40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
05 Ağustos 2025 Salı
İsrail’in Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, orduya Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etme yönünde hazırlık yapmasını istediği bildirildi. Planın, hâlâ esirlerin tutulduğu alanları da kapsayacağı ifade ediliyor.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre Netanyahu, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir’e “Bu plana karşı çıkıyorsanız istifa edin” mesajını iletti. Netanyahu’nun kısa süre içinde üst düzey yetkililerle bir araya gelerek Gazze’deki yeni stratejileri ve esirlerin durumunu görüşeceği belirtiliyor.
Öte yandan, Hamas’dan yapılan açıklamada, İsrail’in tehditlerinin ciddiye alınmadığı belirtildi. Hamas, “Bu tür tehditler kararlarımızı etkilemez” ifadelerini kullandı. Bir İsrailli yetkili ise, “Hamas esirleri teslim olmadan bırakmayacak, biz de teslim olmayacağız. Eğer şimdi harekete geçmezsek esirler açlıktan ölecek ve Gazze Hamas’ın yönetiminde kalmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
Netanyahu’nun kapalı toplantılarda “Gazze’nin işgali” ifadesini kullandığı ve eğer plan yürürlüğe girerse, İsrail ordusunun şu an kontrolünde olan bölgeyi tamamen ele geçireceği kaydedildi. Ancak, bazı askeri kaynaklar bu plana karşı çıkmakta, Hamas’ın altyapısının tamamen yok edilmesinin uzun zaman alacağını vurgulamaktadır.
Diğer taraftan, Hamas ile İsrail arasında süregelen ateşkes müzakereleri tüm çabalara rağmen sonuçsuz kalmış durumda. Hamas, yeniden müzakere sağlanabilmesi için yüzlerce yardım tırının Gazze’ye girişine izin verilmesini talep ediyor. Ancak uluslararası yardım kuruluşları, gönderilen yardımların Hamas’a ulaşmadan bölgeye ulaştırılması için çaba sarf ediyor.
Geçtiğimiz hafta, Hamas, Gazze’deki açlık krizini sergilemek amacıyla zayıf düşmüş esirlerin görüntülerini yayımladı. Kızılhaç, bu esirlere doğrudan yardım gönderme kararı aldı fakat Hamas, yardımların ancak İsrail’in geçiş koridorlarını tamamen açması ve hava saldırılarını durdurması halinde kabul edileceğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler, Temmuz ayında yaptığı duyuruda Gazze’deki nüfusun yarısından fazlasının açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirmişti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) tarihi bir gün yaşanıyor. Terörsüz Türkiye süreci için oluşturulan 48 kişilik komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında ilk kez toplandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlık ettiği komisyonun toplantısı saat 11.00’de başladı. Kurtulmuş’un değerlendirmelerinde öne çıkan noktalar arasında, “Bu salonda yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Bu komisyon sıradan bir heyet değil. Süreç, herhangi bir kişi ya da kurumun meselesi değil, aziz milletimizin meselesidir.” ifadeleri yer aldı.
Milletimizin birlik ve beraberlik duygusu, toplumumuzun en önemli yapı taşı olmuştur. İçimize sokulmaya çalışılan ayrılık fitnesine milletimiz asla izin vermemiştir. Terör, yalnızca canlarımızı değil, umudumuzu da çaldı. Farklı isimler ve maskeler ardında birçok yapının ülkemizin önünü kesmeye çalıştığını gördük.
Yarınları şekillendirecek önemli bir andayız. Terör, sadece umudumuzu değil, ortak hayallerimizi de çaldı. Terörsüz Türkiye, aynı zamanda terörsüz bir bölge demektir.
Siyasi hesaplarla değil, cesaretle hareket edilmelidir. Meclis, hakikati duyan en yüksek demokratik çatıdır. Biz bu komisyonda birlikte hareket edeceğiz. Silah bırakma süreci, bir pazarlığın sonucu asla değildir; milletimizin huzura ve birliğe dair kararlılığının sonucudur ve bunun yansımasıdır. Ortak amacımız, ortak umuda dönüşmelidir.
Yeni bir anayasa yazmıyor olabiliriz ama kardeşlik cümlelerini kuracağız. Meclisimiz, bin yıllık kardeşliği hatırlatmakla kalmayacak, aynı zamanda siyasal düzlemde tarif edecektir. Komisyonumuz, istişare organı olarak hareket edecektir.
Komisyonun ilk toplantısında, komisyonun ismi ve işleyiş şekli görüşülecektir. Komisyon üyelerinin görüş ve önerileri masaya yatırılacak. Meclis Başkanı Kurtulmuş’un açılış konuşmasının ardından siyasi parti temsilcileri komisyonda görüş ve değerlendirmelerini paylaşacaklar. Toplantıda ayrıca, komisyonun çalışma usul ve esasları ile prensipleri belirlenecektir.
Toplamda 51 üye olarak planlanan komisyonda İYİ Parti üye vermemiştir. Böylelikle, komisyonda 48 üye yer alacaktır. Partilerin komisyona gönderdikleri üyeler şu şekildedir:
AK Parti: Abdulhamit Gül, Mustafa Şen, Kürşad Zorlu, Hüseyin Yayman, Cüneyt Yüksel, Sunay Karamık, Selami Altınok, Kemal Çelik, Mehmet Sait Yaz, Mahmut Atilla Kaya, Şengül Karslı, Mehmet Şahin, Ayşe Böhürler, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Tahir Akyürek, Ali Kıratlı, Cevahir Asuman Yazmacı, Gökhan Diktaş, Burhan Kayatürk, Abdurrahman Babacan ve Ersan Aksu.
