Otomotiv İthalatında Kritik Değişiklik: Çin Araçlarına Ek Yük, ABD Menşeli Araçlara Vergi İndirimi
Resmî yayımla açıklanan yeni düzenleme, Türkiye otomotiv pazarında önemli dengeleri değiştirecek. Çin’den ithal edilen araçlara getirilen ek mali yükümlülükler artırılırken, ABD menşeli araçlara uzun süredir uygulanan yüksek ek gümrük vergisi kaldırıldı.
Çin’den İthalat İçin Vergi Yükü Artıyor
Son dönemde art arda yükselen ek vergiler, Çinli markaları yeniden hedef alıyor. Geçen yıllarda elektrikli araçlara uygulanan ek vergiler genişletilerek farklı yakıt türlerini kapsayacak şekilde düzenlendi. Halihazırda içten yanmalı motorlu Çin araçları için yüzde 50, elektrikli ve hibrit modeller için ise yüzde 40 civarında ek vergi uygulanıyordu. Yeni karar bu oranların üzerine ilave mali yük getirecek ve Çin’den ithalat maliyetleri katlanarak artacak.
ABD Menşeli Araçlarda Yüzde 60’lık Ek Vergi Kaldırıldı
Uzun süredir uygulanan ve bazı Amerikan menşeli araçlara eklenmiş olan yüzde 60’lık ek gümrük vergisi yürürlükten kaldırıldı. Bu adım, ABD üretimi otomobillerin Türkiye pazarına dönüşünü kolaylaştıracak; özellikle ABD’de üretilen ve daha önce ithalatı sınırlı kalan modellerin yeniden pazara gelmesi bekleniyor.
Uygulama Zamanlaması ve Fiyatlara Etkisi
Yeni düzenleme, yayımlandığı tarihten itibaren 60 gün sonra yürürlüğe girecek. Bu geçiş süresi, halihazırda ithalat süreçleri başlamış araçlar için uyum imkanı sağlıyor. İthalat maliyetlerindeki bu değişikliklerin tüketici fiyatlarına yansıması genellikle kararın yürürlüğe girmesinden sonraki dönemde görülür; fiyat ayarlamaları ve dağıtıcı stratejileri 60 günlük dönemin ardından şekillenecek.
Yatırım ve Üretim Planlarına Etkileri
Türkiye’de üretim yatırımı yapmayı planlayan Çinli markalar için yeni ek vergiler, yatırım kararlarının yeniden değerlendirilmesine yol açabilir. Son yıllarda pazar payını artıran bazı markaların yerel fabrika ve üretim planları, artan maliyetler sebebiyle gözden geçirilebilir. Öte yandan ABD menşeli araçların daha rekabetçi hale gelmesi, pazar dinamiklerinde kaymalara neden olabilir.
Sonuç: Pazar Dengelerinde Hareketlilik
Yürürlüğe giren düzenleme, hem ithalat rotalarını hem de üretim yatırım tercihlerinin yeniden şekillenmesine neden olacak. Çin’den gelen araçların maliyetlerindeki yükseliş ile ABD üretiminin rekabet gücündeki artış, bayiler, ithalatçılar ve tüketiciler açısından kısa ve orta vadede etkili olacak değişiklikler getiriyor.
Altın Kapalıçarşı’da 5.000 TL Eşiğini Aştı: Piyasalarda Hangi Senaryolar Öne Çıkıyor?
Kapalıçarşı’da ons ve gram bazında değer kazanan altın, tarihi 5.000 lira seviyesini geride bıraktı. Gram altının 4.780 liranın üzerinde kalması halinde yaşanacak geri çekilmelerin kademeli alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu seviyelerde yatırımcıların fiziksel altın ve gümüş pozisyonlarını koruması tavsiye ediliyor.
Pozitif Hava Mümkün
Ons altındaki teknik seviyeler de piyasada izlenen unsurlar arasında. Uzman değerlendirmelerine göre ons altında takip edilen kritik sınır 3.600 dolar olarak öne çıkıyor; bu seviyeye doğru gerilemeler olsa bile kapsamlı bir çöküş beklenmiyor. Kısa vadede altın fiyatları açısından görünüm olumlu değerlendiriliyor; resesyon riski gerçekleşmezse gümüş piyasasında da destekleyici bir seyir beklenebilir.
