41,0875$% 0,57
47,7704€% 0,63
55,3507£% 0,66
4.451,36%0,35
3.374,08%0,30
11.477,80%0,93
26 Ağustos 2025 Salı
Çinli otomotiv devi BYD, yeni yatırım adresini duyurarak sürpriz bir karar aldı. Şirket, Güneydoğu Asya’daki varlığını güçlendirmek amacıyla Malezya’da büyük bir üretim tesisi kurulacağını açıkladı.
2024 yazında Türkiye’de, Manisa’da 1 milyar dolarlık yatırımla bir fabrika kurma taahhüdünde bulunan BYD, bu adımın resmi duyurusunu bir törenle gerçekleştirmişti. Ancak zaman geçmesine rağmen Türkiye’deki projeye dair somut bir ilerleme yaşanmadığı gözlemleniyor. Uluslararası basında, “Türkiye’de ilerleme yok” değerlendirmeleri yapılmaya başladı.
BYD, Türkiye’ye yönelik resmi bir açıklama yapmadan Malezya’da üretim tesisi kurma planını kamuoyuna duyurdu. 2026 yılında üretime başlaması beklenen fabrikada, dünyanın çeşitli bölgelerinden tedarik edilen hammaddelerin kullanılacağı ifade edildi.
BYD’nin Asya-Pasifik bölgesi satış genel müdürü, Malezya’nın şirket için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. “Malezya, her zaman BYD’nin en önemli pazarlarından biri olmuştur. Burada yeni bir yolculuğa adım atıyoruz” şeklinde yorumda bulundu.
Manisa’daki fabrika projesi, Türkiye otomotiv sektörünün en büyük yatırımlarından biri olarak görülüyor. Ancak bu projeye dair belirsizlikler devam ediyor. BYD’nin Malezya’daki yatırımı, “Türkiye’deki yatırım askıya mı alındı?” sorusunu gündeme getiriyor.
Diyarbakır’da meydana gelen silahlı çatışmada 2 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi ise yaralandı.
Olay, gece saatlerinde Yenişehir ilçesi Feritköşk Mahallesi Fiskaya Caddesi’nde gerçekleşti. Aralarında husumet bulunduğu iddia edilen iki grup cadde üzerinde karşılaşarak otomobillerinden inip birbirlerine tabancalarla ateş açtı.
Çevredeki insanlar silah sesleri nedeniyle büyük bir korku ve panik yaşadı. Olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Çatışma sırasında vurulan 7 kişi hastanelere kaldırıldı.
Tedavi altına alınan ve durumu kritik olan yaralılardan ikisi, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde inceleme gerçekleştiren polis ekipleri, çok sayıda boş mermi kovanı tespit etti. Çatışmaya karışan araçların da mermilerle delik deşik olduğu görüldü. Şüphelilerin yakalanması için çalışmalar başlatıldı.
26 Ağustos 1922’de, Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde gerçekleştirilen Büyük Taarruz, işgal ordularına karşı verilen bir mücadeleydi. Bu tarih, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Harekât, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın da yer aldığı bir stratejik planla başladı. Harekâtın ilk aşamasında Türk askeri, sabahın erken saatlerinde hücuma geçerek Tınaztepe’yi ele geçirdi ve düşmanı Belentepe ile Kalecik Sivrisi’nden uzaklaştırdı.
27 Ağustos sabahında, Türk ordusu tüm cephelerde taarruza devam etti ve Afyonkarahisar, 8’inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen taarruz, düşmanın 5’inci tümeninin etkisiz hale getirilmesi ile sonuçlandı. 29 Ağustos gecesi, komutanlar taarruzun hızlı bir şekilde sonuçlanmasında birleşti. Ertesi gün, 30 Ağustos sabahında, Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy’de taarruz emri verildi. Büyük Taarruz, 30 Ağustos’da muzaffer bir şekilde tamamlandı ve bu tarih Türk askeri tarihinde Başkomutan Meydan Muharebesi olarak anılmaya başlandı.
30 Ağustos 1922’de, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönetiminde gerçekleşen bu muharebe sonucunda, düşman ordusunun büyük bölümü kuşatılarak etkisiz hale getirildi.
Büyük Zafer’in ardından, 31 Ağustos’ta Zafertepe Çalköy’de bir evin bahçesinde muharebe alanlarının haritasını inceleyen Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusuna “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” komutunu verdi.
Afyonkarahisar 27 Ağustos’ta, Kütahya 30 Ağustos’ta, Gediz 1 Eylül’de, Emet ve Tavşanlı 3 Eylül’de kurtarıldı. Nihayetinde, 9 Eylül’de İzmir, Yunan ordusunun elinden kurtarıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’ndeki ziyaretlerinin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Özel, İzmir’de kasım ayına kadar sürecek olan davalarla ilgili memnuniyetini dile getirerek, “Bu davalarda hiçbir tutuklu bulunmamaktadır. Önceki tutukluların hepsi, tutuksuz yargılanmaya geçildi. Eylül ayında görülecek bir dosyada ise tutuklu arkadaşlarımız var. 19 Eylül’deki duruşmanın, arkadaşlarımızın açısında olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kooperatiflerin durumu üzerine değinen Özel, geçmişte bu konuda çıkan tartışmaların artık sona erdiğini belirtti. “Kooperatifçilik bir suç değildir. Bugün inşaat maliyetleri göz önüne alındığında, ortalama bir gelire sahip olan vatandaşların ev sahibi olma olanakları neredeyse sıfıra inmiştir. Bu noktada, kooperatifçilik umutsuzluğu umuda dönüştüren bir çözümdür.” ifadelerini kullandı.