CHP: Murat Emir, Okan Konuralp, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Türkan Elçi, Turan Taşkın Özer, Oğuz Kaan Salıcı, Murat Bakan, Gökçe Gökçen, Mehmet Salih Uzun.
DEM Parti: Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç ve Cengiz Çiçek.
MHP: Feti Yıldız, Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut.
Yeni Yol Partisi: Bülent Kaya, Emin Ekmen, Mustafa Bilici.
HÜDA-PAR: Zekeriya Yapıcıoğlu.
TİP: Ahmet Şık.
Yeniden Refah Partisi: Fatih Erbakan, Doğan Bekin.
EMEP: İskender Bayhan.
Demokrat Parti: Haydar Altıntaş.
DSP: Önder Aksakal.
Erdem Aksoy – Haberler.com – Politika
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı öncesinde YAŞ üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti.
Tören, Erdoğan’ın Aslanlı Yol’un girişinde yerini almasıyla başladı. Etkinliğe Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanı sıra komutanlar ve diğer devlet yetkilileri katıldı.
Erdoğan, ay yıldız motifli çelengini Atatürk’ün mozolesine bıraktıktan sonra saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı okundu. Erdoğan başkanlığındaki heyet, mozoleye çıkan merdiven önünde fotoğraf çektirdikten sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne şu ifadeleri yazdı:
“Aziz Atatürk, çevremizdeki krizlerin ve gerginliklerin arttığı bu dönemde YAŞ üyeleri olarak bir kez daha huzurunuzdayız. Türkiye’yi küresel sistemde bölgesinin lokomotifi haline getirme mücadelemiz, kurulan tuzaklara ve saldırılara rağmen sürüyor. Güvenlik, demokrasi, ekonomi, teknoloji, savunma sanayii ve dış politika alanlarında milletimizin geleceğini güvencede tutacak tarihi adımlar atıyoruz. 2025 yılı toplantımızın, Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşma yolunda yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Sizleri ve istiklalimiz için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
Kaynak: Haberler.com / Politika
Kütahya’nın Güldüren köyünde hayvancılıkla uğraşan Rıfat Akpınar, 3 yıl önce bir arkadaşının önerisiyle deneme amacıyla 500 metrekarelik bahçesine aronya bitkisi dikmeye karar verdi.
Bu yıl ilk meyvelerini vermeye başlayan Akpınar, “3 yıl önce internette aldığım 100 aronyayı, köyümdeki yaklaşık 500 metrekarelik hobi bahçeme diktim. Bu yıl meyve almaya başladık. Köyümüzün toprağı aronya yetiştiriciliği için oldukça elverişli ve sulama suyumuz bol. Kanser hastaları tarafından sıkça tüketilen aronyanın kilogram fiyatı şu anda 200 TL civarında. Hayvancılığın yanı sıra ek gelir sağlamak için aronya üretimini yaygınlaştırmayı planlıyorum” şeklinde konuştu.
Aronya, C vitamini ve antioksidan kaynağı olarak biliniyor. Ayrıca mineral, lif ve antioksidan içeriği bakımından zengin bir kültür meyvesi olarak ön plana çıkıyor.
II. Abdülhamid’in torunu olduğu iddiasıyla “şehzade” unvanıyla tanınan Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun tarih bölümü diplomasının sahte olduğu tespit edildi. Bu gelişmenin ardından diploması iptal edilen Osmanoğlu’na tepkiler giderek artıyor.
Uzun zamandır birçok televizyon programında “Osmanoğlu soyundan gelen torun” olarak yer alan ve sosyal medyada aktif paylaşımlar yapan Kayıhan Osmanoğlu, sahip olduğunu iddia ettiği tarih diplomasıyla akademik unvanlar kullanıyordu. Yapılan incelemeler sonucu, diplomanın geçerliliği olmadığı ve sahte yollarla elde edildiği ortaya çıktı. Bu durum sonrasında diploma iptal edildi.
Diploma skandalının ardından sosyal medyada binlerce yorum yapıldı. En çok dikkat çeken esprilerden biri ise “Şehzademiz bir gecede cahil kaldı” oldu. Osmanoğlu, kendisine yöneltilen tepkileri “Dedemi çekemeyenler şimdi de beni çekemiyor” sözleriyle yanıtladı. Ancak bazı tarihçiler ve sosyal medya kullanıcıları, bu açıklamanın yetersiz ve tutarsız olduğunu belirtti.
Tepkiler arasında dikkat çeken yorumlardan biri ise “Deden Abdülhamid’e Siyonist Theodor Herzl bile senin verdiğin zararı veremezdi. Koca padişahı mezarında ters döndürdün” şeklindeydi.
Öte yandan sahte diploma düzeni ile ilgili hazırlanan iddianamede çarpıcı bir detay daha ortaya çıktı. Sahte diploma için dolandırıcılara başvuran Osmanlı torununun cep telefonundan defalarca e-devlet üzerinden mezuniyet kaydını sorguladığı öğrenildi.