Piyasa aktörleri, altın sertifikası ile gram altın arasındaki fiyat farkının yüzde 19’a kadar ulaştığını hatırlatarak, bu ayrışmanın yatırım kararları üzerinde etkili olduğunu belirtiyor. Siyasi gelişmeler ve dış ilişkilere dair olumlu beklentiler ise hisse senedi piyasasında pozitif bir hava yaratabilir.
Özellikle uluslararası görüşme beklentileri ile borsada yükseliş eğiliminin güçlenebileceği; endeksin 10.900 puanın üzerinde kalmayı sürdürmesi halinde pozitif görünümün korunacağı ifade ediliyor. Ayrıca planlanan görüşmelerin savunma sanayi başta olmak üzere bazı sektör hisselerine olumlu yansıyabileceği değerlendiriliyor.
Piyasalar için önümüzdeki ilk büyük sınav 3 Ekim’de açıklanacak enflasyon verisi olacak. Beklentiler, yüksek gelen enflasyonun borsada satış baskısı yaratabileceği; bunun tersine düşük gelen verinin ise endeks üzerinde destekleyici olacağı yönünde. Yatırımcıların veri öncesinde pozisyonlarını ve risk iştahlarını gözden geçirmeleri öneriliyor.
Pfizer, Metsera’yı 7,3 milyar dolara satın almak üzere anlaşmaya vardı
Pfizer, obezite tedavileri geliştiren Metsera’nın satın alınması için yaklaşık 7,3 milyar dolarlık bir anlaşma sağladı.
Anlaşma kapsamında her bir Metsera hissesi için 47,50 dolar nakit ödeme yapılacak; ayrıca belirlenen performans hedeflerine ulaşılması halinde hisse başına ek 22,50 dolarlık ödeme öngörülüyor.
Obezite ilaçlarına olan talebin hızla artması, bu alandaki pazar beklentilerini yukarı taşıdı. Piyasa projeksiyonları, obezite tedavilerinin küresel pazar büyüklüğünün 2030’larda yüz milyarlarca dolara ulaşabileceğini gösteriyor; bazı tahminler 150 milyar dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor.
Bu satın alma, Pfizer’in obezite ve metabolik hastalıklara yönelik ürün portföyünü genişletirken Metsera’nın geliştirdiği çözümlerin daha geniş pazarlara ulaşmasını hızlandırabilir.
Fatih Erbakan, Hendek’te Konuştu: Erken Seçim Çağrısı ve Ekonomi Vizyonu
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Sakarya’nın Hendek ilçesinde düzenlenen partinin 3. olağan il kongresinde açıklamalarda bulundu. Kongrede, partilerinin finansal veya medya destekli bir yapı olmadığını vurgulayan Erbakan, büyüme ve saha çalışmasının inanç ve fedakârlıkla gerçekleştiğini söyledi.
Partinin Kaynak ve Büyüme Vurgusu
Erbakan, parti olarak hazine desteği ya da iktidar avantajına dayanmadıklarını; dış güçlerin desteğiyle hareket etmediklerini belirtti. Salonları gönülden gelen destekle doldurduklarını ve üye artışı bakımından Türkiye’de en hızlı büyüyen partiler arasında yer aldıklarını ifade etti. Milli Görüş hareketinin tarihsel katkılarına dikkat çekerek, milli savunma, sanayileşme ve toplumsal hizmetlere dair vizyonunu aktardı.
Milli Görüş’ün ciddi reform ve yatırım hamleleriyle ülke savunma ve sanayi kapasitesine katkı sağladığını
Tarihsel bakış açısıyla bölgesel meseleleri öngören bir anlayışa sahip olduğunu
Ahlak ve maneviyatı siyasette öncelik haline getiren bir hareket olduğunu
Acil Değişim ve Erken Seçim Çağrısı
Erbakan, Türkiye’nin hukuk devleti ölçütleri bağlamında uluslararası sıralamalarda geride kaldığına dikkat çekti; bağımsız ve şeffaf yargı, eşit uygulama ve yöneticilerin hesap verebilirliği gibi unsurların önemine vurgu yaptı. Gençlerin umut kaybı yaşadığına işaret ederek, mevcut yönetimin yıprandığını ve acil değişim gerektiğini belirtti. Bu nedenle erken seçimin şart olduğunu, değişimin Milli Görüş doğrultusunda olması gerektiğini söyledi.
