasasındaki gevşemeye dair göstergelerin güçlendiğini, bunun da ekonominin ilave destek ihtiyaçlarını artırabileceğini belirtiyor. Enflasyonun halen hedefin üzerinde seyretmesinin yakın vadede baskıyı koruyabileceğine dikkat çekiyor.

Eylül Toplantısı İçin Beklentiler

Rabobank’ın Çapraz Varlıklar Strateji Başkanı Christian Lawrence da eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirim beklediklerini söylüyor. Lawrence, tarifelerin fiyatlara yansımasının ölçülmesinin zor olduğunu ancak tüketici fiyat enflasyonunun hâlâ yüksek seviyelerde olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, iş gücü verilerinin gecikmeli yapı göstermesi nedeniyle daha belirgin bir tüketim yavaşlamasının henüz ortaya çıkmamış olabileceği ve en kötüsünün henüz görülmemiş olabileceği endişesini paylaşıyor.

Özetle piyasalar Fed’in bu haftaki toplantısında 25 baz puanlık bir indirim beklerken, enflasyon gelişmeleri ve iş gücü piyasasındaki seyir ilerleyen dönemde atılacak adımların hızını ve büyüklüğünü belirleyecek.

Kutu İçindeki Evcil: 1970’lerin Pet Rock Çılgınlığı

1970’lerin ortasında Kuzey Kaliforniya’da basit bir şaka, kısa sürede dünya çapında bir fenomene dönüştü. Reklamcı bir girişimcinin, evcil hayvan masraflarından şikayet eden arkadaşlarına yaptığı espri, “bakım gerektirmeyen” bir evcil hayvan fikrine ilham verdi: Pet Rock — yani kutuda satılan bir çakıl taşı.

Her biri neredeyse maliyeti kadar ucuza temin edilen bu sıradan taşlar, mizah dolu bir sunumla paketlendi. Taş, üzerinde hava delikleri bulunan karton bir kutuya yerleştiriliyor ve alıcıya 32 sayfalık eğlenceli bir kullanım kılavuzu veriliyordu. Kılavuz, taşın komik şekilde “oturmak” veya “kalkmak” gibi komutları asla öğrenemeyeceğini ama “bekle” konusunda doğal bir yeteneği olduğunu anlatan absürt bir dille yazılmıştı.

Kısa Sürede Büyük Satış

Fiyatı kutu başına yaklaşık 4 dolar olan bu ürün, zamanın ruhuna denk düşen hafiflik ve neşe arayışı sayesinde hızla talep gördü. İnsanların günlük kaygılardan uzaklaşıp gülmeye ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Pet Rock sadece birkaç ay içinde milyonlarca adete ulaştı ve büyük bir ticari başarıya dönüştü.

Şöhretin Bedeli

Ancak ani popülerliğin olumsuz yanları da oldu. İlk yatırım ortaklarıyla yaşanan anlaşmazlıklar sonucunda hukuki sorunlar çıktı ve yaratıcı, bazı maddi kayıplarla karşılaştı. Ayrıca beklenmedik derecede yoğun ilgi ve sürekli talepler, kişisel yaşamında baskı yarattı.

Mirası ve Yeniden Canlanma

Pet Rock, kısa ömürlü bir moda hareketinin ötesinde kültürel bir simgeye dönüştü. Yıllar sonra markanın yeniden canlandırıldığı dönemler oldu ve “Pet Rock” ifadesi bugün hâlâ hem sansasyonel bir başarıyı hem de işlevsiz ama dikkat çekici bir şeyi tanımlamak için anılır durumda.

Basit bir çakıl taşının, zekice kurgulanmış bir sunum ve mizah anlayışıyla nasıl küresel bir fenomene dönüşebileceği, Pet Rock hikâyesiyle popüler kültürde örnek olarak yerini koruyor.