Özel, sözlerine devam ederek, “Mehmet Ali Çalışkan, bu şartlar altında burada durmaması gereken bir arkadaşımızdır. Bazı kişiler, ‘demokratik temayül’ çerçevesinde eleştiriler yöneltiyorlar. Ancak, bu durum daha geniş bir temsiliyet sağlamak içindir. Bugün, Türkiye’nin geldiği nokta itibarıyla, siyasi birlikteliklerin önemli olduğunu görmekteyiz.” dedi.
Defalarca ifade ettikleri adalet taleplerini yineleyen Özel, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın yaşadığı durumu eleştirdi. “Murat Çalık bir hükümlü değildir, ona böyle davranılıyor. Adli kontrol uygulansın, insanların sağlık ihtiyaçları göz önünde bulundurulsun. Adalet önünde herkes eşit olmalı. İçeride ziyaret ettiğim masumların en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını ve tüm masumlar için adaletin tesis edilmesini talep ediyorum.” şeklinde ekledi.
Türkiye’nin en doğusundan Nahçıvan’a geçmek için önce Iğdır’a uçtuk. Pasaport gerekmeden, kimlik ile kısa bir gümrük işlemiyle Nahçıvan’a geçiş yaptık. Nahçıvan’ın en doğusundaki Ordubad ilçesinin Kotam köyüne ulaşmak için yola koyulduk.
Iğdır’daki Dilucu sınır kapısından Ordubad’a yaklaşık 200 kilometre mesafe vardı. Yol boyunca meyve bahçeleriyle dolu yemyeşil alanlardan geçerek, doğuya doğru yola çıktık. Zamanla yeşilliklerin yerini bozkırlar aldı. Bu güzergâhta Aras Nehri sık sık karşımıza çıktı ve bölgedeki eski bir demiryolu dikkatimi çekti.
Kotam’a vardığımızda, köyün ucunda İran, Ermenistan ve Nahçıvan sınırları kesişiyor. Aras Nehri, bu bölgeler arasında doğal bir sınır oluşturuyor. Zengezur koridorunun Nahçıvan’dan Ermenistan’a geçiş noktası tam da burası. Sovyet döneminde inşa edilen demiryolu, ülkemizin Karabağ bölgesinden geçtikten sonra Kotam’a ulaşıyor ve ardından Nahçıvan’a devam ediyor.
Ordubad’da, Karabağ şehitlerinin hatırası yaşatılıyor. Şehit anıtlarında Türk ve Azerbaycan bayrakları bir arada dalgalanıyor.
Zengezur Dağları, Kotam köyüne 15-20 kilometre mesafede. Bu düzgün sıralanan dağlar, Ermenistan ve Nahçıvan arasında doğal bir engel oluşturuyor. Aşılması neredeyse imkânsız görünse de Megri isimli dar bir geçit bu engeli aşmamızı sağlıyor. Sovyetler, zamanında bu bölgede demiryolu inşa etmişler ve bu demiryolu hâlâ ayakta.
Kotam’daki sınır kesişme noktası son derece stratejik öneme sahip. Sınırın diğer tarafında Ermenistan’ın İran’a açılan Agarak gümrük kapısı oldukça hareketli. Aras Nehri’nin karşısındaki Ermeni araçları, burada yollarını buluyor. Bu yol, hem nehir hem de demiryolu manzaralarını görüyor. Tepede İran güvenlik güçlerinin nöbet kuleleri bulunmakta. Ben oradayken, uzak bir noktadan izlendim. Koridor açıldığında, bu tesis İran’ın gözü önünde yer alacak.
Ordubad tarihi bir yerleşim. Yüzyıllar boyunca önemli olan bu beldenin çay bahçeleri, yaşlı çınarların gölgesinde yer alıyor. Yerel halk, koridor ile ilgili haberleri heyecanla takip ediyor. “Bakalım ne zaman olur” diyorlar. Ancak bu projeden beldelerine bir fayda sağlayacaklarından umutlular.
Türkiye, bu koridoru Azerbaycan ve diğer Türk devletleriyle doğrudan kara bağlantısı olarak değerlendiriyor. Bu nedenle stratejik öneme sahip. İran, projeyi başlangıçtan beri karşıt görüşte. Fakat Ermenistan, Trump’un müdahalesiyle bu muhalefetten vazgeçti ve iki lider, 8 Ağustos’ta Beyaz Saray’da koridora dair ön anlaşmayı imzaladı. Proje de “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” adını aldı.
Nahçıvan’ın limonları oldukça meşhur. Kilo ile değil, tane ile satılan bu limonlar, boyutları ve tatlılıklarıyla dikkat çekiyor. En küçük boyutta bir Ordubad limonu, 5-6 manat (yaklaşık 150 lira) civarında bir fiyatla satılmakta. Çayhanelerde limon çayı sipariş ettiğinizde ayrı bir ücret ödemeniz gerekiyor. Ayrıca çaya kekik eklendiği için daha serinletici bir tadım sergiliyor.