Ekonomi ve Yaşanabilir Türkiye Vizyonu
Partinin ekonomik hedefleri ve öncelikleri üzerine konuşan Erbakan, borç ve faiz temelli bir model yerine üretim, istihdam ve ihracata dayalı bir ekonomi önerdi. Yaşanabilir bir Türkiye için öne sürdüğü temel ilkeler şunlar:
Emekli, memur ve çalışanların insanca yaşayabileceği gelir seviyeleri
İşsizliğin etkin şekilde çözüldüğü, adil gelir ve servet dağılımının sağlandığı bir ekonomik düzen
Adil, şeffaf ve liyakata dayalı bir kamu yönetimi ile yargı sistemi
Çiftçi, sanayici, KOBİ ve girişimcilere tam devlet desteği
Altyapı ve eğitimin her yere ulaşması, nitelikli ve işe yarar diplomalar veren bir eğitim sistemi
Haksız vergilerden arınmış, adil bir vergi sistemi
Milli savunma ve teknoloji üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması; yüksek oranda yerli üretim hedefi
Erbakan, ekonomi hedefleri arasında kişi başına düşen milli gelirin yıllık 50 bin dolara çıkarılmasının bulunduğunu ve bu düzeyin Türkiye’ye yakışacağını savundu. Ayrıca dış borçlanmadan kurtulmuş, dış ticaret fazlası veren, teknoloji ve sanayide güçlü bir ülke vizyonunu tekrarladı.
Sonuç ve Mesaj
Kongrede verdiği mesajlarda, toplumsal ve ekonomik dönüşüm için hızlı karar alınması gerektiğini vurgulayan Erbakan; adaletin, liyakatin ve üretime dayalı ekonominin önceliklendirilmesi halinde Türkiye’nin yeniden güçleneceğini belirtti.
Çevrim İçi Suçlara Yönelik Operasyonda 55 Tutuklama, Milyonluk Mallara El Konuldu
Güvenlik birimleri tarafından yürütülen geniş çaplı operasyonlarda, çevrim içi çocuk müstehcenliği ve istismarı, nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ile nitelikli hırsızlık suçlarına karıştığı tespit edilen 55 şüpheli tutuklandı. Ayrıca 34 kişi hakkında adli kontrol tedbirleri uygulandı; diğer şüphelilerle ilgili soruşturmalar devam ediyor.
El Konulan Varlıklar ve Operasyonun Kapsamı
İncelemede, suçtan elde edildiği değerlendirilen toplam yaklaşık 341 milyon lira değerindeki varlıklara el konuldu. Bunlar arasında 5 şirket, 7 konut ve 10 araç yer alıyor. Operasyonlar 18 il merkezinde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Operasyonun Gerçekleştirildiği İller
Adana
Afyonkarahisar
Antalya
Bingöl
Diyarbakır
Erzurum
Gaziantep
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Malatya
Mardin
Mersin
Siirt
Şanlıurfa
Tunceli
Yozgat
Suç Modelleri ve Tespit Edilen Yöntemler
İncelemelerde, zanlıların başkalarını kandırmak için çeşitli kurgu ve mecralar kullandığı belirlendi. Söz konusu yöntemler arasında sahte kiralık bungalov ilanları, sahte hesap kullanımına dayalı düzenler, yatırım danışmanlığı kılıfı altındaki dolandırıcılıklar ve mobilya satışına dair sahte senaryolar bulunuyor. Ayrıca yasa dışı bahis ve kumar faaliyetleri organize edildiği, para transferlerinde aracılık yapıldığı ve mobil bankacılık hesaplarına erişilerek haksız kazanç sağlandığı tespit edildi.
Vatandaşa Çağrı
Yetkililer, siber suçlarla mücadelede en güçlü önlemin farkındalık olduğunu vurgulayarak vatandaşları şüpheli durumları 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmeye çağırdı.
Operasyonlara ait görüntülerin yer aldığı paylaşımlar da kamuoyuna sunuldu; soruşturma süreçleri adli mercilerce titizlikle yürütülüyor.